2 research outputs found

    Representation of women employment in the media and a reception analysis on the image of women in advertisements

    Get PDF
    Bu araştırmanın amacı, medyada kadın istihdamını temel alan reklam filmlerinin kadınlarda bıraktığı bilişsel etkileri tespit etmek ve reklam filmlerinin, kadınlar tarafından nasıl algılandığını ortaya çıkarmaktır. Buradan hareketle, Kültürel Çalışmalar geleneğinden gelen okuyucu-izleyici araştırması temel alınmakta ve bu yaklaşım içerisinden Stuart Hall’un kodlama-kodaçımı modeli, çalışma için ana referans kaynağını oluşturmaktadır. Araştırma dâhilinde benzer demografik özelliklere sahip 10 kadın katılımcıya, kadın istihdamını temel alan üç farklı reklam filmi izletilmiş ve daha sonra bu katılımcılarla derinlemesine görüşmeler yapılarak bir alımlama analizi gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda; çalışma grubu içerisinde yer alan kadınların büyük bir kısmının kadın istihdamının reklam filmlerindeki temsiline dair genel olarak ortak kod açımlama yaptıkları ve bu reklam filmlerine ilişkin “baskın-hegemonik” okuma gerçekleştirdikleri ortaya çıkmıştır.This research aim to determine the cognitive effects of commercials based on women's employment in the media and to reveal how these commercials are perceived by women. Departing from this point of view, the reader-audience research based on the Cultural Studies tradition is applied. Stuart Hall's codingdecoding model within this approach constitutes the main reference source for the study.Within the scope of the research, 10 female participants with similar demographic characteristics were shown three different commercials based on women's employment, and then a reception analysis was carried out by conducting in-depth interviews with these participants.Results revealed that most of the women in the working group made common decoding of the representation of women's employment in commercials and they made a "dominant-hegemonic" reading of these commercials

    Engellilerde bireyselleşme serüveni

    No full text
    İzmir Üniversiteleri Platformu altında varlığını sürdüren engellilik alt çalışma grubumuz, engelliliğin bilinç yükseltilmesiyle birlikte yaşamın renklerinden biri olarak algılanacağına olan inancıyla çalışmalarına ara vermeden devam ediyor. Düzenlediğimiz toplantıları, gerçekleştirdiğimiz araştırmaları yayımlayarak, yazarak, kağıtla, klavye ile buluşturduğumuzda daha çok kişiye ulaşacağımızdan; bu motivasyon ve enerjimizin hepinize geçeceğinden eminiz. Engelliliğin bir bütün olarak engelli bireyle, ailesiyle, eğitim veren kurumla birlikte evrileceğine, değişip dönüşeceğine inandığımızdan tüm İzmir’de bulunan üniversitelerin engelli birim temsilcileri ile birlikte 3 Mayıs 2019 tarihinde İYTE Yerleşkesi, Teknopark İzmir İnovasyon Merkezi’nde Engellilerde Bireyselleşme Serüveni adlı seminer etkinliğimizi gerçekleştirdik. Biz bu etkinlikte engelliliğin her bir bireyle değişen, yeniden tanımlanan ve bizi tanımlayan bir süreç olduğunu anlatmak, birlikte anlamak istedik. İlk konuşmada Şebnem’le tanışacaksınız. Eğitimin yanında sanatın, edebiyatın sürükleyici gücüyle Şebnem’in bireyselleşme serüvenine şahit olacaksınız. Bireyselleşmenin bazen en sevdiklerinizin kaygısıyla bile mücadele demek olduğunu anlayacaksınız. Zeynep ile birlikte, bedenimiz ve zihnimizin birlikte baş etmeyi öğrenmesi gerektiğine şahit olacaksınız. Hatta engelinizi arkadaşınızmış gibi görme cesaretini gösterebilmeyi öğreneceksiniz. Arda ise bize, hiç bilmediğimiz, gözümüzle görüp anlayamadığımız bir engelin hayata bağlanmaya engel olamayacağını anlatacak. Kısacası konuşmacılarımız engelliliğin bizlerin algı, tutum ve davranışları ile yeniden tanımlanması gerektiğini anlatacak, bireyselleşme serüvenlerini bizlerle paylaşacaklar. Ardından iki genç doktor adayı, engellilik konusunda umut verici araştırma bulgularını paylaşacak ve benim gibi sizler de gelecekten umutlanacaksınız
    corecore