8 research outputs found

    Maksiller Sinüs İçindeki Kompleks Odontoma Olgusuna Radyolojik Bir Yaklaşım

    No full text
    Odontomlar, dental literatürde kapsamlı olarak rapor edilmiş odontojenik kökenli tümörleri ifade etmektedir. Kesin etiyolojileri hala bilinmemekle birlikte, varsayılan nedenler arasında yerel travma, enfeksiyon, kalıtım ve genetik mutasyon sayılmaktadır. Odontomlar, kökeni odontojenik olan ve çenenin en sık görülen iyi huylu tümörleridir. Sıklıkla gömülü dişler ve diğer kistik lezyonlarla ilişkili olabilen diş ve/veya diş köklerine komşu kemik içi lezyonlar olarak gözlenen odontomlar, daimi dişlerin erüpsiyonunda gecikme, asimetrik diş sürmesi, yanlış konumlanma, yer değiştirme, rezorpsiyon veya bitişik dişlerin ara sıra devitalizasyonu gibi lokal patolojilere neden olabilirler. Bu makalede, 64 yaşındaki kadın hastada sağ maksiller sinüs içinde yer alan farklı boyutlarda 4 farklı kompleks odontoma sunulmaktadır. Altıncı dekatta ender rastlanan, herhangi bir semptom vermeyen ve ilerleyen dönemlerde birçok soruna ve komplikasyona neden olabilecek maksiller sinüs odontomları erken dönemde saptanarak klinik, radyografik ve histopatolojik olarak incelenmiş ve cerrahi tedavisi gerçekleştirilmiştir. Sinüs içinde yer alan odontoma benzeri lezyonların hızlı olarak ayırıcı tanısının yapılması, eksizyonu ve histopatolojik değerlendirilmesi zorunludur

    Maksiller molar dişlerde kanal duvarı kalınlığının dental volümetrik tomografi ile değerlendirilmesi

    No full text
    Amaç: Bu çalışmanın amacı, maksiller 1. ve 2. molar dişlerde kanalların interradiküler bölgeye olan uzaklığını dental volümetrik tomografi (DVT) ile ölçmekti.Gereç ve Yöntemler: 100 adet maksiller 1. ve 2. molar dişe ait DVT görüntüleri retrospektif olarak incelendi. Aksiyel kesitlerde furkasyon seviyesinin 2 mm altından, tüm kanalların sınırından interradiküler bölgeye olan en kısa mesafe ölçülerek kaydedildi.Gruplar arasındaki farklar iki yönlü varyans analizi kullanılarak karşılaştırıldı. İkili karşılaştırmalar için ise Tukey HSD testi kullanıldı (p=0,05).Bulgular: Maksiller 1. ve 2. molar dişlere ait ölçümler grup olarak değerlendirildiğinde aralarında istatistiksel bir fark olmadığı gözlendi (p>0,05). Bununla beraber, kanalların furkasyona uzaklıkları birbirleriyle ikili olarak karşılaştırıldığında, hepsinin arasında istatistiksel fark olduğu saptandı (p=0,00).Sonuç: Bulgular klinik açıdan değerlendirildiğinde, maksiller molar dişlerin distobukkal veya palatinal kanallarında güvenli mesafe mevcuttur. Ancak, özellikle MB2. kanallarında strip perforasyon ve vertikal çatlak gibi komplikasyonlara neden olmamak için dikkatli olmak gerekir

    Dişeti Fenotipinin Önemi ve Belirleme Yöntemleri

    No full text
    Dişeti fenotipi, dişetinin bukko-lingual yöndeki kalınlığını ve keratinize doku genişliğini tanımlamak için kullanılır. Dişeti morfolojisi altta yatan kemiği taklit eder. Dişeti fenotipi kişiden kişiye ve aynı kişide farklı diş bölgelerinde değişiklik gösterebilir. Dişeti fenotipinin cerrahi periodontal uygulamalarda tedavi sonucunu etkileyen önemli bir faktör olduğu bilinmektedir. Mukogingival,rejeneratif ve implant cerrahi işlemler öncesinde dişeti kalınlığı belirlenerek uygun cerrahi yöntemin seçilmesi operasyon başarısını önemli ölçüde etkilemektedir. Bu nedenle klinik uygulamada dişeti fenotipinin güvenilir yöntemler kullanılarak belirlenmesi önemlidir. Bu güne kadar dişeti kalınlığını belirlemek amacıyla girişimsel ve girişimsel olmayan çeşitli yöntemler kullanılmıştır. Bu derlemede dişeti fenotipinin genel özellikleri ile dişeti kalınlığı ölçüm yöntemleri ayrıntılı bir şekilde irdelenmektedir
    corecore