15 research outputs found

    ROL MODELLERİ VE TOPLUMSAL DEĞERLER AÇISINDAN “UÇAKLAR” ADLI ANİMASYON FİLMİ ÜZERİNE BİR İNCELEME

    No full text
    Animasyon filmleri son yıllarda dünya çapında büyük ilgi görmeye, önemli sayılabilecek gişe ve pazarlama başarıları elde etmeye başlamışlardır. Başta Disney ve DreamWorks gibi Amerikan menşeli büyük film yapım şirketleri özellikle çocuklara ve gençlere yönelik animasyon film üretimine büyük önem verdiği gözlenmektedir. Bu animasyon filmleri kimi zaman Pinokyo, Çizmeli Kedi vb. gibi klasiklerin uyarlanması olarak, kimi zaman ise “Oyuncak Hikayesi”, “Arabalar” ya da “Kung Fu Panda”  gibi yenilikçi anlatılarla karşımıza çıkmaktadırlar. Animasyon filmlerde gelişen teknolojik olanaklar sayesinde günümüzde üç boyut teknolojisinin kullanımı yaygınlaşmakta ve söz konusu üç boyutlu animasyon filmleri sinemada izleme imkanı bulan yetişkin, genç ve küçük yaş izleyici kitlesi üzerindeki etkinin daha güçlü olması sağlanmaktadır. Animasyon filmlerin ticari ve teknolojik başarıları yanı sıra bu filmlerde temsil edilen rol modellerinin ve davranış biçimlerinin iyi-kötü ya da doğru-yanlış vb. gibi kesin sınırlara sahip bir yapı göstermesi, incelenmesi gereken bir alandır. Zira animasyon filmlerinde olumlanıp yüceltilen, reddedilen ve olumsuzlanan bir takım rol modelleri ve toplumsal değerler bulunmaktadır. Söz konusu rol modelleri ve toplumsal değerlerin etkisine en açık kesimi çocuk ve genç yaştaki izleyiciler oluşturmaktadır. İşbu çalışma animasyon filmlerde temsil edilen rol modelleri ve toplumsal değerler üzerine yoğunlaşmakta ve konusu, anlatı yapısı ve pazarlama stratejileri açısından başarılı bir çizgi tutturan “Uçaklar” filmini incelemektedir. İncelemede rol ve rol modellerine ilişkin kuramsal bakış açısı verilerek değerler analizi yöntemi kullanılmaktadır

    ROL MODELLERİ ve TOPLUMSAL DEĞERLER AÇISINDAN "UÇAKLAR" ADLI ANİMASYON FİLMİ ÜZERİNE BİR İNCELEME

    No full text
    Animated films in recent years get great interest world wide and have started to achieve an important success in marketing and box office. First of all it is observed that big American film production companies such as Disney and DreamWorks are attaching great importance to produce animated films aiming especially for children and teenagers. So, animated films can sometimes be adaptations of classical works like Pinocchio, ;quot;Pussy in Boots;quot; etc., and also they can be appearas innovative narratives, such as ;quot;ToyStory;quot;,;quot;Cars;quot; or ;quot;Kung Fu Panda;quot;.Thanks to the technological developments in animated films, todays the use of 3-D technology get swidespread and thus the effects are stronger on adults, teenagers and children audience who have the opportunity to watch these 3 D animations in cinema. Yet the commercial and technological success of animated films, its representations of limited role models and behaviour forms like goodbad, right-wrong etc. constitutes an area to examine. Yet, there are accepted and glorified, disowned and disconfirmed kinds of role models and social values. Those role models and social values are mostly effect the children and the younger audience, too. This study focuses on there presentations of role models and social values and thus, it examines the animated film ;quot;Planes;quot; considering the success of its topic, narrative structure and marketing strategies. This analysis is based on role and role models theory and values analysis methodAnimasyon filmleri son yıllarda dünya çapında büyük ilgi görmeye, önemli sayılabilecek gişe ve pazarlama başarıları elde etmeye başlamışlardır. Başta Disney ve DreamWorks gibi Amerikan menşeli büyük film yapım şirketleri özellikle çocuklara ve gençlere yönelik animasyon film üretimine büyük önem verdiği gözlenmektedir. Bu animasyon filmleri kimi zaman Pinokyo, Çizmeli Kedi vb. gibi klasiklerin uyarlanması olarak, kimi zaman ise "Oyuncak Hikâyesi", "Arabalar" ya da "Kung Fu Panda" gibi yenilikçi anlatılarla karşımıza çıkmaktadırlar. Animasyon filmlerde gelişen teknolojik olanaklar sayesinde günümüzde üç boyut teknolojisinin kullanımı yaygınlaşmakta ve söz konusu üç boyutlu animasyon filmleri sinemada izleme imkânı bulan yetişkin, genç ve küçük yaş izleyici kitlesi üzerindeki etkinin daha güçlü olması sağlanmaktadır. Animasyon filmlerin ticari ve teknolojik başarıları yanı sıra bu filmlerde temsil edilen rol modellerinin ve davranış biçimlerinin iyi-kötü ya da doğru-yanlış vb. gibi kesin sınırlara sahip bir yapı göstermesi, incelenmesi gereken bir alandır. Zira animasyon filmlerinde olumlanıp yüceltilen, reddedilen ve olumsuzlanan bir takım rol modelleri ve toplumsal değerler bulunmaktadır. Söz konusu rol modelleri ve toplumsal değerlerin etkisine en açık kesimi çocuk ve genç yaştaki izleyiciler oluşturmaktadır. İşbu çalışma animasyon filmlerde temsil edilen rol modelleri ve toplumsal değerler üzerine yoğunlaşmakta ve konusu, anlatı yapısı ve pazarlama stratejileri açısından başarılı bir çizgi tutturan "Uçaklar" filmini incelemektedir. İncelemede rol ve rol modellerine ilişkin kuramsal bakış açısı verilerek değerler analizi yöntemi kullanılmaktadır

    ALMAN SİNEMASI: YILDIZI BİR PARLAYAN BİR SÖNEN ÜLKE SİNEMASI ÜZERİNE TARİHSEL BİR DEĞERLENDİRME

    No full text
    This paper evaluates the history of German cinema and its influence on the history of world cinema. The majority of studies written to date about German cinema focus on products of German Expressionism and the New Wave, and there exists a need for more inclusive approaches to the history of filmmaking in Germany, especially in terms of evaluating how the social experience of two World Wars, the Nazi era, and the segregation of East and West Germany was reflected in films of these eras. This study attempts to trace the impressive -if erratic- influence and popularity of German cinema by beginning with the earliest years of the history of cinema, and demonstrating that there is more to German cinema than the limited context of the New Wave and German Expressionism. Within the scope of this paper, we consider movies and artistic movements, how the cinematic narratives have been established in response to social developments, and how contemporary German cinema can be situated in the broader context of the global cinema scene. An historical assessment of German cinema provides a glimpse of what the art form may be like in the future, as well as insight into what role it could play on the world cinema scene, thus underscoring the importance of this projectBu çalışmada dünya sinema tarihini belirleyen Alman sineması tarihsel açıdan değerlendirilmektedir. Bugüne değin Alman sineması üzerine yapılan çalışmalarda genellikle Alman Dışavurumcu sineması ve Yeni Dalga olarak adlandırılan akımlara odaklanıldığı tespit edilmektedir. Söz konusu sorunsal, Alman sinemasının ve tarihçesinin daha kapsamlı bir değerlendirmeye tabi tutulma gereksinimini ortaya koymaktadır. İki Dünya Savaşı, Nazi yönetimi ve ülke içinde ülke olma süreçlerini yaşayan Almanya, söz konusu süreçleri sinemasal anlatıda nasıl işlediği konusu bugüne değin gölgede kalmış bir inceleme alanı olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla bu çalışmanın amacı, Alman Sineması'nın inişli ve çıkışlı bir seyir arz eden tarihçesini sinema tarihinin ilk yıllarından günümüze değin geçen süre içinde değerlendirmek ve Alman sinemasının salt sözü geçen iki akımdan ibaret olmadığını açığa çıkarmaktır. Çalışmanın kapsamında Alman Sinemasının eserlerini ve akımlarını, hangi toplumsal gelişmeler ve değişimlerden etkilenerek sinemasal anlatının kurulduğu ve günümüzde sinema alanında hangi konumu üstlendiğinin değerlendirmesi yer almaktadır. Alman sinemasınının tarihsel bir değerlendirilmesinin yapılması, bir yandan Alman sinemasının gelecek yıllarda ne gibi bir gelişim kaydedeceği, diğer yandan da dünya sinema alanında nasıl bir rol üstleneceği hakkında bulgular sağlayacağı gerçeği, böylesi bir çalışmanın öneminin altını çizmektedi

    FACEBOOK SİTESİNDE KULLANILAN PROFİL RESİMLERİ ARACILIĞIYLA SANAL DÜNYADA KADIN KİMLİĞİNİN TEMSİLİ

    No full text
    When we look at the historical development of communication, we won’t come across another communication tool that changes and grows as rapidly as Internet. For this reason, it is accepted as the media tool of the future in terms of significance and meaning. As much as it is considered a new communication tool in contrast to traditional communication tools, Internet is not new in terms of the content it provides. The content available on this medium still reflects and reinforces the dominant social structures. When we take a look at identity representation, we can see that Internet is a world that is full of virtual or real identities. Here, the identities are sometimes built through traditional codes, and sometimes rebuilt through desired identities that have been idealized. Thus, the identity creation opportunity provided by Internet and social networks comes across as an intellectual field that requires investigation and examination. With this in mind, the problematic of this research is that the kind of identity presentation of women is formed through the profile pictures women use in the digital world. Qualitative content analysis method is applied in order to give an answer to the question. In light of the corporate and procedural route of this work, 104 female Facebook profile pictures of Ege University Communication Faculty instructors and students are purposefully identified and analyzed. In this research, we come across traditional, modern, postmodern, social, hedonist, and romantic female identity presentations creating a framework of the identities built by women who are in the position of an expert of today’s and the future’s traditional and new mediums of communication.İletişimin tarihsel gelişimine bakıldığında, internet kadar hızlı değişim ve büyüme gösteren bir başka iletişim aracına rastlanılmamaktadır. Bu sebeple de önem ve anlam bakımından geleceğin kitle iletişim aracı olarak belleklerde yerine aldığı kabul edilmektedir. İnternet her ne kadar geleneksel iletişim araçlarına göre yeni bir iletişim aracı olarak nitelendirilse de, sunduğu içerikler bakımından yeni değildir. Bu mecrada duyulan, görülen ve yazılanlar, hala egemen toplumsal yapıları yansıtmakta ve güçlendirmektedir. Kimlik temsillerine bakıldığında ise internetin sanal ya da gerçek kimliklerle dolu bir dünya olduğu görülmektedir. Burada kimlikler kimi zaman geleneksel kodlarla kurgulanmakta, kimi zaman ise idealize edilmiş bir biçimde arzu edilen kimlikler olarak yeniden inşa edilebilmektedir. Dolayısıyla internetin ve burada yer alan sosyal ağların bireylere sunduğu kimlik oluşturma olanakları, üzerinde çalışılması gereken düşünsel bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu düşünceden yola çıkarak sanal dünyada kadınların kullandıkları profil resmi aracılığıyla, kadına dair nasıl bir kimlik temsili yaratıldığı, çalışmanın temel sorunsalını ifade etmektedir. Söz konusu sorunsalı çözmek için kimlik kuramından yola çıkılarak niteliksel içerik çözümlemesi ile incelenmektedir. Çalışmanın kuramsal ve yöntemsel rotası ışığında, Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin öğretim elemanları ve öğrencilerinin yer aldığı toplam 104 kadın Facebook kullanıcısının profil resimleri amaçsal olarak belirlenmiştir. Söz konusu incelemede geleneksel, modern, postmodern, sosyal, hedonist ve romantik kadın kimlik temsillerine rastlanılmakta ve iletişimin geleneksel ve yeni mecralarında şimdinin ve geleceğin bilirkişi konumundaki kadınların yeni medya araçlarında kendilerine dair inşa ettikleri kimlikleri hakkında bir çerçeve oluşturulmaktadır

    TÜRKİYE-TÜRK CUMHURİYETLERİ KÜLTÜREL İLİŞKİLERİNDE TELEVİZYON DİZİLERİ FAKTÖRÜ: KIRGIZİSTAN ÖRNEĞİ

    No full text
    It can be said that the political, economical and cultural relationships between Turkey and the CIS that began after the dissolution of the Soviet Union have developed even more in the past years. The airing of Turkey made television series in the CIS especially have an impact on the development of cultural relationships. In this study taking into account the role of television in intercultural interaction, the goal is to put forth the function of Turkish television series as a tool of acculturation. The study, examines relationships between Turkey and the CIS from various perspectives focusing especially on the cultural effects of globalization and media. In the analysis part of the study the impact of Turkish television series is examined in light of the data obtained from the survey done in Kyrgyzstan. The results show that Turkish television series are received with interest in Kyrgyzstan, and the values represented in the series such as family, morality, traditions, respect, and love are likened to Kyrgyz values, and that the Kyrgyz people believe the power television has on intercultural interaction. The analyses putting forth Kyrgyz people’s large interest in foreign cultures show that there is a big potential for acculturation between Turkey and Kyrgyzstan.Türkiye ve Türk Cumhuriyetleri arasında Sovyetlerin dağılması sonrasında başlayan siyasal, ekonomik ve kültürel ilişkiler son yıllarda daha da geliştiği söylenebilmektedir. Özellikle kültürel ilişkilerin artmasında, Türkiye’de yapılan dizilerin Türk Cumhuriyetleri’nde yayınlanması önemli bir etken olmaktadır. Televizyonun kültürler arası etkileşimlerde oynadığı rolü dikkate alan bu çalışmada, Türk televizyon dizilerinin kültürleşme aracı olarak işlevini ortaya çıkarılması hedeflenmektedir. Yapılan çalışmada, Türk Cumhuriyetleri arasındaki ilişkiler çeşitli açılardan değerlendirilmekte ancak özellikle küreselleşmenin ve medyanın kültürel etkilerine odaklanılmaktadır. Çalışmanın analiz bölümünde ise Türk dizilerinin kültürleşmeye olan etkisi Kırgızistan’da yapılan anket çalışmasından elde edilen veriler ışığında değerlendirilmektedir. Elde edilen sonuçlar, Türk dizilerinin Kırgızistan’da ilgiyle karşılandığını, bu dizilerde temsil edilen aile, ahlak, gelenekgörenek, saygı, sevgi gibi kültürel değerlerin Kırgız değerlerine benzetildiğini ve Kırgızların kültürlerarası etkileşimlerde televizyonun gücüne inandıklarını ortaya koymaktadır. Kırgızların farklı kültürlere olan büyük ilgisini ortaya koyan analizler, Türkiye ve Kırgızistan arasında büyük bir kültürleşme potansiyeli olduğunu göstermektedir
    corecore