104 research outputs found

    Comparative Analysis of Livestock Farms in terms of Forage Crops Production and Rangelands Usage Habits

    Get PDF
    Bu çalışma, Tekirdağ ve Kırklareli illerinde seçilen birer ilçede hayvancılık işletmelerinin yem bitkileriyetiştiriciliği ve mera kullanım alışkanlıkları açısından karşılaştırılması amacıyla yürütülmüştür. Tekirdağ ilimerkez ilçeye bağlı 6 köyde 36, Kırklareli ili Pehlivanköy ilçesinde bağlı 9 köyde 55 olmak üzere toplam91 üretici ile anket çalışması gerçekleştirilmiştir. Elde edilen verilerin analizinde öncelikle yüzde, ortalama,standart sapma gibi tanımlayıcı istatistikler kullanılmıştır. İncelenen değişkenler açısından iller arasında farklılıkolup olmadığı, kesikli verilerde ki kare testi ile ortaya konulmuştur. İşletmelerin yem bitkileri yetiştiriciliği vemera kullanım alışkanlıkları bakımından birbirinden ayıran özellikler diskriminant analizi ile belirlenmiştir.Kırklareli ilinde üreticilerin ortalama eğitim süresi 7.53 yıl, ortalama yaşı 46.84, ortalama hayvan sayısı 17.69,meradan yararlanma süresi 3.89 ay, yetiştirilen yem bitkisi sayısı 1.87 adet, meralardaki bitki türü sayısı2.38 ve işletmenin meraya uzaklığı 574.55 m olarak bulunmuştur. Tekirdağ ilinde ise üreticilerin ortalamaeğitim süresi 7.56 yıl, ortalama yaşı 49.39, ortalama hayvan sayısı 41.92, meradan yararlanma süresi 6.56ay, yetiştirilen yem bitkisi sayısı 2.97 adet, meralardaki bitki türü sayısı 2.72 ve işletmenin meraya uzaklığı688.89 m olarak bulunmuştur. Kırklareli ve Tekirdağ ilindeki üreticiler arasındaki yem bitkileri yetiştiriciliği vemera kullanım alışkanlıkları farklılığının istatistiki olarak önemli olup olmadığını tespit etmek üzere yapılanki kare testi sonucunda, otlatma planlarında hayvan türüne göre ayırım yapma, su baskınından etkilenenmera olması ve yem bitkileri desteklemesi alma durumunun illere göre değiştiği tespit edilmiştir. Uygulanandoğrusal diskriminant analizi sonucuna göre, üreticiler arasındaki ayırıma etki eden en önemli değişkenlerinmeradan yararlanma süresi ve yetiştirilen yem bitkisi sayısı olduğu belirlenmiştir. Grup merkezi değerlerinegöre, meradan yararlanma süresinin ve yetiştirilen yem bitkisi sayısının Tekirdağ ilindeki işletmelerde dahayüksek olduğu tespit edilmiştir. Diskriminant analizi sonucunda toplamda bütün işletmelerin %75.80’inindoğru bir şekilde gruplandığı bulunmuştur. Elde edilen bulgular doğrultusunda, Tekirdağ ilindeki üreticilerinyem bitkileri yetiştiriciliği ve mera kullanımı konusunda Kırklareli ilindeki üreticilere göre daha bilinçli olduğusonucuna ulaşılmıştır.This study was carried out in order to compare the livestock enterprises in terms of forage crops production and rangelands usage habits in one districts of Kırklareli and Tekirdağ provinces. Total of 91 surveys were executed in the study and 36 of these surveys were executed in 6 villages of Tekirdağ and 55 of these surveys were executed in 9 villages of Kırklareli. During the analysis of the data, descriptive statistics such as percentage, average and standard deviation were used. Discrete data were subjected to Chi Square test and the differences between the provinces in terms of the variables were observed. Discriminant analysis was used in order to determine the separating characteristics of the enterprises in terms of forage crops production and rangelands usage habits. In Kırklareli province, the average education periods and ages of the farmers were determined as 7.53 years and 46.84, respectively. The average animal number was 17.69. Utilizing period from the rangelands, number of the grown forage plant, plant type number in the rangelands and the distance of the enterprise to the rangelands were determined as 3.89 months, 1.87, 2.38 and 574.55 m. In Tekirdağ province, the average education periods and ages of the farmers were determined as 7.56 years and 49.39, respectively. The average animal number was 41.92. Utilizing period from the rangelands, number of the grown forage plant, plant type number in the rangelands and the distance of the enterprise to the rangelands were determined as 6.56 months, 2.97, 2.72 and 688.89 m. As a result of chi square test which was done in order to determine the difference between the farmers according to the forage crops production and rangelands usage habits statistically, it was determined that discrimination in grazing plan according to the animal type, opinions about the rangelands effected by flooding and taking forage plant subsidies changed according to the provinces. As a result of the discriminant analysis, it was determined that the most significant variables which affected the discrimination between the farmers were utilizing period from the rangelands and number of the grown forage plants. According to the group centroid values, it was determined that utilizing period from the rangelands and number of the grown forage plants were higher in the enterprises in Tekirdağ province. As a result of the discriminant analysis, it was determined that 75.80%of the total of the enterprises was classified properly. According to the results, it was concluded that the farmers in Tekirdağ province were more conscious according to the farmers in Kırklareli province in respect of forage crops production and rangelands usage

    Türkiye’de Halkla İlişkiler Lisans Eğitimi Üzerine Bir Değerlendirme

    Get PDF
    Halkla ilişkilerin kamu ve özel sektörde giderek önemli hale gelmesiyle halkla ilişkiler eğitimi sorgulanmaya başlamış, eğitim programıve içeriği hakkında ulusal ve uluslararasıbirçok dernek, akademisyen ve uygulayıcıgörüşbildirmişancak halen bir uzlaşıya varılamamıştır. Devlet ve vakıf üniversitelerinde eğitimi devam eden 31 halkla ilişkiler bölümü vardır. Bunların 14’ü İstanbul’daki çeşitli üniversite kurumlarındadır. Bu veri alanın sektörle işbirliğini açıklamak için anlamlıbulunmuştur. Uygulama birimlerinin devlet üniversitelerinde sayıca fazla olması, vakıf üniversitelerinin sektöre yakınlığınedeniyle uygulamalarınıburada yapmalarıyla açıklanabilir. Lisansüstü programlar alana akademisyen yetiştirilmesi açısından önemlidir. Türkiye’de halka ilişkiler dalında 18 adet yüksek lisans ve 9 adet doktora programıvardır.18 devlet üniversitesinin sadece 7 adedinde profesör düzeyinde akademik personel olduğu görülmektedir. Vakıf üniversitelerinin 12 tanesinde profesör olmasına rağmen bu kadroların çoğu yarızamanlıçalışmaktadır. Bu çalışmayla Türkiye’deki halkla ilişkiler lisans eğitimi hakkında genel bir değerlendirme yapılmasıamaçlanmıştır. Çalışma, alana ilişkin toplu bir veri sağlamasıbakımından önemlidir. Araştırma kapsamında halkla ilişkiler bölümü olan 31 devlet ve vakıf üniversitesinin web sayfaları01.10.2011- 15.12.2011 tarihleri arasında incelenmiştir Çalışmanın web siteleri üzerinden yapılmasıve bazıbölümlerin bilgilerine ulaşılamamasıçalışmanın sınırlılığıdır. Araştırmada bölümlerin; kurulduklarıbölgeler, yüksek lisans ve doktora programları, uygulama atölyeleri, eğitim kadrolarıve lisans programlarının müfredatlarında zorunlu/seçmeli, teori/uygulama dersleri incelenmiştir. Çalışmamızda halkla ilişkiler lisans bölümlerinde zorunlu derslerin seçmeli derslere göre daha fazla olduğu görülmüştür. Lisans eğitimi boyunca bir öğrencinin almasıgereken seçmeli ders sayısı, devlet üniversitelerinde vakıf üniversitelerinden daha fazladır. Formasyon derslerinin devlet üniversitelerinde ağırlıklıolduğu, vakıf üniversitelerinde ise sektöre yönelik ve piyasanın talep ettiği derslerin ağırlıklıolduğu görülmektedir. Anadolu, Ankara, Ege ve Selçuk üniversitelerinde formasyon derslerinin halen önemli olduğu tespit edilmiştir. Teorik ve uygulama derslerinin oranlarına bakıldığında aralarında bir denge olmadığıgörülmüştür. Araştırma sonunda; iletişim fakültesi kurulmasına bazıkriterler getirilmesi, kadro ve teknik alt yapıtamamlanmadan bu bölümün açılmasına izin verilmemesi, dersiçeriklerinin halkla ilişkilerin çok yönlü olduğu göz önünde bulundurularak zenginleştirilmesi önerilmişti

    Utilization of injectable drugs for communicable and non-communicable diseases in primary healthcare: A retrospective study in Turkey

    Get PDF
    Objective: Primary care, which is often the first level of contact for patients with various communicable diseases (CDs) and noncommunicable diseases (NCDs), might exhibit patterns of injectable drug utilization different from hospitals. We aimed to examine injection prescribing to adults with CD or NCD in primary care. Methods: In this retrospective study, single- diagnosis injectable drug-containing prescription data from Family Medicine Information System comprising 32 provinces of Turkey were analysed. The prescriptions were grouped by diagnosis as "CD" (n=3848) and "NCD" (n=9338). Injectable drug utilization patterns in these groups were analysed by demographics, diagnoses, and drug subgroups. Results: Out of 13186 prescriptions, 70.8% were issued for NCDs. NCD prescriptions were mostly generated for women and elderly (p<0.05 for both). About 63.3% (n=2948) of injectable drugs in CD prescriptions were antibiotics and 12.6% were analgesics. Cefazolin (15.2%) was the most commonly prescribed antibiotic for acute pharyngitis and acute sinusitis, and benzathine benzylpenicillin (12.8%) was the top- choice for acute tonsillitis and rheumatic fever. In NCD prescriptions, 34.0% (n=4214) of injectable agents were analgesics and 16.9% were muscle relaxants. The most frequently encountered drug in NCD prescriptions was thiocolchicoside (16.3%), which was the top-choice in all seven common musculoskeletal diagnoses. Conclusion: Muscle relaxants and analgesics were the most commonly prescribed injectable drugs for NCDs, musculoskeletal diseases in particular. Antibiotics were frequently encountered in CD prescriptions, mostly as broad-spectrum for lower respiratory tract infections (RTIs) and narrow-spectrum for upper RTIs. These findings may elucidate the issues to especially focus on regarding excessive use of injections

    Neutrophil-to-lymphocyte ratio and platelet-to-lymphocyte ratio as prognostic markers in patients with extensive-stage small cell lung cancer treated with atezolizumab in combination with chemotherapy

    Get PDF
    Atezolizumab is now the standard treatment for extensive-stage small cell lung cancer (ES-SCLC). Herein, we investigated the prognostic role of inflammatory markers in patients treated with atezolizumab plus chemotherapy and evaluated the efficacy and safety of adding atezolizumab to chemotherapy for patients with ES-SCLC and prognostic and predictive factors as a real-life experience. This retrospective study included 55 patients who received front-line atezolizumab with etoposide plus platin regimen for ES-SCLC. We analyzed the survival outcomes and factors that may predict response and survival. The objective response rate (ORR) was 81.8%. At a median follow-up of 23.5 months, the median progression-free survival (PFS) time was 10.8 months, and the median overall survival (OS) time was 15.2 months. In univariate analysis for PFS, limited-stage disease at the time of diagnosis, the presence of prophylactic cranial irradiation (PCI), the presence of liver metastasis, neutrophil-lymphocyte ratio (NLR), and platelet-lymphocyte ratio (PLR) were found to be prognostic factors (P = .041, P = .034, P = .031, P = .004, and P = 135.7. Similarly, median PFS was 14.9 months in patients with NLR ≤ 3.43, while it was 9.6 months in patients with > 3.43. Univariate analysis for OS revealed that limited stage at the time of diagnosis, NLR and PLR were significant prognostic indicators (P = .01, P = .006, and P = .007, respectively). Median OS time for patients with both NLR ≤ 3.43 and PLR ≤ 135.7 was significantly better than that of patients with NLR > 3.43 and PLR > 135.7 (16.9 vs 11.3 and 16.9 vs 11.5 months, respectively). Logistic regression analysis demonstrated that PLR was an independent significant predictive factor for the response to atezolizumab plus chemotherapy (OR: 0.07, P = .028). The patients with PLR ≤ 135.7 were significantly good responders to atezolizumab plus chemotherapy treatment. Real-life data demonstrated a significant correlation between survival and NLR and, PLR in ES-SCLC patients treated with atezolizumab. In addition, PLR was a significant predictive indicator of response to atezolizumab plus chemotherapy

    Comparison of the Farmers Applying and Not Applying Good Agricultural Practices in terms of the Adoption of Agricultural Innovations in Thrace Region

    Get PDF
    Bu çalışma, Trakya Bölgesinde iyi tarım uygulaması yapan ve yapmayan tarım işletmelerinikapsamaktadır. Çalışmanın temel amacı, iyi tarım uygulaması yapan ve yapmayan işletmelerin tarımsalyeniliklerin benimsenmesi yönünden karşılaştırılmasıdır. Kırklareli, Edirne ve Tekirdağ illerinde tam sayımyöntemine göre iyi tarım uygulaması yapan 43 üreticiyle ve aynı sayıda iyi tarım uygulaması yapmayan üreticiile anket çalışması yapılmıştır. Analizlerde, iyi tarım yapan ve yapmayan gruplar için elde edilen kesikli veriler kikare testine tabi tutularak gruplar arasında farklılık olup olmadığı incelenmiştir. Üreticilerin ilgili yeniliklerinbenimsenmesini ortaya koymak amacıyla öncelikle yenilikler belirlenmiş olup her üreticiye uygulamış olduğuyenilikler doğrultusunda puanlar verilmiştir. Bu puanlama indeks haline getirildikten sonra bütün üreticiler“yüksek düzeyde yenilikçiler” ve “düşük düzeyde yenilikçiler” olmak üzere iki alt gruba ayrılmıştır. İyi tarımuygulayan üreticilerin %25.58’i, iyi tarım uygulamayan üreticilerin %51.16’sı düşük düzeyde yenilikçiler olarakbelirlenmiştir. İyi tarım uygulayan üreticilerin %74.42’si iyi tarım uygulamayan üreticilerin %48.84’ü yüksekdüzeyde yenilikçiler olarak tespit edilmiştir. İyi tarım uygulayan ve uygulamayan üreticiler arasındaki yenilikçilikdüzeyine göre farklılığın istatistiki olarak önemli olup olmadığını tespit etmek üzere yapılan ki kare testisonucunda, %5 (p=0.015) anlam düzeyinde farklılık olduğu belirlenmiştir. İyi tarım uygulayan üreticilerintarımsal yeniliklere karşı tutumu daha olumlu olarak belirlenmiştir. Bu bağlamda, öncelikle iyi tarımuygulamalarında destek miktarının artırılmasına çalışılmalıdır. Ayrıca, iyi tarım ürünlerinin pazar koşullarınıniyileştirilmesinde yarar bulunmaktadır.This study includes the farms which applied and did not apply good agricultural practices in Thrace Region. The basic purpose of this study is the comparison of the farms applying and not applying good agricultural practices in terms of the adoption of the agricultural innovations. According to full enumeration method, the 43 producers who applied good agricultural practices were interviewed and data were gathered by using questionnaire method in Kırklareli, Edirne and Tekirdağ provinces. In the same provinces, the same survey was also conducted with the same number of producers which did not apply good agricultural practices. During the analyzes of the data, for the groups applying and not applying GAP were subjected to Chi-Square Test and the differences between the groups were observed. The innovations were determined in order to introduce the adoption of the farmers to the innovations and scores were given to each farmer towards the innovations. This grading was transformed to indexes and the farmers were divided into two groups such as low level innovators and high level innovators. 25.58% of the farmers applying good agricultural practices and 51.16% of the farmers not applying good agricultural practices were determined to be low level innovators. 74.42% of the farmers applying good agricultural practices and 48.84% of the farmers not applying good agricultural practices were determined to be high level innovators. As a result of the chi square test which was done in order to determine the difference between the farmers applying and not applying good agricultural practices according to the innovativeness level statistically, it was determined that the difference between the farmers was statistically significant in 5% significance level. The attitude of the farmers applying good agricultural practices to the agricultural innovations was determined more favorable. First of all, the subsidy amounts in good agricultural practices must be increased. Besides, marketing conditions of good agricultural products must be improved

    Comparatively Energy Use Efficiency and Economic Analysis in Pear Farming: Case of Thrace Region

    Get PDF
    Bu çalışma, Trakya Bölgesinde iyi tarım uygulaması yapan ve yapmayan armut üreten tarım işletmelerini kapsamaktadır. Çalışmanın temel amacı, iyi tarım uygulaması yapan ve yapmayan işletmelerin girdi kullanım miktarlarının ve enerji kullanım etkinliğinin belirlenmesi ve ekonomik olarak karşılaştırılmasıdır. Kırklareli, Edirne ve Tekirdağ illerinde iyi tarım uygulaması yapan 16 armut üreticisinin tamamıyla, aynı sayıda iyi tarım uygulaması yapmayan armut üreticisi ile anket çalışması yapılmıştır. Değerlendirme sonuçlarına göre iyi tarım uygulayan işletmelerde toplam enerji girdisi 30.046,64 MJ, enerji çıktısı 36.000 MJ, enerji çıktı/girdi oranı 1,20, enerji verimliliği 0,50 kg/MJ, spesifik enerji 2,00 MJ/kg, enerji yoğunluğu 1,80 MJ/TL ve net enerji 5.953,36 MJ olarak hesaplanmıştır. İyi tarım uygulamayan işletmelerde toplam enerji girdisi 32.111,92 MJ, enerji çıktısı 33.600 MJ, enerji çıktı/girdi oranı 1,05, enerji verimliliği 0,44 kg/MJ, spesifik enerji 2,29 MJ/kg, enerji yoğunluğu 2,05 MJ/TL ve net enerji 1.488,08 MJ olarak hesaplanmıştır. Trakya Bölgesinde iyi tarım uygulaması yapan işletmelerde bir kg armut yetiştirmenin maliyeti 1,11 TL, iyi tarım uygulaması yapmayan işletmelerde 1,12 TL olarak belirlenmiştir. İyi tarım uygulaması yapan işletmelerde toplam masraflar 16.682,80 TL, gayri safi üretim değeri 24.250 TL, brüt kâr 14.938,10 TL, mutlak kâr 7.567,20 TL, nispi kâr 1,45 olarak hesaplanmıştır. İyi tarım uygulaması yapmayan işletmelerde toplam masraflar 15.652 TL, gayri safi üretim değeri 21.000 TL, brüt kâr 11.511,80 TL, mutlak kâr 5.348 TL, nispi kâr ise 1,34 olarak belirlenmiştir. Enerji kullanım etkinliği ve ekonomik analiz sonuçlarına göre iyi tarım uygulaması yapan işletmelerde armut yetiştiriciliğinin daha avantajlı olduğu belirlenmiştir.Bu çalışma, Trakya Bölgesinde iyi tarım uygulaması yapan ve yapmayan armut üreten tarım işletmelerini kapsamaktadır. Çalışmanın temel amacı, iyi tarım uygulaması yapan ve yapmayan işletmelerin girdi kullanım miktarlarının ve enerji kullanım etkinliğinin belirlenmesi ve ekonomik olarak karşılaştırılmasıdır. Kırklareli, Edirne ve Tekirdağ illerinde iyi tarım uygulaması yapan 16 armut üreticisinin tamamıyla, aynı sayıda iyi tarım uygulaması yapmayan armut üreticisi ile anket çalışması yapılmıştır. Değerlendirme sonuçlarına göre iyi tarım uygulayan işletmelerde toplam enerji girdisi 30.046,64 MJ, enerji çıktısı 36.000 MJ, enerji çıktı/girdi oranı 1,20, enerji verimliliği 0,50 kg/MJ, spesifik enerji 2,00 MJ/kg, enerji yoğunluğu 1,80 MJ/TL ve net enerji 5.953,36 MJ olarak hesaplanmıştır. İyi tarım uygulamayan işletmelerde toplam enerji girdisi 32.111,92 MJ, enerji çıktısı 33.600 MJ, enerji çıktı/girdi oranı 1,05, enerji verimliliği 0,44 kg/MJ, spesifik enerji 2,29 MJ/kg, enerji yoğunluğu 2,05 MJ/TL ve net enerji 1.488,08 MJ olarak hesaplanmıştır. Trakya Bölgesinde iyi tarım uygulaması yapan işletmelerde bir kg armut yetiştirmenin maliyeti 1,11 TL, iyi tarım uygulaması yapmayan işletmelerde 1,12 TL olarak belirlenmiştir. İyi tarım uygulaması yapan işletmelerde toplam masraflar 16.682,80 TL, gayri safi üretim değeri 24.250 TL, brüt kâr 14.938,10 TL, mutlak kâr 7.567,20 TL, nispi kâr 1,45 olarak hesaplanmıştır. İyi tarım uygulaması yapmayan işletmelerde toplam masraflar 15.652 TL, gayri safi üretim değeri 21.000 TL, brüt kâr 11.511,80 TL, mutlak kâr 5.348 TL, nispi kâr ise 1,34 olarak belirlenmiştir. Enerji kullanım etkinliği ve ekonomik analiz sonuçlarına göre iyi tarım uygulaması yapan işletmelerde armut yetiştiriciliğinin daha avantajlı olduğu belirlenmiştir

    Analysis of Farmers' Input Usage Decisions in Plant Production: the Case of Thrace Region

    Get PDF
    Bu çalışmada, Trakya Bölgesinde faaliyet gösteren çiftçilerin bitkisel üretimde girdi kullanımı hakkındaki karar alma süreçleri analitik hiyerarşi prosesi ile analiz edilmiştir. Saha çalışması kapsamında tesadüfî olarak seçilen 383 üretici ile anket çalışması yapılmıştır. Çiftçilerin işletmelerindeki girdi kullanım kararlarını almadan önce ilk olarak ziraat mühendislerine (0.4393) danıştıkları, daha sonra sırasıyla kendi tecrübelerine dayanarak (0.3396), girdi temin yerlerine (0.1274) ve arkadaşlarına danışarak (0.0937) karar verdikleri belirlenmiştir. Girdi kullanımında arkadaşa danışma önceliği (pIn this study, decision making processes of the farmers in Thrace region about input usage in vegetative production has been analyzed by analytical hierarchy process. Within the field study, it has been inquired with 383 producers chosen randomly. It has been determined that the farmers consult to agriculture engineers initially (0.4393) before they take input usage decisions and it has been determined that they decide according to their experiences (0.3396), input provision places (0.1274) and by consulting to their friends (0.0937) respectively. Consulting to friends priority (
    corecore