3 research outputs found
The perception and the intention for determining the relationship with prevention efforts of the unrecorded economy: The example of Aydin
Kayıt dışı ekonomi sorunu, bir ekonomide, faaliyetlerin devletin ve vergi idaresinin bilgisi dışında bırakılarak ölçülemez olmasından dolayı milli gelir tutarı içerisinde yer almaması olarak tanımlanmaktadır. Bu sorun, ülkemizde uzun yıllardır varlığını sürdürmekte olup vergi maliyetinin yüksekliği, toplumsal vergi ahlâkının yerleşmemiş olması gibi çeşitli nedenlerden kaynaklanmaktadır. Bu çalışmada, kayıt dışı ekonominin neden ve sonuçları ele alınarak ekonomiye olumlu ve olumsuz etkileri ile kayıt dışı ekonominin önlenmesine yönelik gelir idaresi, Türk Vergi Mevzuatı ve e-devlet kapsamında alınabilecek önlemlere yer verilmiştir. Çalışmanın uygulama aşamasında ise, kayıt dışı ekonominin muhasebe meslek mensupları, vergi denetmenleri ve işletme yöneticileri tarafından algılanışını ve önleme çabalarını ölçmeye yönelik anket çalışması uygulanılmıştır.The problem unrecorded economy, can be described as activities that is out of goverment knowledge and not included in the sum of the national revenues. This problem has existed for a long time and the high cost of tax, not having enough moral behaviour and inadequate audit is due to various reasons such as survival. In this study, causes and effects and positive and negative impacts of the unrecorded economy has been discussed. Additionally, under the practices of Revenue Administration, Turkish Tax Law and e-government to prevent unrecorded economy have taken place in this study. In practice section, the survey was applied to the accountants, tax controllers and business managers to understand their perception and to measure the prevention efforts of the Unrecorded Economy
Uşak Üniversitesi Öğrencilerinin Spor Ayakkabı Marka Sadakatlerini Değerlendirmeye Yönelik Bir Uygulama
Günümüz tüketim ürünlerinde yaşanan yoğun artış, tüketici ihtiyaç ve beklentilerinde yaşanan hızlı değişimler, piyasada faaliyet gösteren işletme sayısının hızla artması gibi faktörler, işletmelerin ürünlerini farklılaştırma amacının bir sonucu olarak marka kavramını gündeme getirmiştir. Günümüzde sağlamış oldukları satış sonrası hizmetler, güvence temini ve üretici ile tüketici arasındaki ilişki nedenleri ile markalı ürünler, markasız ürünlere kıyasla daha fazla tercih edilmektedir. Tüketicilerin markaya olan güveninin bir göstergesi olarak ortaya çıkan marka sadakati ise tüketicilerin diğer markaları dikkate almadan sadece sadık oldukları markayı satın almalarını ifade etmekte ve ürüne ilişkin beklentilerin karşılanabilmesi ile birlikte tüketicilere diğer markalarda olmayan bir takım değerlerin sunulabilmesine bağlı olmaktadır. Bu çalışmanın temel amacı, marka sadakatine ilişkin kavramsal çerçeveyi ortaya koymak, marka sadakati kavramının günümüzdeki önemi ve marka sadakatini etkileyen faktörleri belirleyerek etki büyüklüklerini değerlendirmektir. Bu kapsamda çalışmanın uygulama aşamasında Uşak Üniversitesi’nde öğrenim gören öğrenciler içerisinden basit rassal örnekleme yöntemi ile 246 kişilik bir örneklem seçilmiş ve bu öğrencilerinin spor ayakkabı marka sadakatlerini değerlendirmeye, marka sadakatlerini etkileyen faktörleri belirlemeye ilişkin olarak anket çalışmasına yer verilmiştir. Bu araştırma sonucunda, Uşak Üniversitesinde öğrenim gören öğrencilerin büyük bir çoğunluğunun her zaman aynı spor ayakkabı markasını almaktan ziyade farklı markaları tercih etmekte ve piyasaya yeni çıkan markaları denemek istedikleri bulgularına ulaşılmıştır
Kayıt Dışı Ekonominin Türkiye’deki Düzeyi İle Muhasebe Meslek Mensuplarının, Vergi Denetmenlerinin ve İşletme Yöneticilerinin Kayıt Dışı Ekonomiyi Algılamaları: Aydın İli Örneği
İnsanların yerleşik hayata geçişleri ile birlikte ortaya çıkan vergi kavramı, devletin finansman ihtiyacınıkarşılamasıve devlet otoritesini ifade eden bir gösterge olmasıbakımından üzerinde titizlikle durulmasıgereken bir konudur. Fakat gerek bireysel tasarruflarıazaltmasıgerekse sürü psikolojisi nedeniyle bireyler ekonomik faaliyetleri neticesinde vergilerini ödemek istememekte ve ekonomik işlemlerini kayıt dışıekonomiye yönlendirmektedirler. Vergileri tam olarak toplamak için milletler, vergi affı, usulsüzlük cezası, ihbar primi ve bunun gibi birçok uygulama ve önlemlere başvurmaktadır. Ancak bireyler, tasarruflarınıkorumak için sürü psikolojisi gereği, vergilerini düzenli bir şekilde beyan etmekten ve hatta vergilerini ödemekten kaçınırlar. Bu ve diğer nedenler dolayısıyla, devletten gelirlerini gizleyen ve gayrisafi milli hasıla dışında tasarruf oluşturan bu insanlar kayıt dışıekonomiye sebebiyet vermektedir. Ülke ekonomisini etkileyen bu problem toplumun her kesiminin ortak çalışmalarıyla çözülebilir. İlk önce kayıt dışıekonomiyle başedebilmek için insanlarıkayıt dışıgelirlere yönelten sebepler belirlenmeli ve uygun tedbirler alınmalıdır. Kayıt dışıekonominin bazıolumlu yanlarıile birlikte pek çok olumsuz yanıvardır. Olumlu yanlarına birkaç örnek, ekonomik gelişmeye katkısağlaması, işçi sayısıve ekonomik rekabetin artması şeklindedir. Fakat olumsuz yönleri farklıçalışma alanlarının ölçümünde ve milli gelirdeki düşüş, işçilerin sigorta garantilerinin olmaması, vergi gelirlerinin ve kamu harcamalarının hesaplanmasındaki problemler, çocuk işçilerin artması, haksız vergi dağılımıve haksız işuygulamalarının artmasıolarak sıralanabilir. Bu problemle başa çıkmak için gerek politikacıların gerekse kamunun kararlılığıçok önemlidir. Bu çalışmanın amacıTürkiye’de var olan kayıt dışıekonominin miktarınıbelirtmek, bunun için çözüm önerileri sunmak ve arkasında yatan sebepleri ve sonuçlarınısıralamaktır. Ancak daha da önemlisi, bu sorunu ortadan kaldırmak için toplumun tüm kesimlerinde vergi sistemi ile ilgili yeni prensipler kurulmalıve yürütülmelidir. Bu çalışmanın uygulama aşamasında kayıt dışıekonominin muhasebe meslek mensupları, vergi denetmenleri ve işletme yöneticileri tarafından algılanışınıve önleme çabalarınıölçmeye yönelik anket çalışmasıuygulanmıştır