3 research outputs found

    Adli Otopsi Öncesi Transplantasyon Amaçlı Organ Alınmasına Hekimlerin Yaklaşımı Anket Çalışması

    No full text
    Adli ölüm olgularında, otopsi öncesi transplantasyon amaçlı organ alınmasına, adli tıp uzmanlarının yaklaşımını ve bu-konuyla ilgili yasal düzenlemelerdeki yetersizlikleri irdelemeye yönelik olarak yapılan bu anket çalışmasında, 77 adli tıp uzmanının görüşü alınmıştır. Ayrıca karşılaştırma yapmak amacıyla fakülte, vakıf hastanesi ve hızır acil ünitesinde görev yapan değişik branşlarda toplam 108 uzman ve pratisyen hekimin görüşüne başvurulmuştur. Ankete katılan adli tıp uzmanı ve diğer hekimler sırasıyla % 84.4’ü ve 75.0’i adli olgulardan otopsi öncesi organ alınmasının, ölüm mekanizmasını aydınlatmada etkili olabilecek bazı bulguların kaybolma riskine yol açabileceğini; %74.0’ü ve 72.0’si ölüm mekanizmasını aydınlatıcı otopsi tekniklerinin uygulanması olanağını ortadan kaldırabileceğini; % 72.2’si ve 68.5’i hem histolojik hem de toksikolojik inceleme yöntemlerini olumsuz yönde etkileyebileceğini belirtmiştir. Her iki grubunda yaklaşık %94’Ü adli otopsiyi etkilemeyecek organların alınabileceğini belirtirken, % 6 kadarı adli olgulardan organ alınmasına tamamen karşı çıkmıştır. Adli tıp uzmanlarının %84.4’ü adli olgulardan organ alınmasına karar verme aşamasından önce, otopsi açısından sakınca olmadığını belirten adli tıp uzman görüşünün alınması gerektiğini; % 83 l'i organ alınması esnasında adli tıp uzmanının da gözlemci olarak hazır bulunması ve hazırlanacak raporda otopsi açısından önem taşıyan görüşlerini yazması gerektiğini belirtmiştir. Her iki grubun %90’ından fazlası, adli olgulardan organ alınmasında, adli tıp uzmanının görüşünün alınması koşulu ile savcının vereceği izinin önemli olması gerektiğini vurgulamıştır. Adli ölüm olgularından organ teminini amaçlayan tıbbi girişimlerin, adli tıp uygulamasına ve transplantasyon amaçlarına uygun olabilmesi için, tıbbi, etik ve hukuki kurallara uygun yeni yasal düzenlemelerin yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Anahtar kelimeler: Adli otopsi, Transplantasyon için organ alınmas

    Adli Rapor Düzenleme Zorunluluğuna Hekimlerin Yaklaşımı Anket Çalışması

    No full text
    Her hekimin mesleki uygulamalarında zaman zaman karşılaştığı adli rapor düzenleme görevi zor, ancak doğru uygulandığında hukuka yardımcı olabilecek niteliktedir. Bu çalışma, adli olgularda rapor düzenlenmesi sırasında hekimlerin karşılaştıkları sorunları araştırmak, konuyla ilgili bilgi düzeylerini ve sorunlar karşısındaki tutumlarını öğrenmek, yetersizlikleri tesbit ederek hangi önlemlerin alınması gerektiğini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Çalışmada, 25 sorudan oluşan bir anket formu hazırlanarak, pilot seçilen bir Tıp Fakültesi, bir Devlet Hastanesi, bir Hızır Acil Ünitesi ve bir Vakıf Hastanesi'nde görevli 33 pratisyen hekim, 35 uzman hekim ve 39 uzmanlık öğrencisi olmak üzere toplam 107 hekime uygulanmıştır. Ankete katılanların %61.9'u meslek yaşantılarında sıklıkla adli rapor düzenleme zorunluluğu ile karşılaştıklarını, %95.2'si hayati tehlikenin söz konusu olduğu durumlarda geçici adli rapor düzenlemeyi tercih ettiklerini ve %84.2'si hayati tehlikenin ancak kesin olarak ölümle sonuçlanacak olgularda verilmesi gerektiğini belirtmektedir. %49.2'si kesin adli raporda belirtilen mutad iştigale engel olma süresini; tıbbi şifa sağlanıncaya kadar geçen süre, %9.5'i ise sağlık kuruluşunda toplam yatış süresi olarak tanımlamaktadır. Hekimlerin %63.5'i kesin adli raporu adli tabiplere ait bir görev olduğu için düzenlemediklerini ve %60.7'si ise adli tıp eğitiminin mezun olduğu fakültede yeterli düzeyde verilmediğini belirtmiştir. Hekimlerin ankete vermiş oldukları cevaplar değerlendirildiğinde; hayati tehlike, mutad iştigale engel olma süresi gibi adli raporda yer alan temel kavramların tıbbi ve hukuki açıdan yeterince anlaşılamadığı ve adli rapor düzenleme konusunda hekimlerin yetki ve sorumluluklarını bilmedikleri, bu nedenle de mezuniyet öncesi ve sonrası adli tıp eğitimi programlarının yaygınlaştırılarak uygulanması gerektiği sonucuna varılmıştır. Anahtar kelimeler: Adli Tıp, Hekim, Eğitim, Adli Rapo

    Bir Olgu Nedeniyle Farik ve Mümeyyizlik Kavramının İrdelenmesi

    No full text
    13 yaşındaki bir kız çocuğunu öldürmek suçunu işleyen 14 yaşındaki iki erkek çocuğun farik ve mümeyyizlik durumunun belirlenmesinde etkili olan suçu hazırlayan nedenler, suçun işleniş tarzı ve koşulları, çocukların suçlarına karşı kendilerini savunma mantığı, suç öncesi-esnası-sonrası tutum ve davranışları ile göstermekte oldukları bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve sosyokültürel gelişim özellikleri incelenerek, farik Ve mümeyyizlik kavramı çok yönlü olarak irdelenmiştir. Anahtar Kelimeler: Çocuk, suç, ceza ehliyeti
    corecore