38 research outputs found

    Deafening silence? Marxism, international historical sociology and the spectre of Eurocentrism

    Get PDF
    Approaching the centenary of its establishment as a formal discipline, International Relations today challenges the ahistorical and aspatial frameworks advanced by the theories of earlier luminaries. Yet, despite a burgeoning body of literature built on the transdisciplinary efforts bridging International Relations and its long-separated nomothetic relatives, the new and emerging conceptual frameworks have not been able to effectively overcome the challenge posed by the ‘non-West’. The recent wave of international historical sociology has highlighted possible trajectories to problematise the myopic and unipolar conceptions of the international system; however, the question of Eurocentrism still lingers in the developing research programmes. This article interjects into the ongoing historical materialist debate in international historical sociology by: (1) conceptually and empirically challenging the rigid boundaries of the extant approaches; and (2) critically assessing the postulations of recent theorising on ‘the international’, capitalist states-system/geopolitics and uneven and combined development. While the significance of the present contributions in international historical sociology should not be understated, it is argued that the ‘Eurocentric cage’ still occupies a dominant ontological position which essentially silences ‘connected histories’ and conceals the role of inter-societal relations in the making of the modern states-system and capitalist geopolitics

    Domesticating Fears and Fantasies of ‘the East’: integrating the Ottoman legacy within European heritage

    Get PDF
    'Europe' has no fixed geographical, historical, religious or cultural boundaries. Claims for the existence of European civilization as a discrete construct are continually made yet dissolve on close scrutiny. Here, we examine these claims at one of the grandest points of existential crisis and belonging for Europe, the relationship with the 'Other within': Turkey, the Balkans and Ottoman heritage in Europe. Through a hybrid semiotic and Foucauldian analysis of catalogues of eight high-profile exhibitions in the United Kingdom, Turkey, Belgium and Portugal we argue that an unsettled discursive struggle is at play, in which one 'Europe' articulates 'reconciliation' of profound civilizational difference while another, Ottoman, 'Europe' stakes a claim of right as an intrinsic component of what it means to be European in a contemporary context. We attempt to trace the role of museum marketing in the perennial accommodation/exclusion of the Ottoman Empire as an intrinsic component in the diversity of Europe’s cultural heritage

    C. B. Mclean, J. B. Christopher, R. L. Wolff: A History of Cioilization, II yol. New York 1955. [Kitap Tanıtımı]

    No full text
    Amerika'nın dünya ile artan alakası, son onbeş yılda Dünya tarihi üzerindeki eserlerin çoğalması ile de kendini göstermiştir. Bu sahada en ciddi neşriyat arasında Prof. William L. Langer idaresinde bir heyet tarafından çıkarılmakta olan seriyi (Harper, New York) zikretmek lazımdır. Bugün Amerikalı, tecerrüd devrindeki alakasızlıktan sıyrılmıştır ve öteki kıtalardaki milletleri ve kültürlerini tanımak için büyük gayretler sarfetmektedir. Mesela muhtelif üniversitelerde yeni yeni Yakın-Şark enstitü ve merkezlerinin kurulması bu arada zikre değer. Bilhassa umumi tarih öğretimine yardım etmek üzere yazılan "medeniyet tarihleri" son zamanlarda artmış ve gittikçe daha ileri bir mahiyet kazanmakta bulunmuştur

    J. C. Hurewitz: Diplornacy in the Near and Middle East, a Documentary Record, yol. I, 1535-1914; yol. II, 1914-1956, Princeton 195. [Kitap Tanıtımı]

    No full text
    Yakın-Şark'la Amerika'nın alâka ve münasebetinin II. Dünya harbinden sonra ziyadesile artmış bulunması, bu memlekette, Yakın-Şark tarihi il alâkadar müesseselerin ve yayınların büyük ölçüde artması neticesini vermiştir. Columbia Üniversitesinde (New York) Near and Middle East Institute profesörlerinden J. C. Hurewitz, bölgenin yakın tarihi üzerinde esaslı neşriyâtı ile temayüz etmiş olup yarılamış bulunduğu bu eser, Türkiye tarihi ile uğraşanlar için hususi bir ehemmiyet taşımaktadır. Prof. Hurewitz bu eserde, 1535-1956 yılları arasında Yakın-Şark tarihinin mühim diplomatik vesikalarını bu iki ciltte toplamağa çalışmıştır

    DAVID AYALON, Gunpowder and firearms in The Mamluk Kingdom, a Challenge to a Mediaeval Society, London 1956. [Kitap Tanıtımı]

    No full text
    Kudüs'te Hebrew University'de Yeniçağ'da Yakın-doğu tarihi profesörü olan D. A. Memlük devleti siyasi ve sosyal yapısı üzerinde yeni tedkiklerile dikkati çekmektedir (daha önce şu mühim tetkikleri çıkmıştır: l'esclavage du Mamılouk, Kudüs 1951, ve, Studies on the structure of the Mamluk army, BSOAS, vol. XV ve XVI). Elimizdeki kitap, müellifin Memlük askeri cemiyeti ve ordusu adlı basılmamış kitabının bir bahsini teşkil etmektedir. eserini şu bahislere ayırmıştır: Memlük devletinde ateşli silâhların kullanıldığı ilk zamanlar, Çağdaş kaynaklarda ateşli silahlar ve barut için kullanılmış silahlar, Ateşli silâhlar istimaline karşı Memlük askeri cemiyetinin davranışı gibi hususlara değinilmiştir. Eserin sonunda iki zeyil vardır: I. Ateşli silâhlara dair teknik bilgi, II. Osmanlılar tarafından ateşli silahların istimaline dair en eski kayıtlar. Bu ikinci zeyil, Osmanlı tarihinin tanınmış otoritesi Profesör P. Wit tek tarafından yazılmıştır

    RICHARD E. KREUTEL : Kara Mustafa vor Wien, Das Türkische Tagebuch der Belagerung Wiens 1683, Verfasst vom Zeremonienmeister der Hohen Pforte, Osmanische Geschichtsschreiber Herausgegeben von Dr. R. E. Kreutel, Band I. [Kitap Tanıtımı]

    No full text
    Dr. Krutel, Osmanlı devletinin Almanca konuşan milletlerle dörtyüz yıl doğrudan doğruya temas halinde bulunarak modern Avrupa'nın teşekkülünde kalıcı bir tesir yaptığını işaret etmekle bir hakikat ifade etmektedir. Osmanlıların Viyana muhasaralan bu münasebetler tarihinde mühim dönüm noktalarıdır. Bu güne kadar 1529 ve 1683 muhasaraları üzerinde basılmış eserlerin mikdarı 2500 ü aşmaktadır. Dr. Kreutel, bu geniş neşriyata rağmen, 1683 muhasarasına ait en mühim Türk kaynağının Batı ilim âlemince meçhul kalmış olmasına dikkati çekmektedir. Bu kaynak, muhasaranın Veziriazam yanında bulunan bir memur tarafından yazılmış ruznâmesidir
    corecore