46 research outputs found
Effect of insulin resistance on left ventricular structural changes in hypertensive patients
Both left ventricular (LV) hypertrophy and insulin resistance (IR) have often been demonstrated in patients with essential hypertension (EH). Insulin may exert a direct growth promoting effect on cardiomyocytes rather than affecting the LV internal diameter. The purpose of this study was to examine the effect of IR on LV geometry. We enrolled 105 patients (71 females, mean age, 49.2 ± 13.6 years) with recently diagnosed and untreated hypertension (blood press > 140 and/or 90 mmHg, fasting glucose < 110 mg/dL), and grouped them as normal (N) (39 patients, 26 females, mean age, 48.5 ± 14.7 years) if all M-mode echocardiographic measurements were within normal limits, concentric remodeling (CR) (22 patients, 15 females, mean age, 50.5 ± 14.8 years) if relative wall thickness was increased but left ventricular mass index (LVMI) was normal, concentric hypertrophy (CH) (13 patients, 9 females, mean age, 50.3 ± 10.8 years) if both ventricular thicknesses and the LVMI were increased, and eccentric hypertrophy (EH) (31 patients, 21 females, mean age, 48.6 ± 12.9 years) if ventricular thicknesses were normal, but LVMI was increased. Transthoracic echocardiography was performed in all subjects, and interventricular septal thickness (IVS), posterior wall thickness (PWT), sum of wall thickness (SWT), left ventricular end-diastolic internal diameter (LVED), relative wall thickness (RWT), and LVMI were recorded. Blood samples for routine biochemical examination and fasting insulin levels were obtained and then the homeostasis model assessment (HOMA) index was calculated by the formula: HOMA Index = Fasting Blood Glucose (mg/dL) × Immunoreactive Insulin (μU/mL)/405, for the assessment of IR. There were no significant differences among the groups with respect to age, blood pressure (BP) levels, fasting blood glucose (FBG), LDL-cholesterol (LDL-C), HDL-cholesterol (HDL-C), total cholesterol (TC), or triglyceride (TG) levels. Insulin levels were significantly higher in the CR and CH groups in comparison with the N group (P = 0.004), and the HOMA index was higher in the CH group compared to the N group (P = 0.024). In Pearson's correlation analysis, insulin was found to be directly correlated with IVS (r = 0.29, P = 0.002), SWT (r = 0.25, P = 0.009), and RWT (r = 0.33, P = 0.0001). The HOMA index was also directly correlated with IVS (r = 0.33, P = 0.001), SWT (r = 0.29, P = 0.002), and RWT (r = 0.29, P = 0.003). Cardiac changes in hypertensive patients include increased LVMI and altered LV geometry. The concentric LV geometry seen in hypertensive patients might be mediated, at least in part, by increased insulin levels and the HOMA index. Copyright © 2006 by the International Heart Journal Association
Dilate kardiyomiyopati nedeni ile oluşan konjestif kalp yetmezliğinde kalp hızı değişkenliği
AMAÇ: Bu çalışma dilate kardiyomiyopati sonucu konjestif kalp yetmezliği gelişmiş olgularda kalp hızı değişkenliği parametrelerini değerlendirip, bunların sol ventrikül sistolik fonksiyonları, ventriküler aritmiler ve kardiyak ölüm gelişimi ile ilişkisini incelemek amacı ile yapılmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM: Konjestif kalp yetmezliği bulunan 60 olgunun (14 kadın, 52.7±17.3 yaşında) 24 saatlik holter elektrokardiyografi kayıtları alındı ve sonuçları tamamen sağlıklı 60 kontrol olgusunun (15 kadın, 51.6±13.8 yaşında, p>0.05) sonuçları ile karşılaştırıldı. BULGULAR: Hasta grubunun kalp hızı değişkenliği değerleri kontrol grubuna göre belirgin olarak düşüktü; RR ortalama (msn) (710.1±47.8'e 827.2±149.8, p=0.01), SDNN (msn) (86.5±32.7'e 132.2±42.3, p=0.005), PNN50 (%) (8.1±5.2'e 18.1±14.7, p=0.005), rMSSD (msn) (38.0±16.3 'e 68.6±44.8, p=0.005). Kalp hızı değişkenliği değerleri ventriküler ritm problemlerinin derecesi ve kardiyak ölüm gelişimi ile negatif, sol ventrikül sistolik fonksiyonları ile pozitif ilişki gösteriyordu. Kardiyak ölüm SDNN (r= -0.36, p=0.002), PNN50 (r= -0.25, p=0.02), Rmssd (r= -0.27, P=0.01), RR (r= -0.39, p= 0.001), sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu (r= -0.34, p=0.003, fraksiyonel kısalması (r= -0.35, p=0.003) negatif, ventriküler ritm problemlerinin derecesi ile pozitif ilişki gösteriyordu (r=0.39,p=0.001). SONUÇ: Dilate kardiyomiyopati nedeni ile oluşan konjestif kalp yetmezlikli olgularda düşük kalp hızı değişkenliği parametreleri sol ventrikül sistolik fonksiyonları, ventriküler ritm problemleri ve kardiyak ölüm ile anlamlı ilişki gösterir, değerlendirilmesi prognoz açısından önem taşır
Koroner arter hastalığında kalp hızı değişkenliği ve QT süreleri
AMAÇ: İskemik kalp hastalığı olan olgularda düşük kalp hızı değişkenliği değerleri ile artmış QT süreleri ve dispersiyonunun ventriküler ritm problemleri ile ilgili olabileceği gösterilmiştir.Bu çalışma önceden miyokard infarktüsü geçirmiş olgularda ve sağlıklı kontrol olgularında Standard 12 kanallı yüzey elektrokardiyogramından QT süreleri ve dispersiyonlarına, 24 saatlik Holter elektrokardiyogram kayıtlarından kalp hızı değişkenliği parametrelerine ve ventriküler ritm problemlerine bakıp iki grup arasındaki farkı görmek amacı ile yapılmıştır. GEREÇ VE YÖNTEM: Önceden miyokard infarktüsü geçirmiş 60 olguda (13 kadın, ortalama yaşları 56.1±10.0 yıl) ve sağlıklı 58 gönüllü olguda (12 kadın, ortalama yaşları 57.1±9.2 yıl, p=0.9l) QT sürelerine, dispersiyonuna, kalp hızı değişkenliğinin time domain ve spektral analiz sonuçlarına, ventriküler ritm problemlerinin sıklık ve morfolojilerine bakılmıştır. BULGULAR: Hasta grubunda QTsüresi (p=0.003), QTc süresi (p=0.0001), QTve QTc dispersiyonları (p=0.0001), ortalama kalp hızı (p=0.005), saatlik ortalama ventriküler ektopik atım sayısı (p=0.02), ventriküler taşikardi atağı sayısı (p=0.004), multiform ventriküler ektopik atımların varlığı (p=0.013), Lown sınıf değeri (p=0.001), LF (p=0.0001), LF/HF oranı (p=0.0001) kontrol grubuna göre daha yüksek, SDNN (p=0.016), PNN50 (p=0.001), TRIA (p=0.01), SDANN (p=0.0001), RMSSD (p=0.001), HF (p=0.0001), ortalama RR süresi (p=0.0001) ise kontrol grubuna göre daha düşük bulunmuştur. Bu da hasta grubunda otonomik imbalansı ve sempatik overaktiviteyi gösterir. Yüksek Lown sınıfı ventriküler ritm problemleri QT süresi, dispersiyonu, LF ve LF/HF oranı ile pozitif, time domain kalp hızı değişkenliği ölçümleri ve HF ile negatif ilişki göstermektedir. QT süreleri ve dispersiyonu da kalp hızı değişkenliği parametreleri ile aynı şekilde ilişki göstermektedir. SONUÇ: İskemik kalp hastalığında QT süreleri ve dispersiyonunun arttığını, kalp hızı değişkenliği değerlerinin düştüğünü ve bunların yüksek Lown değerindeki ventriküler ritm problemleri ile ilişki gösterip, aynı zamanda artmış sempatik modülasyonun göstergesi olduğunu, hastaların takiplerinde bu basit noninvasif tetkiklerin yararlı olabileceğini söyleyebiliriz
Coronary artery disease and infection with chlamydia pneumonia
The association between chlamydia pneumonia and coronary artery disease is well documented, however less is known about the correlation between chlamydia pneumonia infection and blood inflammatory markers or lipid levels. In 100 patients with proven coronary artery disease (25 females, 61.0 + 4.0 years old), and 60 healthy volunteer control cases (15 females, 60.6 ±3.4 years old), anti chlamydia pneumonia IgG, blood lipid, C-reactive protein and fibrinogen levels were detected. In cases with coronary artery disease seropositivity for IgG antibodies to chlamydia pneumonia (74% versus 34%, p 0.0001 ), C-reactive protein (mg / /) (2.8 ±0.6 versus 1.4 ±0.6, p 0.0001 ), fibrinogen (mg / d/) (317.4 ±38.2 versus 256.2 ±34.5, p 0.0001 ), triglycéride (mg/dl) (217.5 ±39.0 versus 191.0 + 25.9, p 0.0001), LDL-cholesterol (mg /dl) (126.9+ 19.2 versus 110.6± 19.5, p 0.0001) levels and total cholesterol / HDL-cholesterol ratio (7.7 ±1.8 versus 4.4 + 1.2, p 0.0001) were higher but the level of HDL-cholesterol (mg/dl) (26.4±6.7 versus 47.0 ±11.2, p 0.0001) was lower. The levels of total cholesterol did not differ between the two groups (/? = 0.9). Levels of triglycéride (r = 0.60, p 0.00001), LDL-cholesterol (r = 0.27, p = 0.0004), C-reactive protein (r = 0.69, p 0.00001), fibrinogen (r = 0.60, p0.00001) and total cholesterol /HDLcholesterol ratio (r = 0.74, p 0.00001) had a direct relation, but the level of HDL-cholesterol had a negative (r = -0.80, p 0.00001) relation with the seropositivity for chlamydia pneumonia. As a result, seropositivity for IgG antibodies to chlamydia pneumonia is considered as a risk factor for coronary artery disease by its association with the atherogenic lipid profile and procoagulant activity
Diabetes mellitusu olan olgularda kardiyak değişiklikler
AMAÇ: Uzamış düzeltilmiş QT süresi (QTc) ve QT-QTc dispersiyonları (QTd-QTcd) artmış ventriküler aritmi riski ile ilişki gösterir. Diabetes mellituslu (DM) olgularda mikroalbüminüri (MA), diabetik otonomik nöropati (DN) ve düşük kalp hızı değişkenliği (KHD) değerleri kardiyovasküler olaylar için risk oluşturur ve otonomik dengede bir bozukluğu gösterir.Bu çalışmada tip-2 DM olgularında yatak başı otonom fonksiyon testleri, KHD, QT süreleri, MA, sol ventrikül morfolojisi ve ventriküler ritm problemleri prospektif ve kontrollü olarak değerlendirilerek birbirleri ile ilişkileri araştırıldı. YÖNTEM: Gruplarımız 82 tip-2 DM (39 kadın, 58.l±4.0 yaş) ve 40 sağlıklı kontrol (18 kadın, 57.3±2.8 yaş, p>0.05) olgusundan oluşuyordu. BULGULAR: DM grubunda DAN 29 olguda görüldü, kontrol grubunda ise otonom nöropati saptanmadı (p0.0001). DM grubunda QTc uzun (0.42±0.02'e 0.40±0.02 sn, p=0.04), QTd (0.04±0.02'e 0.03±0.01 sn), QTcd (0.05±0.02'e 0.04±0.01 sn) (p0.0001) artmıştı, KHD değerleri; SDANN (111.3±24.8'e 156.2±9.0 sn), SDNN (135.6±25.5'a 187.5±13.8 sn), rMSSD (53.9±11.0'a 73.7±8.4 sn), PNN50 (10.5±6.0'a 27.1±5.2 %), LF (43.8±13.4'e 60.7± 6.1 nu), HF (18.6±6.7'e 27.1±3.5 nu) (p0.0001) düşük; sistolik (124.3±9.9'a 116.4±10. 7 mmHg, p0.0001) ve diastolik (75.5±9.7'e 71.9±6.8 mmHg, p=0.01) kan basınçları yüksek, sol ventrikül kitle indeksi (SVKİ) (111.4±13.5'a 101.6±12.5 gr/m2, p0.0001) ve ventrikül aritmilerinin lown sınıflamasına göre değeri (1.8±0.7'e 0.7±0.4, p=0.001) yüksekti. DM grubunun 30'unda MA pozitifken kontrol grubunda görülmedi (p0.0001). Ventriküler ritm problemleri DN pozitifliği, QT süreleri ile pozitif, KHD ölçümleri ile negatif ilişki gösteriyordu. Kan basınçları SVKİ, QT süreleri ve MA pozitifliği ile pozitif ilişki gösteriyor,DN pozitifliği KHD ölçümleri ile negatif ilişki gösteriyordu. SONUÇ: Yatak başı otonom fonksiyon testleri, KHD ölçümleri ve QT sürelerinin birbirleri ile ve ventriküler ritm problemleri ile belirgin ilişki gösterdiği, aynı zamanda DM'da MA pozitifliğinin bu olgularda ventriküler ritm problemleri riskini artıran kan basıncı ve SVKİ artışına neden olabileceği düşünüldü
Komplike olmayan hipertiroidide QT dispersiyonu
Komplike olmayan hipertiroidide QT intervali ve dispersiyonunda değişiklik olup olmadığını araştırmak amacı ile başka bir hastalığı olmayan 21 hipertiroidili olgu (13 kadın, ortalama yaş 36,0±12,0) ile yaş ve cinsiyetleri onlarla uyumlu 20 sağlıklı gönüllü olgu (12 kadın, ortalama yaş, 35,0±13,0) 12 kanallı yüzey elektrokardiyografileri alınarak çalışıldı. Hipertiroidili olguların RR intervali kontrol grubuna göre kısa (710,66±118 msn'ye 859,86±97,49 msn, p=0,0001), kalp hızları yüksek (86,71±14,56 atım/dk'ya 70,33±8,43 atım/dk, p=0,001) idi. Minimum QT süresi hipertiroidili grupta kısa (0,29±0,03 sn'ye 0,31±0,01 sn, p=0,009), maksimal düzeltilmiş QT süresi (0,41±0,02 sn'ye 0,38±0,02 sn, p=0,0001), QT dispersiyonu (0,06±0,02 sn'ye 0,04±0,01 sn, p=0,001) ve düzeltilmiş QT dispersiyonu (0,07±0,02 sn'ye 0,04±0,01 sn,p=0,0001) daha uzundu. Sonuç olarak komplike olmayan hipertiroidili olgularda tiroid hormonlarının kardiyak beta reseptörlerin dolaşımdaki katekolaminlere yanıtını artırıp kalp hızında artışa ve bölgesel QT sürelerinde artmış farklılığa yol açtığını söyleyebiliriz