63 research outputs found
Cfd Analysis Of Helicopter Rotor-fuselage Flow Interaction In Hovering And Forward Flight Conditions
Tez (Doktora) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2016Thesis (Ph.D.) -- İstanbul Technical University, Institute of Science and Technology, 2016Askı ve ileri uçuş durumunda zorlu rotor-gövde akış etkileşim problemini incelemek için zamana bağlı sıkıştırılabilir akış analizleri gerçekleştirilmiştir. Sistemi oluşturan herbir bileşenin akış yapısı üzerindeki etkilerini irdelemek için izole gövde ve izole rotor konfigürasyonları ele alınmıştır. Daha sonra, bileşenlerin birbirlerine olan etkilerini incelemek amacıyla sistemin tamamı analize tabi tutulmuştur. İzole gövde analizleri RANS tabanlı daimi hesaplamalara dayanmaktadır. Rotor palalarını içeren durumlar için ise URANS çözümleri gerçekleştirilmiştir. Akışın türbülanslı doğasını modellemek için daha güvenilir sonuç ürettiği analizler ile tespit edilmiş olan Realizable k-ε türbülans modeli kullanılmıştır. Zamana bağlı rotor analizleri üç farklı ilerleme oranı için gerçekleştirilmiştir. Hava yükleri nedeniyle palada gözlemlenen dinamik hareketler azimut açısı ile periyodik bir şekilde değişim gösterirken, aynı zamanda ilerleme oranına bağlı olarak da değişim göstermektedir. Palanın tanımlı hareketleri, mevcut kod yetenekleri ile temsil edilememektedir. Fakat, bu dinamik hareketler ticari HAD yazılımı içerisine kullanıcı tarafından yazılan bir kod vasıtasıyla simülasyon modeline dahil edilebilmektedir. Bilhassa ileri uçuş şartlarında daha belirgin olan çırpma ve yunuslama hareketlerini modellemek için birinci mertebe Fourier serilerinden yararlanılarak bir UDF kodu yazılmıştır. Hesaplama hacmi düzensiz yapıda olup karma elemanlardan oluşmaktadır. Dinamik çözüm ağı yaklaşımlarında sıklıkla görülen problemler çözüm ağı deformasyonu ve çözüm ağı oluşturma yöntemlerinin kullanıldığı dinamik ağlar ile aşılmıştır. Mevcut sayısal çalışmanın doğruluğu deneyler ve diğer sayısal çalışmaların sonuçları ile karşılaştırılarak ortaya konmuştur. Benzer başarılı sonuçlar, daha az sayıda çözüm ağı kullanılarak elde edilmiştir. Bu nedenle, mevcut yöntem hesaplama süresinde azalma sağlamakta ve makul hesaplama kaynağı kullanımını mümkün kılmaktadır.Unsteady compressible flow analyses are carried out to investigate the challenging helicopter rotor–fuselage interaction problem in hover and forward flight conditions. First, the isolated fuselage and the isolated rotor configurations are analyzed to examine the individual effects of each component on the flow field. Then, the rotor-fuselage interaction problem is considered. The isolated fuselage analyses are based on the steady RANS computations. URANS simulations are carried out for the cases with rotor blades. The Realizable k-ε turbulence model is found to perform best for the predictions. The time-dependent rotor analyses are simulated at three different advance ratios. The blade dynamic motions excited by the air loads, which vary periodically in the azimuth direction and also differ based on the advance ratio, have been prescribed by a UDF code embedded into the solver, since these motions cannot be directly represented with the existing commercial code capabilities. Azimuthal variations of the flap and pitch motions of the blades are prescribed a priori as a first order Fourier series through User Defined Function feature of the code. The computational domain was modeled by unstructured hybrid mesh elements. Commonly seen dynamic mesh problems are alleviated by appropriately formed dynamic grids using the spring based smoothing and cell re-meshing methods. The accuracy of the present numerical predictions has been demonstrated by the comparison of obtained results with the experiments and other numerical results available in the open literature. The present single grid methodology has given similar successful results with much lower number of grid elements, thus resulting in much shorter computing times, using modest computational power.DoktoraPh.D
Investigation Of Airflow And Temperature Distribution In A Freezer Cabinet
Tez (Yüksek Lisans) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2009Thesis (M.Sc.) -- İstanbul Technical University, Institute of Science and Technology, 2009Bir buzdolabının enerji tüketimini belirleyen en önemli faktörlerden birisi ürünlerle doldurulmuş dondurucu bölmesindeki uniform sıcaklık dağılımıdır. Bir örnek sıcaklık dağılımının sağlanması ile hem yiyeceklerin raf ömrünün uzatılması hem de enerji tüketiminin azaltılması hedefleri gerçekleştirilebilecektir. Uygun bir paket yükleme planı dahilinde zorlanmış taşınımla ısı geçişinin hakim olduğu kompresörün çalışma süresini ve doğal taşınımla ısı geçişinin hakim olduğu kompresör durma sürelerini temsil etmek üzere zamana bağlı 3 boyutlu CFD analizleri gerçekleştirilmiştir. Başlangıç ve sınır şartları orjinal buzdolabı için yapılmış 3D PIV ölçümleri ve ısı odası deney sonuçlarından elde edilmiştir. CFD analiz sonuçlarının deneysel veriler ile doğrulanmasının ardından dondurucu bölmesi içerisinde en iyi sıcaklık dağılımını sağlayacak durumun belirlenebilmesi için CFD tabanlı deneysel tasarım çalışması yürütülmüştür. Bu çalışma sonunda elde edilen en iyi durum için prototip imal edilmiş ve üfleme deliklerinden çıkan debi değerlerinin tespiti için PIV deneylerine tabi tutulmuştur. PIV ölçümleri ile CFD analiz sonuçlarının büyük bir uyum içinde olduğu görülmüştür. Bu tespitten sonra prototip, paket sıcaklık ölçümlerinin yapılacağı ısı odası deneyine tabi tutulmuştur. Deney sonucunda istenilen uniform sıcaklık dağılımı elde edilmiştir.Uniformity of temperature distribution in a loaded freezer cabinet is one of the most important factors affecting energy consumption of a refrigerator. The objective is to keep food fresh by providing a uniform temperature distribution and concurrently to reduce the energy consumption. The 3D transient CFD analyses have been performed to model the heat transfer by forced convection during the on-time and by natural convection during off-time period with an appropriate loading plan. The initial and boundary conditions were provided from temperature controlled room and 3D PIV measurements. After the validation of the CFD analyses results, a design of experiment (DOE) study is performed to find the optimum condition for the temperature uniformity inside the freezer cabinet. After an optimum design is obtained by DOE study, a prototype of the design is produced and tested with PIV measurements. The CFD analyses obtained are shown to be in a reasonable accuracy by experiments. Then the prototype is tested by temperature controlled room measurements and the desired temperature uniformity inside freezer cabinet is obtained.Yüksek LisansM.Sc
Muhasebe Mesleğinde Dijital Dönüşüm : Covid-19 Pandemi Döneminde Uzaktan Çalışma Uygulamaları
Sanayi devrimiyle birlikte ortaya çıkan üretim modelleri ve buna bağlı olarak ortaya çıkan işçi sınıfları teknolojik gelişmelerin de etkisiyle günümüzdeki halini almıştır. Üretim sürecine el emeği ve fiziksel gücü ile doğrudan katılarak çalışan kesimin mavi yakalı, ofis ortamında zihin gücüne dayalı işleri yaparak çalışan kesimin ise beyaz yakalı olarak isimlendirilmesiyle başlayan bu sınıflandırma, zamanla yeni mesleklerin ve çalışma şekillerinin de eklenmesiyle değişime adapte olmuştur. Muhasebecilik mesleğinin ise bu sınıflandırma içindeki yeri masa başında işletmeye ait finansal bilgileri sınıflandıran, kaydeden, özetleyerek raporlar halinde ilgililere sunan ve sonuçları analiz eden beyaz yakalı olarak anılmaktadır. 11 Mart 2020 tarihi itibariyle Dünya Sağlık Örgütü (WHO), korona virüs (covid-19) viral hastalığının patlak vermesinin ardından tüm dünyada pandemi ilan etmiştir. Covid-19 dünya genelinde en az 114 ülkeye yayılmış ve yarım milyondan fazla kişiye bulaşmıştır. Bu koşullar altında, hükümetlerin çoğu ölümcül hastalığın yayılmasını önlemek için sert önlemler alarak, sokağa çıkma yasakları ilan etmiştir. Şirketler ayrıca çalışanlarının sağlığını korumak için çalışma programlarını değiştirmiş ve uzaktan çalışma iş düzenine uyarlamıştır. Bu süreçte, muhasebecilik mesleği ise ekonomik düzende ortaya çıkan ihtiyaçlara cevap verecek şekilde evrim geçirmiş ve teknolojik ilerlemenin de etkisiyle pandemi döneminde yeni çalışma düzenine geçilmiştir. Muhasebe meslek mensupları meslek kanunu ve Maliye Bakanlığı ile meslek birliği tarafından yayımlanan yönetmeliklerin, genelgelerin ve kararların oluşturduğu Muhasebe Meslek Mevzuatına tabidirler. Bu çalışmada, baş döndüren teknolojik gelişmelerin ve salgın hastalık sebebiyle değişen dünya düzeninin perde arkasında muhasebecilik mesleğini nasıl etkilediği ve sürece uyum sağlamak için meslek mensuplarının çalışma koşulları Türk Muhasebe Meslek Mevzuatı çerçevesinde ele alınmıştır. Bu çerçevede meslek mensuplarının sağlığının korunması amacıyla özellikle uzaktan çalışma koşulları ile ilgili olarak yapılması gereken değişiklere yer verilerek dijitalleşmenin meslek üzerindeki etkileri irdelenmiştir
Transhepatic left ventricular only pacing after left bundle branch area pacing attempt with high pacing threshold
A 50-year-old male with a permanent dual chamber pacemaker (DDD) 23 years ago was referred for a rapid increase in right ventricular (RV) pacing impedance. His left ventricular (LV) ejection fraction was 45%. Since the patient was pacemaker-dependent, the insertion of a new RV lead was planned. However, the venography and imaging studies revealed both left and right subclavian veins to be occluded/non-accessible. We failed also to cross the lesion by percutaneous approach. Then, we planned the extraction procedure as a first stage with the thought that it can provide a new venous route via extraction sheath; however, the patient did not accept the procedure as its high risk. Therefore, the surgical epicardial LV lead was implanted and connected to the left subpectoral pocket by using the previous functional right atrial (RA) lead for DDD pacing. Unfortunately, 1 month later, the patent presented with a left-sided pocket infection, and we had to remove all endocardial RA and RV leads using the lead extraction system. We could not again pass the calcified superior vena cava despite the successful lead extraction. Due to an active pocket infection, the surgically placed pacemaker was removed from the skin leaving the epicardial LV lead in place to remove or drain the infected fluid. A leadless pacemaker was an option, but due to financial constraints could not be done for this patient. The femoral venous access could not be taken due to the non-availability of 69 cm RV lead. The hepatic vein was the only available access to implant a DDD pacemaker
THE RELATIONSHIP BETWEEN LOGIC AND SUSPECT IN SEXTUS EMPIRICUS AND THEIR COMPARATIVE SAMPLES
Akıl denilince akla, onun aracı olan mantık; mantık denilince akla onun öznesi olan akıl gelir. Bu ikisi birlikte bir bilgi faaliyetini oluşturur. Yani, bu ikili olmadan hangi türden olursa olsun bilgi eylemi gerçekleştirilemez. Bu eylemde çıkışta ve sonuçta iki epistemolojik anlayış (şüpheci ve dogmacı) ve metodik yaklaşım (indirgemeci ve bütüncü) ile ortaya konur. Çoğu zaman hem teorik hem de uygulamalı zeminlerde bu iki anlayış ve metod birbirleri ile zıtlaştırılıp karşıtlaştırılır. Oysa doğrusu bunların bir bilgi eyleminde rasyonel bir çerçevede zıtların birliği ilkesi gereği birbirlerini tamamlamalarıdır. Bu nedenle, “bütün bilgi faaliyetleri bu genel temel eksende döner” yargısında bulunmak mümkündür. Bizim inceleme konumuz dikkate alındığında bilgi eyleminde Sextus Empirikus ve karşıtları örneğinde mantık merkezli olarak epistemolojik şüpheci ve dogmacı anlayışlar ve indirgemeci ve bütüncü metodik yaklaşımların nasıl kullanıldığının gerekçeli analiz ve değerlendirmesini yapacağız. Bugün genelde mantık özelde akılyürütme merkezli adeta kökünden koparılarak dallandırılıp budaklandırılarak devam eden tartışma yarın da devam edecek görünmektedir. Amacımız, anlayış ve metodolojik yaklaşımların kökenine inerek ve tarafların pozisyonlarını gösterip değerlendirerek tarafların içine düştüğü kısırdöngü ve açmaza dair bir farkındalık oluşturmaktır. Bu kadim karşıtlık kaynaklanan problemlerin çözümü ise ancak Sextus ve karşıtlarının mantığa dair görüşleri ve mantığı amaç ve araç olarak kullanma gerekçelerini anlamak ile mümkündür.When one refers to reason logic, which is the instrument of it, directly comes into mind and vice versa. Both of them compose the act of knowledge. In fact, without these couple the act of knowledge can not be brought about whatever their kind. Yet this act can be executed in accordance with two epistemological views (i.e. scepticism or dogmatism) and two methodological approaches (i.e. reductionism or holism) at the beginning and end of the act of knowledge. Most of the time, these two views and approaches are contradicted with each other. Actually, they reasonably complete each other in the context of the principle of harmony of contradiction. This is the actual basis of the act of knowledge. In this paper, we shall examine the sceptical view and reductionistic methodological approach of Sextus Empiricus as well as the views and methodological approaches of his counterparts, which are centered about the use of logic and its applications, on this ground. Thus we shall show the misunderstanding and misapplication of their epistemological and logical positions as observed today and probaby future. Our aim is to get rid of such misunderstanding and misapplication about their epistemological and logical positions by means of our investigation where we see the position of the logic as aim and means both on theoretical and application levels
Yanak İçerisinde Yer Alan Geniş Oral Lökoplakinin Cerrahi Tedavisi: Olgu Sunumu
Oral lökoplakiler, ağız içerisinde en sık görülen prekanseröz lezyonlardır. Lezyonun tam olarak etiyolojisi bilinmese de tütün ve/veya alkol kullanımı ile ilişkili olduğu çeşitli çalışmalarda gösterilmiştir. Homojen ve homojen olmayan lökoplaki olmak üzere iki alt tipi mevcuttur. Konservatif ve cerrahi olmak üzere iki tedavi yöntemi vardır. Olgu sunumumuzda 50 yaşında kadın hasta sağ yanak içerisinde beyaz kalın ağrısız lezyon ile anabilim dalımıza başvurmuştur. Diğer ayırt edici hastalıklar elimine edildikten sonra oral lökoplaki öntanısı konulan lezyon eksizyonel biyopsi ile cerrahi olarak çıkartılmıştır. Gelen patoloji sonucu öntanımızı doğrulamış ve cerrahi olarak tedavi edilen lökoplakinin yakın dönem postoperatif kontrolünde herhangi bir rekürrens görülmemiştir. Bu sözlü sunum çalışmamızda prekanseröz lezyonlardan biri olan oral lökoplakinin cerrahi eksizyonu ile tedavisini sunmayı amaçlamaktayız
- …