98 research outputs found
Lower Bounds for Lattice-based Compact Functional Encryption
Functional encryption (FE) is a primitive where the holder of a master secret key can control which functions a user can evaluate on encrypted data. It is a powerful primitive that even implies indistinguishability obfuscation (iO), given sufficiently compact ciphertexts (Ananth-Jain, CRYPTO\u2715 and Bitansky-Vaikuntanathan, FOCS\u2715). However, despite being extensively studied, there are FE schemes, such as function-hiding inner-product FE (Bishop-Jain-Kowalczyk, AC\u2715, Abdalla-Catalano-Fiore-Gay-Ursu, CRYPTO’18) and compact quadratic FE (Baltico-Catalano-Fiore-Gay, Lin, CRYPTO’17), that can be only realized using pairings. This raises whether there are some mathematical barriers which hinder us from realizing these FE schemes from other assumptions.
In this paper, we study the difficulty of constructing lattice-based compact FE. We generalize the impossibility results of Ünal (EC\u2720) for lattice-based function-hiding FE, and extend it to the case of compact FE. Concretely, we prove lower bounds for lattice-based compact FE schemes which meet some (natural) algebraic restrictions at encryption and decryption, and have messages and ciphertexts of constant dimensions. We see our results as important indications of why it is hard to construct lattice-based FE schemes for new functionalities, and which mathematical barriers have to be overcome
Inhibited spontenaous emission of perylene dye molecules embedded in nano-cavities
Abstract:{|}The radiative properties of molecules placed in cavities differ fundamentally from the radiative properties in free space. Fluorescence lifetime measurements of perylene dye molecules in polymer nanocavities are experimentally studied using time-correlated single photon counting techniques. The fluorescence lifetime of perylene is measured to be 4.8 ns. Perylene is embedded into polyacrylonitrile nanofibers and polymethylmethacrylate films. Spontaneous emission rate of perylene is inhibited by a factor of up to 2.6. Thus, the enhancement of fluorescence lifetime of perylene from 4.8 ns to 12.36 us for polyacrylonitrile nanofibers and to 12.3 ns for polymethylmethacrylate films is observed
The diagnostic values of ischemia-modified albumin in patients with acute abdominal pain and its role in differentiating acute abdomen
Aim. The aim of this study was to evaluate the diagnostic value of serum ischemia-modified albumin (IMA) levels in patients presenting to the emergency department with acute abdominal pain and its use in differentiating acute surgical abdomen. Methods. This single-center prospective cross-sectional study included 334 adult patients who presented to the emergency department. These consisted of 194 patients (Group 1) with nontraumatic abdominal pain commencing in the preceding week, who were definitely diagnosed and either hospitalized in a specific department or planned for discharge, and a control group of 140 patients (Group 2). Results. The mean IMA value of the patients diagnosed with acute appendicitis was statistically significantly higher than that of the control group. The mean IMA value of the patients diagnosed with acute appendicitis, ovarian pathologies, and gastritis-peptic ulcer was statistically significantly higher than that of the nonspecific abdominal pain group. Conclusion. Serum IMA levels can be used as a diagnostic marker in patients with acute appendicitis. Furthermore, serum IMA levels in patients presenting to the emergency department with abdominal pain may be indicative of patients requiring surgery or of complicated cases, particularly in terms of acute appendicitis and ovarian pathologies
Denizli il merkezinde bulunan zihinsel ve bedensel engelli grupların farklı türdeki özel eğitim okullarında çalışan öğretmenlerin öğrenen örgüt kavramı algıları
İçinde yaşadığımız çağda eğitim en çok talep gören ihtiyaçlarımızdan olmuştur. İnsanlar kendilerini gerçekleştirmek veya çocuklarını daha iyi bir hayata hazırlamak için her türlü örgün veya yaygın eğitim fırsatlarını değerlendirmek istemektedirler. Bu durunda artan bu talebe cevap verecek oranda da nitelikli arz oluşturulmalıdır. Çağımızın koşullarına uygun insanları yetiştirecek arzın yaratılmasında her düzeyde okullara ve öğretmenlere ihtiyaç vardır. Ancak bu nicel bir ihtiyaç değil nitel bir ihtiyaçtır. 21. Yüzyıl becerilerini kazanmış, bunları refleks haline getirmiş ve eğitim alanına uyarlayabilen yöneticilere ve öğretmenlere olan ihtiyaç, bu araştırma için bir ilham kaynağı olmuştur. Araştırmanın amacı, Denizli il merkez ilçelerinde görev yapan ve farklı tür engel gruplarına yönelik (bedensel ve zihinsel) okullarda çalışan öğretmenlerin, yenilikçi anlayışa “Öğrenen Örgüt” kavramına ne derecede yakın oldukları araştırılmıştır. Araştırmanın verilerinin istatistiksel analizinde, bağımsız örneklem t testi, tek yönlü varyans analizi, LSD testi, tek değişkenli regresyon analizi ve pearson korelasyon analizi kullanılmıştır. Yapılan araŞtırma sonucunda literatürde yazan esaslar çerçevesinde bedensel engelliler okullarının öğrenen örgüt özelliklerini taşımasına karşın, zihinsel engelliler okullarının öğrenen örgüt özelliklerini taşımadığı tespit edilmiştir. Takım halinde öğrenme ile hizmetiçi eğitim çalışmalarına katılma sayısı arasında negatif (ters) bir ilişkinin olduğu ve hizmetiçi eğitimlerin zihinsel engelliler okullarında eğitim amaçlı bir uygulama olarak görülmediği belirlenmiştir. Zihinsel ve bedensel engelliler okullarında çalışan öğretmenlerin meslekte bulundukları süre (kıdem), kurumda çalıştıkları süre ve yaşları ile öğrenen örgüt boyutları arasında anlamlı derecede bir farklılık tespit edilirken, cinsiyetleri yönünden ise anlamlı derecede bir farklılık tespit edilmemiştir. Ayrıca öğrenen örgüt boyutları kendi aralarında yüksek, pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişki gösterirken; örgütsel öğrenme engelleri boyutu ile arasında ise orta düzeyde, negatif yönlü ve anlamlı bir ilişki göstermektedir
- …