371 research outputs found
Acrylonitrile Containing Polymers Via Combination Of Atom Transfer And Nitroxide Mediated Polymerization
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2006Thesis (M.Sc.) -- İstanbul Technical University, Institute of Science and Technology, 2006Atom transfer radikal polimerizayonu (ATRP) ve nitroksit ortamlı polimerizasyon (NMP) kontrollü polimerizasyon yöntemleri içinde en başarılı olanlarıdır. NMP ve ATRP gibi kontrollü polimerizasyon tekniklerinin avantajlarından biri de elde edilen polimerlerin molekül ağırlıklarının ve zincir uç grubu fonksiyonalitesinin kontrol edilebilir olmasıdır. Ayrıca iki fonksiyonlu asimetrik başlatıcılar kullanılarak polimer zincir uç gruplarına çok çeşitli fonksiyonellikler kazandırılabilmesidir. Bu çalışmada, iki fonksiyonlu asimetrik başlatıcı, 2-fenil-2-[(2,2,6,6-tetrametilpiperidinil)oksi]etil 2-bromo propanoat sentezlenmiş ve ATRP ve NMP yöntemleri kullanılarak SAN kopolimerler, polystyrene-block-polyacrylonitrile (PS-b-PAN), polystyrene-b-poly(n-butyl acrylate)-polyacrylonitrile (PS-b-PBA-b-PAN) and ayrıca styrene ve düzensiz SAN segmentlerini içeren blok kopolimerleri sentezlenmiştir. 1H-NMR(Nükleer Manyetik Rezonans Spektroskopisi), GPC(Jel Geçirgenlik Kromatografisi), IR(Infrared Spektroskopisi) ve DSC(Diferansiyel Taramalı Kalorimetri) cihazlarından alınan sonuçlar doğrultusunda elde edilen blok kopolimerlerin gerçekten de ATRP ve NMP tekniklerinin kombinasyonu ile oluştukları belirlenmiştir.Atom transfer radical polymerization (ATRP) and Nitroxide Mediated Polymerization (NMP) are the most successful systems in controlled radical polymerization. One of the advantageous of controlled radical polymerizations such as NMP and ATRP is that the molecular weight and the chain end functionality can be controlled.Moreover,the wide range of functionality can be introduced into a polymer chain end using asymmetric difunctional initiator. In this study, novel asymmetric double functional initiator, 2-phenyl-2- [(2,2,6,6-tetramethylpiperidino) oxy] ethyl 2-bromopropanoate was synthesized and we extend the use of difunctional initiator for the synthesis of well-defined SAN copolymers, polystyrene-block-polyacrylonitrile (PS-b-PAN), polystyrene-b-poly(n-butyl acrylate)-polyacrylonitrile (PS-b-PBA-b-PAN) and also block copolymers containing random SAN sequences and styrene by the combination of ATRP and NMP processes in a novel approach. 1H-NMR(Nuclear Magnetic Resonance), GPC (Gel Permeation Chromatography), IR(Infrared Spectrum) and DSC(Differantial Scanning Calorimetry) studies of the obtained polymers show that block copolymers are readily formed as a result of combination of ATRP and NMP mechanisms.Yüksek LisansM.Sc
The Traditional Houses of Edirne Baba Demirtaş (Timurtaş) District: Its Architectural Characteristics, Potentials and Problems
DergiPark: 370294tujesEdirne'nin Osmanlılar tarafından fethedilmesinden sonra, yerleşmenin yoğun olduğu Kaleiçi bölgesi dışında yeni mahalleler oluşturulmaya başlanmıştır. Dönemin ileri gelenleri tarafından kurulan bu mahallelerden biri de Baba Demirtaş Mahallesi'dir. Kentsel sit sınırları içerisindeki mahalle, Edirne kent merkezinin ve Kaleiçi’nin yakınında konumlanmakta; dünya mirası Selimiye Camii ve Külliyesi'nin de geçiş ve etkileşim bölgesi sınırlarında yer al-maktadır. Organik dokuya sahip mahalle, konumu dışında, Osmanlı dönemi kale dışı yerleşmelerine örnek teşkil etmesi ve bünyesinde anıtsal nitelikli tarihi yapılar ile geleneksel konutları barındırması açısından da önem taşı-maktadır. Ancak zamanla kentleşme, trafik, kullanıcı değişmesi, bilinçsiz kullanım, denetimsiz yapılaşma gibi faktörler dokunun bozulmasına ve geleneksel konutların azalmasına neden olmuştur Oysaki kültürel kimliği sergilemek adına geleneksel dokuların ve konutların korunarak günlük yaşama katılmaları sağlanabilir. Özellikle Selimiye Camii ve Külliyesi gibi dünya mirası bir yapının yaşatılması ve sergilenmesinde çevresiyle birlikte ele alınmış olduğu göz önünde bulundurulduğunda, mahalledeki tarihi ve geleneksel yapılar da önem kazanmaktadır Mahallenin ve mevcut geleneksel konutların önemine dikkat çekmek üzere hazırlanan bu çalışmada, mahalle sı-nırları içinde bulunan geleneksel konutların mimari özellikleri incelenmiş; potansiyelleri ve sorunları tespit edil-miştir.Abstract: After the conquest of Edirne by the Ottomans, new districts have been established around the Kaleiçi district where settlement was heavily populated. One of the districts set up by the notables of the era is Baba Demirtaş district. This district which is within the urban conservation boundaries, is located within the vicinity of Edirne town center and Kaleiçi district and stands in the boundaries of transition and interaction zones of world heritage Selimiye Mosque Complex. With its organic structure, in addition to its location, it is important because it is an example of a settlement outside the fortress in the Ottoman period and hosts monumental histor-ical buildings and traditional houses. In the course of time, factors such as urbanization, traffic, change of users, unconscious utilization and uncontrolled structuring has resulted in the deterioration of structure and decline in the number of traditional houses. Yet, in order to exhibit cultural identity, reservation of traditional structures and houses should be integrated into daily life. When exhibition and perpetuation of a world heritage such as the Selimiye Mosque Complex is considered with its surroundings, traditional and historical buildings in the district become increasingly important. This study which has been conducted to call attention to the district and its ex-isting traditional houses, reviews the architectural properties of the district and its traditional houses and deter-mines its potentials and problem
Medya Etiğine Dair Tartışmalar: The Post Filminin Medya Etiği Kriterleri Açısından Analizi
Yasanın kendilerini muhayyer bıraktığı durumlarda gazeteciler, bir olay haberleştirirken kişisel çıkarlar ile toplumun çıkarı, evrensel ahlaki prensipler ile kişisel ahlaki kanaatler arasında bir seçim yapmak zorunda kalabilirler. Her iki seçeneğin de almaşık biçimde dezavantajlar yarattığı bu tür durumlara etik ikilemler denir. Aslında gazetecilik etik sorunları, her zaman vicdanen mutmain bir karar verebilmek için derin ve dikkatli uslamlamalar gerektiren ikilemler şeklinde karşımıza çıkmaz. Bazen de duyarsızlık, özensizlik, eski yazma alışkanlıkları hatta bencillik, korkaklık, kayırmacılık gibi sosyo-psikolojik etkiler altında etik uslamlamaya gerek duymaksızın ahlaken kötü tercihler yapılabilir. Ahlaken kötü tercihler, kişinin kendi vicdanı ya da kamu vicdanı tarafından suçlanacağı anlamına gelir. Cinsiyetçi dil ve nefret söylemi, haberden kişisel çıkar sağlama, bir ürünün reklamını yapma, özel yaşamı ihlal etme, güçlüyü savunma gibi durumlar da etik tartışmalara yol açar. Gazetecilik etiği, en nihayetinde bir meslek etiğidir ve habercilik yaparken muhabirin özgür iradesini ne yönde kullanacağına dair yönergelerle doludur. Evrensel etik ilkelere karşı yerel etik prensipler, mutlakçılığa karşı rölativist tutumlar, her seferinde basın çalışanını en doğru eylemin ne olduğuna dair kişisel ve vicdani bir sorgulama yükü altına sokar. Bu sorgulama öylesine evrenseldir ki onun izini en başında tanıklık, anlatıcılık, ulaklık, postacılık gibi olgularda, en nihayetinde ise basın-yayın faaliyetlerinde takip etmek mümkündür. Yine bu sorgulama öylesine karmaşıktır ki belli koşullar altında deontolojik davranan bir gazeteci, başka koşullar altında utilitarist davranabilir. Bu değişken tercihlerin altında yatan zihinsel mekanizmaların sorgulanması gerekir. Gazetecilik meslek etiği sorgulamalarını daha görünür kılan, bir anlamda eşsiz bir simülasyon sunan sinema filmleri çekilmiştir. The Post Filmi, Washington Post gazetesinin, bir ordu analisti tarafından basına sızdırılan, Vietnam Savaşı hakkındaki gizli gerçekleri açıklayan Pentagon Belgelerini ele alır. Film’de Washington Post Gazetenin Sahibi Bayan Meyer Kay Graham ve Editör Ben Bradlee arasında geçen diyaloglara, hükümetin gerçekleri gizleme çabasına ve bunlarla ilgili çıkarımlara odaklanılmaktadır. Gerçek olayların anlatıldığı, basın özgürlüğü kavramının sıkça kullanıldığı bu filmde, basınla etiğiyle ilgili bazı sorulara cevap aranmaktadır. Gazetecilerin Basın Meslek İlkelerine bağlı kalmaları mümkün müdür? Gazeteciler mesleklerini icra ederken onların tercihlerini hangi ilkeler yönlendiriyor? Gazetecilerin genel tutumu deontolojik mi yoksa teleolojik midir? Özgür basın, yoğun politik ve ekonomik baskı altında varlığını nasıl sürdürebilir? Bu metinde, bu tür sorulara cevap bulabilmek için The Post filmi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (2019) Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumlulukları Bildirgesinden Işıklı (2023) tarafından türetilen Medya Etiği Analiz Kriterleri göz önünde bulundurularak incelenmiştir. Analizlerden filmin büyük oranda basın etiğine uygun içerikler sunduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bu sonuç, araştırmacılar tarafından gazetecilerin etik tercihlerinin bağlama duyarlılığı ve bir önceki tercihten bağımsızlığı olarak yorumlanmıştır
Determination of Antibacterial Effect of Different Plant Essential Oils Against Erwinia amylovora
Erwinia amylovora’nın neden olduğu ateş yanıklığı hastalığı Rosaceae familyasına ait 39 farklı cins ve 128 türe ait bitkide hastalık oluşturmaktadır. Bu hastalıkla mücadelede farklı yöntemler kombine halde kullanılarak entegre hastalık yönetimi tercih edilir. Son yıllarda hastalığın mücadelesinde alternatif yöntemlerin araştırılması üzerine çalışmalar yoğunlaşmıştır. Bu yöntemlerden birisi de tıbbi ve aromatik bitkilerden elde edilen uçucu yağlardır. Bu çalışmada, 16 farklı bitki uçucu yağın, Erwinia amylovora’ya karşı antibakteriyel etkisi in vitro koşullarda araştırılmıştır. Çalışmada, yedi farklı bitkinin (Allium sativum, Cinnamomi ceylanici, Cymbopogon citratus, Lavandula officinalis, Mentha arvensis, Syzygium aromaticum ve Thymus vulgaris) uçucu yağı Erwinia amylovora’nın in vitro koşullarda gelişimini engellemede başarılı olmuştur. Cymbopogon citratus uçucu yağı hariç diğer altı bitkinin uçucu yağı streptomisin antibiyotiğinden kuvvetli antibakteriyel etkiye sahip olmuştur. Allium sativum, Cinnamomi ceylanici ve Mentha arvensis uçucu yağlarında sırasıyla 16.44, 15.11 ve 12.94 mm inhibisyon zonu elde edilmiş ve bu uçucu yağlar güçlü antibakteriyel etkilerle dikkat çekici bulunmuştur. Etkili bulunan bu uçucu yağlar, hastalığın mücadelesinde umut verici olarak değerlendirilmiştir.Fire Blight caused by Erwinia amylovora is a disease of plants belonging to Rosaceae family of 39 different genera and 128 species. Integrated disease management is preferred by combining different methods in the disease control. Nowadays, studies on alternative methods to control of the disease were intensified. One of these methods is using of essential oils obtained from medical and aromatic plants. In this study, antibacterial activity of 16 different plant essential oil was investigated against to Erwinia amylovora in vitro conditions. Seven essential oils (Allium sativum, Cinnamomi ceylanici, Cymbopogon citratus, Lavandula officinalis, Mentha arvensis, Syzygium aromaticum and Thymus vulgaris) inhibited successfully the growth of Erwinia amylovora in vitro conditions. The higher antibacterial efficacy was produced by the six plant essential oil except Cymbopogon citratus, compared to streptomycin. Essential oils from Allium sativum, Cinnamomi ceylanici and Mentha arvensis were obtained in 16.44, 15.11 and 12.94 mm inhibition zones, respectively and these essential oils had the highest antibacterial effects. These effective essential oils was found as promising in this disease control
UNC-98 links an integrin-associated complex to thick filaments in Caenorhabditis elegans muscle
Focal adhesions are multiprotein assemblages that link cells to the extracellular matrix. The transmembrane protein, integrin, is a key component of these structures. In vertebrate muscle, focal adhesion–like structures called costameres attach myofibrils at the periphery of muscle cells to the cell membrane. In Caenorhabditis elegans muscle, all the myofibrils are attached to the cell membrane at both dense bodies (Z-disks) and M-lines. Clustered at the base of dense bodies and M-lines, and associated with the cytoplasmic tail of β-integrin, is a complex of many proteins, including UNC-97 (vertebrate PINCH). Previously, we showed that UNC-97 interacts with UNC-98, a 37-kD protein, containing four C2H2 Zn fingers, that localizes to M-lines. We report that UNC-98 also interacts with the C-terminal portion of a myosin heavy chain. Multiple lines of evidence support a model in which UNC-98 links integrin-associated proteins to myosin in thick filaments at M-lines
Chemical components of different solvent extracts of Asclepias curassavica L. and antibacterial effect of the extracts on tomato pathogens
The use of environmentally friendly and sustainable agricultural methods in the control of diseases and pests is of great importance. In both conventional and organic agricultural production systems, the utilization of various plant extracts as part of integrated pest management has gained significance in recent years. The chemical constituents of various solutions derived from the flowers, leaves, and roots of the Asclepias curassavica L. plant were investigated, along with the possibilities of utilizing these solutions in the control of tomato plant pathogenic bacteria. As a result of the analysis, acetic acid in 60% and 80% ethanol solutions, as well as acetic acid methy ester in 60% and 80% methanol solutions, were detected in the flowers, leaves, and roots. The effects of A. curassavica flower, leaf, and root extracts, prepared using three different solvents (water, methanol, and ethanol), were investigated on eight different pathogenic bacteria (Agrobacterium tumefaciens, Clavibacter michiganensis, Dickeya zeae, Pectobacterium caratovorum, Pseudomonas phaseolicola, Pseudomonas tomato, Pseudomonas viridiflava, and Xanthomonas euvesicatoria) that cause diseases in plants. Several main compounds such as acetic acid, acetic acid. methyl ester, Furfural, 2-Furanmethanol, 4H-Pyran-4-one. 2.3-dihydro-3.5-dihydroxy-6-methyl-, Glycerin, Benzo furan. 2.3-dihydro- and 5-Hydroxy methyl furfural were identified as analyzed by GC-MS with different concentrations of ethanol and methanol solutions used for the flower, leaves and root of A. curassavica plants. The flower extract prepared with 80% ethanol exhibited a higher inhibition zone (ranging from 1.5 mm to 5.3 mm) in all pathogens, compared to other applications. The successful suppression effect of A. curassavica flower extracts on this disease is promising, especially in organic farming areas. Additionally, since it is environmentally friendly and sustainable, it can be included in integrated control methods to prevent the loss of productivity caused by diseases
- …