87 research outputs found
Investigating the Benefits of Electronic Accounting Applications for Accounting Professionals with Analytical Hierarchy Process
Electronic accounting applications occupy a pivotal position in the professional accounting landscape, largely due to the technological advancements they facilitate. Electronic accounting applications facilitate the work of professional accountants, create standards in the transactions made, save professional accountants in terms of time and manpower, and increase the reliability of the data created. This study aims to investigate the benefits of electronic accounting applications for professional accountants. To this end, multi-criteria decision-making methods are applied in the study, and it is analysed in which aspects electronic accounting applications offer more benefits. The analytical hierarchy process (AHP) was selected as the preferred method for this study, as it is one of the most widely used multi-criteria decision-making methods. The data used in the study was obtained from interviews with professional accountants who are experts in their field. The advantages of electronic accounting applications for professional accountants are examined under five main headings. The criteria expressed as the benefits offered by electronic accounting applications are as follows: ease of auditing, time savings, reduction in labour, ease of accessibility and increased safety. As a result of the application of the analytical hierarchy process method, it has been concluded that electronic accounting applications provide the most benefit to professional accountants in terms of saving time and then saving on the labour force used
TİPOGRAFİK TASARIMDA RENGİN OKUNURLUĞA ETKİSİ KONUSUNDA ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİNİN İNCELENMESİ
Çağımızda iletişim kurmak için birçok iletişim dili ve farklı iletişim teknikleri geliştirilmiştir ve bu dillerin sayısı her geçen gün biraz daha artmaktadır. Bu farklı teknikleri anlamak, algılamak ve yararlanmak için ise bu tekniklere uygun olan dili bilmek yani yeni okuryazarlık becerileri edinmek gerekmektedir. Bu yeni becerileri görsel okuryazarlık başta olmak üzere teknoloji okuryazarlığı, bilgisayar okuryazarlığı, medya okuryazarlığı olarak örneklendirilebilir.Görsel bir iletişim dalı olan grafik tasarımın birinci işlevi; bir mesajı iletmek, bir ürün ya da hizmeti tanıtmaktır. Daha geniş bir ifadeyle sanatçının elinden özgün biçimlendirmeyle çıkan eserin, bilgi iletmek, basılmak, kitle iletişim araçlarını kullanarak yayamak amacıyla hazırlanan; tüm görsel elemanlar ve bunların düzenlemeleriyle ilgili tasarımları kapsar.Tasarım tüm sanatsal etkinliklerin, hatta insan etkinliklerinin içinde yer alan bir olgudur. Planlı bir yapıya ve kurallara sahiptir. Dolayısıyla tasarımın grafiksel olması ya da grafik tasarım olması; tasarım kurallarının grafik alanına uygulanmasıdır. Tasarım; bir model, kalıp ya da süsleme yapmak değildir. Bir tasarım kendi içinde bir yapıya ve bu yapı arkasında bir planlamaya sahip bulunmaktadır. Tasarım, getirileri ve hedef kitle analizleri göz önünde bulundurularak planlanır ve uygulanır.Rengin tüketici üzerindeki etkisi ve renk psikolojisi uzun yıllar boyunca bilim insanları tarafından araştırılmış ve birçok farklı sonuca ulaşılmıştır. Yapılan araştırmalar; yaş, cinsiyet, içinde yaşanılan toplum, sosyo-ekonomik düzey, politik görüş, siyasi yönelim gibi birçok farklı etkinin insanların renk tercihlerini ve piyasa yönelimlerini etkilediğini göstermiştir.Bu araştırma yükseköğretim düzeyinde sanat eğitimi alan öğrencilerin, renklerin tasarımın okunurluğuna etkisi üzerine düşüncelerini araştırmak amacıyla hazırlanmıştır
Türk Resim Sanatında Bir Öncü Hareket Olan D Grubu’nun Düşünsel Temelleri
Türk resim sanatının başlangıcından itibaren gerek biçimsel değişimi ve dönüşümü gerekse içerik yönünden barındırdığı değerlerin farklılaşan yapısı birçok araştırmacının ilgisini çekmiştir. Bu konu bağlamında yapılan araştırmaların merkezinde ‘Türk resim sanatında batılılaşma etkileri’ önemli yer tutar. Bu dönemlerde ortaya çıkan batılılaşma etkilerinin tespit edilmesi, 1933 yılında kurulan D Grubu’nun Türk resim sanatındaki öncü hareket olma potansiyelinin algılanması açısından önemlidir. Çoğu, Sanayi-i Nefise Mektebi’nde eğitim görmüş D Grubu sanatçıları, resim sanatının akademik düzeyde etkili bir bağlamda gerçekleştirildiği Batı’ya giderek var olan sanatsal birikimlerine yeni değerler eklemişlerdir. D Grubu sanatçıları, yurda döndükten sonra Türk resim sanatı açısından ‘öncü’ ifadesiyle değerlendirilecek bir oluşumun temellerini atmışlardır. Bu temeller sadece Doğu’nun konstrüktivist (inşacı) ve Batı’nın kübist formların harmanlanmasıyla ulaşılan estetik değerler değildi. Aynı zamanda kültürümüzün toplumsal dinamiklerini oluşturan gündelik yaşamın konularını, kırsal bölgelerde yaşayan insanların yaşam pratiklerini ve kültürümüze ait imgeleri estetik bir düzeyde harmanlayarak eserlerine yansıtan D Grubu sanatçıları Türk resim sanatına yeni bir soluk getirmiştir. D Grubu hareketini öncesindeki sanat oluşumlarından farklı kılan bazı değerler bulunur. Bu değerlerin incelenmesi araştırmanın amacının ortaya konulması açısından önemlidir. D Grubu’nun potansiyeline yönelik yapılan araştırmalarda ulaşılan genel değerlendirmeleri şu şekilde ifade edebiliriz: - Türk resim sanatında geometrik parçalanmaları ve inşacı anlayışı bir arada kullanan D Grubu sanatçıları, oluşturdukları özgün formları estetik düzeyde eserlere yansıtmışlardır. - Grubun ortaya koyduğu sanat anlayışının algılanabilirliğini arttırmaya yönelik sanatçılar, bir savunma refleksi olarak kuramsal/teorik söylemler geliştirmişlerdir. İfade edilen bu değerlendirmeler, D Grubu’nun ‘öncü’ bir sanat hareketi olma potansiyeline yönelik düşünsel temellerin açıklanabilmesine katkı sağlar
Aus dem Pera Museum (Istanbul): Weitere Gewichte mit Nennung von Statthaltern von Pontus et Bithynia
Drei im Pera-Museum Istanbuls aufbewahrte Gewichte mit Nennung von Statthaltern von Pontus et Bithynia unter Septimius Severus, Decius und Valerian werden vorgelegt. Für die genannten Senatoren war bisher unbekannt, dass sie Gouverneure dieser Provinz gewesen sind. Die Gewichte bieten weitere Anhaltspunkte dafür, dass sie in Nikomedeia gegossen wurden. Die auf einem genannte Funktion eines homonoiarches war bisher unbekannt.Three weights kept in the Pera museum of Istanbul are published, bearing the names of governors of Pontus et Bithynia under Septimius Severus, Decius and Valerian. The senators mentioned had thus far not been known as having been governors of this province. The weights also give further clues for their minting in Nicomedia. The office of a homonoiarches, which is mentioned once, was thus far unknown to us.Présentation de trois poids, conservés au Musée Pera d’Istanbul, portant les noms de gouverneurs du Pont et de Bithynie sous Septime Sévère, Dèce et Valérien. On ignorait jusqu’ici que les sénateurs en question avaient assumé la fonction de gouverneur de cette province. Les poids livrent d’autres indices permettant de penser qu’ils ont été moulés à Nicomédie. Sur l’un d’eux figure la mention d’un homonoiarque, une fonction encore inconnue à ce jour
Blue stain degradation on the scots pine log and ıts effect on the sale prices
Bu araştırma, orman depolarındaki sarıçam tomruklarında etkili olan mavi renklenme zararını tespit etmek ve bu zararın satış fiyatları üzerine etkilerini belirlemek amacıyla, 2010 yılında Trabzon Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı, Torul Orman İşletme Müdürlüğünün Merkez Altınpınar orman deposunda yürütülmüştür. Bu amaçla, 41 adet sarıçam tomruk istifi mavi renklenmeye maruz kalma açısından incelenerek tomruk enine kesit yüzeylerindeki hasarlı kısımlar tespit edilip ölçülmüştür. İncelenen tomruk istifleri, adet ve hacme bağlı hasar grupları dikkate alınarak satış fiyatı ve muhammen bedel artırma oranları yönünden karşılaştırılmıştır. Sonuçta, mavi renklenme zararının sarıçam tomruk istiflerinin satış fiyatlarını ve muhammen bedel artırma oranlarını azalttığı belirlenmiştir.The aim of this study is to ascertain the degradation which is effective on logs in forest enterprise depots and to determine the effects of it on log stack sale prices. The research was carried out at Central Altınpınar forest depot of Torul Forest Enterprise Management in Trabzon Regional Forest Management in 2010. As a material, 41 stacks of Scots pine (Pinus sylvestris) logs were investigated and cross section of wood were measured for exposure to blue stain. Investigated timber stacks, with respect to damaged log number and volume degradation groups, are compared for sales prices and rate of appraised value. As a result, it has been found out that the degradation of blue stain at log stacks decreased the rate of appraised value and sale prices
The effective damage in forestry enterprises selling storage and precautions
Ormanlardan üretimi gerçekleştirilen odun hammaddesi, depoya nakli, istiflenmesi, istiflerin ihaleye hazırlanması, ihale ilanlarının yapılması ve ihale sonucunda emvalin alıcıya teslim edilmesine kadarki süreçte; istenmeyen renk değişiklikleri, çatlaklar, mikroorganizma tahribatı, böcek tahribatı ve çürüklükler gibi etkilere maruz kalmaktadır. Bu etkiler, tomruk kalite sınıfını değiştirerek satış fiyatlarının düşmesine, tomruk işleyen işletmelerde üretim verimliliğinin azalmasına ve genel bakış açısıyla odun hammaddesinin rasyonel şekilde değerlendirilememesine yol açmaktadır. Bu çalışmada, orman işletmeleri satış depolarında tomruklara zarar veren faktörler genel olarak belirlenmeye çalışılmış ve bu faktörlere alınabilecek önlemler irdelenmiştir. Çalışmada orman işletmeleri satış depolarında yapılan incelemelerden ve bu konuda daha önce hazırlanmış literatürlerden yararlanılmıştır.Wood raw material which produces from forests, in the process of transportation to storage, preparation of piling, tender advertisement, auction and the results of tender summitting its assets’ to buyer; such as undesirable color changes, cracks, microorganisms damage, insect damage and rot, such as the effects are exposed to. These effects have caused that decreasing the selling price by changing the quality classes of the logs, logs of reduced production efficiency in the business process and generally not to be assessed as rational perspective wood raw material. In this study, it was examined that in general damage to logs in the forest enterprise storage try to be determined the factors and these factors which are the precautions. It was utilized from the investigation of forest management storage and the literature which was prepared earlier
Relationship Between Atopy Patch Test with Foods and SCORAD
Background and Design: The relationship between food and atopic dermatitis (AD) is controversial. Atopy patch test (APT) gained prominence due to low specificity of “fresh prick tests” (FPT) with foods, commonly late occurrence of lesions in AD and, thus, the inconsistencies in anamneses, and being the provocative tests time consuming and risky, as well as due to the role of T lymphocytes in the pathophysiology of the disease. In this study, we investigated the relationship of APT and FPT made with food with SCORAD index assessing the disease severity.Materials and Methods: Forty-five children (21 males and 24 females) aged between 2-15 years who were diagnosed with AD in our outpatient clinic between May 2006 and May 2007 were included in the study. FPT and APT with eggs, milk and wheat flour were performed in all patients. The severity of illness was assessed using the SCORAD index. Statistical analysis was performed using SPSS version 11.0 for Windows. A p value of less than 0.05 was considered statistically significant
A case of primary hypoparathyroidism presenting with acute kidney injury secondary to rhabdomyolysis
Hypoparathyroidism is the most common cause of symmetric calcification of the basal ganglia. Herein, a case of primary hypoparathyroidism with severe tetany, rhabdomyolysis, and acute kidney injury is presented. A 26-year-old male was admitted to the emergency clinic with leg pain and cramps, nausea, vomiting, and decreased amount of urine. He had been treated for epilepsy for the last 10 years. He was admitted to the emergency department for leg pain, cramping in the hands and legs, and agitation multiple times within the last six months. He was prescribed antidepressant and antipsychotic medications. He had a blood pressure of 150/90 mmHg, diffuse abdominal tenderness, and abdominal muscle rigidity on physical examination. Pathological laboratory findings were as follows: creatinine, 7.5 mg/dL, calcium, 3.7 mg/dL, alanine transaminase, 4349 U/L, aspartate transaminase, 5237 U/L, creatine phosphokinase, 262.000 U/L, and parathyroid hormone, 0 pg/mL.There were bilateral symmetrical calcifications in basal ganglia and the cerebellum on computerized tomography. He was diagnosed as primary hypoparathyroidism and acute kidney injury secondary to severe rhabdomyolysis. Brain calcifications, although rare, should be considered in dealing with patients with neurological symptoms, symmetrical cranial calcifications, and calcium metabolism abnormalities
Experimental Investigation of the Hyperfine Structure of Tm I with Fourier Transform Spectroscopy Part B: in the NIR wavelength range from 700 nm to 2250 nm
In this study, we investigated the hyperfine structure of 43 spectral lines
of atomic thulium. We analyzed Fourier-transform spectra in the wavelength
range from 700 nm to 2250 nm, which corresponds to the wavenumber range from
14300 cm-1 to 4440 cm-1, respectively. The excited thulium atoms were generated
in a hollow-cathode lamp. As a result of this investigation, the
magnetic-dipole hyperfine constant A of 17 fine structure levels have been
determined experimentally, 14 of them for the first time. The magnetic-dipole
hyperfine constant values of the three remaining levels, reported in the
literature, differed significantly from the results of our determination.Comment: 12 pages, 6 gigure
Pseudobudding: ruptured glands do not represent true tumor buds
Tumor budding (TB) is a strong biomarker of poor prognosis in colorectal cancer and other solid cancers. TB is defined as isolated single cancer cells or clusters of up to four cancer cells at the invasive tumor front. In areas with a large inflammatory response at the invasive front, single cells and cell clusters surrounding fragmented glands are observed appearing like TB. Occurrence of these small groups is referred to as pseudobudding (PsB), which arises due to external influences such as inflammation and glandular disruption. Using a combination of orthogonal approaches, we show that there are clear biological differences between TB and PsB. TB is representative of active invasion by presenting features of epithelial-mesenchymal transition and exhibiting increased deposition of extracellular matrix within the surrounding tumor microenvironment (TME), whereas PsB represents a reactive response to heavy inflammation where increased levels of granulocytes within the surrounding TME are observed. Our study provides evidence that areas with a strong inflammatory reaction should be avoided in the routine diagnostic assessment of TB
- …