1 research outputs found
Alopesilerin histopatolojik tanısında vertikal ve transvers kesitlerin tanısal değerlerinin karşılaştırılması
Bu araştırmada klinik olarak sikatrisyel ve sikatrisyel olmayan alopesilerin transvers ve vertikal kesitlerdeki histopatolojik bulgularının tanımlanması ve her iki metodun tanısal değerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır.
Bu ileriye dönük (prospektif) çalışmaya, Ekim 2006- Ekim 2007 tarihleri arasında Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Polikliniği’ne saç dökülmesi yakınmasıyla başvuran 53 hasta alındı. Ayrıntılı klinik öykü ve dermatolojik muayene sonrasında tüm hastalara klinik ön tanı/tanılar konuldu. Her hastadaki alopesik alandan 2 adet 4 mm’lik punch biyopsi alındı. Örneklerin birinden transvers kesitler hazırlandı. Diğer biyopsi ise vertikal kesitler ve direkt immünofloresan inceleme için kullanıldı. Klinik ön tanı ve/veya tanılar, transvers ve vertikal kesitlerden elde edilen histopatolojik bulgular ve direkt immünofloresan incelemenin sonucu birlikte değerlendirilerek her hasta için dermatolog tarafından en olası alopesi tipi belirlendi. Daha sonra ise aynı patolog tarafından tek başına transvers ve tek başına vertikal kesitler incelendi ve bu kesitlerin tek başına incelenmesi ile konulan tanıların en olası tanıyla uyumu karşılaştırıldı.
Epidermis, dermoepidermal bileşke ve dermisteki bulgular sadece vertikal kesitlerde izlenirken, kıl folliküllerine ait nicel verilerin transvers kesitlerde daha doğru olarak değerlendirildiği saptandı. Sikatrisyel olmayan alopesilerin histopatolojik tanısında transvers kesitlerin vertikal kesitlerden daha üstün olabileceği sonucuna varıldı (p=0.05). Sikatrisyel alopesi nedenleri arasında yer alan liken pilanopilarisli hastalarda ise vertikal kesitlerin transvers kesitlere göre daha değerli olduğu görüldü (p=0.04). Diğer sikatrisyel alopesilerde ise her iki yöntemin tanı koyma başarısı arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p>0.05).
Sonuç olarak; alopesi alt tiplerinin histopatolojik tanısı için, klinik olarak sikatrisyel olmayan alopesi düşünülen hastalarda tek biyopsi alınması durumunda bu biyopsiler transvers kesitler için kullanılmalıdır. Liken planopilaris ile uyumlu klinik bulguları olan
hastalarda vertikal kesitlerin incelenmesi yeterlidir. Klinik olarak liken planopilaris dışındaki sikatrisyel alopesi tipleri düşünülen hastalarda ise hem transvers hem vertikal kesitler yapılabilir.
In this study, we aimed to define the histopathological findings of cicatricial and noncicatricial alopecias in transverse and vertical sections of punch biopsy specimens, and compare the diagnostic value of both methods.
The study included 53 patients with the complain of hair loss who were admitted to Department of Dermatology Outpatient Clinic, Başkent University Faculty of Medicine, Ankara, Turkey between October 2006 and October 2007. All the patients were given a clinical diagnosis or prediagnosis after the detailed clinical history and dermatological examination. In each patient, two 4 mm punch biopsies were obtained from the alopecic lesions. While one of the biopsy specimen was sectioned transversely, the other was used for vertical sections and direct immunofluorescence examination. The findings of clinical diagnosis or prediagnosis, the histopathological findings of both transverse and vertical sections and direct immunofluorescence examination were evaluated together, and the most probable diagnosis for each patient was made by the dermatologist. The same pathologist evaluated the transverse sections and the vertical sections separately and the diagnosis reached with either method was compared with the most probable diagnosis.
The histopathologic findings in the epidermis, dermoepidermal junction and dermis were only observed in vertical sections, whereas the quantitative data of the hair follicles were evaluated more accurately in transverse sections. Transverse sections were thought to be superior to vertical sections for the histopathological diagnosis of noncicatricial alopecias(p=0.05). In contrast, vertical sections were appeared to be superior to transverse sections in patients with lichen planopilaris, a form of cicatricial alopecia (p=0.04). No statistical difference were found between the diagnostic values of both methods in other types of cicatricial alopecias (p>0.05).
In conclusion, for the histopathological diagnosis of subtypes of alopecia, in cases which a single biopsy is obtained, transverse sections should be preferred in clinically
noncicatricial alopecias. In patients whose clinical findings are consistent with lichen planopilaris vertical sections should be evaluated, whereas either transverse or vertical sections can be performed in clinically cicatricial alopecias other than lichen planopilaris