7 research outputs found
Foramen Timpanikum (Foramen Huschke) görülme sıklığının konik ışınlı bilgisayarlı tomografi kullanılarak değerlendirilmesi
Amaç: Foramen
timpanikum (Foramen Huschke) meatus akustikus eksternusun anterior
inferiorundaki gelişimsel bir defekt alanıdır. Bu çalışmanın amacı foramen
timpanikumun prevalansını, lokasyonu ve boyutunu belirlemektir.Gereç ve Yöntemler: Bu
retrospektif çalışmada, İstanbul Okan Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi
Hastanesi’ne başvuran 102 hastadan farklı endikasyonlarla alınan Konik Işınlı
Bilgisayarlı Tomografi (KIBT) görüntüleri analiz edilmiştir. Aksiyal ve sagital
düzlemlerde tespit edilen foramen timpanikum (FT) lokasyonu, boyutu incelenip
yaş ve cinsiyet ilişkisini değerlendirmek için tanımlayıcı istatistikler
yapılmıştır.Bulgular: 102 KIBT
taramasında toplam 204 taraf incelenmiş; 24 hastada (% 23.5), bilateral veya
unilateral olarak toplam 30 FT (% 14.7) saptanmıştır. 78 (% 76.5) hastada FT
varlığı izlenmemiştir. Tek taraflı FT saptanan hasta sayısı 18 (% 17.6), iki
taraflı FT saptanan hasta sayısı 6 (% 5.9) olarak belirlenmiştir. Cinsiyet ve
FT arasındaki ilişki araştırılmış; kadın ve FT arasında anlamlı bir ilişki
bulunmuştur (p = 0.0004).Sonuç: Bu
gelişimsel defekt, temporomandibular eklemin etkilenmesine ve tümörün ya da
enfeksiyonun dış kulak kanalından infratemporal fossaya yayılmasına neden
olabilir. FT varlığı, temporomandibular eklemin artroskopisi sırasında dış ve
orta kulak yapılarının yaralanmasına neden olabilir. Bu nedenle hekimlere
artroskopi sırasında dikkatli olmaları önerilmektedir.ANAHTAR KELİMELER
Foramen Timpanikum, Foramen Huschke, Konik
Işınlı Bilgisayarlı Tomograf
Panoramik radyografilerde izlenen anatomik ve patolojik oluşumların değerlendirilmesi ile medikal monitör ve akıllı ekranların diagnostik performanslarının karşılaştırılması
Amaç: Çalışmanın amacı medikal monitörler ve akıllı ekran
sistemlerinden olan tabletler ile panoramik radyografilerin incelenmesinde
diagnostik yönden farklılık olup olmadığının araştırılmasıdır.Gereç ve Yöntemler:
68 panoramik radyografi deneyim süreleri farklı 2
gözlemci tarafından 3 farklı ekranda (Medikal monitör, dizüstü bilgisayar,
tablet) incelendi. Her radyografide 5 adet anatomik ve patolojik oluşum
değerlendirildi (üst molar diş dentin çürüğü, alt molar diş dentin çürüğü, alt
molar mine-dentin sınırı, apikal enflamatuar lezyon, maksiller sinüs
patolojisi). Sonuçlar Ağırlıklı Kappa Analizi ve ROC eğrisi analizi
kullanılarak analiz edildi.Bulgular: Dentin çürükleri ve mine dentin sınırının ayrımının değerlendirilmesinde
tüm monitör tiplerinde güçlü uyum görüldü. En yüksek Az skorları medikal
monitörde ve mine dentin ayrımı ile çürük tespitinde görüldü. Tablet ekranında
apikal enflamatuar lezyon ve maksiller sinüs patolojilerinin ayrımı zayıf uyum
gösterdi. Gözlemcilerin kontrol grubu ile karşılaştırılan skorlarında hiçbir
monitörde anatomik ve patolojik yapıların değerlendirilmesinde istatistiksel
olarak anlamlı bir fark gözlenmedi.Sonuç: Akıllı ekran sistemleri dental radyolojide henüz medikal monitörler
kadar kesin doğrulukta sonuç vermemektedir.ANAHTAR
KELİMELER
Medikal monitör, akıllı ekran, tanısal
görüntüleme, diagnoz, panoramik radyograf
Babasının Gözünden İşitme Kayıplı Kızının Yaşam Öyküsü
Araştırmanın amacı, işitme kayıplı yetişkin çocuğu olan normal işiten bir babanın yaşam hikâyesinin incelenmesi ve babanın işitme kayıplı çocuğunun hayatı ve gelişim dönemleri üzerindeki etkilerinin derinlemesine anlaşılmasıdır. Nitel araştırma yöntemlerinden yaşam öyküsü ile desenlenen araştırmanın katılımcısı doğuştan çok ileri derece duyu-sinirsel işitme kaybına sahip yetişkin çocuğu olan bir babadır. Araştırma verileri yarı-yapılandırılmış görüşmeler, dökümanlar, fotoğraflar ve yansıtmalı araştırmacı günlükleri ile toplanmıştır. Toplanan veriler tümevarımcı yöntem ile analiz edilmiştir. Bulgular dokuz ana tema çerçevesinde yorumlanmıştır: babanın içinde büyüdüğü aile, eşinin hamilelik dönemi, tanılama dönemi, okul öncesi dönem, ilkokul dönemi, ortaokul ve lise dönemi, yetişkinlik dönemi, e-Kpss/ iş hayatı ve koklear implant ameliyatı sonrası karşılaşılan güçlükler. Araştırmanın bulguları; katılımcı babanın içinde büyüdüğü ailenin kendi babalık algılarına etkisi olduğunu göstermiştir. Baba, kızının işitme kaybını daha çabuk kabullenmiş, babanın bu davranışı işitme kayıplı çocuğu ile olan bağını artırmış ve çocuğun gelişim dönemleri, akademik becerileri üzerinde asıl söz sahibinin baba olmasına neden olmuştur. Bir baba olarak isteğinin işitme kayıplı çocuklar ile daha fazla sözlü iletişim kurulması olduğunu dile getirmiştir. Araştırmanın bulguları tüm işitme kayıplı baba-çocuk nüfusuna genellenemese de bu bulguların kuramlar ve ileri araştırmalara ışık tutacağı düşünülmektedir
Radiomorfometric Analysis of Dental and Trabeculae Bone Changes in Bruxism Patients
Purpose: The aim of the study is to analyze the changes detected in panoramic radiographs due to bruxism with qualitative and quantitative scales.
Materials amp; Methods: 173 panoramic radiographs of 93 healthy and 80 bruxist individuals were included. Maxillary and mandibular teeth were classified as anterior and posterior on radiographs; loss of the lamina dura (LD), widening of the periodontal ligament (PDL) space, attrition, presence of pulp stones, and pulpal sclerosis were scored. Fractal dimension (FD) analyses were calculated in 10 regions of interest (ROI) including bilateral condylar region, gonial region, ramus, apical areas between the 1st molar -2nd premolar, and the 1st premolar and the canine. Data were analyzed with descriptive statistics, Kolmogorov–Smirnov, independent sample t-test, Kruskal–Wallis, and Spearman correlation tests.
Results: 98 women and 75 men were included. There was no statistically significant difference between the genders (p gt;0.05). The incidence of LD loss, widening of the PDL space, attrition, and pulpal sclerosis was significantly higher in bruxist patients than in the control group (p lt;0.001). The incidence of widening of the PDL space (p=0.004), pulpal sclerosis (p lt;0.001), and the presence of pulp stones (p lt;0.001) were significantly higher in the posterior regions. The mean FD of the condyle was 1.18 ±0.16 in the healthy group and 1.20 ±0.11 in the bruxist group.
Conclusion: The incidence of LD loss, widening of the PDL space, attrition, and pulpal sclerosis is higher in bruxists. FD didn’t demonstrate significant differences in the mandibular trabecular structures of bruxist and healthy individuals
A Fused Deep Learning Architecture for the Detection of the Relationship between the Mandibular Third Molar and the Mandibular Canal
The study aimed to generate a fused deep learning algorithm that detects and classifies the relationship between the mandibular third molar and mandibular canal on orthopantomographs. Radiographs (n = 1880) were randomly selected from the hospital archive. Two dentomaxillofacial radiologists annotated the data via MATLAB and classified them into four groups according to the overlap of the root of the mandibular third molar and mandibular canal. Each radiograph was segmented using a U-Net-like architecture. The segmented images were classified by AlexNet. Accuracy, the weighted intersection over union score, the dice coefficient, specificity, sensitivity, and area under curve metrics were used to quantify the performance of the models. Also, three dental practitioners were asked to classify the same test data, their success rate was assessed using the Intraclass Correlation Coefficient. The segmentation network achieved a global accuracy of 0.99 and a weighted intersection over union score of 0.98, average dice score overall images was 0.91. The classification network achieved an accuracy of 0.80, per class sensitivity of 0.74, 0.83, 0.86, 0.67, per class specificity of 0.92, 0.95, 0.88, 0.96 and AUC score of 0.85. The most successful dental practitioner achieved a success rate of 0.79. The fused segmentation and classification networks produced encouraging results. The final model achieved almost the same classification performance as dental practitioners. Better diagnostic accuracy of the combined artificial intelligence tools may help to improve the prediction of the risk factors, especially for recognizing such anatomical variations
International Nosocomial Infection Control Consortiu (INICC) report, data summary of 43 countries for 2007-2012. Device-associated module
We report the results of an International Nosocomial Infection Control Consortium (INICC) surveillance study from January 2007-December 2012 in 503 intensive care units (ICUs) in Latin America, Asia, Africa, and Europe. During the 6-year study using the Centers for Disease Control and Prevention's (CDC) U.S. National Healthcare Safety Network (NHSN) definitions for device-associated health care–associated infection (DA-HAI), we collected prospective data from 605,310 patients hospitalized in the INICC's ICUs for an aggregate of 3,338,396 days. Although device utilization in the INICC's ICUs was similar to that reported from ICUs in the U.S. in the CDC's NHSN, rates of device-associated nosocomial infection were higher in the ICUs of the INICC hospitals: the pooled rate of central line–associated bloodstream infection in the INICC's ICUs, 4.9 per 1,000 central line days, is nearly 5-fold higher than the 0.9 per 1,000 central line days reported from comparable U.S. ICUs. The overall rate of ventilator-associated pneumonia was also higher (16.8 vs 1.1 per 1,000 ventilator days) as was the rate of catheter-associated urinary tract infection (5.5 vs 1.3 per 1,000 catheter days). Frequencies of resistance of Pseudomonas isolates to amikacin (42.8% vs 10%) and imipenem (42.4% vs 26.1%) and Klebsiella pneumoniae isolates to ceftazidime (71.2% vs 28.8%) and imipenem (19.6% vs 12.8%) were also higher in the INICC's ICUs compared with the ICUs of the CDC's NHSN