81 research outputs found
Deyimlerin Edimbilimsel Olarak Ulamlaştırılmasına İlişkin Bir Öneri: Türkçede “erkek”e gönderimde bulunan deyimler örneği
Deyimler, asıl anlamları dışında kullanılarak bir duygu, düşünce ya da durum anlatan, anlatım özgünlüğü olan ve bir kültürün zenginliklerini gösteren kalıplaşmış yapılardır. Bu çalışmada deyim sözlüklerinde deyimlerin nasıl ulamlaştırılması gerektiği tartışılmakta ve sonuç olarak alfabetik sıralanışa göre sunuma alternatif olabilecek edimbilimsel bir strateji önerisi yapılmaktadır. Çalışmanın veritabanını Türkiye’de en çok satılan 3 deyim sözlüğünde yer alan içinde “erkek” sözcüğünün geçtiği ve içinde “erkek” sözcüğü kullanılmadığı halde “erkek”e gönderimde bulunan Türkçe deyimler oluşturmaktadır. Araştırmanın sonucunda, önceki çalışmalardaki sözdizimsel ve anlambilimsel deyim sınıflandırmalarının deyimlerin ulamlaştırılmasına ilişkin kapsamlı bir veri sağlayamadıkları; bu nedenle, deyim sözlüklerinin edimbilimsel ölçütler dikkate alınarak yeniden düzenlenmesi gerektiği saptanmıştır. Bu sonuç, hem Türkçenin anadil ve yabancı dil olarak öğretilmesi için ders materyallerinin geliştirilmesine katkı sağlayacak hem de kültür ve düşünce dünyasının birer yansıması olan deyimlerin kavramsal ulamlarının ortaya konması, günümüzde çok çalışılmaya başlanan anlambilimsel ağ araştırmalarını da kapsayan bilgisayarlı dilbilim çalışmaları için Türkçenin kavram haritasının çıkartılması için bir başlangıç olacaktır
Sports sponsorship of communication companiesİletişim şirketlerinin spor sponsorluğu
The purpose of this research has been to determine the opinions of consumers the impact of the sports sponsorship done by the telecommunication companies on the development of sports and sports related activities. The effects of sports sponsorship on consumers and sports, and at what level have the communication (GSM) companies achieved to their target audience by supporting sports sponsorship have been tried to be determined. A descriptive method has been used in this study. The universe of the study for quantitative data has been composed of students who study four-year sports education program at state universities higher education institutions and the people residing in Ankara. On the other hand the sample has been composed of 361 students studying at four-year sports education institutions of higher education of the state universities in Ankara and 500 residents of central Ankara. A sports sponsorship scale has been developed for the data. The validity of this scale has been done by concerning the item-total correlations result, and also exploratory and confirmatory factor analysis has been performed. Alpha Cronbach's coefficient has been calculated for the reliability. The items included in the scale have been evaluated by five-point Likert scale. Sports Sponsorship scale has 25 items in three dimensions which are cooperation, support and impact. Since the data has not distributed normally, Mann Whitney U test, a non-parametric test, has been used for two groups while the Kruskal-Wallis test has been used for more than two groups. The Mann-Whitney U test has been manually applied in order to find the different group in the case of there has been a difference between groups according to the Kruskal-Wallis test results. The result of this study indicates that there has usually been a positive understanding of the practice of sports sponsorship done by GSM communication companies. It has been found that the population of the people who had attended this research have preferred A while the majority of students who had attended this research have preferred C for their communication. In the light of the findings from the both populations, A, C and B GSM companies have supported sport more, respectively. Regarding the genders; there has been no difference between the views of public and the students on the cooperation, support and impact sub dimensions of sports sponsorship. People in the middle age, according to the younger and older groups, have thought that the impact and collaboration dimensions of sport sponsorship has been more realized. It has been determined that primary school graduate population have looked more favourably to the sports sponsorship application done by the communication companies.Extended English summary is in the end of Full Text PDF (TURKISH) file. ÖzetBu araştırmanın amacı, iletişim şirketlerinin spor sponsorluğunun, sporun ve spor faaliyetlerinin gelişimine etkisi konusunda tüketicilerin görüşlerinin belirlenmesidir. Spor sponsorluğunun tüketicilere ve spora olan etkileri ile iletişim (GSM) şirketlerinin spor sponsorluğu yaparak hedef kitleye ne ölçüde ulaştığı belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırmada betimsel yöntem kullanılmıştır. Araştırma evrenini Ankara’da bulunan devlet üniversitelerine bağlı dört yıllık spor eğitimi veren yükseköğretim kurumlarında öğrenim gören öğrenciler ile Ankara’da ikamet eden kişiler örneklemini ise Ankara’da bulunan devlet üniversitelerine bağlı dört yıllık spor eğitimi veren kurumlarda öğrenim gören 361 öğrenci ve Ankara’nın merkez ilçelerinde ikamet eden 500 kişi oluşturmuştur. Verileri elde etmek için spor sponsorluğu ölçeği geliştirilmiştir. Ölçme aracının geçerlik çalışması için madde toplam korelasyon değerlerine bakılmış ve açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi yapılmıştır. Güvenirlik için Alpha Cronbach’s katsayısı hesaplanmıştır. Ölçekte yer alan maddeler 5’li Likert tipi derecelendirme ölçeği ile değerlendirilmiştir. Spor Sponsorluğu Ölçeğinde işbirliği, destek ve etki olmak üzere üç boyutta 25 madde yer almıştır. Veriler normal dağılmadığı için; non-parametrik testlerden ikili gruplar için Mann Whitney U testi, ikiden fazla gruplar için ise Kruskall-Wallis testi kullanılmıştır. Kruskall-Wallis testi sonucu gruplar arasında fark bulunması durumunda ise Gruplar arasında farklı olanı bulabilmek için manuel olarak Mann Whitney U testi uygulanmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre; iletişim şirketlerinin spor sponsorluğu uygulamalarına yönelik genelde olumlu bir anlayış vardır. Araştırmaya katılan halkın haberleşmede A şirketini tercih ettiği, öğrencilerin büyük çoğunluğunun ise C şirketini tercih ettiği tespit edilmiştir. Her iki grubunda, sırasıyla A, C ve B GSM şirketlerinin sporu daha fazla desteklediği yönünde görüş belirttiği saptanmıştır. Halkın ve öğrencilerin cinsiyetlerine göre spor sponsorluğunun işbirliği, destek ve etki alt boyutlarına ilişkin görüşleri arasında fark bulunamamıştır. Orta yaş grubundaki halkın, genç ve yaşlı gruptakilere göre, sponsorluğun etki ve işbirliği boyutunun daha çok gerçekleştiğini düşündüğü tespit edilmiştir. İlköğretim mezunu halkın, iletişim şirketlerinin spor sponsorluğu uygulamalarına daha olumlu baktıkları tespit edilmiştir
Sports sponsorship for communication companies reliability and validity study of measurementİletişim şirketlerinin spor sponsorluğu ölçeğinin güvenirlik ve geçerlik çalışması
Nowadays, the concept of the sports sponsorship is considered as a marketing activity that attracts the attention of the company from every sector. The aim of this study is to develop a scale to determine how communication companies' sports sponsorship practices are perceived. Research is a screening model. 47 items and personal information were included in the test form of the measurement tool. The evaluation of the items in the scale form was made with a 5-point Likert-type rating consisting of values ranging from 1 to 5. The validity and reliability studies were performed by applying the measurement tool to 250 participants who participated voluntarily. The item total correlation values were examined for the validity study and explanatory and confirmatory factor analysis was applied. For reliability, Cronbach's Alpha coefficient was calculated. In communication Companies Sports sponsorship scale, there are 25 items totaly; 9 items in cooperation dimension, 8 items in support dimension and 8 items in impact dimension. The increase in points that can be taken from the subscales of the scale indicates that sports sponsorship practices are positive and helpful. As a result, the Communication Companies Sports Sponsorship Scale was found to be valid and reliable.Extended English abstract is in the end of PDF (TURKISH) file. ÖzetSpor sponsorluğu kavramı günümüzde her sektörden şirketin dikkatini çeken bir pazarlama faaliyetidir. Bu çalışmanın amacı, iletişim şirketlerinin spor sponsorluğu uygulamalarının nasıl algılandığını saptamak için bir ölçek geliştirmektir. Araştırma tarama modelindedir. Ölçme aracının deneme formunda 47 madde ve kişisel bilgiler yer almıştır. Ölçek formunda yer alan maddelerin değerlendirilmesi 1’den 5’e kadar değişen değerlerden oluşan 5’li Likert tipi derecelendirme ile yapılmıştır. Ölçme aracı gönüllü katılan 250 kişiye uygulanarak, geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılmıştır. Geçerlik çalışması için madde bütün korelasyon katsayılarına bakılmış, doğrulayıcı ve açımlayıcı faktör analizi uygulanmıştır. Cronbach’s Alpha katsayısı ile güvenirlik hesaplanmıştır. İletişim Şirketleri Spor sponsorluğu ölçeği, etki boyutunda 8, işbirliği boyutunda 9 ve destek boyutunda 8 madde olmak üzere toplam 25 maddeden oluşmuştur. Ölçek alt boyutlarından alınabilecek puanların artması, spor sponsorluğu uygulamalarının olumlu olduğunu göstermektedir. Sonuç olarak, İletişim Şirketleri Spor Sponsorluğu Ölçeğinin geçerli ve güvenilir olduğu saptanmıştır
Opinions of retired people about physical activity as a leisure time activity: example of Turkey's oldest and happy city
Bu araştırmada, TÜİK 2019 verilerine göre Türkiye’de mutluluk düzeyi en yüksek il olarak belirlenen Sinop’taki emekli bireylerin; serbest zamanlarını değerlendirme, fiziksel aktiviteye katılım, fiziksel aktivitelerin yeterliği ve katılıma engel durumlar ile şehirde serbest zamanla ilgili değiştirilmesi gerekenlerle ilgili görüşlerini tespit etmek amaçlanmıştır. Çalışma verileri, nitel araştırma desenlerinden yüz yüze görüşme tekniği ile toplanmış ve Sinop şehir merkezinde yaşayan emekli sekiz kişinin görüşleri alınarak içerik analizi tekniği ile çözümlenmiştir. Çalışma neticesinde katılımcı görüşleri; serbest zamanlarını değerlendirme boyutunda fiziksel aktivite, sosyal etkinlikler, açık hava etkinlikleri, mental aktiviteler ve sosyal sorumluluk alanlarında olduğu; fiziksel aktiviteye katılımın sağlık, yenilenme, teşvik ve tatmin boyutlarına ayrıştığı; fiziksel aktivitelerin uzman eksikliği, yerel yönetim ve fiziki imkanlar açısından yetersiz olduğu, fiziksel aktivitelere katılıma engel durumların tesis/malzeme, ulaşım, sosyal çevre, beslenme ve bürokrasi boyutlarında gerçekleştiği ve son olarak şehirde serbest zamanla ilgili yapılması/değiştirilmesi gerekenlere dair görüşlerin tesis, kurslar, ulaşım, aktivite, sağlık ve sporu yaygınlaştırma boyutlarında olduğu tespit edilmiştir.In this research, it is aimed to determine the views of pensioners in Sinop, which is determined to be the province in Turkey with the highest happiness level according to TUIK 2019 data; on the issues that need to be changed relating with evaluating free time, participation in physical activity, adequacy of physical activities, obstacles to participation and free time in the city. The study data were collected from the qualitative research patterns by face-to-face interview technique and the opinions of eight retired people living in the city center of Sinop were obtained and analyzed by content analysis technique. As a result of the research, the following opinions of the participants have been determined: In the dimension of physical activity, social activities, outdoor activities, mental activities and social responsibility; in the dimension of participation in physical activity, health, renewal, encouragement and satisfaction, insufficiency of physical activities in terms of lack of experts, local government and physical facilities; in the dimension of situations where obstacles to participation in physical activities take place in the availability of facility/material, transportation, social environment, nutrition and bureaucracy are recognised. And finally it has been determined that opinions about the things to be done/changed about free time in the city are in the dimensions related with facilities, courses, transportation, activity, health and sport
Nutritional status and severity of coronary artery disease
Objective The aim of this study is to evaluate the
association between Nutritional Risk Index (NRI), a simple
tool to assess nutritional status, and coronary artery
disease severity and complexity in patients undergoing
coronary angiography.
Methods This study is a retrospective analysis of 822
patients undergoing coronary angiography. Patients
with previous revascularization were excluded. Gensini
and SYNTAX scores were calculated according to the
angiographic images to determine atherosclerosis
severity. NRI was calculated as follows: NRI = [15.19
× serum albumin (g/dl)] + [41.7 × (body weight/ideal
body weight)]. In patients ≥65 years of age, Geriatric NRI
(GNRI) was used instead of NRI. GNRI was calculated as
follows: GNRI = [14.89 × serum albumin (g/dl)] + [41.7
× (body weight/ideal body weight)]. Patients were then
divided into three groups as previously reported: NRI <
92, NRI 92–98 and NRI > 98. Gensini and SYNTAX scores
were compared between three groups.
Results The mean age of study population was 61.9
± 11.1 years. NRI 98 was measured
in 212, 321 and 289 patients, respectively. There was no
difference regarding to sex, BMI, smoking, hypertension and diabetes mellitus between three groups. Patients
with NRI < 92 had the highest mean Gensini score than
the patients with NRI 92–98 and NRI > 98 (38.0 ± 40.6 vs.
31.17 ± 42.4 vs. 25.8 ± 38.4, P = 0.005). Also patients with
NRI < 92 had the highest mean SYNTAX score than the
patients with NRI 92–98 and NRI > 98 (11.8 ± 12.9 vs. 9.3
± 12.4 vs. 7.7 ± 11.8, P = 0.001). Also, Gensini score of ≥20
and high SYNTAX score of ≥33 were associated with lower
NRI (P < 0.001 and P < 0.001, respectively).
Conclusion In our study, nutritional status evaluated by
the NRI was associated with more extensive and complex
coronary atherosclerosis in patients undergoing coronary
angiography
Endüstri 4.0’ın Gelişim Sürecinde Unutulan Bileşen: Siber Güvenlik
İnsanlık tarihi teknolojik açıdan önemli aşamalardan geçmiştir ve geçmeye devam etmektedir. Bu aşamaların en önemlilerinden birisi de Endüstri 4.0 sürecidir. Bu süreçle birlikte geleneksel sanayi üretimi yerini bilişim sistemlerinin ön planda olduğu bir yaklaşıma bırakmıştır. Endüstriyel haberleşme sistemleri ilk üretildikleri zamanlarda tamamen izole olarak yönetilmişlerdir. Zamanla iç ağlara (intranet) devamında ise internete bağlanmaları ile Endüstri 4.0 süreci başlamıştır. Bu süreçte siber-fiziksel sistemlerin ortaya çıkmasıyla birlikte, bu sistemler siber tehditlere karşı açık hale gelmişlerdir. Bu zafiyetler akıllı sistemleri ve Endüstri 4.0 sistemlerini saldırganların gözdesi haline getirmiştir. Her ne kadar bu sistemler verimlilik, sürat, işlerlik gibi insan hayatına önemli katkılar sağlasa da siber güvenlik açıklıkları uygun şekilde değerlendirilmezse, Endüstri 4.0'ın gerçek potansiyeline asla ulaşılamayabilir. Bu nedenle, çalışmada Endüstri 4.0’ın tüm bileşenleri ele alınarak, Siber Güvenlik bileşeni üzerine odaklanılmıştır. Çalışma, Endüstri 4.0’ın siber güvenlik boyutuna yönelik çalışmalara önemli katkı sağlayacaktır
Cryptosporidium spp. in Dogs - Prevalence and Genotype Distribution
Background: Cryptosporidium spp. is a zoonotic protozoan parasite that affects the gastrointestinal tract of humans and animals. The disease can cause acute and chronic diarrhoea and even death in both humans and animals. In this study, it was aimed to determine the prevalence and genotype distribution of Cryptosporidiosis in shelter dogs in Diyarbakır province located in the Southeastern Anatolia Region of Turkey.
Materials, Methods & Results: The animal material of the study consisted of 100 dogs of different breeds and sexes. Faecal samples were collected from the rectum with disposable latex gloves and placed in individual sample containers. All of the samples were examined for Cryptosporidium spp. by Kinyoun Acid Fast and Nested PCR methods. In the Kinyoun Acid Fast staining method, firstly, smear preparations were prepared from fresh faecal samples, fixed in pure methanol for 1 min and allowed to dry. The slides were kept in Kinyoun Carbol-Fuxin for 5 min, dipped in 50% ethyl alcohol, shaken, washed in tap water, kept in 1% sulphuric acid for 2 min and washed in tap water. The slides were kept in methylene blue for 1 min, washed in tap water and allowed to dry. After drying, immersion oil was dripped and examined under a microscope at 100 magnification. DNA extraction was performed from all samples using GeneMATRIX Stool DNA Purification Kit according to the manufacturer's protocol. After Nested PCR analysis was performed. In the PCR step, primers 5'-TTCTAGAGCTAATACATGCG-3' and 5'- CCCATTTCCTTCCTTCGAAACAGGA-3' were used to amplify the 1325 bp gene region. In the nested PCR step, primers 5'- GGAAGGGTTGTATTTATTTATTAGATAAAG-3' and 5'-AAGGAGTAAGGAACAACCTCCA-3' were used to amplify the 826-864 bp gene region. As a result of both methods, a prevalence of 3% was determined. The infection rate was higher in males (3.57%) than females (2.27%) and in younger than 1 year (5.56%) than in older than 1 year (1.56%). The DNA sequences obtained from the sequence analysis of 3 positive PCR samples were analysed in BioEdit software. A phylogenetic tree was constructed with the data set created by using the 18s rRNA gene sequences obtained from the NCBI genbank database and the DNA sequences obtained as a result of the study, and it was shown which Cryptosporidium species the study samples were related to. Today, many Cryptosporidium species have been identified and most of these species have host adaptation. Although C. canis is the most common species in dogs, C. muris, C. meleagridis, and C. parvum have also been detected. Among these species, C. parvum is recognized as a zoonotic species infecting a wide range of mammals. In this study, DNA sequencing of nested PCR positive samples revealed that 3 samples were zoonotic C. parvum.
Discussion: This suggests that dogs may be a reservoir for zoonotic transmission of Cryptosporidium. Consequently, it is recommended that people should be informed about the potential for transmission of this protozoan to humans and animals and that control programmes should be implemented, including the prevention of free entry of stray dogs into public places and homes.
Keywords: Cryptosporidium parvum, molecular analysis, canine, Diyarbakır, Turkey
Maternal and neonatal outcomes of pregnant women with SARS-CoV-2 infection in our tertiary hospital
Objective: To evaluate clinical features, laboratory test results, and maternal and neonatal outcomes of pregnant patients with the Coronavirus disease (COVID-19). Methods: We reviewed clinical data from pregnant women with a laboratory-confirmed SARS-CoV-2, who were admitted to our university hospital in Türkiye. Demographic and clinical characteristics, laboratory test results, and maternal and neonatal outcomes were collected. Results: A total of 46 pregnant women were included in this study. The mean maternal age was 28 (min. 21 – max. 39) years and gestational age was 31 (min. 26 – max. 41) weeks. Two (4.37%) pregnant women were vaccinated with 1 dose of BioNTech® vaccine, and all other patients were unvaccinated. Shortness of breath was the most common symptom present in 15 cases (32.6%). Twenty-seven (58.69%) pregnant women gave birth in the preterm period, and 19 (41.30%) in the term period. Six (13.04%) pregnant women were followed up in the Anesthesia Intensive Care Unit. Two women with critical COVID-19 died in the postpartum period. Conclusion: COVID-19 infection has negative consequences in terms of maternal and neonatal outcomes. The most common causes of adverse neonatal outcomes are iatrogenic or spontaneous preterm births, while the most common causes of adverse maternal outcomes are prolonged hospitalization time, increased likelihood of intensive care hospitalization, and maternal deaths. The most effective way to prevent this situation is to get vaccinated regardless of trimester
An investigation of digital game addiction levels of university students in terms of social efficacy, experiential avoidance and loneliness variables
Bu araştırmanın amacı, üniversite öğrencilerinin dijital oyun bağımlılığı düzeylerinin sosyal yeterlilik, yaşantısal kaçınma ve yalnızlık değişkenleri açısından incelenmesidir. Bu amaç doğrultusunda üniversite öğrencilerinin dijital oyun bağımlılığı düzeyleri; sosyal yeterlilik, yaşantısal kaçınma, yalnızlık, cinsiyet, okul türü, anne-baba eğitim durumu bakımından incelenmiştir. Yapılan bu çalışma ilişkisel tarama modeline uygun bir araştırma niteliğindedir. Araştırma 2020-2021 eğitim öğretim yılında Ankara'da bulunan vakıf ve devlet üniversitelerinde öğrenim gören 663 (395 Kadın, 268 Erkek) üniversite öğrencisinden alınan verilerle gerçekleştirilmesi sağlanmıştır. Araştırmanın verileri Üniversite Öğrencileri İçin Dijital Oyun Bağımlılığı Ölçeği, Sosyal Yeterlik ve Sonuç Beklentileri Ölçeği, Yaşantısal Kaçınma Ölçeği ve UCLA Ölçeği Kısa Formu ve araştırma sahibi tarafından hazırlanan kişisel bilgi formu aracılığıyla sağlanmıştır. Araştırmadan elde edilen verilerin normallik analizleri gerçekleştirilmiş ve sonrasında verilerin analiz bölümüne geçişi sağlanmıştır. Verilerin analizinde; t testi, tek yönlü varyans analizi (ANOVA), Pearson Korelasyon Analizi ve çoklu regresyon analizi yapılmıştır. Yapılan t testi sonucuna göre, üniversite öğrencilerinin dijital oyun bağımlılığı düzeylerinin cinsiyet açısından farklılaşmazken okul türüne göre farklılaştığı bulunmuştur. Tek yönlü varyans analizi sonuçlarına göre, üniversite öğrencilerinin dijital oyun bağımlılığı düzeylerinin anne-baba eğitim durumu açısından farklılaşmadığı sonucu elde edilmiştir. Pearson korelasyon analizinin sonuçlarına göre, üniversite öğrencilerin oyun bağımlılığı düzeyleriyle sosyal yeterlilik düzeyleri arasında pozitif yönde düşük ilişki bulunmuştur. Ayrıca öğrencilerin dijital oyun bağımlılığı düzeyleriyle yaşantısal kaçınma düzeyleri arasında pozitif yönde yüksek ilişki bulunmuştur. Yine üniversite öğrencilerinin oyun bağımlılığı düzeyleriyle yalnızlık düzeyleri arasında ise negatif yönde düşük ilişki olduğu elde edilmiştir. Son olarak Regresyon analizi sonucuna göre, üniversite öğrencilerin dijital oyun bağımlılığı düzeylerinin sosyal yeterlilik ve yaşantısal kaçınma düzeyleri tarafından yordandığı bulunmuş, yalnızlık düzeyleri tarafından ise yordanmadığı şeklinde bulgular elde edilmiştir.The aim of this study is to examine digital game addiction levels of university students in terms of perceived social efficacy, experiential avoidance and loneliness. For this purpose, digital game addiction levels of students were examined; in terms of perceived social efficacy, experiential avoidance, loneliness, gender, class level, education status of parents. This study is a research that is in accordance with the relational screening model. The research was carried out with data obtained from 663 (395 female, 268 male) university students studying at foundation and state universities in Ankara in the 2020-2021 academic year. The data were collected by means of Digital Game Addiction Scale for University Students, Social Efficacy and Outcome Expectations Scale, Experiential Avoidance Scale, UCLA Loneliness Scale Short Form and personal information form prepared by the researcher. The normality analyzes of the data obtained from the research were carried out and then the transition to the data analysis section was provided. In the analysis of data; t-test, one-way analysis of variance (ANOVA), Pearson Correlation analysis and Multiple regression analysis were used. According to the results of the t test, it was found that while the digital game addiction levels of university students did not differ in terms of gender, they differ by school type. Conforming to the results of one-way analysis of variance, it was concluded that the digital game addiction levels of university students did not differ in terms of parental education status. According to the results of the Pearson correlation analysis, a low positive correlation was found between the game addiction levels of university students and their social efficacy levels. Moreover, a high positive correlation was found between students' digital game addiction levels and experiential avoidance levels. Also, it was found that there was a low negative correlation between the game addiction levels of university students and their loneliness levels. Finally, according to the results of the regression analysis, it was found that the digital game addiction levels of university students were predicted by social efficay and experiential avoidance levels, but not by their loneliness levels
Analysis of the positioning of Turkey in port state control during the European Union compliance process
Günümüzde deniz ticaretinin önemli unsurundan biri olan Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO) ve Avrupa Birliği(AB) politikaları çerçevesinde Denizcilik ve Liman Devleti Kontrol sistemiyle ilgili standartlar ve şartlar belirlenerek, gemilerin bu şartlara uyumu ile denizel çevrenin deniz ulaşımı sebebiyle kirlenmesinin en aza indirilmesi, güvenli ve emniyetli deniz ulaşımı amaçlanmaktadır._x000B_ Türkiye'nin AB üyeliği yolundaki hazırlık sürecinde AB denizcilik politikaları ve ilgili müktesebatına uyumu önem arzetmektedir._x000B_ Türkiyede denizcilikle ilgili hedef ve politikaları belirleyen, gerekli düzenleme ve denetlemeleri yapan kamu otoritesi olan Denizcilik Müsteşarlığı, 2003 yılından günümüze kadar geçen zamanda AB uyum kapsamında uluslararası sözleşmelere taraf olunması, müktesebatın AB müktesebatıyla uyumlaştırılması yönünde çıkarılan kanun ve yönetmelikler ve yaptığı diğer çalışmalar ile Liman Devleti Kontrolüne ilişkin önemli bir ilerleme kaydetmiş olup, uyum için yapılacaklar konusunda da hedeflerini belirlemiş ve çalışmalarına devam etmektedir._x000B_ Bu çalışmada Avrupa'daki deniz güvenliğine ve liman devleti kontrollerine değinilmiş, Türkiyenin Liman Devleti Kontrolü konusundaki çalışmaları,yaptıkları ve yapmayı hedefledikleri ele alınarak, Türkiyenin Liman Devleti Kontrolü kapsamında mevcut durumu ortaya konmuştur. Nowadays, within the framework of the policies of International Maritime Organisation(IMO) and European Union, standards and requirements relevant to Shipping and Port State Control, are specified and legislated, in this way it is aimed to the ships complying with these regulations, minimization of the pollution from the ships, safe and secure marine transportation._x000B_ On the way of EU Memberships, Turkey has to adapt it?s legislation._x000B_Undersecretariat of Maritime Affairs, a public authority, which sets the goals about maritime issues, regulates and controls, from 2003 until today with its works aimed to the compliance with the EU makes progress and on this way it will go on it?s works._x000B_In this study; it is mentioned maritime safety and port state control at Europe and analized of the positioning of Turkey in Port State Control during the European Union compliance process
- …