168 research outputs found
Covid-19 Krizi Döneminde Bilgilenme Aracı Olarak Sosyal Medya Kullanımı
Gelişen teknoloji ve değişen iletişim teknikleri ekseninde kriz iletişimi yönetimi ve bu yönetim sürecinde yararlanılan araçlar da değişiklik göstermiştir. Krize hazırlıklı olmak, kriz anında hızlı ve doğru kararlar vermek, bu kararları başarıyla uygulamak kadar krizden etkilenecek bütün kesimlerle hızlı ve etkili iletişim kurmak ve bunu gerçekleştirirken de doğru iletişim araçlarını seçmek de oldukça önemlidir. Kendisinden önceki iletişim araçlarının neredeyse tamamını bünyesinde barındıran ve Twitter, WhatsApp, Tik Tok, Messanger, Instagram, Facebook, Snapchat, Pinterest, Telegram gibi uygulamalardan oluşan sosyal medya, hemen her konuda olduğu gibi kriz iletişiminde de kriz yöneticilerine; kendi içeriklerini oluşturup yayınlama; gazeteciye ve televizyoncuya duyulan bağımlılığı azaltma; hedef kitleleriyle interaktif iletişim kurabilme; hedef kitlelerin tepkilerini feedbacklerini doğrudan ve hızlı alabilme; davetiye, afiş gibi basılı materyallerin basımını minimize ederek maddi gideri azaltma; görüntülü ve sesli videoların yapımını gerçekleştirip istenilen uzunlukta, istenilen tarzda yayınlayabilme; hedef kitlelere göre spesifik yayın yapabilme; zaman kısıtlamasız içerik yayınlayabilme; herhangi bir konuda, kısa sürede, dünya üzerindeki verileri tarayıp bilgiye ulaşabilme; kurum hafızasına kurum arşivine anında erişebilme; hedef kitlelerin gündemini kendi istediği zamanda istediği doğrultuda oluşturabilme gibi imkânlar sağlamaktadır. “Pandemi” gibi halk sağlığı krizlerinde, etkili ve başarılı kriz iletişiminin kriz sürecinin çok önemli bir boyutu olduğu göz önünde bulundurulduğunda, etkileşimlerini büyük oranda sosyal platformlarda gerçekleştiren bireylerin arttığı günümüz toplumlarında, kriz yöneticilerinin kriz iletişimi stratejilerine sosyal medyayı entegre etmeleri kaçınılmaz olmuştur. Bu noktadan hareketle, çalışmamızda bireylerin Covıd-19 krizi döneminde bilgilenme aracı olarak sosyal medya kullanımı araştırılmıştır. Online anket yöntemi kullanılarak elde edilen veriler, katılımcıların günde 1-3 saat arası vakit geçirdiğini, üç ve daha fazla sayıda sosyal medya uygulamasını aynı anda kullanmakta olduğunu, COVID-19 Krizinde bilgilenmek, iletişim kurmak, gündemi takip etmek ve haber almak amacıyla büyük oranda sosyal medyayı tercih ettiğini göstermektedir. Sosyal medya kullanıcılarının COVID-19 kriziyle ilgili bilgilenmede en güvenilir buldukları bilgi kaynağının sayın “Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Kendisi” olduğu, televizyon ve twitter aracılığıyla yaptığı açıklamalarla kriz dönemi iletişiminde oldukça başarılı olduğu çalışmanın bulgularındandır. Bu bilgiler ışığında, başarılı bir kriz iletişimi yönetiminde sosyal medya kullanımının önemli bir role sahip olduğunu söylemek mümkündür
Kriz Ortamında Yapılan Sosyal Sorumluluk Çalışmalarının Kurumsal Kabule Etkisi: 6 Şubat 2023 Depremi Üzerine Bir Araştırma
Kurumsal kabul, bir şirketin aktivitelerinin, değerlerinin ve iş yöntemlerinin çeşitli paydaşlar tarafından olumlu bir şekilde algılanması ve onaylanmasıdır. Kriz dönemlerinde ise kurumların toplumun beklentilerine cevap vererek sosyal sorumluluk faaliyetlerine odaklanması ve kriz sonrası toparlanma sürecinde etkin bir rol oynayarak kurumsal vatandaşlık sergilemesi, toplumun güvenini kazanma ve takdirini artırma potansiyeline sahiptir. Özellikle 6 Şubat 2023 tarihinde ülkemizde yaşanan büyük deprem felaketi gibi toplumu ve yaşamı tüm yönleriyle etkileyen kriz durumlarında, şirketlerin, devlet kurumlarının ve bireylerin bu anlayışı ön plana alarak hareket etmeleri büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada, 6 Şubat 2023 depremi sonrasında sosyal medya kullanıcıları üzerinde gerçekleştirilen bir alan araştırması ile kriz ortamında yapılan sosyal sorumluluk çalışmalarının kurumsal kabul üzerindeki etkisi incelenmeye çalışılmıştır. Elde edilen veriler neticesinde toplum yararına yapılan sosyal sorumluluk çalışmalarının kurumsal kabul üzerinde önemli etkileri olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca, kişilerin çalışacakları iş yeri seçimlerinde, satın alma kararlarında, kuruluşa güven duymalarında ve para bağışlama etkinliklerine katkıda bulunmalarında da etkilerinin oluğu bulgularına da ulaşılmıştır. Bu sonuçlardan başka, sosyal sorumluluk çalışmalarının kitle iletişim araçlarıyla duyurulmasının doğru bir strateji olduğu ve kriz dönemlerinde sosyal medyanın en güvenilir iletişim aracı ve bilgi kaynağı olduğu; özellikle de Instagram ve Twitter gibi uygulamaların "Gündemi Takip Etmek" amacıyla yoğun bir şekilde kullanıldığı bulgularına da ulaşılmıştır. Bu bulgular ışığında, güven oluşturmak ve kurumsal kabulü sağlamak isteyen kuruluşların toplumun ihtiyaçlarına kulak vererek sosyal sorumluluk çalışmalarını toplumsal kriz ortamlarında yoğun düzeyde gerçekleştirmelerinin yararlı olacağı sonucuna varılmıştır
- …