4 research outputs found

    Nonsendromik İşitme Kayıplı Olgularda GJB2 Mutasyon Dağılımı

    No full text
    Giriş ve Amaç: İşitme kaybı, popülasyonda 1/500-1000 sıklıkta rastlanan en sık görülen duyu kusurudur. Herediter işitme kayıplarının yaklaşık %25’i sendromiktir. Nonsendromik olan kısımda ise kalıtım pateni %80 otozomal resesif, geri kalan %20 otozomal dominant şeklindedir. Otozomal resesif nonsendromik işitme kaybı (NSI) olgularının %20-40’ında, bir “sıkı bağlantı” proteini olan Connexin 26’yı (Cx26) kodlayan GJB2 genindeki mutasyonlar tablodan sorumlu olarak tespit edilmektedir.Bu çalışmada, otozomal resesif NSI şüphesiyle, 2012-2019 yılları arasında GJB2 moleküler analizi yapılan 146 olgunun sonuçları geriye dönük olarak incelenerek, GJB2 mutasyon spektrumunun belirlenmesi amaçlanmıştır.Gereç ve Yöntemler: İşitme kaybı şikayeti ile başvuran 146 olgunun GJB2 geninin ekzonik ve ekzon-intron yapışma bölgeleri Sanger dizi analizi yöntemi ile dizilenmiştir.Bulgular: 35 olguda GJB2 geninde homozigot ya da birleşik heterozigot mutasyon saptanmıştır. En sık saptanan mutasyon 2. ekzonda yer alan c.35delG değişikliğidir. Saptanan diğer mutasyonlar ise; c.299_300delAT, c.551G>C, c.334_335delAA, c.109 G>A, c.358_360delGAG, c.71G>A şeklindedir.Sonuç: Nonsendromik işitme kaybının etiyolojisinde en sık olarak GJB2 geni mutasyonları saptanmaktadır ve bu genin dizi analizi tanı algoritmasında ilk sırada yer almaktadır. Ayrıca çalışmamız sonucunda, nonsendromik herediter işitme kaybı ile ilişkili GJB2 genindeki saptanılan mutasyonlar paylaşılarak ülkemizdeki mutasyon spektrumunun incelenmesine katkıda bulunulmuştur

    Turkey Experience in Molecular Analysis of Hemophilia B: F9 Gene Mutation Spectrum and Genotype-Phenotype Correlation

    No full text
    Amaç: Hemofili B (HB), yaklaşık 30.000 canlı erkek doğumda bir görülen, X’e bağlı kalıtsal kanama bozukluğudur. Klinik bulgular, koagülasyon faktörü 9’un aktivite düzeyine göre değişkenlik gösterir. Bugüne kadar koagülasyon faktörü 9’u kodlayan F9 geninde 1.200’den fazla varyant tanımlanmıştır. Varyantların yaklaşık %70’ini nokta mutasyonları oluşturur. Bu çalışmada, Türkiye’deki HB hastalarında F9 gen varyant dağılımının belirlenmesi ve yeni varyantlar tanımlayarak genotip-fenotip ilişkisine katkıda bulunulması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Türkiye’deki sekiz farklı merkezde HB tanısı ile takip edilen ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinde Kasım 2018-Ocak 2020 tarihleri arasında moleküler analizi yapılmış 55 hasta çalışmaya alınmıştır. Olguların klinik ve laboratuvar bulguları hastane kayıtlarından elde edilmiştir. F9 geni dizi analizi, yeni nesil dizi analizi platformu (MiSeq™ Illimuna) kullanılarak yapılmıştır. Saptanan yeni varyantların patojeniteleri ACMG 2015 kriterlerine göre sınıflandırılmıştır. Saptanan varyantlar ile fenotip ilişkisi değerlendirilmiştir. Bulgular: Çalışmaya alınan 55 erkek hastanın 33 (%60)’ünde ağır, 15 (%27,3)’inde orta ve 7 (%12,7)’sinde hafif HB fenotipi vardı. F9 dizi analizi sonucunda 54 (%98,2) olguda 46 farklı varyant saptandı. Bu varyantların 30 (%63,8)’u yanlış anlamlı, 9 (%19,1)’u anlamsız, 3 (%6,4)’ü çerçeve kayması ve 4 (%8,5)’ü kırpılma noktası mutasyonuydu. Belirlenen varyantların 10 tanesi daha önce literatürde tanımlanmamıştı. Sonuç: Bu çalışmada, Türkiye’deki HB hastalarında, moleküler analizin tanı başarısı ve F9 geninde varyant dağılımı literatüre benzer şekilde bulunmuştur. Çalışmanın sonuçları, HB’nin genotipik olarak heterojen bir hastalık olduğunu desteklemektedir. on yeni varyant ilk kez bu çalışma ile tanımlanmış ve hastalığın genotip-fenotip ilişkisine katkıda bulunulmuştur.Objective: Hemophilia B (HB) is an X-linked hereditary bleeding disorder seen in approximately one in 30,000 live male births. Clinical findings vary according to the activity level of the coagulation factor 9. More than 1,200 mutations have been identified in the F9 gene to date. Point mutations make up approximately 70% of the mutations. in this study, we aimed to determine the F9 gene mutation spectrum in HB patients in Turkey and to contribute to the genotype-phenotype relationships identifying novel mutations. Material and Methods: Fifty five patients who were followed with a diagnosis of HB in 8 different centers and molecularly analyzed in Ege University Faculty of Medicine in November 2018 and January 2020 enrolled to the study. Clinical and laboratory findings of patients were obtained from hospital records. F9 gene sequence analysis was performed using a next generation sequencing platform (MiSeq™ Illimuna) Pathogenicity of novel variants were classified according to ACMG 2015. the correlation between mutation distribution and phenotype was evaluated. Results: Among 55 HB patients enrolled in the study, severe HB phenotype were determined in 33 (60%), moderate in 15 (27.3%) and mild in 7 (12.7%). Molecular analysis was revealed 46 different variants in 54 patients (98.2%) of these variants, 30 were missense (63.8%), nine nonsense (19.1%), three frameshift (6.4%), and four splice site (8.5%) mutations. Ten of 46 variants identified has not previously been reported. in one patient no mutation was dertected by sequencing. Conclusion: in this study, the molecular diagnostic success rate and F9 gene mutation spectrum in Turkish HB patients was in accordance with the literature. the results of the study support that HB is a genotypically heterogeneous disease. Ten novel mutations were identified for the first time with this study and contributed to the genotype-phenotype relationship sof the disease
    corecore