3 research outputs found

    Açık kalp cerrahisi sonrası sternal yara komplikasyonlarının görülme sıklığı Jackson-Pratt dreni kullanımı ile etkilenir mi?

    No full text
    Background: This study aims to investigate the effect of theJackson-Pratt drain on sternal wound complications in patients witha Body Mass Index of ≥30 kg/m2 undergoing open cardiac surgeryvia median sternotomy.Methods: A total of 174 patients (124 males, 50 females; mean age58.2±10.4 years; range, 33 to 78 years) with a Body Mass Indexof ≥30 kg/m2 undergoing cardiac surgery via median sternotomybetween January 2011 and December 2015 in our institutionwere retrospectively analyzed. Of the patients, 94 were inserteda Jackson-Pratt drain (JP group) following median sternotomy,while 80 patients received no drain (non-JP group). Pre-, intra, andpostoperative outcomes of both groups including type of operation,length of hospital stay, and complications were compared.Results: No significant difference in the age, gender, Body MassIndex, and potential risk factors was found between the groups. Themedian of stay in the intensive care unit was two days and the mediantime from operation to discharge was seven days in both groups. Therewas a statistically significant difference in the rate of sternal woundcomplications between the groups. Sternal wound complicationsoccurred in two patients (2.1%) in the drained group, compared to ninepatients (11.25%) in the non-drained group (p=0.01).Conclusion: Our study results show that Jackson-Pratt draininsertion after median sternotomy in patients with a Body MassIndex of ≥30 kg/m2 undergoing open cardiac surgery is a simpleand reliable method to reduce the risk of postoperative sternalwound complications, compared to the conventional closuretechnique.Amaç: Bu çalışmada median sternotomi ile açık kalp cerrahisi yapılan, Vücut Kütle İndeksi ≥30 kg/m2 olan hastalarda Jackson- Pratt dreninin sternal yara komplikasyonları üzerindeki etkisi incelendi. Çalışma planı: Ocak 2011 - Aralık 2015 tarihleri arasında Vücut Kütle İndeksi ≥30 kg/m2 olan, hastanemizde median sternotomi ile açık kalp cerrahisi yapılan toplam 174 hasta (124 erkek, 50 kadın; ort. yaş 58.2±10.4 yıl; dağılım, 33-78 yıl) retrospektif olarak incelendi. Hastaların 94’üne median sternotomi sonrası Jackson-Pratt dreni takılırken (JP grubu), 80 hastaya dren takılmadı (JP olmayan grup). Her iki grubun ameliyat tipi, hastanede kalış süresi ve komplikasyonlar dahil olmak üzere ameliyat öncesi, sırası ve sonrası sonuçları karşılaştırıldı. Bulgular: Gruplar arasında yaş, cinsiyet, Vücut Kütle İndeksi ve muhtemel risk faktörleri arasında anlamlı bir fark yoktu. Her iki grupta da yoğun bakım ünitesinde median kalış süresi iki gün ve ameliyattan taburculuğa kadar geçen median süre yedi gündü. Gruplar arasında sternal yara komplikasyon oranı açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulundu. Dren takılmayan grupta dokuz hastaya (%11.25) kıyasla, dren takılan grupta iki hastada (%2.1) sternal yara komplikasyonu gelişti (p=0.01). Sonuç: Çalışma bulgularımız, median sternotomi sonrasında Jackson-Pratt dren kullanımının vücut kitle indeksi ≥30 kg/m2 olan, açık kalp cerrahisi yapılan hastalarda geleneksel kapatma tekniğine kıyasla, ameliyat sonrası sternal yara komplikasyon riskini azaltmada basit ve güvenli bir yöntem olduğunu göstermektedir

    Kompleks mitral kapak patolojilerin onarımı: Uğraşmaya değer mi?

    Get PDF
    Introduction: Mitral valve (MV) repair is preferred over replacement for its benefits of preservation of ventricular function, lower operative mortality, superior long-term survival, and avoidance of anticoagulation. In this study, we aimed to review the repair techniques of complex MV pathologies and their outcomes. Patients and Methods: We retrospectively analyzed 56 patients (mean age 41.8 ± 16.5 years; 33 males) who underwent repair of complex MV pathologies. 44 patients had pure mitral regurgitation (MR), and 12 (21.4%) had mixed mitral disease (mitral stenosis (MS) + MR). Preoperative and operative characteristics, postoperative MR severity, operative mortality, and midterm survival were examined for each patient. Results: There was only one early death (30-day mortality: 1.8%) due to postoperative low cardiac output syndrome. The procedures were successful in all patients who underwent MV repair. Transthoracic echocardiography examinations revealed no/trivial MR in 74.6% and mild MR in 21.8% of patients at discharge. Late follow-up was obtained in 55 patients. The mean follow-up period of patients was 47.9 ± 23.1 months. Mortality developed in one (1.8%) patient with Marfan syndrome who had acute aortic dissection three years after MV surgery. During follow-up visits, mitral repair procedures were successful in 49 (90.7%) patients. Four (7.4%) patients presented with moderate MR. Only one (1.9%) patient needed reoperation because of severe MR. Conclusion: This study showed that repair of complex MV pathologies provides excellent surgical outcomes. Repair of complex MV pathologies is safe and highly effective, but operations require considerable surgical experience.Giriş: Ventrikül fonksiyonun korunması, daha az cerrahi mortaliteye sahip olması, üstün uzun dönem survey ve antikoagülan kullanımının önlenmesi gibi üstünlükleri nedeniyle mitral kapak onarımı replasmana daha çok tercih edilmektedir. Bu çalışmanın amacı, kompleks mitral kapak patolojilerin onarım teknikleri ve sonuçları sunmaktır. Hastalar ve Yöntem: Retrospektif olarak kompleks mitral kapak patolojilerin onarımı geçiren 56 hasta incelendi (ortalama yaş 41.8 ± 16.5 yıl; 33 erkek). Kırk dört hastada saf mitral yetmezliği varken, 12 (%21.4) hastada miks mitral kapak hastalığı (mitral darlığı + mitral yetmezliği) vardı. Preoperatif ve operatif özellikleri, postoperatif mitral yetmezliği derecesi, cerrahi mortalite ve orta dönem sonuçları her hasta için araştırıldı. Bulgular: Postoperatif düşük kardiyak debi sendromuna bağlı bir hastada erken mortalite (30 gün mortalite: %1.8) görüldü. Mitral kapak onarımı ameliyatı olan bütün hastalarda mitral onarım prosedürleri başarılı olmuştur. Hastalar taburcu olduğunda yapılan ekokardiyografik değerlendirmede %74.6’sında hiç/eser yetersizlik ve %21.8’inde hafif yetersizlik saptandı. 55 hastada geç dönem takibi yapıldı. Hastalarımızın ortalama takip süresi 47.9 ± 23.1 aydı. Geç mortalite mitral kapak onarımından 3 yıl sonra akut aort diseksiyonu nedeniyle ameliyata alınan marfan sendromlu bir hastada gözlendi. Takipler sırasında yapılan ekokardiyografik değerlendirmede hastaların %90.7 (49 hasta)’sinde hiç ya da hafif yetersizlik gözlendi. Orta yetersizlik gözlenen 4 (%7.4) hastada tıbbi tedavi uygulandı. İleri yetersizlik gözlenen 1 (%1.9) hastada reoperasyon uygulandı. Sonuç: Çalışmamız kompleks mitral kapak patolojilerin onarımının sonuçları mükemmel olduğunu gösterdi. Kompleks mitral kapak patolojilerin onarım teknikleri güvenli ve sonuçları son derece etkindir, fakat ameliyatlarda yeterli cerrahi tecrübe gereklidir
    corecore