10 research outputs found
Aksaray İlinde abortus ve infertilite problemi olan süt ineklerinde neospora caninum insidansı
The contribution of animal husbandry to the national economy cannot be ignored. The causes of infertility are various and complex. Economic losses are increasing in dairy cattle breeding due to infectious and non-infectious causes. The percentage of abortion due to infectious agents is not fully known, but infectious agents lie in about 90% of the cases whose etiology can be determined. Neospora caninum is considered to be one of the most important abortion factors of cattle. Although, this protozoa is always ignored. It causes abortion in cows. In this study, it was aimed to detect N. caninum from the blood serum obtained from 137 dairy cattle brought to Aksaray University Faculty of Veterinary Medicine between 2017-2019 and suffering from abortion and infertility problems. For serological diagnosis, ELISA (Enzyme-Linked ImmunoSorbent Assay) test was performed.
As a result, N. caninum agent was detected in 37.22 % (51/137) of the samples that belong to cattle with abortion and infertility problems. It was concluded that economic loss due to infertility in dairy cattle and protozoa, which are one of the infection factors, should be given importance.Hayvancılığın ülke ekonomisine katkısı yadsınamaz. İnfertilitenin nedenleri çeşitli ve karmaşıktır. Süt sığırcılığında bulaşıcı ve bulaşıcı olmayan nedenlerle ekonomik kayıplar artmaktadır. Enfeksiyöz ajanlara bağlı abortların yüzdesi tam olarak bilinmemekle birlikte, etiyolojisi belirlenebilen olguların yaklaşık %90'ında enfeksiyöz ajanlar bulunmaktadır. Neospora caninum sığırların en önemli abortus faktörlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte, bu protozoa her zaman göz ardı edilir. İneklerde abortusa, köpeklerde ise ölümcül sinir-kas hastalıklarına neden olur. Bu çalışmada, Aksaray Üniversitesi Veteriner Fakültesi'ne 2017-2019 yılları arasında getirilen abort ve infertilite sorunu yaşayan 137 süt sığırından elde edilen kan serumundan N. caninum'un saptanması amaçlanmıştır. Serolojik tanı için ELISA (Enzyme-Linked ImmunoSorbent Assay) testi yapıldı. Sonuç olarak abortus ve infertilite sorunu olan sığırlara ait örneklerin %37,22'sinde (51/137) N. caninum etkeni tespit edilmiştir. Süt sığırlarında infertiliteye bağlı ekonomik kayıplara ve enfeksiyon faktörlerinden biri olan protozoalara önem verilmesi gerektiği sonucuna varıldı
Rabies in Foxes, Aegean Region, Turkey
At the end of the 1990s in the Aegean region of Turkey, rabies rapidly spread among foxes. This spread likely resulted from spillover infection from dogs and led to increased rabies cases among cattle. To control this outbreak, oral rabies vaccination of foxes has been used
Serologically investigation of Maedi-Visna Virus Infection (MVV) in Şanlıurfa precincts
Ün, Hikmet ( Aksaray, Yazar )Maedi-visna virus (MVV) enfeksiyonu ya da koyunların progresif pnöymonisi (OPP) koyunların bir lentivirus enfeksiyonudur. Bu çalışmada, Şanlıurfa yöresindeki koyunlarda MVV enfeksiyonunun seroprevalansı araştırılmıştır. Bu amaçla mezbahada kesime tabi tutulan koyunlardan 1096 serum örneği toplanmış ve MVV spesifik antikorlar yönünden agar jel immunodiffuzyon (AGID) tekniği ile kontrol edilmiştir. Örneklenen hayvanlarda MVV enfeksiyonunun varlığı ortaya konmuş ve enfeksiyona bağlı ekonomik kayıpların önlenmesi adına, bölgede etkili kontrol, eradikasyon programlarının planlanmasının yararlı olabileceği düşünülmüştür.Maedi-visna virus (MVV) infection or ovine progressive pneumonia (OPP) is a lentivirus infections of sheep. In this study, the serological situation of MVV infection was investigated in Şanlıurfa precincts. For this purpose, 1096 serum samples were collected from slaughtered sheeps in slaughterhouse. Serum samples were tested for specific antibodies to maedi-visna virus by using agar gel immunodiffusion test (AGID). The seroprevalance of MVV infection in animal population was 5.29% (58/1096). The presence of MVV infection has been demonstrated in the sampled animals and it has been thought that planning of effective control and eradication programs in the region may be beneficial in order to prevent economic losses due to infection
A lumpy skin disease case in the southeast Turkey: A threat for Eurasia
WOS: 000466326300027Lumpy skin disease (LSD) is a pox disease of cattle characterised by fever, nodules on the skin, mucous membranes and internal organs, emaciation, enlarged lymph nodes, oedema of the skin, and sometimes death. A disease form was observed in cattle in the Southeast Anatolia in 2013 and 2014 and suspected for LSD suspected by clinical examination. In this study, LSD has been defined by molecular virologic and histopathologic tests. A necropsy was undertaken and tissue samples were taken. Also, blood and tissue samples with biopsy punches were taken from animals having symptoms. Tissue and blood samples were examined molecularly and histopathologically while tissue samples were examined histopathologically. Positive amplification was detected by Polymerase Chain Reaction and confirmed by sequencing in the extracted DNA's derived from tissues. Tissue samples were compatible with LSD histopathologically. The first official notification of LSD in Sanliurfa province of the Southeast of Turkey is determined. As a result, LSD could be treated northern territories in suitable climate conditions
Düşük BVDV prevalansı ile seyreden olguların izlenmesinde ekonomik bir izleme tekniği olarak havuzlama ve gerçek zamanlı RT-PZR
The aim of this study was to determine whether the use of pooled blood samples and real-time RT-PCR are feasible for detecting BVDV in viremic or PI animals. For this purpose, blood samples obtained from 2701 cattle, brought from 62 different farms, were used to test for the presence of bovine viral diarrhoea virus (BVDV) at the Veterinary Virology Department of Aksaray University Faculty of Veterinary Medicine. The sampling was done from all geographical regions in Turkey. Blood samples were pooled in groups of eight, creating a total of 342 pools. Each pool was checked for BVDV with a real-time RT-PCR test. BVDV nucleic acid was detected in 18 (5.26%) of a total of 342 pools. BVDV was detected in 18 of 62 farms. The most important result obtained from this study is that BVDV monitoring by pooling and real time RT-PCR can be done very economically when the disease prevalence is low (<10%). A risk/benefit estimation can be done for breeders who want to start vaccination programs.Bu çalışmanın amacı, havuzlanmış örnek ve gerçek zamanlı RT-PCR kullanımının viremik veya PI hayvanlarda BVDV'yi tespit etmek için uygun olup olmadığının belirlenmesidir. Bu amaçla, Aksaray Üniversitesi Veteriner Fakültesi Teşhis ve Analiz Laboratuvarına bovine viral diarrhoea virus (BVDV) enfeksiyonu açısından test edilmek üzere 62 farklı çiftlikten getirilen, 2701 sığırdan sağlanan kan örneği kullanıldı. Türkiye’nin tüm cografi bölgelerinden örnekleme yapıldı. Kan örnekleri sekizli gruplar halinde havuzlandı, toplam 342 adet havuz oluşturuldu. Her bir havuz BVDV yönünden real time RT-PCR testi ile kontrol edildi. Toplam 342 havuzdan 18 adedinde (%5,26) BVDV antijeni saptandı. Kontrol edilen 62 çiftliğin 18 tanesinde virus tespit edildi. Bu araştırmadan elde edilen en önemli sonuç, hastalık prevalansının düşük (<%10) olduğu durumlarda havuzlama ve real time RT-PCR ile BVDV izlemesinin çok ekonomik olarak yapılabileceğinin gösterilmesidir. Aşılama programlarına başlamak isteyen yetiştiriciler için bir risk / fayda tahmini yapılabilir
Türkiye’de bulunan üç yarasa türü arasındaki filogenetik ilişkiler
Türkiye’nin farklı iki ilinden örneklenen üç yarasa türünün (Miniopterus schreibersii, Myotis blythii and Myotis myotis) tarif ve tanımlanmasında mitokondrial Cytochrome b geninin kullanılabilirliği test edildi. Morfolojik olarak tanımlanmış olan türler genetik olarak da tanımlandı. Bu çalışma, Türkiye’de biyolojik çeşitliliğin izlenmesi programlarında DNA işaretleyicilerin, değerlendirilebilir moleküler metotlar olduğunu gösterdi. Dizin analizi tabanlı karşılaştırmaların, Türk yarasa türleri ile yapılacak geniş ölçekli çalışmalarda daha fazla esneklik sağlayabileceği sonucuna varıldı.The applicability of DNA sequencing of the Cytochrome b (encoded by mitochondrial DNA) gene was tested for species delineation and species identification in three bat species (Miniopterus schreibersii, Myotis blythii and Myotis myotis) sampled from Turkey as a geographic region. Morphologically identified species have also identified genetically. This study showed that DNA markers are valuable molecular methods for biodiversity monitoring programs in Turkey. Sequencing-based comparisons could provide more flexibility in large-scale studies for Turkish bat species
Oxidant-antioxidant status in bovine ephemeral fever
WOS: 000466333800024Bovine ephemeral fever is an economically important viral disease of cattle and water buffalo. In this study, it was aimed to investigate oxidant-antioxidant status in cattle with ephemeral fever disease. A total of 32 Holsteins aged between 12- 18 months kept under same care and feeding conditions were used. Activities of GPx, CAT and SOD and the levels of TAC, TOS, CP, SH and MDA were measured. Levels of CP and TAC were significantly (p<0,05) higher in IG compared to HG. Levels of SH and CP were significantly (p<0,05) lower and CAT activity were significantly (p<0,05) higher in RG compared with IG. Levels of SH and activity of GPx and were significantly (p<0,05) lower and CAT levels were significantly (p<0,05) higher in RG compared with HG. The results or this experiment suggest a possible relationship between oxidant/antioxidant balance in favor of antioxidants in ephemeral fever in cattle