33 research outputs found
Evaluating of parents' expectations, experiences and reactions to routine ultrasound examinations during pregnancy and validity reliability of PEER-U (the scales parents’ expectations, experiences and reactions to routine ultrasound examination) Scale.
TEZ13201Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 2017.Kaynakça (s. 64-69) var.XIII, 87 s. :_res. (bzs. rnk.), tablo ;_29 cm.Doğum öncesi bakım gebelik, doğum ve doğum sonu dönemde oluşabilecek riskleri ortadan kaldırarak ya da azaltarak anne ve bebeğe güvenli bir ortam hazırlamayı hedeflemektedir. Ultrason doğum öncesi izlemlerde en sık kullanılan muayene yöntemlerinden birisidir. Araştırma “Gebelik Boyunca Rutin Ultrason Muayenelerinde Ebeveynlerin Beklentilerinin, Deneyimlerinin ve Tepkilerinin Değerlendirilmesi Ölçeği’ni (PEER-U)” Türkçe’ye uyarlayarak geçerlik ve güvenirliğini test etmek amacıyla metodolojik olarak yapılmıştır. Bu araştırma; 01/01/2016–30/04/2016 tarihleri arasında özel bir hastanenin gebe polikliniklerinde yürütülmüştür. Araştırmanın evrenini bu tarihlerde hastanenin gebe polikliniklerine başvuran ebeveynler; örneklemini ise ilgili tarihlerde hastanenin gebe polikliniğine başvuran, ilk gebelik/babalık deneyimi olan, gebeliğin ikinci trimesterinde bulunan, ultrason sonrası normal bulgulara sahip ve iletişim güçlüğü bulunmayan toplam 436 ebeveyn oluşturmuştur. Geçerlik analizinde dil, kapsam, yapı; eş zaman güvenirlik analizinde iç tutarlılık testleri yapılmıştır. PEER-U Ölçeğinin dil geçerliği analizinde grup çeviri ve geri çeviri teknikleri kullanılmış, daha sonra uzman önerileri doğrultusunda gerekli düzeltmeler yapılarak kapsam geçerliği sağlanmıştır. Ölçeğin yapı geçerliğinde açıklayıcı ve doğrulayıcı faktör analizleri kullanılmıştır. PEERU Ölçeği yapı geçerliği analizi sonrasında ultrason öncesi 6 alt boyut ve 21 maddeye; ultrason sonrası 5 alt boyut ve 21 maddeye dönüştürülmüştür. Açıklayıcı faktör analizi sonrasında ölçeğin açıklayanan varyans yüzdeleri yeterli; doğrulayıcı faktör analizi sonrasında ölçeğin uyum indeksleri uygun aralıkta bulunmuştur. İç tutarlılık analizinde ölçek maddelerinin madde toplam puan korelasyonları yeterli ve ultrason öncesi ölçeğin Cronbach alpha katsayısı 0,65; ultrason sonrası ölçeğin Cronbach alphası 0,89 olarak bulunmuştur. Sonuç olarak; PEER-U Ölçeğinin Türkçe formunun Türk toplumu için geçerli ve güvenilir bir ölçüm aracı olduğu belirlenmiştir.Antenatal care aims to prepare secure conditions for mother and infant by partly reducing or completely eliminating the risks which may occur during the pregnancy, birth and after birth. Ultrasound is one of the most common used examination methods in antenatal monitoring. In this study PEER-U scale -which has been developed to measure expectations, experiences and reactions of parents through routine pregnancy ultrasound examinations- is adapted to Turkish Language and it is aimed to determine its validity and reliability methodically. This study was performed in a private hospital’s pregnancy policlinics from 01/01/2016 to 30/04/2016. Its universe consisted of parents who come for pregnancy polyclinics in the private hospital. The sample was consisted of 436 parents who participated in the study willingly, first pregnancy / paternity experience, second trimester of pregnancy, normal findings after ultrasonography, and no communication difficulty. Validity and reliability analysis of the scale was used language, content, construct, parallel form validity and Cronbach's alpha coefficient. The language validity of the PEER-U Scale was provided with the group and back translation and then the content validity was provided by making the required corrections in line with the expert recommendations. Explanatory factor analysis and confirmatory factor analysis were performed to determine the construct validity of the PEER-U Scale. After validity analysis of PEER-U Scale, before-ultrasound scale was converted into 6 sub-dimensions and 21 items; afterultrasound scale was converted into 5 sub-dimensions and 21 items. After explanatory factor analysis, the percentage of variance describing the scale is sufficient; The fit indixes of the scale were found in the appropriate range after confirmatory factor analysis. Internal consistency analyses, it was determined that the total score correlations of items were sufficient; the total Cronbach’s alpha coefficient of the before-ultrasound scale was found 0,65, Cronbach’s alpha coefficient of the after-ultrasound was found 0,89. As a consequence, the Turkish form of PEER-U Scale was determined to be a valid and reliable measurement instrument for Turkish society.Bu tez, ÖYP (Öğretim Elemanı Yetiştirme Programı) tarafından desteklenmiştir
GEBELERİN SUDA DOĞUMA İLİŞKİN DÜŞÜNCELERİ
Amaç: Bu çalışma ile gebelerin suda doğuma ilişkin düşüncelerinin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Gereç-Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel tipte olan araştırmanın evrenini 2 Ocak-31 Mart 2017 tarihleri arasında Adana’da bir özel hastaneye başvuran gebeler oluşturmuştur. Örnekleme ise bu tarihler arasında birime başvuran ve araştırmaya katılmayı kabul eden 3. trimesterdeki gebeler (n=309) alınmıştır. Veriler araştırmacılar tarafından geliştirilen katılımcıların sosyo-demografik, obstetrik özelliklerini, gebe eğitim sınıflarına katılma durumları ve suda doğuma ilişkin düşüncelerini belirlemeye yönelik açık ve kapalı uçlu sorulardan oluşan anket formu ile toplanmıştır.
Bulgular: Katılımcıların yaş ortalamasının 28,48±5,613 olduğu, %74,4’ünün lise ve üzeri eğitim düzeyine sahip olduğu, % 66’sının çalışmadığı ve %76,1’inin orta gelir düzeyine sahip
olduğu görülmüştür. Katılımcıların eşlerinin yaş ortalamasının 32,66±5,54 olduğu, %94,8’inin
çalıştığı, %77,3’ünün lise ve üzeri eğitim düzeyine sahip olduğu görülmüştür. Katılımcıların ortalama gebelik haftasının 36,22±1,92 olduğu, ortalama gebelik sayısının 1,84±1,12 olduğu, ortalama doğum sayısının 0,75±1,03 olduğu, %48,5’inin ilk gebeliği olduğu ve katılımcıların %31,4’ünün önceki doğumlarını sezaryen ile gerçekleştirdiği görülmüştür. Katılımcıların gebelikle ilgili bilgi edinme kaynağı olarak %52,1’inin annesinden, %48,2’sinin arkadaşlarından, %88,3’ünün sağlık personelinden ve %68,6’sının medya araçlarından faydalandıkları görülmüştür. Katılımcıların sadece %3,6’sının gebe eğitim sınıflarına katıldığı ve katılanların %90,9’unun hastanede eğitim aldığı, yapılan eğitim programlarında konularının %36,4’ünü kadın ve erkek üreme organlarının oluşturduğu, %63,6’sını gebeliğin oluşumunun oluşturduğu, %72,7’sini gebelikte sık karşılaşılan sorunlar ve baş etme öntemlerinin oluşturduğu, %81,8’ini doğum eyleminde ağrı ile baş etme, solunum ve ıkınma egzersizleri, masaj oluşturduğu ve %72,7’sini doğum sonu dönemin oluşturduğu görülmüştür. Gebelerin %53,1’i normal doğum yapmak istediklerini ve %60,5’i doğum esnasında eşlerinin yanlarında olmasını istediklerini bildirmişlerdir. Gebelerin %50,2’si “destek almak” istedikleri için, %5,5’i “doğum sürecinde yaşadıkları sıkıntıları görmesi” için ve %4,5’i “doğum anına eşinin de şahit olması” için eşlerinin doğum anında yanlarında olmasını istemişlerdir. Doğum anında eşlerinin yanında bulunmasını istemeyen gebelerin %18,4’ü “utanacağı” için, %11,7’si “eşi panik olacağı” için ve % 7,4’ü “eşi korkacağı” için istemediklerini bildirmişlerdir. Gebelerin %54,7’sinin suda doğum hakkında bilgisi olduğu ve bilgi edinme kaynağı olarak %4,2’sinin arkadaşlarından, %4,5’inin sağlık personelinden ve %50,5’inin medya araçlarından bilgi edindikleri görülmüştür. Katılımcıların %40,5’i suda doğum yapmak istediklerini belirtmişlerdir. Katılımcıların %49,8’inin suda doğuma ilişkin fikri olmadığı, %22,7’sinin suda doğumu daha rahat ve ağrısız olarak nitelediği, %10’u sağlıksız ve güvensiz bulduğu, %9,1’i doğal ve sağlıklı olarak değerlendirdiği görülmüştür. Sonuç ve öneriler: Araştırma sonucunda; gebelerin suda doğum yapma konusunda istekli olduğu ancak bilgilerinin yetersiz ve bilgi kaynaklarının yüksek oranda medya olduğu görülmüştür. Sağlık profesyonellerinin bu konuda kendilerini geliştirerek gebeye-çifte danışmanlık yapması ve kurumların teşviki önerilebilir
Ebelik öğrencilerinin sosyal zeka düzeyleri ile meslek algıları arasındaki ilişki
Amaç: Bu çalışma; ebelik öğrencilerinin sosyal zekâ
düzeyleri ile meslek algıları arasındaki ilişkiyi belirlemek
amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır.
Gereç ve Yöntem: Kesitsel olarak yapılan araştırmanın
örneklemini 15 Nisan-1 Mayıs 2018 tarihleri arasında
okulda bulunan ve araştırmaya katılmayı gönüllü olarak
kabul eden 174 ebelik öğrencisi oluşturmuştur. Veriler
“Kişisel Bilgi Formu”, “Tromso Sosyal Zeka Ölçeği
(TSZÖ)” ve “Ebelerin Mesleği Algılama Biçimleri ve
Gelecekten Beklentilerini Sorgulayan Anket Formu” ile
yüz yüze görüşme yöntemi kullanılarak toplanmıştır.
Bulgular: Çalışmaya katılan öğrencilerin yaş ortalamaları
20,99±2,385’tir. Çalışmada öğrencilerin %66,1’i bölümünü
isteyerek seçtiğini ve %82,2’si bölümünü sevdiğini
bildirmiştir. Öğrencilerin TSZÖ toplam puan ortalamaları
71,79±10,040’tır. Mesleğe adanmışlıkları olumlu olan,
atamaları adaletli bulmayan, kurumda özlük haklarına
ilişkin yeterince bilgilendirilmediklerini düşünen,
mesleğinin toplumun gelişimine katkıda bulunduğunu
düşünen ve mesleki anlamda sosyo-kültürel faaliyetlere
katılan” öğrencilerin sosyal zeka düzeylerinin istatistiksel
olarak daha yüksek olduğu saptanmıştır.
Sonuç: Araştırmada ebelik öğrencilerinin sosyal zeka
düzeyleri yüksek ve sosyal zekanın öğrencilerin meslek
algısı ve gelecekten beklentilerini olumlu yönde etkilediği
bulunmuştu