31 research outputs found

    Phenological and Fruit Characteristics of the F1 Hybrid Pear Population Tested Against the Disease in Breeding for Fire Blight Resistance

    Get PDF
    Bitkilerde kalite ve kantite yönünden kayıplara sebep olan hastalık ve zararlılar ile mücadele edilirken, tarımda sürdürülebilirlik esaslarına uyulmalı, çevre, insan ve hayvan sağlığına duyarlı yetiştiricilik yöntemleri izlenmelidir. Tarımsal üretimde pestisitlerin kullanımını azaltan veya yasaklayan yeni tarım politikalarının geliştirilmesi ile bitki hastalık ve zararlıları ile mücadele stratejileri içinde, hastalık ve zararlılara dayanıklı çeşit ıslahı oldukça fazla ilgi görmeye başlamıştır. Bu çalışma kapsamında, armudun en yıkıcı hastalığı olan ve henüz kesin bir çözümün bulunamadığı ateş yanıklığı hastalığına karşı duyarlılık durumları belirlenmiş 42 adet melezin ve referans olarak kullanılan 4 ticari çeşidin, 2 yıllık verileri ile fenolojik, pomolojik ve kimyasal özellikleri tespit edilmiştir. Çalışmada incelenen genotiplerin tam çiçeklenme tarihleri, yıllara göre 25 Mart - 25 Nisan, hasat tarihleri 3 Ağustos - 6 Ekim, tam çiçeklenmeden hasada kadar geçen gün sayısı 109 – 174 gün arasında değişiklik göstermiştir. Ortalama meyve boyu 29.85 - 104.61 mm, meyve eni 27.76 - 76.48 mm, meyve ağırlığı 12.4 - 292.62 g, meyve eti sertliği ise 5.0 - 10.8 kg/cm2 aralığında bulunmuştur. Ortalama suda çözünebilir kuru madde içeriği % 12.3 - 17.7, titre edilebilir asit miktarı % 0.18 - 0.96 sınırlarında tespit edilmiştir. Çalışmada, özellikleri belirlenen 42 genotip ile referans olarak kullanılan 4 çeşit; ateş yanıklığı hastalığına dayanıklılık, yeme kalitesi, albeni, meyve iriliği, boy/çap, suda çözünebilir kuru madde, meyve eti taş hücre durumu, meyve eti sertliği ve paslılık parametreleri kullanılarak, tartılı derecelendirmeye tabi tutulmuştur. Değerlendirme sonucunda, üstün bulunan 7 genotip ileri düzey gözlem parseline geçebilecek potansiyelde görülmüştür.The principles of sustainability in agriculture should be employed, while fighting against diseases and pests in plants, which cause losses in quantity and quality, and environment, human and animal health sensitive farming methods should be followed. In parallel with the development of new agriculture policies that reduce or prohibit the use of pesticides in agricultural production, breeding has become significant among pest and disease management methods. Thus, in this research susceptibility levels against fire blight pre-tested 42 genotypes and 4 cultivars were examined in terms of phenological, pomological and chemical characteristics for two-years. Susceptibility to fire blight, edible quality, attractiveness, fruit thickness, length/diameter, soluble solids content, fruit flesh stone cell amount, fruit flesh hardness and rustiness of genotypes and parental cultivars were evaluated to determine superior ones by weighed ranked method. Full blooming dates, harvest dates and day from full blooming to harvest of analysed genotypes were varied between 25th March – 25th April, 3rd August – 6 th October and 109 - 174 days, respectively. Average fruit length was varied from 29.85 mm to 104.61 mm, fruit diameter ranged from 27.76 mm to 76.48 mm, fruit weight was between 12.4 - 292.62 g, and fruit flesh hardness was varied between 5.0 - 10.8 kg/cm2 . Average soluble solids content varied from 12.3 % to 17.7 % and titratable acidity from 0.18 % to 0.96 %, respectively. According to results, 7 genotypes were considered as potentially superior for further observations

    Horticultural Characteristics of Summer Apple Cultivars from Turkey

    Get PDF
    Early varieties with a short active vegetation period are not exposed to abiotic stress factors for instance drought, high temperature, etc., caused by global climate change, and biotic stress factors such as codling moth (Cydia pomonella) and apple scab (Venturia inequalis) that cause serious economic losses. Therefore, their places are extremely important regarding sustainable, economical and quality production. In this context, four early varieties of apple (‘Vista Bella’, ‘Summer Red’, ‘Williams Pride’ and ‘Jersey Mac’) grown in Eskisehir—Turkey where has continental climate were characterized in terms of horticultural characteristics. The difference observed in flowering and harvest times between years showed that average air temperatures are essential on phenological characteristics. Furthermore, high temperature accelerates development physiology of fruit. Major important characteristics, namely, fruit length, width, weight, soluble solid content, antioxidant activity, vitamin C and total phenolic content were found in the range of 39.19–50.88 mm, 51.48–60.81 mm, 80.59–86.16 g, 11.87–12.19%, 50.69–80.57%, 2.24–4.79 mg 100 mL−1 and 259.23–871.42 mg GAE (gallic acid equivalent) L−1, respectively. ‘Summer Red’ and ‘Williams Pride’ varieties were found to be good in terms of pomological characteristics, while ‘Vista Bella’ came to the fore with its chemical properties. On the other hand, ‘Jersey Mac’ has shown superior performance in terms of both pomological and chemical characteristics. Pomological characteristics are affected more by ecological differences, while chemical characteristics vary according to the changes in the pomological properties. Pomological characteristics were found to have a significant positive correlation with each other but negatively correlated with chemical characteristics

    Determination of Antibacterial Effect of Different Plant Essential Oils Against Erwinia amylovora

    Get PDF
    Erwinia amylovora’nın neden olduğu ateş yanıklığı hastalığı Rosaceae familyasına ait 39 farklı cins ve 128 türe ait bitkide hastalık oluşturmaktadır. Bu hastalıkla mücadelede farklı yöntemler kombine halde kullanılarak entegre hastalık yönetimi tercih edilir. Son yıllarda hastalığın mücadelesinde alternatif yöntemlerin araştırılması üzerine çalışmalar yoğunlaşmıştır. Bu yöntemlerden birisi de tıbbi ve aromatik bitkilerden elde edilen uçucu yağlardır. Bu çalışmada, 16 farklı bitki uçucu yağın, Erwinia amylovora’ya karşı antibakteriyel etkisi in vitro koşullarda araştırılmıştır. Çalışmada, yedi farklı bitkinin (Allium sativum, Cinnamomi ceylanici, Cymbopogon citratus, Lavandula officinalis, Mentha arvensis, Syzygium aromaticum ve Thymus vulgaris) uçucu yağı Erwinia amylovora’nın in vitro koşullarda gelişimini engellemede başarılı olmuştur. Cymbopogon citratus uçucu yağı hariç diğer altı bitkinin uçucu yağı streptomisin antibiyotiğinden kuvvetli antibakteriyel etkiye sahip olmuştur. Allium sativum, Cinnamomi ceylanici ve Mentha arvensis uçucu yağlarında sırasıyla 16.44, 15.11 ve 12.94 mm inhibisyon zonu elde edilmiş ve bu uçucu yağlar güçlü antibakteriyel etkilerle dikkat çekici bulunmuştur. Etkili bulunan bu uçucu yağlar, hastalığın mücadelesinde umut verici olarak değerlendirilmiştir.Fire Blight caused by Erwinia amylovora is a disease of plants belonging to Rosaceae family of 39 different genera and 128 species. Integrated disease management is preferred by combining different methods in the disease control. Nowadays, studies on alternative methods to control of the disease were intensified. One of these methods is using of essential oils obtained from medical and aromatic plants. In this study, antibacterial activity of 16 different plant essential oil was investigated against to Erwinia amylovora in vitro conditions. Seven essential oils (Allium sativum, Cinnamomi ceylanici, Cymbopogon citratus, Lavandula officinalis, Mentha arvensis, Syzygium aromaticum and Thymus vulgaris) inhibited successfully the growth of Erwinia amylovora in vitro conditions. The higher antibacterial efficacy was produced by the six plant essential oil except Cymbopogon citratus, compared to streptomycin. Essential oils from Allium sativum, Cinnamomi ceylanici and Mentha arvensis were obtained in 16.44, 15.11 and 12.94 mm inhibition zones, respectively and these essential oils had the highest antibacterial effects. These effective essential oils was found as promising in this disease control

    Erwinia amylovoro'ya dayanıklı ve hassas armut çeşitlerinde fenolik bileşiklerin belirlenmesi üzerine bir araştırma

    No full text
    In this study, the interaction between resistance and phenolic compounds was investigated in the cultivars determinated as susceptible or resistant to fire blight caused by Erwinia amylovora. By this purpose, susceptible cultivars such as Akça, Erkenci Çengici, Kokulu Parsa, Hıdıra and resistant cultivars such as Keklik Ayağı, Ekşi Sulu, Kieffer were tested. Tannins were analysed by spectrofotometric method. The other phenolic compounds were invastigated by thin layer chromatography. As a result of the analysis, altough there was no difference in relation to tannins, some differences were found in the number, intensity and distribution of other phenolic compounds between resistant and susceptible cultivars. İn infected leaves of susceptible Akça cultivar, the amount of tannin and the other phenolic compounds were determinated to be low.Bu çalışmada, armutta Erwinia amylovora bakterisinin sebep olduğu ateş yanıklığı hastalığına karşı duyarlı ve dayanıldı olarak belirlenen çeşitlerde dayanıklılık ve fenolik madde içeriği arasındaki ilişki araştırılmıştır. Bu amaçla Akça, Erkenci Çengici, Kokulu Parsa, Hıdıra adlı duyarlı çeşitler ve Keklik Ayağı, Ekşi Sulu, Kieffer adlı dayanıklı çeşitler kullanılmıştır. Tanen miktarı spektrofotometrik yöntem ile, diğer fenolik bileşikler ise ince tabaka kromatografisi ile tesbit edilmiştir. Analizler sonucunda, duyarlı ve dayanıklı bireyler arasında tanen miktarı bakımından farklılık bulunmamasına karşın, fenolik bileşiklere ilişkin lekelerin dağılımı bakımından farklılık tesbit edilmiştir. Duyarlı Akça armudunda hastalığın görüldüğü yapraklarda, hem tanen miktarı, hem de fenolik bileşiklere ait leke sayısının düşük olduğu saptanmıştı

    Eskişehir Ekolojisinde 0900 Ziraat Kiraz Çeşidine Uygun Tozlayıcıların Belirlenmesi

    No full text
    Araştırma, Eskişehir ekolojisinde 2016 ve 2017 yıllarında, Türkiye için ekonomik önemi büyük olan 0900 Ziraat kiraz çeşidine uygun tozlayıcıların belirlenmesi amacı ile yürütülmüştür. Kendine uyuşmaz olduğu bilinen 0900 Ziraat çeşidi ana ebeveyn olarak belirlenmiş; Sweetheart, Regina, Kordia, Starks Gold kiraz çeşitleri ve farklı türlerden olan Kütahya vişne çeşidi ile bir Prunus mahaleb tipi tozlayıcı olacak şekilde melezleme kombinasyonları oluşturulmuştur. Yapılan kontrollü melezlemeler sonucunda meyve tutum oranları, en yüksek %21.60 değeri ile ‘Starks Gold’ kiraz çeşidinde; en düşük ise %0.48 değeri ile idris tipinde bulunmuştur. Ayrıca tozlayıcı olarak değerlendirilen çeşitlerde çiçek tozu kalitesinin belirlenmesi amacı ile çiçek tozu canlılığı ve çiçek tozu çimlenme oranı testleri yapılmış, sonuçların sırası ile %36.13 (Kütahya vişnesi) - %90.33 (Regina kirazı) ve %22.43 (Kütahya vişnesi) ile %50.87 (Regina kirazı) sınırlarında değişim gösterdiği belirlenmiştir. Yapılan çalışma sonucunda, fenolojik ve gametofitik olarak, Starks Gold kiraz çeşidinin, seçilen tip ve çeşitler içinde 0900 Ziraat çeşidine en uygun tozlayıcı olduğu bulunmuştur. Gametofitik olarak uyuşur olan Regina çeşidinin, fenolojisi 0900 Ziraat ile çakıştırılabilirse tozlayıcı olarak önerilebilir

    Bağ arasında yetiştirilen yeşil gübre amaçlı bazı baklagil yembitkilerinin verim ve kaliteye etkisi II-üzüm verimi ve diğer özellikler

    No full text
    This study was conducted in order to determine green manure crops (Vicia pannonica, V. villosa, V. sativa, V. narbonensis, V. faba var. major, Lathyrus ochrus) grown in between vineyard rows and their effects on the grape yield and quality in Odemis experimental vineyard of Odemis Vacational High School of Ege Univ. during 2006-2008. The experimental design was a randomised complete blocks with three replications. 25-26 years old, ;amp;#8220;Seedless Sultani grape;amp;#8221; cultivar grafted on R-99 rootstock plantation was also used as vineyard material. Results indicated that, practicing of green manure decreased fresh grape yield significantly in the first year compared to Control-2 (traditional grape cultivation) when pruning weight increased, sugar content and raisin grape index increase was not significant. Fresh grape yield also decreased compared to Control-2 but increased Control-1(no green manure or fertilizer) in the following year. Sugar content and raisin grape index increased compared to Control-2.Bu çalışma, 2006-2008 yılları arasında, Ege Üniversitesi Ödemiş Meslek Yüksekokulu’nun Ödemiş’teki deneme arazilerinde, yeşil gübreleme amacıyla bağ arasına ekilen farklı yembitkilerinin (Vicia pannonica, V. villosa, V. sativa, V. narbonensis, V. faba var. major, Lathyrus ochrus, Lolium multiflorum) üzüm verimi ve kalitesine etkilerini saptamak amacıyla yürütülmüştür. Çalışma, tesadüf blokları deneme desenine göre üç tekerrürlü olarak kurulmuştur. Üzüm çeşidi olarak da 25-26 yaşında, R-99 anacı üzerine aşılı “Çekirdeksiz Sultani Üzüm” kullanılmıştır. Sonuçlar; yeşil gübre uygulaması, ilk yıl üzüm verimini Kontrol-2 (geleneksel üzüm tarımı)’ye göre önemli derecede düşürmüş, budama artığı ağırlığını yükseltmiş, şeker oranı ve randımanını önemli olmayan derece arttırmıştır. Ertesi yıl üzüm verimi Kontrol-1 (yeşil gübre ve kimyasal gübre yok)’e göre yükselirken yine Kontrol-2’nin gerisinde kalmış, şeker içeriği ve randıman Kontrol-2’e göre yükselmiştir
    corecore