9 research outputs found

    Ortaokul öğrencilerinin öznel iyi oluş düzeyleri ile karakter eğitimi uygulamaları arasındaki ilişkinin incelenmesi

    No full text
    Bu araştırma ortaokul öğrencilerinin öznel iyi oluş düzeyleri ile karakter eğitimi uygulamaları arasındaki ilişkinin incelenmesini amaçlamıştır. Araştırmanın yöntemi betimsel tarama modelidir. Tesadüfî örnekleme yöntemi ile İstanbul Anadolu yakasında ki ortaokullarda okuyan 187 erkek ve 139 kız toplam 326 öğrenci ile çalışılmıştır. Araştırmada kullanılan ölçekler; Kişisel Bilgi Formu, Karakter Eğitimi Öğrenci Formu, Öznel İyi Oluş Düzeyi Ölçeğidir. Araştırmada elde edilen verilerle yapılan analizler; betimsel istatistiksel için frekans ve yüzde analizleri, değişkenler arası farklılıklar için bağımsız gruplar t testi, kategorik gruplar arasında fark için tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ve ANOVA sonucu anlamlı olduğu için posthoc analizi tamhane, değişkenler arası ilişki için Pearson korelasyon analizi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda ortaokul öğrencilerinin öznel iyi oluş düzeyleri ile karakter eğitimi uygulamaları arasında pozitif bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Diğer bir bulgu öğrencilerin demografik özellikleri ile öznel iyi oluş düzeyleri arasında ilişki anlamlı bulunmuştur. Anahtar kelimeler: Öznel iyi oluş, değerler, karakter eğitimi ABSTRACT In this study, we aimed to investigate the relationship between the levels of subjective well-being of secondary school students and evaluation of character education applications. The descriptive research model was adopted for this study. By using random sampling technique 326 students, 187 male and 139 female students at secondary schools in Anatolian Side of Istanbul, were studied. In this study, The Personal Information Form, Character Education Scale, Level of Subjective Well-Being Scales were used to obtain the research data. While analyzing the obtained data we used frequency and percentage analysis for descriptive data analysis, to determine the differences between variables we used Independent Samples T Test, to differentiate between categorical variables we used One-way Analysis of Variance (ANOVA), and we used Posthoc Analysis, Tamhane and Pearson correlation Analysis because the ANOVA correlations were significant. In this research it was established that there is a positive correlation between character education applications and levels of subjective well-being of secondary school students. It was also found that there was a significant correlation between students’ demographic characteristics and their levels of subjective well-being. Key words: Subjective well-being, character education, value

    Madde bağımlılarının rehabilitasyonunda eylem araştırma temelli aile yaşam becerileri programının etkililiği

    No full text
    ÖZETBu araĢtırmanın amacı madde bağımlılığının tedavisinde yararlanılacak aile yaĢam becerileriprogramını geliĢtirip uygulamaktır. Aile yaĢam becerileri programını geliĢtirmek için bağımlıbirey ve ailelerinin ihtiyaçlarını analiz etmek, süreç içerisinde bu programı dinamik olarakiyileĢtirmek gerektiği için eylem araĢtırma modeli tercih edilmiĢtir. Eylem planı oluĢturma veveri toplama aĢamasında bağımlılık danıĢmanları, madde bağımlıları ve aileleri ile görüĢmeleryapılmıĢtır. GörüĢmelerin amaçları Mils’in Eylem modeli kapsamında eylem odağınıbelirlemek, bağımlılık nedenlerini incelemek, eylem planını oluĢturmak ve eylem uygulamayayönelik ihtiyaç analizi yapmaktır. GörüĢmeler yarı yapılandırılmıĢ bir Ģekilde toplam 36 kiĢiile gerçekleĢtirilmiĢtir. Bu katılımcılardan madde bağımlıları çeĢitli sağlık kuruluĢlarındayatarak ya da ayakta tedavi gören bağımlı birey ve onlara refakat eden ailelerindenoluĢmuĢtur. Ayrıca sahada bağımlılık tedavisine yönelik çalıĢan bağımlılık danıĢmanları ile degörüĢülmüĢtür. Eylem planı oluĢturulduktan sonra eylem uygulama aĢamasıgerçekleĢtirilmiĢtir. AraĢtırmanın eylem uygulama aĢamasında katılımcılar amaçlı örneklemeyöntemlerinden olan kartopu örnekleme ile 16’sı bağımlı birey 16’sı bağımlı ebeveyni olmaküzere toplam 32 kiĢiden oluĢturulmuĢtur. Bu katılımcılar içerisinden random atama ile eylemuygulama ve kontrol grubu oluĢturulmuĢtur. GeliĢtirilen Aile YaĢam Becerileri ProgramıBiliĢsel DavranıĢçı Grupla Psikolojik DanıĢma ile 16 kiĢiden oluĢan eylem uygulama grubunauygulanmıĢtır. Her grup çalıĢmasından sonra katılımcı değerlendirmeleri, araĢtırmacı gözlemve notları ile eylem planı yeniden düzenlenerek uygulamaya devam edilmiĢtir. Eylem planıçerçevesinde geliĢtirilen aile yaĢam becerileri programında bağımlı bireylerin bağımlılıkdüzeylerini düĢürmek, grup üyelerinin baĢ etme becerilerini, aile yılmazlık düzeylerini veproblem çözme becerilerini arttırmak amaçlanmıĢtır. Eylem planının etkililiğini tespit etmekiçin eylem uygulama grubu ve kontrol grubuna sosyal problem çözme ölçeği, bağımlılıkölçeği, baĢ etme ölçeği, aile yılmazlığı ölçekleri uygulanmıĢtır. Yapılan görüĢmelerde bağımlıbirey ve ailelerine yönelik geliĢtirilen aile yaĢam becerileri programında olması gerekenihtiyaçlar da tespit edilmiĢ ve programın içerisine yerleĢtirilmiĢtir. GeliĢtirilen aile yaĢambecerileri programı eylem uygulama aĢamasında BiliĢsel DavranıĢçı Grupla PsikolojikDanıĢma ile bağımlı birey ve ailelerine uygulanmıĢtır. Program her oturumdan sonra alınangeri bildirimlerle yeniden düzenlenmiĢ ve nihai Ģeklini almıĢtır. Eylem araĢtırmasının birinciaĢamasında, yapılan görüĢme sonuçlarına göre madde bağımlılığına baĢlama nedenleriortaöğretim çağından önce daha çok çevresel faktörlerle açıklanmaktadır. AraĢtırmasonuçlarına göre ortaöğretim öncesi çağda bulunan bireyler ilgisiz, kontrol eksikliği olan,disiplinsiz ve ihtiyaçların karĢılanmadığı aile ortamlarında madde bağımlılığı için yüksek riskVtaĢımaktadırlar. AraĢtırma bulgularına göre madde bağımlılığına ortaöğretim ve sonrasındayakalanan bireylerin madde kullanma gerekçeleri daha çok kiĢisel faktörlerle açıklanmaktadır.Buna göre merak ve keyif arama, yanlıĢ arkadaĢ ortamı, varoluĢsal anlam arayıĢı, maddeyi birbaĢ etme kaynağı olarak görme, sosyal problem çözme beceri eksikliği ve iliĢki sorunlarıortaöğretim ve sonrasında madde bağımlılığı için risk faktörleri olarak öne çıkmaktadır.ArınmıĢ bireylerin tedaviye iliĢkin önerilerinin baĢında bağımlının tedaviye ikna edilmesigelirken, bağımlıya saygı duyulması, tedavi sürecinde aile desteği bağlamında özellikle babadesteği, tedavi sürecinin sürekliliği, yeni bir çevre oluĢturulması, bağımlının sorumluluklarıile yüzleĢtirilmesi, tedavi merkezlerine kolay ulaĢım için merkezlerin çoğaltılması diğertavsiyelerdir. AraĢtırmanın eylem uygulama aĢamasında ulaĢılan sonuçlar Ģöyledir: AileYaĢam Becerileri Programı bağımlılık düzeyini düĢürmektedir. Aile YaĢam BecerileriProgramı bağımlı birey ve ebeveynlerinin aile yılmazlık düzeylerini, baĢ etme beceridüzeylerini ve sosyal problem çözme beceri düzeylerini arttırmaktadır. Madde bağımlılığındaher bağımlının maddeyi bıraktığı bir dönem olmaktadır bağımlılık tedavisinde odak noktasınüksetmeyi önleme ve tedavi programının sürekliliği olmalıdır. Bağımlılık tedavisinde tıbbimüdahalenin yanında babanın tedavi sürecine dahil olması baĢta olmak üzere aile desteği vesosyal çevreyi kapsayan psikolojik destek çalıĢmaları nüksetmeyi önlemektedir.Anahtar Kelimeler: Madde Bağımlılığı, Aile YaĢam Becerileri, Eylem AraĢtırmasıVIABSTRACTThe aim of this research is to develop and apply the program that is going to be benefited forthe treatment of drug of addiction (substance abuse) of family life skills. The Action researchmodel was preferred because it is necessary to analyze the needs of dependent individuals andtheir families and to improve this program dynamically in the process in order to improve theprogram of family life skills. During the action planning and data collection phase, theaddiction counselors made qualitative interviews with drug addicts and their families. Themain aim of the interviews Mils Action Model collects to determine the focus of action toanalyze the reasons for addiction, to create an action plan and to collect data for conductingaction-oriented analysis of needs The interviews were held semi-structured with a total of 36people. The participants drug addicts who were inpatient or outpatient treatment at varioushealth institutions and their companion families. It has also been discussed with addictioncounselors working with the community on addiction treatment.After the action plan was created, the implementation phase of the action was carried out.During the implementation phase of the action, participants were formed from a total of 32individuals, 16 of whom were dependent and 16 of using snowball sampling method which isone of the Purposes Sampling Method. The sample consisted of dependent individuals andtheir families who were interviewed during the data collection phase and were treatedinpatient outpatient. Action implementation and control group were created by randomassignment from these participants. The developed family life skills program was applied tothe 16 person action group with Cognitive Behavioral Group Psychological Counseling.After the each group study participant evaluations, researcher observations and continuednotes, and action plan were revised and continued to be implemented. Within the frameworkof action plan ıt was aimed to decrease the dependency levels of dependent individuals toincrease the coping skills of group members, family resilience levels and problem solvingskills. In order to determine the effectiveness of the action plan, social problem coping scaleand family aggression scales control group. Also needs that should be in the program offamily life skills for dependent individuals and their families were identified and included inthe program. Developed family life skills program has been applied to dependent individualsand their families through psychological counseling with Cognitive Behavioral group. Theprogram has been rearranged and finalized with the received feedback after each session. Inthe first phase of the action research, according to the results of interviews, the reasons forstarting substance abuse are explained with family and social factors in before secondaryVIIeducation. According to the results of the research, there is more risk of using substance thatare irrelevant, lack of control and needs are not met. According to the research findings, thereasons of substance use of the individuals who are caught in secondary school and after thedrug addiction are explained with more personal factors. Thus, searching for curiosity andjoy, wrong friend environment, seeking existential meaning, seeing matter as a source ofcoping, lack of social problem solving skills and relationship problems appear as risk factorsfor secondary education and subsequent substance dependence.While convincing the dependent to receive treatment is one of the first suggestions for thedrug users, respecting the dependent, family support, continuity of the treatment process,creating a new circle facing with responsibilities, increasing the number of the treatmentcentre for reaching easily are other suggestions. Other conclusions reached in the studyinclude: Family life skills program reduces the level of dependence. The family life skillsprogram increases levels of family resilience, coping skills and social problem solving skillsof dependent individuals and their parents. In substance abuse, there is a period in which eachdependent leaves substance. In the treatment of dependence, the focus point should beprevention of relapse and continuity of treatment program.Key words: Drug Addiction, Family Life Skills, Action Researc

    Madde bağımlılarının rehabilitasyonunda eylem araştırma temelli aile yaşam becerileri programının etkililiği

    No full text
    Bu araĢtırmanın amacı madde bağımlılığının tedavisinde yararlanılacak aile yaĢam becerileri programını geliĢtirip uygulamaktır. Aile yaĢam becerileri programını geliĢtirmek için bağımlı birey ve ailelerinin ihtiyaçlarını analiz etmek, süreç içerisinde bu programı dinamik olarak iyileĢtirmek gerektiği için eylem araĢtırma modeli tercih edilmiĢtir. Eylem planı oluĢturma ve veri toplama aĢamasında bağımlılık danıĢmanları, madde bağımlıları ve aileleri ile görüĢmeler yapılmıĢtır. GörüĢmelerin amaçları Mils’in Eylem modeli kapsamında eylem odağını belirlemek, bağımlılık nedenlerini incelemek, eylem planını oluĢturmak ve eylem uygulamaya yönelik ihtiyaç analizi yapmaktır. GörüĢmeler yarı yapılandırılmıĢ bir Ģekilde toplam 36 kiĢi ile gerçekleĢtirilmiĢtir. Bu katılımcılardan madde bağımlıları çeĢitli sağlık kuruluĢlarında yatarak ya da ayakta tedavi gören bağımlı birey ve onlara refakat eden ailelerinden oluĢmuĢtur. Ayrıca sahada bağımlılık tedavisine yönelik çalıĢan bağımlılık danıĢmanları ile de görüĢülmüĢtür. Eylem planı oluĢturulduktan sonra eylem uygulama aĢaması gerçekleĢtirilmiĢtir. AraĢtırmanın eylem uygulama aĢamasında katılımcılar amaçlı örnekleme yöntemlerinden olan kartopu örnekleme ile 16’sı bağımlı birey 16’sı bağımlı ebeveyni olmak üzere toplam 32 kiĢiden oluĢturulmuĢtur. Bu katılımcılar içerisinden random atama ile eylem uygulama ve kontrol grubu oluĢturulmuĢtur. GeliĢtirilen Aile YaĢam Becerileri Programı BiliĢsel DavranıĢçı Grupla Psikolojik DanıĢma ile 16 kiĢiden oluĢan eylem uygulama grubuna uygulanmıĢtır. Her grup çalıĢmasından sonra katılımcı değerlendirmeleri, araĢtırmacı gözlem ve notları ile eylem planı yeniden düzenlenerek uygulamaya devam edilmiĢtir. Eylem planı çerçevesinde geliĢtirilen aile yaĢam becerileri programında bağımlı bireylerin bağımlılık düzeylerini düĢürmek, grup üyelerinin baĢ etme becerilerini, aile yılmazlık düzeylerini ve problem çözme becerilerini arttırmak amaçlanmıĢtır. Eylem planının etkililiğini tespit etmek için eylem uygulama grubu ve kontrol grubuna sosyal problem çözme ölçeği, bağımlılık ölçeği, baĢ etme ölçeği, aile yılmazlığı ölçekleri uygulanmıĢtır. Yapılan görüĢmelerde bağımlı birey ve ailelerine yönelik geliĢtirilen aile yaĢam becerileri programında olması gereken ihtiyaçlar da tespit edilmiĢ ve programın içerisine yerleĢtirilmiĢtir. GeliĢtirilen aile yaĢam becerileri programı eylem uygulama aĢamasında BiliĢsel DavranıĢçı Grupla Psikolojik DanıĢma ile bağımlı birey ve ailelerine uygulanmıĢtır. Program her oturumdan sonra alınan geri bildirimlerle yeniden düzenlenmiĢ ve nihai Ģeklini almıĢtır. Eylem araĢtırmasının birinci aĢamasında, yapılan görüĢme sonuçlarına göre madde bağımlılığına baĢlama nedenleri ortaöğretim çağından önce daha çok çevresel faktörlerle açıklanmaktadır. AraĢtırma sonuçlarına göre ortaöğretim öncesi çağda bulunan bireyler ilgisiz, kontrol eksikliği olan, disiplinsiz ve ihtiyaçların karĢılanmadığı aile ortamlarında madde bağımlılığı için yüksek risk V taĢımaktadırlar. AraĢtırma bulgularına göre madde bağımlılığına ortaöğretim ve sonrasında yakalanan bireylerin madde kullanma gerekçeleri daha çok kiĢisel faktörlerle açıklanmaktadır. Buna göre merak ve keyif arama, yanlıĢ arkadaĢ ortamı, varoluĢsal anlam arayıĢı, maddeyi bir baĢ etme kaynağı olarak görme, sosyal problem çözme beceri eksikliği ve iliĢki sorunları ortaöğretim ve sonrasında madde bağımlılığı için risk faktörleri olarak öne çıkmaktadır. ArınmıĢ bireylerin tedaviye iliĢkin önerilerinin baĢında bağımlının tedaviye ikna edilmesi gelirken, bağımlıya saygı duyulması, tedavi sürecinde aile desteği bağlamında özellikle baba desteği, tedavi sürecinin sürekliliği, yeni bir çevre oluĢturulması, bağımlının sorumlulukları ile yüzleĢtirilmesi, tedavi merkezlerine kolay ulaĢım için merkezlerin çoğaltılması diğer tavsiyelerdir. AraĢtırmanın eylem uygulama aĢamasında ulaĢılan sonuçlar Ģöyledir: Aile YaĢam Becerileri Programı bağımlılık düzeyini düĢürmektedir. Aile YaĢam Becerileri Programı bağımlı birey ve ebeveynlerinin aile yılmazlık düzeylerini, baĢ etme beceri düzeylerini ve sosyal problem çözme beceri düzeylerini arttırmaktadır. Madde bağımlılığında her bağımlının maddeyi bıraktığı bir dönem olmaktadır bağımlılık tedavisinde odak noktası nüksetmeyi önleme ve tedavi programının sürekliliği olmalıdır. Bağımlılık tedavisinde tıbbi müdahalenin yanında babanın tedavi sürecine dahil olması baĢta olmak üzere aile desteği ve sosyal çevreyi kapsayan psikolojik destek çalıĢmaları nüksetmeyi önlemektedir. Anahtar Kelimeler: Madde Bağımlılığı, Aile YaĢam Becerileri, Eylem AraĢtırması VI ABSTRACT The aim of this research is to develop and apply the program that is going to be benefited for the treatment of drug of addiction (substance abuse) of family life skills. The Action research model was preferred because it is necessary to analyze the needs of dependent individuals and their families and to improve this program dynamically in the process in order to improve the program of family life skills. During the action planning and data collection phase, the addiction counselors made qualitative interviews with drug addicts and their families. The main aim of the interviews Mils Action Model collects to determine the focus of action to analyze the reasons for addiction, to create an action plan and to collect data for conducting action-oriented analysis of needs The interviews were held semi-structured with a total of 36 people. The participants drug addicts who were inpatient or outpatient treatment at various health institutions and their companion families. It has also been discussed with addiction counselors working with the community on addiction treatment. After the action plan was created, the implementation phase of the action was carried out. During the implementation phase of the action, participants were formed from a total of 32 individuals, 16 of whom were dependent and 16 of using snowball sampling method which is one of the Purposes Sampling Method. The sample consisted of dependent individuals and their families who were interviewed during the data collection phase and were treated inpatient outpatient. Action implementation and control group were created by random assignment from these participants. The developed family life skills program was applied to the 16 person action group with Cognitive Behavioral Group Psychological Counseling. After the each group study participant evaluations, researcher observations and continued notes, and action plan were revised and continued to be implemented. Within the framework of action plan ıt was aimed to decrease the dependency levels of dependent individuals to increase the coping skills of group members, family resilience levels and problem solving skills. In order to determine the effectiveness of the action plan, social problem coping scale and family aggression scales control group. Also needs that should be in the program of family life skills for dependent individuals and their families were identified and included in the program. Developed family life skills program has been applied to dependent individuals and their families through psychological counseling with Cognitive Behavioral group. The program has been rearranged and finalized with the received feedback after each session. In the first phase of the action research, according to the results of interviews, the reasons for starting substance abuse are explained with family and social factors in before secondary VII education. According to the results of the research, there is more risk of using substance that are irrelevant, lack of control and needs are not met. According to the research findings, the reasons of substance use of the individuals who are caught in secondary school and after the drug addiction are explained with more personal factors. Thus, searching for curiosity and joy, wrong friend environment, seeking existential meaning, seeing matter as a source of coping, lack of social problem solving skills and relationship problems appear as risk factors for secondary education and subsequent substance dependence. While convincing the dependent to receive treatment is one of the first suggestions for the drug users, respecting the dependent, family support, continuity of the treatment process, creating a new circle facing with responsibilities, increasing the number of the treatment centre for reaching easily are other suggestions. Other conclusions reached in the study include: Family life skills program reduces the level of dependence. The family life skills program increases levels of family resilience, coping skills and social problem solving skills of dependent individuals and their parents. In substance abuse, there is a period in which each dependent leaves substance. In the treatment of dependence, the focus point should be prevention of relapse and continuity of treatment program. Key words: Drug Addiction, Family Life Skills, Action Researc

    Ortaokul öğrencilerinin öznel iyi oluş düzeyleri ile karakter eğitimi uygulamaları arasındaki ilişkinin incelenmesi

    No full text
    ÖZETBu araştırma ortaokul öğrencilerinin öznel iyi oluş düzeyleri ile karakter eğitimi uygulamaları arasındaki ilişkinin incelenmesini amaçlamıştır. Araştırmanın yöntemi betimsel tarama modelidir. Tesadüfî örnekleme yöntemi ile İstanbul Anadolu yakasında ki ortaokullarda okuyan 187 erkek ve 139 kız toplam 326 öğrenci ile çalışılmıştır.Araştırmada kullanılan ölçekler; Kişisel Bilgi Formu, Karakter Eğitimi Öğrenci Formu, Öznel İyi Oluş Düzeyi Ölçeğidir.Araştırmada elde edilen verilerle yapılan analizler; betimsel istatistiksel için frekans ve yüzde analizleri, değişkenler arası farklılıklar için bağımsız gruplar t testi, kategorik gruplar arasında fark için tek yönlü varyans analizi (ANOVA) ve ANOVA sonucu anlamlı olduğu için posthoc analizi tamhane, değişkenler arası ilişki için Pearson korelasyon analizi kullanılmıştır.Araştırma sonucunda ortaokul öğrencilerinin öznel iyi oluş düzeyleri ile karakter eğitimi uygulamaları arasında pozitif bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Diğer bir bulgu öğrencilerin demografik özellikleri ile öznel iyi oluş düzeyleri arasında ilişki anlamlı bulunmuştur.Anahtar kelimeler: Öznel iyi oluş, değerler, karakter eğitimiABSTRACTIn this study, we aimed to investigate the relationship between the levels of subjective well-being of secondary school students and evaluation of character education applications.The descriptive research model was adopted for this study. By using random sampling technique 326 students, 187 male and 139 female students at secondary schools in Anatolian Side of Istanbul, were studied.In this study, The Personal Information Form, Character Education Scale, Level of Subjective Well-Being Scales were used to obtain the research data.While analyzing the obtained data we used frequency and percentage analysis for descriptive data analysis, to determine the differences between variables we used Independent Samples T Test, to differentiate between categorical variables we used One-way Analysis of Variance (ANOVA), and we used Posthoc Analysis, Tamhane and Pearson correlation Analysis because the ANOVA correlations were significant.In this research it was established that there is a positive correlation between character education applications and levels of subjective well-being of secondary school students. It was also found that there was a significant correlation between students’ demographic characteristics and their levels of subjective well-being.Key words: Subjective well-being, character education, value

    Tool for Measuring Readiness Level of Children Who Will Start Primary School: Attainment Test for Primary School Admission (ATPA)

    No full text
    This research aims to develop a tool to measure the school readiness of children who will start primary school. Changes have occurred in the primary school starting age following the developments that took part in the Turkish Education System. This change has caused parents to have intense hesitations about enrolling their children in school. As a result of changing the age of starting education, it aims to develop a test that aims to eliminate the question mark in the parents and teachers of children in critical months as the age of starting primary school. This study was conducted with the quantitative research method. The obtained data were subjected to EFA and CFA analyzes by the Amos program. As a result of the research findings, the Attainment Test for Primary School Admission (ATPA-C), which was prepared considering the preschool and primary education aims, took its final form as a 17-item measurement tool gathered together in five factors. As a result of the analyses of the research made with the data of 1285 students, it was detected that the scale had the necessary validity and reliability findings for practice and research

    AGRONOMIC, PHYSIOLOGICAL AND ROOT MORPHOLOGICAL RESPONSES OF LETTUCE (LACTUCA SATIVA L.) GENOTYPES UNDER SALT STRESS

    No full text
    Bitkilerde kökmorfolojik karakterler, kök sisteminin doğrudan maruz kaldığı olumsuz toprakkoşullarına karşı adaptasyonu ve dayanıklılığı açısından büyük bir önemesahiptir. Doğada genetik olarak üstün kök morfolojik karakter özellikleribünyesinde taşıyan herhangi bir genotip, bu özellikleri taşımayan diğergenotipe göre avantajlı olup, farklı abiyotik stres (kuraklık, tuz, ağır metal,azot vs.) koşullarında bitki gelişimi, verim ve ürün kalitesi bakımından dahayüksek bir performans sergileyebilmektedir. Bu çalışma 2021 yılında ErciyesÜniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümüne aitkontrollü iklim odaları ve laboratuvar koşullarında tesadüf parselleri denemedesenine göre 3 tekerrürlü olarak yürütülmüştür. Bu araştırmada, İç AnadoluBölgesinde şeker pancarı yetiştiricileri tarafından genel olarak en çok tercihedilen 10 farklı şeker pancarı çeşidi kulanılmıştır. Denemede bitkilerkontrollü iklim odasında derin su kültürü (DWC) ortamında %10’luk (w/v)Polyethylene glycol (PEG 6000) uygulanmış besin çözeltisi ortamında kuraklıkstresi koşullarında taranarak (screening) test edilmiştir. Araştırmadabitkilerde, gövde ve kök yaş-kuru ağırlıkları, bitki boyu, kök/gövde oranı, yaprakalanı, kök uzunluğu, kök hacmi, kök çapı, gibi çeşitli agronomik, fizyolojik vekök morfolojik parametreler belirlenmiştir.</p

    Why Do Individuals Watch Pornographic Content? Influential Factors and Key Motivations for Watching Pornographic Content

    No full text
    The aim of this study is to examine why individuals who watch pornographic content watch pornography and to explore the motivations underlying their watching behavior. The research was conducted based on phenomenological design which is one of the qualitative research methods. The research was determined by having semi-structured interviews with 8 participants (6 males and 2 females) who engage in problematic consumption of pornographic content and by purposive sampling method. In the study, researchers used a Personal Information Form and a semi-structured interview form as data collection tools. Semi-structured interview questions were posed to participants through online video conferencing using the “Zoom” program, and the responses given by the participants were recorded. These recordings were analyzed using the content analysis method. The data analyses of individuals who watch pornographic content were grouped under six themes named (1) watching motivations, (2) watching outcomes, (3) perspectives on content, (4) effects of content, (5) knowledge and (6) different pursuits. The study results indicate that curiosity and information-seeking, traumatic family life, role models and lack of social skills, emotional avoidance, stress, and boredom constitute the motivations for watching pornographic content. The participants were observed to report experiencing intense feelings of guilt, shame, and regret after watching pornographic content, and to have difficulties with adaptation to the work, school, or social environment in daily life. The research is thought to contribute to both experts and individuals interested in the research on providing psychological support for problematic consumption of pornographic content in the matter of deciding on which information can be used

    Mihmanlı’nın MİDE KANSERİ VE CERRAHİ TEDAVİSİ’’ 3. Baskı

    No full text
    corecore