23 research outputs found
Aksaray İlinde abortus ve infertilite problemi olan süt ineklerinde neospora caninum insidansı
The contribution of animal husbandry to the national economy cannot be ignored. The causes of infertility are various and complex. Economic losses are increasing in dairy cattle breeding due to infectious and non-infectious causes. The percentage of abortion due to infectious agents is not fully known, but infectious agents lie in about 90% of the cases whose etiology can be determined. Neospora caninum is considered to be one of the most important abortion factors of cattle. Although, this protozoa is always ignored. It causes abortion in cows. In this study, it was aimed to detect N. caninum from the blood serum obtained from 137 dairy cattle brought to Aksaray University Faculty of Veterinary Medicine between 2017-2019 and suffering from abortion and infertility problems. For serological diagnosis, ELISA (Enzyme-Linked ImmunoSorbent Assay) test was performed.
As a result, N. caninum agent was detected in 37.22 % (51/137) of the samples that belong to cattle with abortion and infertility problems. It was concluded that economic loss due to infertility in dairy cattle and protozoa, which are one of the infection factors, should be given importance.Hayvancılığın ülke ekonomisine katkısı yadsınamaz. İnfertilitenin nedenleri çeşitli ve karmaşıktır. Süt sığırcılığında bulaşıcı ve bulaşıcı olmayan nedenlerle ekonomik kayıplar artmaktadır. Enfeksiyöz ajanlara bağlı abortların yüzdesi tam olarak bilinmemekle birlikte, etiyolojisi belirlenebilen olguların yaklaşık %90'ında enfeksiyöz ajanlar bulunmaktadır. Neospora caninum sığırların en önemli abortus faktörlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte, bu protozoa her zaman göz ardı edilir. İneklerde abortusa, köpeklerde ise ölümcül sinir-kas hastalıklarına neden olur. Bu çalışmada, Aksaray Üniversitesi Veteriner Fakültesi'ne 2017-2019 yılları arasında getirilen abort ve infertilite sorunu yaşayan 137 süt sığırından elde edilen kan serumundan N. caninum'un saptanması amaçlanmıştır. Serolojik tanı için ELISA (Enzyme-Linked ImmunoSorbent Assay) testi yapıldı. Sonuç olarak abortus ve infertilite sorunu olan sığırlara ait örneklerin %37,22'sinde (51/137) N. caninum etkeni tespit edilmiştir. Süt sığırlarında infertiliteye bağlı ekonomik kayıplara ve enfeksiyon faktörlerinden biri olan protozoalara önem verilmesi gerektiği sonucuna varıldı
THE INVESTIGATION OF COMPOSITE OBTAINED FROM NANOSILICATE AND POLYSTYRENE PRODUCED IN POLYMERIZATION REACTOR WITH TEMPERATURE CONTROL
Doğal ve sentetik polimerler ile polimer kompozit malzemelerin, endüstrinin birçok alanında ve günlük hayatta çok fazla kullanım alanları bulunmaktadır. Polimerizasyon proseslerinde esas amaç istenilen kalitede polimer ve kompozitlerini üretmektir. Ürün kalitesi ise polimer kompozitin molekül ağırlığına, molekül ağırlığı dağılımına bağlıdır. Reaktörler işletim şartlarından çok fazla etkilenirler, istenilen kalitede ürün elde etmek için reaktör işletim koşullarının optimize edilmesi ve kontrolü gereklidir.
Nanoteknoloji araştırmaları malzemenin yapısını molekül düzeyinde değiştirme şansını verir. Araştırmacılar molekülleri yeniden tasarlayarak pek çok fonksiyonu üründe bir araya getirebilirler. Değişik gaz ve sıvı geçirgenlikleri elde edilebilir. Nano parçacıkların ilavesi ile ürünlerde ışığa ve aleve direnç, güçlü mekanik ve ısıl performans ve gazlara karşı yüksek bariyer özellikleri sağlanır.
Bu çalışmada, kesikli bir polimerizasyon reaktöründe, minumum sürede istenilen dönüşüm ve molekül ağırlığa ulaşmak için gerekli optimum reaksiyon sıcaklığı, kendinden ayarlamalı PID kontrolör ile kontrol edilmiştir. Optimum ayar parametrelerinde genetik algoritma kullanılmıştır.
Çalışma iki deneysel kısımdan oluşmuştur. ilk basamak polistirenin kesikli polimerleşme reaktörünün kontrollü ve kontrolsüz durumunda eldesidir. Bu basamakta çözelti polimerleşmesinde polistiren, toluen, benzoil peroksit sırası ile monomer, çözücü ve başlatıcı olarak kullanılmıştır. İkinci aşamada, nano boyutta silikayla kontrollü ve kontrolsüz olarak üretilen polistirenle çeşitli oranlarda kompozitler üretilmiştir.
Hazırlanan kompozit malzemelerin karakterizasyon aşamasında, termal özelliklerinin belirlenmesi için diferansiyel taramalı kalorimetre (DSC) ve termogravimetrik analiz (TGA), kırılma yüzeylerinin karakterizasyonunda taramalı elektron mikroskobu (SEM) kullanılmıştır, polistirenin molekül ağırlığı bulunmuştur ve mekanik özelliklerinin belirlenmesi için sertlik testleri uygulanmıştır.
Yapılan mekanik karakterizasyon sonunda, artan silika oranının kompozit malzemelerin sertlik ve mekanik dayanımlarını arttırıcı, polistirenin kırılganlık özelliğini artırıcı yönde etkilediği görülmüştür. Isıl dayınımlarının artışını TGA ve DSC temogramlarında alınan sonuçlar desteklemektedir.Natural and synthetic polymers with polymer materials are used in many areas in various industries in our life. The main objective in polymerization processes is to produce polymer of desired quality. Product quality depends on the molecular weight and molecular weight distribution. Since reactors are strongly influenced by the reactor process conditions, in order to obtain a product at desired quality, reactor process conditions must be optimized and controlled.
Nanotechnology gives the researchers the chance to change the structure of the materials on the molecular scale. Researchers can build up new desing of molecules to achieve several functionalities. Different gas and water permeabilities can be obtained. By adding nanoparticles, packages can be more light and fire resistant, can have stronger mechanical and thermal performance, high gas barrier functionalities.
In this study, optimum reactor temperature for the desired conversion and molecular weight in minumum time was track using self-tuning PID controller. To find optimal tuning parameters of controller, genetic algorithm was used.
This study is contructed with two experimental steps. In the first experimental step, polystyrene was optained in batch polymerization reactor with control and without control. In this step, styrene, toluene and benzoyl peroxide were used as monomer, solvent and initiator, respectively. In the second experimental step, nanosilica composite particles were obtained in various ratios from the nanosilicate and polystyrene obtained in controlled and noncontrolled reactor.
Polystyrene / silica nanocomposite particles were characterized by means of differential scanning calorimeter (DSC) and thermogravimetric analysis (TGA). The fracture surface of the composite material was examined by using scanning electron microscope (SEM). The molecular weight of polystyrene were determined by viscosity. Mechanical properties of composite materials were determined from strength tests were conducted.
The strength values of the composite materials, increase with increasing nanosilika content. The thermal stability of composites increased and results are resistance of thermal, the results taken from the TGA and DSC thermograms supported the increase in thermal resistance
An efficient synthesis of (1S, 2R)-1-amino-2-indanol, a key intermediate of HIV protease inhibitor, indinavir
(1S,2R)-1-amino-2-indanol, a key component of an HIV protease inhibitor is synthesized in four steps starting from indanone. The Mn(OAC)(3) mediated acetoxylation of indanone followed by fungus catalyzed hydrolysis of acetoxyindanone furnished optically pure alpha-hydroxy indanone. Formation and enantioselective reduction of oxime ether of 2-hydroxyindanone afforded (1S, 2R)-1-amino-2-indanol in 97% cis selectivity
First isolation of Alternaria alternata from a dog in Turkey
WOS: 000398845100011Alternaria alternata is a fungus species which can infect animals and people as well as being commonly found in nature. On the other hand, animals with Alternaria infection can infect other animals and people by spreading a high amount of fungal spores. In this work, Alternaria alternata was detected for the first time in Turkey from the skin lesions of a dog, an antifungal susceptiblity testing was carried out and treatment with itracanozole to which the agent showed susceptibility was accomplished. The aim of this work was to report the Alternaria infection in dogs in Turkey for the first time, to draw attention to the zoonotic dimension of this disease and to emphasize the importance of antifungal susceptibility tests
Butenolide annelation using a manganese(III) oxidation. A synthesis of 4-arylfuran-2(5H)-ones
A general procedure was developed for the annelation of a butenolide to an aromatic ketone that highlighted a manganese(III) oxidation of aromatic ketones. The oxidation of aromatic ketones with manganese(III) acetate in the presence of 2;bromoacetic acid or the Mn(II) salt of this carboxylic acid provided a regioselectively convenient synthesis of 2-(2-bromoacetoxy) ketones. An Arbuzov or Wittig reaction of 2-(2-bromoacetoxy) ketones followed by cyclisation furnished 4-arylfuran-2(5H)-ones in good yield. (C) 1999 Elsevier Science Ltd. Ail rights reserved
Increased prevalence of pelvic venous congestion sign on sacroiliac MRI in women with clinically suspected sacroiliitis
OBJECTIVE: To compare the prevalence of pelvic venous congestion (PVC) sign on sacroiliac and hip MRI in women of reproductive age as a possible cause of pain mimicking sacroiliitis