56 research outputs found
Evaluation of whether special authority is required if disclaimer of inheritance is exercised through authorized representation in the light of the doctrinal thought and the decisions of the supreme court
Mirasın reddi, yetkilendirilmiş bir temsilci aracılığıyla yapılabilir. Ancak temsilcinin
özel yetkiye sahip olmasının gerekip gerekmediği hususunda kanunda açık bir hüküm yoktur. Türk Medeni Kanunu’nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına
İlişkin Tüzük m. 39’da, “istem, bu konuda yetkisi olan vekil tarafından yapılmış ise….”
ifadesi yer almaktadır. Yetkili temsilcinin özel olarak yetkilendirilmiş olmasının gerekli
olup olmadığı hususu öğreti ve uygulamada tartışmalara yol açmıştır.Disclaimer of inheritance can be exercised through an authorized representative. In
contrast, there is no clear provision in the law as to whether the representative should have
a special authority. On the other hand, in the Article 39 of the Turkish Civil Code
Regulation on the Implementation of Custody, Guardianship and Inheritance Provisions, "if
the request has been made by the proxy authorized to do so..." statement is located. Whether
it is necessary for the authorized representative to be specially authorized has led to
discussions in doctrine and practice
Navlun sözleşmesi ve konişmentoda yetki/tahkim şartı
Deniz Ticaret Hukuku'nda navlun sözleşmesinin tarafları (taşıyan/taşıtan), çoğu zaman aralarındaki sözleşmeden kaynaklanacak uyuşmazlıkların çözümü amacıyla, söz konusu sözleşmeye bir devletin mahkemelerini yetkili kılan veya genellikle tahkim yolunu sağlayan şartlar koymaktadır. Bu çalışmada uygulamada karşılaşılan sorunlara cevap bulmak, uygulama, doktrin ve Milletlerarası Tahkim Kanunununda varılan çözümler etraflıca incelenmiştir.Birinci bölümünde; Navlun sözleşmesi, İkinci bölümde; konişmento, Üçüncü bölümde; Navlun sözleşmelerinde ve/veya konişmentoda yer alan yetki şartıyla, tarafların yetkili kıldığı yabancı mahkemelerin, Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisi üzerindeki etkisi uygulamada Yargıtay'ın kararları ışığında incelenmiştir. Dördüncü bölümde ise, taraflar arasındaki yabancılık unsuru içeren navlun sözleşmesinde yer alan bir tahkim şartında tahkim yeri Türkiye olarak belirlenmişse, somut hukuki uyuşmazlık bakımından söz konusu bu şartın geçerliliği ve tabi olduğu hukuk Milletlerarası Tahkim Kanunu Yürülüğe girinceye kadarki dönemde gerek uygulamada gerekse de doktrinde arz ettiği farklılıklar dikkate alınarak incelenmiştir. Ayrıca ilgili konularda Milletlerarası Tahkim Kanunu'ndaki düzenlemelere yer verilmiştir.
ABSTRACT
According to Maritime Trade Law, the parties of a freight agreement (carrier/ consignor), accept the jurisdiction of the courts of a certain country or arbitration in order to settle any likely disputes.In this study, we aimed to find solutions to problems encountered, and also examined the application, doctrine and agreements reached in International Arbitrational Law.In the first chapter freight agreements, in second chapter bills of lading and in the third chapter the impact of foreign courts which were authorized through conditions in freight agreements and/or bills of lading on international jurisdiction of Turkish courts were examined according to the decisions of Supreme court.And in the fourth chapter, if place of arbitration is determined to be Turkey in arbitration conditions, the validity of this condition in terms of concrete legal dispute and differences seen in both application and in doctrine in the period until the International Arbitration Law came into force, was examined. Also regulations of International Arbitration Law have been laid out
Tüketicinin korunması çerçevesinde mobil haberleşme abonelik sözleşmesinde genel işlem koşulları
ÖZETMobil haberleşme hizmetinden yararlanmak isteyen tüketiciler, işletmecilerle mobil haberleşme abonelik sözleşmesi imzalamak zorundadır. Taraflar arasında söz konusu sözleşmenin imzalanmasıyla işletmeci, tüketiciye mobil haberleşme hizmeti sunma yükümlülüğü altına girmektedir. Tüketici de, yararlanacağı mobil haberleşme hizmeti karşılığında işletmeciye belirli bir ücret ödeme yükümlülüğü altına girmektedir. Mobil haberleşme abonelik sözleşmesi, istisnasız bir şekilde genel işlem koşullarından meydana gelmektedir. Yani, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülükleri, genel işlem koşulları şeklinde işletmeci tarafından önceden tek taraflı olarak düzenlenmektedir. Sözleşme hükümlerinin oluşumu safhasında tüketici, herhangi bir şekilde sözleşmenin içeriğine etki edememektedir. Diğer bir ifadeyle tüketici, sözleşme hükümlerini işletmeci ile herhangi bir şekilde müzakere ve tartışma imkanına sahip değildir. Dolayısıyla Türk Borçlar Kanunu’nda geçerli olan irade serbestisi ilkesi ile bu ilkenin temelini oluşturan taraf eşitliği ve sözleşme adaleti, mobil haberleşme abonelik sözleşmelerinde tüketici bakımından gerçekleşmemektedir. Bu durum, tüketicinin çoğu zaman adil olmayan sözleşme koşullarıyla (haksız şart) bağlanmasına neden olmakta, dolayısıyla sözleşmenin zayıf tarafını oluşturan tüketicinin, içeriğine etki edemediği sözleşme hükümlerini oluşturan genel işlem koşullarına karşı korunması sorununu gündeme getirmektedirTezimizde, tüketicinin mobil haberleşme abonelik sözleşmesinde yer alan genel işlem koşullarına karşı ne şekilde korunacağı ve bu bağlamda söz konusu sözleşmede tüketici bakımından sözleşme özgürlüğü ile sözleşmede taraf eşitliği ve sözleşme adaletinin ne şekilde sağlanacağı inceleme konusu yapılmıştır. Bu inceleme yapılırken, tüketicinin genel işlem koşullarına karşı korunmasını sağlayan mevzuat hükümleri ile uygulama alanı ve öncelikleri ayrıca tespit edilmiştir. Son olarak, uygulamada kullanılan mobil haberleşme abonelik sözleşmesinde yer alan genel işlem koşulları içerik denetimine tabi tutularak, yargı mercileri tarafından haksız şart kapsamında değerlendirilme ihtimali bulunan genel işlem koşulları tespit edilmeye çalışılmıştır.ABSTRACTConsumers, who would like to get mobile telecommunications service, have to conclude mobile communication subscription agreements with service providers. Upon execution of such a contract, service providers undertake the liability of providing mobile communication service to the consumer. On the other hand, the consumer undertakes the liability of paying a certain fee to the service provider in exchange for the mobile communication service s/he shall benefit. Mobile communication subscription agreements, without exception, comprise standard terms. In other words, rights and obligations of the parties arising from the agreement are unilaterally drafted in advance as standard terms by service providers. The consumer could not have influence on the drafting of contract terms’ content in any way. To put clearly, the consumer could not have the opportunity to negotiate and discuss contract terms in any way with the service provider. Therefore, the principle of freedom of will under the Turkish Code of Obligations and equality of parties along with fairness of contract constituting the foundation thereof do not occur for the consumer under mobile communication subscription agreements. This usually causes the consumer to be bound with contract terms which are not fair (unfair contract terms), thereby leading to the issue of protection of the consumer, who is the weaker party of a contract, against standard terms constituting the whole body of contract on which s/he has no influence. In this dissertation, it is investigated how the consumer can be protected against standard terms in mobile communication subscription agreements, and in parallel how the freedom of contract, equality of contract parties as well as fairness of contract can be ensured in terms of consumers. While analyzing the subject-matter, the provisions of relevant legislation ensuring protection of consumers against standard contract terms, area of their applicability and priority are especially designated. Ultimately, standard terms placed in mobile communication subscription agreements in use are subjected to a test of content, and it is attempted that those standard terms which might be considered as unfair by judicial bodies are designated
Navlun sözleşmesi ve konişmentoda yetki/tahkim şartı
Deniz Ticaret Hukuku'nda navlun sözleşmesinin tarafları (taşıyan/taşıtan), çoğu zaman aralarındaki sözleşmeden kaynaklanacak uyuşmazlıkların çözümü amacıyla, söz konusu sözleşmeye bir devletin mahkemelerini yetkili kılan veya genellikle tahkim yolunu sağlayan şartlar koymaktadır. Bu çalışmada uygulamada karşılaşılan sorunlara cevap bulmak, uygulama, doktrin ve Milletlerarası Tahkim Kanunununda varılan çözümler etraflıca incelenmiştir.Birinci bölümünde; Navlun sözleşmesi, İkinci bölümde; konişmento, Üçüncü bölümde; Navlun sözleşmelerinde ve/veya konişmentoda yer alan yetki şartıyla, tarafların yetkili kıldığı yabancı mahkemelerin, Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisi üzerindeki etkisi uygulamada Yargıtay'ın kararları ışığında incelenmiştir. Dördüncü bölümde ise, taraflar arasındaki yabancılık unsuru içeren navlun sözleşmesinde yer alan bir tahkim şartında tahkim yeri Türkiye olarak belirlenmişse, somut hukuki uyuşmazlık bakımından söz konusu bu şartın geçerliliği ve tabi olduğu hukuk Milletlerarası Tahkim Kanunu Yürülüğe girinceye kadarki dönemde gerek uygulamada gerekse de doktrinde arz ettiği farklılıklar dikkate alınarak incelenmiştir. Ayrıca ilgili konularda Milletlerarası Tahkim Kanunu'ndaki düzenlemelere yer verilmiştir.ABSTRACTAccording to Maritime Trade Law, the parties of a freight agreement (carrier/ consignor), accept the jurisdiction of the courts of a certain country or arbitration in order to settle any likely disputes.In this study, we aimed to find solutions to problems encountered, and also examined the application, doctrine and agreements reached in International Arbitrational Law.In the first chapter freight agreements, in second chapter bills of lading and in the third chapter the impact of foreign courts which were authorized through conditions in freight agreements and/or bills of lading on international jurisdiction of Turkish courts were examined according to the decisions of Supreme court.And in the fourth chapter, if place of arbitration is determined to be Turkey in arbitration conditions, the validity of this condition in terms of concrete legal dispute and differences seen in both application and in doctrine in the period until the International Arbitration Law came into force, was examined. Also regulations of International Arbitration Law have been laid out
Orhan Pamuk’un ‘Veba Geceleri’ Adlı Romanındaki Tıbbi Bilgilerin Belirlenmesi
Amaç: Tarih boyunca üç büyük pandemi sırasında milyonlarca insanın ölümüne neden olan veba, kurbanlarına ve yakınlarınayaşattığı dehşetle diğer salgın hastalıklardan ayırt edilir. Vebanın üç klinik tipi bulunur: hıyarcıklı veba, septisemik veba, pnömonikveba. Veba genellikle sıçanlarda bulunan enfekte pirelerin insanı ısırmasıyla bulaşır. Vebanın en yaygın formu olan hıyarcıklı veba‘kara ölüm’, ‘kara veba’ olarak da adlandırılmıştır. En nadir görülen tür olan septisemik vebada bakteri doğrudan kan dolaşımınakarışır ve hıyarcıklar görülmeden hızla ölüme neden olur. Pnömonik vebada akciğerler etkilenir. Bu tür veba öksürüklerle damlacıkenfeksiyonu şeklinde insandan insana doğrudan bulaşır. Tarih boyunca insanlarda derin izler bırakan veba, edebiyatçıların da ilgisiniçeken konulardan olmuştur. Bu çalışmanın amacı Orhan Pamuk’un ‘Veba Geceleri’ adlı romanında yer alan vebayla ilgili tıbbibilgilerin belirlenmesidir.Yöntem: Orhan Pamuk’un ‘Veba Geceleri’ adlı romanı okunarak vebayla ilişkili tıbbi bilgiler incelenmiş ve gruplandırılmıştır.Bulgular: Romanda geçen vebayla ilişkili olan tıbbi bilgiler dokuz grupta toplanabilir: vebanın bulaşmasında fareler ve sıçanlarınrolü, vebanın diğer bulaşma yolları, vebanın belirtileri, vebanın etkeni ve mikropların keşfi, karantina ve vebayı önlemedekarantinanın rolü, vebanın tedavisi, veba aşısı, vebada fatalite, epidemiyoloji.Sonuç: Ansiklopedik roman olarak da tanımlanan ‘Veba Geceleri’ adlı kitapta yoğun bir şekilde tıbbi bilgilere yer verilmiştir. Tıbbiderslerin anlatılması sırasında edebiyat yapıtlarından örnekler vermek derslere yönelik ilgiyi artırabilir. ‘Veba Geceleri’ bu işleviyerine getirebilecek kitaplardan biri gibi görünmektedir.Anahtar Kelimeler: Tıp, Edebiyat, Veba, PandemiAim: Plague, which caused the death of millions of people during three major pandemics throughout history, is distinguished fromother epidemics by the horror it inflicted on its victims and their relatives. There are three clinical types of plague: bubonic plague,septicemic plague, and pneumonic plague. Plague is transmitted by infected fleas from rats biting humans. Bubonic plague, themost common form of plague, has also been called ‘black death’ or ‘black plague’. In the rarest type, septicemic plague, thebacteria enters the bloodstream directly and causes rapid death before buboes are seen. In pneumonic plague, the lungs areaffected. This type of plague is transmitted directly from person to person in the form of droplet infection through coughs. Plague,which left deep traces on people throughout history, has also been a subject that attracted the attention of literary scholars. Theaim of this study is to determine the medical information about the plague in the novel titled ‘Nights of Plague’ by Orhan Pamuk.Method: By reading the novel ‘Nights of Plague’, medical information related to the plague was examined and grouped.Results: Medical information related to the plague in this novel may be grouped into nine groups: the role of mice and rats in thetransmission of the plague, other ways of transmission of the plague, symptoms of the plague, the agent of the plague and thediscovery of microbes, quarantine and the role of quarantine in preventing the plague, treatment of the plague, plague vaccine,fatality in the plague, epidemiology.Conclusion: Medical information is included extensively in the book ‘Nights of Plague’, which is also described as an encyclopedicnovel. Giving examples from literary works while explaining medical lessons may increase interest in the lessons. ‘Nights of Plague’seems to be one of the books that may fulfill this function.Keywords: Medicine, Literature, Plague, Pandemic </p
- …