2 research outputs found

    How much do we know about the venous thromboembolism? The approach of turkish plastic surgeons to the venous thromboembolism prophylaxis and preferred methods in prophylaxis: A survey study

    Get PDF
    Giriş: Derin ven trombozu (DVT) ve pulmoner emboli (PE) diğer cerrahi branşlarda olduğu gibi günümüz Plastik Rekonstrüktif ve Estetik cerrahi operasyonlarında da hastalar için önemli bir mortalite ve morbidite nedenidir. Bu çalışmada, Türk Plastik Cerrahların Venöz tromboemboli (VTE) farkındalık düzeyini belirlemek, uygulamakta oldukları VTE proflaksi protokolleri hakkında bilgi edinmek, ülkemizdeki VTE risk faktörlerinin sıklığını belirlenmesi amaçlarıyla uygulanan VTE anketinin sonuçlarının sunulması ve verilerin literatür ile karşılaştırılması amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda, Plastik Cerrahi prosedürlerine yönelik DVT ile ilgili 7 sorudan ve 2 sayfadan oluşan bir anket hazırlandı. Bu anket formu basılı ve elektronik olarak hazırlanarak, Türk Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneğinin düzenlediği iki kongrede Türkiye’de çalışan Plastik Cerrahi uzman hekimlerine sunuldu. Ayrıca, anketin elektronik formatı, derneğin forum sayfası üzerinden Plastik Cerrahlara ulaştırılarak sonuçlar e-posta üzerinden toplandı. Bulgular: 57 elektronik, 42 basılı olmak üzere toplam 99 anket değerlendirildi. Anket sonuçlarının değerlendirilmesinde, katılımcıların % 90’in DVT proflaksi uyguladığı, %10 ise uygulamadığı saptandı. Katılımcıların %94’ü preoperatif risk faktörlerini tüm hastaları için sorgularken, %6’sı risk faktörü sorgulaması yapmamaktaydı. Risk grubu sorgulayan cerrahların, en sık karşılaştıkları risk faktörü 93% oranıyla geçirilmiş DVT hikayesi olarak saptanmıştır. Sonuç: VTE‘ye bağlı mortalilite ve morbidite oranlarının azaltılmasında en etkili ve ucuz yöntemin proflaksi olduğunu unutulmamalıdır. Bu bakımdan ülkemiz Plastik cerrahi hasta populasyonuna ait risk faktörlerinin ve toplumdaki edinsel ya da konjenital hiperkoagulabilite oranlarının belirlenmesi ile VTE profilaksisi konusunda kendi branşımıza ait bir protokol oluşturulması gerektiğini düşünmekteyiz.Introduction: Deep vein thrombosis (DVT) and pulmonary embolism (PE) are important causes of morbidity and mortality for patients undergoing Plastic Surgical operations. In this study we evaluated the results of the survey which is prepared to identify the level of the consciousness about the venous thromboembolism (VTE) of the Turkish Plastic Surgeons. On the basis of this survey we also aimed to define the risk factors for VTE and the preferred methods for VTE prophylaxis. We also compared the results of this survey with the literature. Material and Methods: We prepared a survey composed of 2 pages and 7 questions, regarding the Plastic Surgical operations and VTE. The printed forms of this survey were distributed to the Turkish plastic surgeons in two national congresses of the Turkish Society of Plastic and Reconstructive Surgery. The electronic forms were distributed through the web page of the Society and the results were collected via e-mails. Results: The study included 99 surveys (57 electronic and 42 printed). Ninety percent of the participants were administering DVT prophylaxis. Ninety four percent of the participants were evaluating the risk factors for VTE before administering VTE prophylaxis. Conclusion: The easiest and the cheapest way to prevent the morbidity and mortality due to VTE is prophylaxis. It is necessary to find out the risk factors for the Plastic Surgical operations. It is also necessary to create a Plastic Surgery specific protocol for VTE prophylaxis

    Saphenous Vein Sparing Superficial Inguinal Dissection in Lower Extremity Melanoma

    Get PDF
    Aim. The classic inguinal lymph node dissection is the main step for the regional control of the lower extremity melanoma, but this surgical procedure is associated with significant postoperative morbidity. The permanent lymphedema is the most devastating long-term complication leading to a significant decrease in the patient’s quality of life. In this study we present our experience with modified, saphenous vein sparing, inguinal lymph node dissections for patients with melanoma of the lower extremity. Methods. Twenty one patients (10 women, 11 men) who underwent saphenous vein sparing superficial inguinal lymph node dissection for the melanoma of lower extremity were included in this study. The effects of saphenous vein sparing on postoperative complications were evaluated. Results. We have observed the decreased rate of long-term lymphedema in patients undergoing inguinal lymphadenectomy for the lower extremity melanoma. Conclusion. The inguinal lymphadenectomy with saphenous vein preservation in lower extremity melanoma patients seems to be an oncologically safe procedure and it may offer reduced long-term morbidity
    corecore