62 research outputs found

    Temperamental Characteristi cs of Mothers of Preschool Children With Separati on Anxiety Disorder

    Get PDF
    Abstract Türk Psikiyatri Dergisi 2009; Turkish Journal of Psychiatry Conclusion: The mothers of the children with separation anxiety disorder had higher scores on depressive, cyclothymic, irritability and anxious temperament scores than the control group mothers. We think that this study can be used to inform future community based, prospective studies

    The Quality of Life and Mental Health in Children with Primary Immunodeficiency

    Get PDF
    Primary immunodeficiency disorders (PIDs) are characterized by recurrent and numerous infections, autoimmune disorders, and malignancies. These diseases are a heterogeneous group that contains many disorders caused by the disruption of the immune system. Despite being seen rarely, PIDs lead to serious morbidity and mortality. Children and adolescents with PIDs are expected to have a higher prevalence of psychopathologies and a lower level of the health quality of life In this text, we aim to review and summarize the current literature

    Diyabetik çocuklarda psikopataloji ve tedaviye uyumu etkileyen psikososyal faktörler

    No full text
    Bu tezin, veri tabanı üzerinden yayınlanma izni bulunmamaktadır. Yayınlanma izni olmayan tezlerin basılı kopyalarına Üniversite kütüphaneniz aracılığıyla (TÜBESS üzerinden) erişebilirsiniz.2. Diyabetik çocuklarda depresif duygudurumla giden psikiyatrik bozukluklar başta olmak üzere % 8 oranında psikiyatrik bozukluk bulunmuştur. Psikiyatrik bozukluktan çok eşik altı psikiyatrik bulgulara rastlanması da dikkat çekmiştir. 3. Diyabetik çocuklarda metabolik kontrolü etkilebileceği düşünülen psikososyal faktörler incelendiğinde; yaş büyüdükçe metabolik kontrolün bozulduğu, parçalanmış aileden gelen ya da aile ilişkilerinde sorun tanımlayan çocuklarda, okula devam etmeyen, okul başarısı kötü olan, üniversiteye gitme ya da mesleki eğitim gibi amaçlan olmayan diyabetik çocuklarda, psikiyatrik bozukluk ya da sorun saptananlarda metabolik kontrolün kötü olduğu bulunmuştur. Ancak varsayımın tersine sosyoekonomik düzey ile metabolik kontrol arasında bir ilişki saptanmamıştır. Sonuç olarak; diyabetik çocuklarda sağlıklı yaşıtlarına kıyasla daha fazla anksiyete, depresif duygulanım ve içe yönelik nevrotik semptomlar bulunduğu; etkinliklerinin, sosyalliklerinin ise daha düşük düzeylerde olduğu bulunmuştur. Diyabetik çocukların daha pasif ve izole oldukları, daha fazla duygusal sorun ve davranış problemleri yaşadıkları düşünülmüştür. Diyabetik kontrolün yaşın artmasıyla bozulduğu, sosyoekonomik düzeyden ziyade, aile ve okul durumunun, ruhsal sorunların metabolik kontrolü etkilediği saptanmıştır. Yaşam boyu izlem ve tedavi gerektiren bir hastalığa sahip olan diyabetik çocuklara ve ailelerine destek olabilmek ve yardım etmek için multidisipliner yaklaşımlar gerekli olup, bu yönde yapılan çalışmaların arttırılması hem çocuklara yardımcı olacak, hem de farklı disiplinler arası işbirliği ve yardımlaşmayı arttıracaktır. 10

    Obez gençlerde yeme tutumlarının değerlendirilmesi

    No full text
    Obesity is an important health problem. There are limited number of studies about eating disorders in obese children and these studies are generally focused to binge eating disorders. the aim of this study is to investigate the eating attitudes of obese adolescents. the study sample consisted of a clinical group of 30 obese adolescents, a non-clinical obese group of 30 obese adolescents and control group of non-obese adolescents. Psychological assessments were administered using a non-structured psychiatric interview and Eating Attitude Test (EAT). There was no difference between the groups according to gender and age. the mean age of the adolescents was 13.8+1.3. 53.3% were girls and 46.7% were boys. the mean total scores of EAT of the obese groups were significantly higher than the non obese group. the mean total score of EAT of the clinically obese group was significantly higher than the non-clinically obese group. These results suggest that obese adolescents reveal a higher ratio of eating attitudes than non obese adolescents. Findings provided that clinically obese group has more eating problems than non-clinically obese patients.Çocuk ve gençlerde görülme sıklığı gittikçe artan, obez hastalarda, yeme bozukluklarını araştıran çalışmaların sayısı oldukça kısıtlı olup bu konuda en çok vurgulanan tıkınırcasına yeme bozukluğudur. Bu çalışmanın amacı obez gençlerde yeme tutumlarının araştırılmasıdır. Ekzojen obezite tanısı konmuş 12-15 yaş arasında 60 (otuz tanesi tedavi için hastaneye başvurmuş, otuz tanesi toplum ömekleminden seçilmiş) ve kontrol amacıyla normal kiloda 30 genç çalışma kapsamına alınmıştır. Hastaların psikiyatrik muayeneleri yapılmış ve yeme tutum testi verilmiştir. Gruplar arasında yaş ve cinsiyet açısından bir fark olmayıp, yaş ortalaması 13.8 ± 1.3'dür. Olguların %53.3'ü kız, %46,7'si erkektir. Obez gençlerde yeme tutumu testi puanı kontrol grubundan daha yüksek bulunmuştur (f=10.9, p=0.0001). Psikiyatrik muayene sonucunda obezlerde %6.7 oranında tıkınırcasına yeme bozukluğuna rastlanmıştır. Obez gereçlerde yeme tutumu sorunlarına daha fazla rastlanması ve tıkınırcasına yeme bozukluğu görülme oranlarının toplum ömekleminden yüksek oranda olması, bu grupta yeme bozukluklarının araştırması ve bu alanda psikiyatrik destek verilmesinin önemini göstermiştir

    Otizm-Spektrum Anketi Türkçe formunun psikometrik özellikleri

    No full text
    Objective: Autism is characterized by difficulties in three separate areas involving impairments in social abilities and communication, and repetitive or stereotyped behaviors and interests. Several studies have reported elevated rates of traits related to autism symptoms in first degree relatives called broad autism phenotype. The aim of the study was to evaluate the reliability and psychometric features of the Turkish version of the Autism-Spectrum Quotient (AQ-TR), that was developed by Baron-Cohen and his colleagues and which is a self-administered questionnaire designed to measure the degree to which an adult with normal intelligence has traits associated with autism. Methods: The AQ-TR was administered to 406 university students (58% female, 42% male). To show the reliability of the Turkish version of the AQ (ASQ-TR) Cronbach's alpha values and test-retest was evaluated on university students. Factor analysis was used to test the construct validity of the scale. Results: Cronbach's alpha value for the scale was 0.64. Test-retest reliability of the scale was satisfactory (0.72). Male students scored higher in total score (p=0.003) and social skills, communication and imagination subscales. Principal component analysis supported a three factorial structure. Discussion: These results suggest that the ASSQ-TR is a reliable instrument and also the construct validity was shown by factor analysis. The scale was successful on showing the male-female discrepancy which is notified about other cultures. It is necessary to sup-port the validity of the scale by HFA/AS cases participation.Amaç: Otistik bozukluk sosyal etkileşim, iletişim becerilerinde zayıflık ve yineleyici basmakalıp davranışlar ile karakterize nörogelişimsel bir bozukluktur. Otizm tanılı bireylerin sağlıklı akrabalarında eşik altı otistik özelliklerin daha sık görüldüğü bilinmektedir. Bu çalışmanın amacı, normal bireylerde eşik altı otistik özellikleri ölçmeye yönelik bir öz-bildirim anketi olarak geliştirilen 50 maddelik 'Otizm-Spektrum Anketi'nin (Autism-Spectrum Quotient, AQ) Türkçe formunun (OSA-TR) güvenilirlik ve psikometrik özelliklerini incelemektir. Yöntem: Çalışmamızın örneklemini 406 üniversite öğrencisi (%58 kadın, %42 erkek) oluşturmaktadır. Ölçeğin Türkçe formunun (OSA-TR) güvenilirliğini göstermek için üniversite öğrencilerinde iç tutarlılık (Cronbach alfa) katsayısı ve test-yeniden test güvenilirliği değerlendirilmiştir. Ölçeğin test-yeniden test güvenilirliği, 90 öğrenciye ölçeğin iki hafta sonra yeniden uygulanmasıyla yapılmıştır. Ölçeğin yapı geçerliliğini göstermek için faktör analizi uygulanmıştır. Sonuçlar: Ölçeğin Cronbach alfa iç tutarlılık katsayısı 0.64 olarak saptanmıştır. OSA-TR'nın test-yeniden test güvenilirlik katsayısı 0.72 bulunmuştur. OSA-TR toplam puanı ve sosyal beceri, iletişim ve hayal gücü alt ölçek puanları erkeklerde kadınlardan daha yüksektir. Yapılan ana bileşen faktör analizinde üç faktör tanımlanmıştır; iletişim/zihin okuma, ayrıntılar, sosyal beceri. İletişim/zihin okuma ve sosyal beceri alanında erkekler yüksek puan almıştır. Tartışma: Sonuçta OSA-TR'nın güvenilirliği ve yapı geçerliliği gösterilmiştir. Diğer kültürlerde bildirilen kadın-erkek farkını göstermekte başarılı olmuştur. OSA-TR'nin Yüksek İşlevsellikli Otistikler ve Asperger Sendromu olan bireylerin de katıldığı çalışmalarla geçerliliğinin desteklenmesi faydalı olacaktır
    corecore