5 research outputs found

    Sûfî Feqiyê Tayran’ın Ey av û av Şiirinde Varlık Dili

    Get PDF
    Sûfîler, yaratılan eşyada Hakk’ın ilminin farklı tezahürlerinin olduğuna inandıklarından nesnelerdeki hakikatikeşfetmekle, Hakk’ı Hak ile yaşayacaklarına inanırlar. İşte sûfîlerin mevcûdāttaki bilinmezliği Allah’ın ma’rifetiyle idraketmeleri “varlık dili” olarak tarif edilir. Tasavvuf tarihinde varlıkları Allah’ın muradı gereğince okuyan ve eserlerindeişleyen birçok sûfî vardır. Sûfîlerin varlıkları tefekkür ederek, onlardaki ilâhî sırları okumaları, genelde mürîdin terbiyeeğitimi olan seyr u sülûkte yaşadıkları hâller ve makamlar için örnek olarak verilmektedir. 17. yüzyılda Anadolu’dayaşayan “Feqiyê Tayran” mahlasıyla meşhur muhakkik sûfî Muhammed Müksî’nin (ö. 1049/1640) varlıkları şiir diliyleokuması diğer sûfilerin varlık okumalarından farklıdır. Tayran, bu çalışmanın konusu olan, “Ey av û av/Ey su su”şiirinde suyun yaratılış amacını, anâsır-ı erbaa gerçeğiyle analiz ederek, suyun her hareketinde Allah’ı nasıl yaşadığınısûfî perspektifiyle anlatmaktadır

    The 'four principles of bioethics' as found in 13(th) century Muslim scholar Mawlana's teachings

    Get PDF
    BACKGROUND: There have been different ethical approaches to the issues in the history of philosophy. Two American philosophers Beachump and Childress formulated some ethical principles namely 'respect to autonomy', 'justice', 'beneficence' and 'non-maleficence'. These 'Four Principles' were presented by the authors as universal and applicable to any culture and society. Mawlana, a great figure in Sufi tradition, had written many books which not only guide people how to worship God to be close to Him, but also advise people how to lead a good life to enrich their personality, as well as to create a harmonious society and a peaceful world. METHODS: In this study we examined the major works of Mawlana to find out which of these 'Four Principles of Bioethics' exist in Mawlana's ethical understanding. RESULTS: We have found in our study that all these principles exist in Mawlana's writings and philosophy in one form or another. CONCLUSIONS: We have concluded that, further to Beachump and Childress' claim that these principles are universal and applicable to any culture and society, these principles have always existed in different moral traditions in different ways, of which Mawlana's teaching might be presented as a good example

    MELAYÊ CİZÎRÎ’NİN TASAVVUF ANLAYIŞI

    No full text
    Bu makalede,  XVII. yüzyılda Anadolu’nun Güneydoğusunda Cizre’de yaşayan Şeyh Ahmed Cizîrî’nin tasavvufî anlayışı incelenmektedir. Cizîrî’nin tasavvufî bakış açısı Dîvân’ındaki şiirler çerçevesinde ele alınarak irdelenmektedir. Cizîrî’ninşiirlerinin her harf ve kelimesinde, her beyit ve mısrasında, Allah’ın nasıl tanınıp yaşanacağının yolu ve hakikatleri büyük bir sanatve incelikle anlatılmaktadır. O’nun tasavvuf anlayışını bilmenin anahtarı, şiirinde kullandığı mâna bakımında ağır olan mazmunları çözebilmektir. Yaşadığı dönemde kendisigibi şiiri anlamlı kavramlarla icra eden başka bir mutasavvıfla karşılaşmak zordur. Fakat Osmanlı tasavvuf araştırmalarını dönemsel olarak ele alan hiçbir çalışmada Cizîrî gibi muhakkik bir mutasavvıfın ismi anılmamaktadır. İşte bu önemli mutasavvıfın tasavvufî görüşlerini bilmek, tasavvufî kavramlara şiir tarzında getirdiği ilmî izahlar ve yorumları anlamak, tasavvufu kavramları değerlendirmede şüphesiz yeni ufuklar açacaktır. Bu yüzden Cizîrî, keşfedilmesi çok gecikmiş olan önemli bir cevher ve değerdir

    Şeyh Ahmed Cızîrî’nin Şiirlerinde Varlık İlahi Sevgi ve Cemal Konularının Tasavvufi Analizi

    No full text
    Bu makalede,  XVII. yüzyılda Anadolu’nun Güneydoğusunda Cizre’de yaşayan Şeyh Ahmed Cizîrî’nin tasavvufî anlayışı incelenmektedir. Cizîrî’nin tasavvufî bakış açısı Dîvân’ındaki şiirler çerçevesinde ele alınarak irdelenmektedir. Cizîrî’ninşiirlerinin her harf ve kelimesinde, her beyit ve mısrasında, Allah’ın nasıl tanınıp yaşanacağının yolu ve hakikatleri büyük bir sanatve incelikle anlatılmaktadır. O’nun tasavvuf anlayışını bilmenin anahtarı, şiirinde kullandığı mâna bakımında ağır olan mazmunları çözebilmektir. Yaşadığı dönemde kendisigibi şiiri anlamlı kavramlarla icra eden başka bir mutasavvıfla karşılaşmak zordur. Fakat Osmanlı tasavvuf araştırmalarını dönemsel olarak ele alan hiçbir çalışmada Cizîrî gibi muhakkik bir mutasavvıfın ismi anılmamaktadır. İşte bu önemli mutasavvıfın tasavvufî görüşlerini bilmek, tasavvufî kavramlara şiir tarzında getirdiği ilmî izahlar ve yorumları anlamak, tasavvufu kavramları değerlendirmede şüphesiz yeni ufuklar açacaktır. Bu yüzden Cizîrî, keşfedilmesi çok gecikmiş olan önemli bir cevher ve değerdir
    corecore