13 research outputs found

    Nasoalveolar molding uygulanan unilateral dudak damak yarıklı bebeklerde ark boyutlarının ve ark asimetrisinin değerlendirilmesi

    No full text
    Amaç: Bu retrospektif çalışmanın amacı unilateral total dudak damak yarıklı bebeklerde nazoalveoler molding sonrası maksiller ark parametrelerindeki ve simetrideki değişiklikleri incelemektir. Materyal ve Metod: Bu amaçla çalışmaya daha önce nazoalveoler molding tedavisi görmüş; 5 kız, 10 erkek bebek 5-75 günlük dahil edilmiştir. Tüm bebeklere nazoalveoler molding apareyi ve strip bantlar uygulanmıştır. Yarık segmentler birleşinceye kadar bebekler her hafta kontrol edilmiştir. Başlangıç ve nazoalveoler molding sonrası model ve fotoğrafları elde edilmiştir. Modeller üzerinde, başlangıç ve molding sonrası yarık ve transversal yarık uzaklığı miktarları, anterior ve posterior bölge ark genişlikleri, anterior ve total ark uzunlukları ve asimetri indeksi hesaplanmıştır. Başlangıç ve bitiş ortalama değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark olup olmadığı Bağımlı t testiyle araştırılırken, ortanca değerler yönünden farkın önemliliği Wilcoxon işaret testiyle incelenmiştir. Bulgular: Yarık hattı tüm vakalarda küçültülmüş ve segmentler birbirine tamamen yaklaştırılmıştır. Anterior bölge ark genişliği önemli bir değişiklik göstermezken, posterior bölge ark genişliği istatistiksel olarak önemli ölçüde artış göstermiştir 2 mm . Anterior ar

    Braket ve ark teli tiplerinin anterior çapraşıklığın tedavisinde bireylerin ağrı seviyelerine olan etkilerinin incelenmesi

    No full text
    Uluslararası Hipokrat Tıp ve Sağlık Bilimleri Kongresi (4 : 2020 : Antalya)Amaç: Ortodontik tedavilerde kullanılan kendinden bağlanan braketlerin son dönemde gelişen teknolojiyle birlikte farklı modifikasyonları üretilmiştir. Çalışmamız ortodontik tedavinin ilk aşaması olan seviyeleme aşamasındaki hız iddiaları olan Speed System braket ve sistemin ark teli olan Supercable ile maksiller ve mandibular anterior dişlerin seviyelenmesi aşamasında bireylerin hissettiği ağrı seviyelerinin geleneksel ark teli ve braket sistemiyle karşılaştırmalı olarak incelenmesidir. Yöntem: Çalışmamıza orta seviye çapraşıklığı olan 65 Sınıf I maloklüzyonu olan birey dahil edilmiştir. Bireyler, Speed braket-Supercable (16 birey; 8 erkek, 8 kız), Speed braket- Niti ark teli (15 birey; 4 erkek, 11 kız), Obey I braket-Supercable (15 birey; 3 erkek, 12 kız), Obey I braket-Niti ark teli (19 birey; 4 erkek, 15 kız) olarak dört grupta değerlendirilmiştir. Ortodontik tedavinin ilk İki ayında 0,016" ve 3.ve 4. ayında ise 0,018" Supercable ve NiTi ark telleri uygulanmıştır. Hastaların tedavi başladıktan sonra ağrı değerleri 4 saat, 24 saat, 3 gün, 7 gün ve 1 ay sonra VAS (visiual analogue scale) ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Tüm gruplarda ve tüm zaman dilimlerinde ağrı skorlarında istatistiksel olarak anlamlı değişiklikler bulunmuştur. Ağrı ölçümlerinde en yüksek değerler Tv2’de (24.saatte) meydana gelmiştir. Tv2- Tv3, Tv3-Tv4, Tv4-Tv5 zaman dilimlerinde istatistiksel olarak anlamlı değişimler meydana gelmiştir (p<0,001, p<0,004 ve p<0,018). 1. grupta yapılan ölçümlerle meydana gelen ağrı skorlarındaki değişimler ortalama olarak Tv1’de 1.38, Tv2’de 2.88, Tv2-Tv5 arasında ise 0 olup diğer gruplarla yapılan karşılaştırmalarda istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmiştir. (p<0,001). Sonuç: Speed System braket ve Supercable ark teli gruplarında ortodontik tedavide geleneksel gruplarla karşılaştırıldığında ağrı seviyesi daha az bulunmuştur.No sponso

    Braket ve ark teli tiplerinin anterior çapraşıklığın tedavisinde bireylerin ağrı seviyelerine olan etkilerinin incelenmesi

    No full text
    Uluslararası Hipokrat Tıp ve Sağlık Bilimleri Kongresi (4 : 2020 : Antalya)Amaç: Ortodontik tedavilerde kullanılan kendinden bağlanan braketlerin son dönemde gelişen teknolojiyle birlikte farklı modifikasyonları üretilmiştir. Çalışmamız ortodontik tedavinin ilk aşaması olan seviyeleme aşamasındaki hız iddiaları olan Speed System braket ve sistemin ark teli olan Supercable ile maksiller ve mandibular anterior dişlerin seviyelenmesi aşamasında bireylerin hissettiği ağrı seviyelerinin geleneksel ark teli ve braket sistemiyle karşılaştırmalı olarak incelenmesidir. Yöntem: Çalışmamıza orta seviye çapraşıklığı olan 65 Sınıf I maloklüzyonu olan birey dahil edilmiştir. Bireyler, Speed braket-Supercable (16 birey; 8 erkek, 8 kız), Speed braket- Niti ark teli (15 birey; 4 erkek, 11 kız), Obey I braket-Supercable (15 birey; 3 erkek, 12 kız), Obey I braket-Niti ark teli (19 birey; 4 erkek, 15 kız) olarak dört grupta değerlendirilmiştir. Ortodontik tedavinin ilk İki ayında 0,016" ve 3.ve 4. ayında ise 0,018" Supercable ve NiTi ark telleri uygulanmıştır. Hastaların tedavi başladıktan sonra ağrı değerleri 4 saat, 24 saat, 3 gün, 7 gün ve 1 ay sonra VAS (visiual analogue scale) ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Tüm gruplarda ve tüm zaman dilimlerinde ağrı skorlarında istatistiksel olarak anlamlı değişiklikler bulunmuştur. Ağrı ölçümlerinde en yüksek değerler Tv2’de (24.saatte) meydana gelmiştir. Tv2- Tv3, Tv3-Tv4, Tv4-Tv5 zaman dilimlerinde istatistiksel olarak anlamlı değişimler meydana gelmiştir (p<0,001, p<0,004 ve p<0,018). 1. grupta yapılan ölçümlerle meydana gelen ağrı skorlarındaki değişimler ortalama olarak Tv1’de 1.38, Tv2’de 2.88, Tv2-Tv5 arasında ise 0 olup diğer gruplarla yapılan karşılaştırmalarda istatistiksel olarak anlamlı bir fark tespit edilmiştir. (p<0,001). Sonuç: Speed System braket ve Supercable ark teli gruplarında ortodontik tedavide geleneksel gruplarla karşılaştırıldığında ağrı seviyesi daha az bulunmuştur.No sponso

    Early Treatment Of Anterıor Cross-Bıte: A Case Report

    No full text
    Anterior crossbite can be a result of skeletal, functional or dental disharmony of the the orthognathic system. Removable and fixed appliances are widely used methods to correct them. In the current study, 4 cases having anterior cross bite have been presented which were treated by Class III activator, anterior inclined bite plate, chin cap and 2 by 4 fixed mechanics. Anterior crossbite was corrected successfully by using these appliances and the results achieved have been presented

    İSKELETSEL SINIF II BÖLÜM 1 ANOMALİLERDE MAKSİLLER BİRİNCİ MOLAR VE PREMOLARLARIN ROTASYONLARI [Rotations of Upper Molar and Premolars in Skeletal Class II Division 1 Anomalies]

    No full text
    ÖZET Amaç: Bu çalışmanın amacı maksiller birinci molar ve premolarların rotasyonlarını iskeletsel Sınıf II Bölüm 1 vakalarda ve Sınıf I kontrol grubunda değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Sınıf II Bölüm 1 anomalili bireylere (ortalama yaş 16.3±2,49 yıl) ait 83 dental model ve Sınıf I bireylere (ortalama yaş 18.3±3.28 yıl) ait 73 dental model değerlendirilmiştir. Maksiller birinci molarları ve birinci ve ikinci premolarların rotasyon açıları ve birinci molarlar ve birinci ve ikinci premolarlar arası transvers genişlikler ölçülmüştür. Gruplar arası farklar student t-testi ile karşılaştırılmıştır ve gruplar içinde sağ ve sol taraf arasında fark olup olmadığını belirlemek için eşleştirilmiş t-testi uygulanmıştır. Değişkenlerin ilişki dereceleri Spearman korelasyon katsayısı ile hesaplanmıştır. Bulgular: Maksiller birinci molar mesiolingual rotasyon miktarı Sınıf II grupta Sınıf I gruba göre artmıştır (p 0,001). Maksiller ikinci premolar rotasyonları her iki grupta benzerken, maksiller birinci premolarların mesiolingual rotasyonları Sınıf II grupta daha azdır (p 0,05; p 0,01). Maksiller molar ve premolarlar arası genişlik ölçümlerinde gruplar arasında herhangi bir farklılık bulunmamıştır. Her iki grupta da sağ taraf molar ve premolar rotasyonları sol taraftan daha fazladır. Sonuç: Maksiller birinci molarların mesiolingual rotasyonları iskeletsel Sınıf II Bölüm 1 anomalilerde daha fazladır. Maksiller birinci premolarlar ise tam tersine Sınıf II vakalarda daha az mesioligual rotasyon göstermiştir. Anahtar kelimeler: Sınıf II Anomali, Molar Rotasyonu, Premolar Rotasyonu, Maksiller Ark Genişliği ABSTRACT Aim: The aim of this study is to evaluate the rotation of upper first molars and premolars in skeletal Class II division 1 cases and Class I control group. Material and Methods: Maxillary dental casts of 83 patients with skeletal Class II division 1 malocclusion (mean age 16.3±2,49) and 73 subjects with Class I ideal occlusion (mean age 18.3±3.28) were evaluated. Rotation angles of first molars and first and second premolars and transversal widths of the first molars and first and second premolars were measured. The mean differences between groups were compared by student t-test, and paired Samples-t test was applied for determining the differences between left and right sides within groups. Degrees of associations between continuous variables were calculated by Spearman’s correlation coefficient. Results: The amount of mesiolingual rotation of the maxillary first molars were higher in Class II group than Class I group statistically significant (p 0,001). Maxillary second premolars showed similar values, while maxillary first premolars mesiolingual rotations were decreased in Class II group (p 0,05; p 0,01). No significant differences were found between the molar and premolar widths between the groups. Molar and premolars’ rotations were significantly greater in right side than left side in both groups. Conclusion: Mesiolingual rotations of maxillary first molars increased in skeletal Class II division 1 cases. In contrast, maksillary first premolars showed less mesiolingual rotations in Class II cases. Keywords: Class II Anomaly, Molar Rotation, Premolar Rotation, Maxillary Arch Widt

    Efficacy of a casein phosphopeptide amorphous calcium phosphate (CPP-ACP) paste in preventing white spot lesions in patients with fixed orthodontic appliances: A prospective clinical trial

    No full text
    WOS: 000392570500005PubMed ID: 28045314Aim: The aim of this prospective study was to test the efficacy of casein phosphopeptide amorphous calcium phosphate (CPP-ACP) paste applied in-office to prevent white spot lesions (WSL) in patients undergoing fixed orthodontic treatment. Materials and methods: Study design: this study was designed as a randomised controlled clinical trial. Fifty-seven patients undergoing nonextraction fixed orthodontic treatment were enrolled and divided randomly into two groups (control n = 28, experimental n = 29). The pretreatment plaque, gingival and bleeding indices, and oral hygiene habits were recorded. One group received CPP-ACP paste (GC Tooth Mousse) at each monthly orthodontic follow-up examination; the control group received routine orthodontic treatment. The mean patient age was 16.9 years in the experimental group and 17.1 years in the control group. The periodontal indices, decayed, missing, and filled teeth (DMFT), decayed, missing, and filled surfaces (DMFS), and the WSL prevalence pre- and post-treatment were measured and compared between the groups. Statistics: differences between groups in normally distributed data between groups were assessed by the paired-t test, and the Wilcoxon Signed Rank test was used to compare variables that were not normally distributed. Results: There was a lower incidence of WSL in the experimental group compared to the control group. Most of the WSL occurred at the maxillary incisors, mandibular canines and premolars. Conclusion: The in-office application of CPP-ACP paste did not prevent WSL development completely; however, it did significantly decrease the number of WSL compared to the control patients

    ŞİDDETLİ SINIF III VE SINIF I MALOKLÜZYONLU VAKALARDA ALVEOLER YAPILARIN VE SİMFİZ BÖLGESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ [The Evaluation of the Alveolar Structures and Symphysis Region of the Severe Class III and Class I Malocclusion]

    No full text
    ÖZET Amaç: Bu çalışmanın amacı şiddetli erişkin Sınıf III ve erişkin Sınıf I vakalarda simfiz ve alveoler yapıları karşılaştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Ortognatik cerrahi görmüş 68 erişkin Sınıf III bireyin ve moderate veya minimum çapraşıklığa sahip 74 erişkin Sınıf I bireyin başlangıç lateral sefalometrik filmleri değerlendirilmiştir. Go-Gn-SNº, SNAº,SNBº, ANBº, Wits, gonyal açı, molar ve keser alveoler yükseklikler, maksiller palatal genişlik, mandibular keser alveolar genişlik, simfiz genişliği, yüksekliği ve simfiz oranı ölçülmüştür. Ayrıca simfiz bölgesinin B noktası hizasında en ince yerinin genişliği (B-B') de değerlendirilmiştir. Bulgular: Sınıf III grupta SNAº, ANBº, Wits değeri, simfiz genişliği ve simfizin B noktasındaki genişliği (B-B'), Sınıf I grupla karşılaştırıldığında azalmıştır (p 0,001). Dik yön açısı, gonyal açılar, SNB° ve simfiz yüksekliği Sınıf III grupta artmıştır (p 0,001). Mandibuler alveoler genişlik (Id-Id') Sınıf III grupta önemli düzeyde azdır (p 0,001). Üst ve alt keser ve alt molar alveoler yükseklikler Sınıf III grupta artmış bulunurken (p 0,001), mandibuler molar alveoler yükseklik her iki grupta benzer bulunmuştur. Sonuç: Sınıf III hastalarda simfiz yüksekliği artmış ve simfiz genişliği ile mandibuler keser alveoler genişliği azalmıştır. Şiddetli Sınıf III hastalarda kompenzasyon tedavisi kararında dikkatli olunması önemlidir. Benzer şekilde ortognatik cerrahiye hazırlık için mandibuler keserlerin dekompanzasyonunda periodontal sağlık açısından dikkatli olunmalıdır. Anahtar kelimeler: Sınıf III Anomali, Alveoler Genişlik, Simfiz Genişliği, Simfiz Yüksekliği ABSTRACT Objective: The aim of this study is to compare the mandibular alveolar and symphysis structures of severe adult Class III and adult Class I malocclusion. Material and Method: The pretreatment lateral cephalograms of 68 Class III adult patients who had undergoned orthognathic surgery and 74 Class I adult patients having minimum or moderate crowding were evaluated. Go-Gn-SNº, SNAº,SNBº, ANBº, Wits, gonial angle, molar and incisor alveolar heights, maxillary palatal width, mandibular incisor alveolar width (Id-Id'), symphysis width, height and symphysis ratio were measured. The width of the thinnest region of the symphysis at the level the B point (B-B') were also evaluated. Results: SNAº, ANBº, Wits appraisal, symphysis width and the thinnest width of the symphysis values (B-B') decreased in Class III group when compared to the Class I group (p 0.001). Vertical plane angle, gonial and lower gonial angles, SNB° and symphysis height increased in Class III group (p 0.001). Mandibulary alveolar width (Id-Id') was significantly decreased in the Class III group (p 0.001). Maxillary molar alveolar height was similar in both groups while upper and lower incisor alveolar heights and lower molar alveolar heights were found to be high in the Class III group (p 0.001). Conclusion: The symphysis height increased and symphysis width and mandibulary incisor alveolar width decreased in Class III group. It’s important being careful about the decision of the compensation treatment in severe Class III patients. Similarly, decompensation of the mandibular incisors for preparing the orthognathic surgery should be considered for periodontal health. Keywords: Class III Anomaly, Alveolar Width, Symphysis Width, Symphysis Heigh
    corecore