139 research outputs found
A comparison of clinical and nonclinical groups of children on the bender - gestalt and draw a person tests
WCPCG-2010The present study compared a clinical and a control sample of Turkish children on the Bender Gestalt and Draw A Person tests. 44 of the children from a clinic sample were compared to 44 children from a matched nonclinical school sample The tests were scored according to the Koppitz criteria. ANOVA comparisons showed differences on the Bender Gestalt test, and the HFD. The two groups did not differ on the number of Emotional Indicators. Correct classification of the children in the clinical groups based on the presence of Emotional Indicators was accurate only in 56% of the cases
Sex and social factor influences on the draw-a-person test
Amaç: Bir Adam Çiz testi özellikle çocuklarla çalışan psikologların sıklıkla kullandığı bir testtir. Türkiye'de de verilen yüksek lisans dersleri, eğitimler göz önüne alındığında durumun farklı olmadığı düşünülmektedir. Ancak ülkemizde var olan sistemlerin geçerliğini gösteren bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu çalışmanın amacı bir Türk örnekleminde Bir Adam Çiz testinde puanlanan Duygusal Göstergelerin sıklığına bakmak ve cinsiyet ve farklı okul türlerinden gelmiş olmanın bu değerlendirmeler üzerindeki etkisini gözlemektir. Yöntem: 471 çocuğa Bir Adam Çiz testi bireysel olarak uygulanmıştır. Bu çocukların 233'ü erkek, 238'i kız olup, 240'ı özel bir okula devam etmekte, 231 çocuk yarım gün bir devlet okuluna devam etmekte ve ekonomik olarak gelişmemiş bir çevreden gelmekte idi. Çizimler hem gelişimsel olarak hem de duygusal göstergeler açısından Koppitz sistemi uygulanarak puanlanmıştır. Sonuçlar: Duygusal Göstergelerin rastlanma sıklığına bakıldığı zaman, 5, 6, 7, 8 ve 11 yaş için Koppitz tarafından önerilmiş olan bazı Duygusal Göstergelerin bu örneklemde %15 den fazla sıklıkla rastlandığı gözlenmiştir. Grupların Duygusal Göstergeler üzerinde karşılaştırmaları yapıldığı zaman, cinsiyetin ve okul türünün anlamlı etkisi ve yaş ile okul türünün etkileşimi gözlenmiştir. Tartışma: Klinik açıdan bu örneklemde rastlanan farklılıkların nasıl değerlendirmeye alınması gerektiği tartışıldı. Cinsiyet, okul türü, gelinen alt kültür gibi etkenleri göz önüne almadan yapılacak klinik yorumlamalarda "yanlış pozitif" hata olasılığı tartışılmıştır.Objective: Human Figure Drawings is a frequently used instrument by psychologists, especially child psychologists. When we consider the graduate level courses in clinical psychology on assesment in Turkey it leads us to believe that the situation is similar in Turkey. However studies looking at the valid- ity of these system in Turkish culture are lacking. In this study the frequency of observing Emotional Indicators as scored by the Koppitz system and the effects of sex and school type on these scores were investigated. Method: 471 children were administered human Figure Drawings individually. 233 of these were boys, while 238 were girls. 240 came from private schools in an affluent area, while 231 children were from public schools in an impoverished area. The drawings were scored with the Koppitz sys- tem on both Developmental scores and Emotional Indicators. Results: When Emotional Indicator freuencies were analyzed it was found that for ages 5, 6, 7, 8, and 11 some of the Emotional Indicators established by Koppitz were found to occur with frequencies higher than 15% in this sample. When comparisons were made based on sex and school type, it was observed that girls and children in private schools showed fewer Emotional Indicators. There was an interaction effect of age and school type. Discussion: The clinical meaning of these findings was discussed. It was pointed out that clinical use of this test that disregards these social and gender effects may well lead to "false positive" errors
Factorial structure of state - trait depression scales
Bu çalışmada Durumsal ve Sürekli Depresyon Ölçekleri'nin (Spielberger, 2005) Türkçeleştirilerek faktöriyel alt yapısı incelenmesi ve orijinal ölçek bulgularıyla karşılaştırılması hedeflenmiştir. Faktör analizlerden elde edilen bulgular, Durumsal Depresyon Ölçeği'nde, maddelerin depresyonun "varlığına" ve "yokluğuna" işaret edecek şekilde net kümeler oluşturduğunu göstermiştir. Sürekli Depresyon Ölçeği'nde de maddeler benzer bir faktör yapısı sergilemiştir. İki faktörlü analizler ile ortaya çıkan tablonun, Durumsal ve Sürekli Depresyon Ölçekleri'nin orijinal çalışmada (Spielberger, 2005) ortaya çıkanla önemli ölçüde örtüştüğü sonucuna varılmıştır.The major goal of this study was to explore the factor structure of the Turkish translation of the State-Trait Depression Inventory (Spielberger, 2005). Results of the factor analyses indicated two distinct factors consisting of items reflecting the "absence" and "presence" of depression with respect to both state and trait scales of the depression inventory. The factorial structure of the Turkish version was substantially concordant with that of the original State-Trait Depression Inventory
Sürdürülebilir kalkınma sürecinde çevre yönetim sistemleri uygulamaları
06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.Anahtar Kelimeler; Çevre Yönetim Sistemleri, Sürdürülebilir kalkınma, ISO 14001Sürdürülebilir kalkınmanın temel alındığı günümüz küreselleşen dünyasındakuruluşlardan beklentiler artmıştır. Artık sadece iyi mal veya hizmeti ucuza sunmakve sunulan bu ürününün kalitesini güvence altına almak yetmemektedir. Beklentikuruluşların ürün veya hizmeti kaliteli üretirken çevreye saygılı olmaları, çevre veinsan sağlığı için gerekli önlemleri almaları ve sosyal sorumluluklarını yerinegetirmeleri yönündedir. Bunu sağlamak için kalite yönetim sistemleri içinde çevreyönetim sistemlerini uygulamak firmalar açısından önem kazanmaya başlamıştır.Bu çalışmada genel olarak Çevre Yönetim Sistemlerinin, ISO 14001'in dünyadaortaya çıkışı, gelişimi, yaygınlaşması, ISO 14001 sistemin kurulması, sisteminkuruluşlara ve çevreye olan katkısı sonucu elde edilen sürdürülebilir kalkınma sürecianlatılmış buna bağlı olarak tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir firmanındenetimlerde iptal edilen ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi (ÇYS) Belgesini tekraralabilmesi için yapması gerekenler mevcut durum üzerinde yapılan gözlemlere dayalıgereklilikler ortaya konulmuştur.Key Words; Environmental Management Systems, sustainable development, ISO14001At the present days of the ongoing globalized world, expactations from the firms areincreased. It has not been enough to serve qualified, cheap goods and cover theseserved goods. The expactations from the firms are to be respective to the enviroment,to take acuse for enviroment and human health and to apply the social duties whileproducing the goods and services.In this project, the birth, the development and becoming widespread ofEnvironmental Management Systems and ISO 14001, the establishment of ISO14001, the achieved sustainable progress of the contribution of the system to theenvironment and firms were analysed.The activities and the ?musts? of a canceled ISO 14001 Environmental ManagementSystem certificate of a firm in textile sector, are displayed by comments
Durumsal - Sürekli Depresyon Ölçeğinin Faktöriyel Alt Yapısı
BSTRACT: The major goal of this study was to explore the factor structure of the Turkish translation of the State-Trait Depression Inventory (Spielberger, 2005). Results of the factor analyses indicated two distinct factors consisting of items reflecting the "absence" and "presence" of depression with respect to both state and trait scales of the depression inventory. The factorial structure of the Turkish version was substantially concordant with that of the original State-Trait Depression Inventory.Bu çalışmada Durumsal ve Sürekli Depresyon Ölçekleri'nin (Spielberger, 2005) Türkçeleştirilerek faktöriyel alt yapısı incelenmesi ve orijinal ölçek bulgularıyla karşılaştırılması hedeflenmiştir. Faktör analizlerden elde edilen bulgular, Durumsal Depresyon Ölçeği'nde, maddelerin depresyonun "varlığına" ve "yokluğuna" işaret edecek şekilde net kümeler oluşturduğunu göstermiştir. Sürekli Depresyon Ölçeği'nde de maddeler benzer bir faktör yapısı sergilemiştir. İki faktörlü analizler ile ortaya çıkan tablonun, Durumsal ve Sürekli Depresyon Ölçekleri'nin orijinal çalışmada (Spielberger, 2005) ortaya çıkanla önemli ölçüde örtüştüğü sonucuna varılmıştır
Durumsal - Sürekli Depresyon Ölçeğinin Faktöriyel Alt Yapısı
BSTRACT: The major goal of this study was to explore the factor structure of the Turkish translation of the State-Trait Depression Inventory (Spielberger, 2005). Results of the factor analyses indicated two distinct factors consisting of items reflecting the "absence" and "presence" of depression with respect to both state and trait scales of the depression inventory. The factorial structure of the Turkish version was substantially concordant with that of the original State-Trait Depression Inventory.Bu çalışmada Durumsal ve Sürekli Depresyon Ölçekleri'nin (Spielberger, 2005) Türkçeleştirilerek faktöriyel alt yapısı incelenmesi ve orijinal ölçek bulgularıyla karşılaştırılması hedeflenmiştir. Faktör analizlerden elde edilen bulgular, Durumsal Depresyon Ölçeği'nde, maddelerin depresyonun "varlığına" ve "yokluğuna" işaret edecek şekilde net kümeler oluşturduğunu göstermiştir. Sürekli Depresyon Ölçeği'nde de maddeler benzer bir faktör yapısı sergilemiştir. İki faktörlü analizler ile ortaya çıkan tablonun, Durumsal ve Sürekli Depresyon Ölçekleri'nin orijinal çalışmada (Spielberger, 2005) ortaya çıkanla önemli ölçüde örtüştüğü sonucuna varılmıştır
Susceptibility patterns and cross resistances of antibiotics against Pseudomonas aeruginosa in a teaching hospital of Turkey
BACKGROUND: Pseudomonas aeruginosa is the third most common pathogen responsible for nosocomial infections and the prevalence of multiple resistant isolates has been increasing. Ninety-nine clinical isolates were studied in order to assess the current levels of susceptibility and cross-resistances of widely used antipseudomonal antibiotics against P. aeruginosa and to determine some resistance mechanisms by phenotypic methods. METHODS: MICs of isolates for nine antipseudomonal antibiotics were determined by the E test method. RESULTS: Thirty-six percent of isolates were resistant to more than one group of antibiotics. The rates of susceptible isolates were ciprofloxacin 75%, amikacin 73%, ceftazidime 65%, meropenem 63%, imipenem 63%, piperacillin/tazobactam 60%, cefoperazone/sulbactam 59%, cefepime 54% and tobramycin 44%. The majority of carbapenem resistant isolates were susceptible to ciprofloxacin and amikacin. CONCLUSION: Ciprofloxacin seems to be the most active agent against P. aeruginosa followed by amikacin in our unit. The usefulness of combinations of these antibiotics and β-lactams should be tested in treating multi-drug resistant P. aeruginosa
OXIDATIVE STRESS AND SERUM S100B LEVELS IN ADOLESCENTS WITH FIRST-EPISODE DRUG-NAIVE UNIPOLAR DEPRESSION
Background: Unipolar depression is common among adolescents and has high recurrence rates. Studies conducted with adults
show that oxidative stress plays a role in etiology of depression but studies with adolescent patients are limited. In addition, baseline S100B level in adult patients with depression is considered as a marker of response to treatment. The purpose of this study was to measure the levels of serum S100B, Malondialdehyde (MDA), total oxidant status (TOS), and total antioxidant status (TAS), which have not been previously investigated in adolescent patients with first-episode, drug-naïve unipolar depression, and to investigate the relationship of these parameters with disease severity and patient-specific variables.
Subjects and methods: This study was conducted with 37 adolescents diagnosed with unipolar depression and 37 healthy peers. Participants were asked to fill out the Beck Depression Scale, Screen for Child Anxiety Related Disorders, and suicide probability questionnaires. After this procedure, 5 cc blood was collected from the adolescents and serum S100B, MDA, TOS, and OSI levels measured.
Results: Serum S100B, MDA, TOS, and OSI levels were higher and TAS level was lower in patients than their healthy peers. There was no relationship between the patients\u27 severity of depression or suicide probability and these parameters. The serum S100B, MDA, TOS, and OSI levels of female patients were higher than their healthy peers, but the TAS level was not different. Male patients had higher TOS and OSI levels and lower TAS levels than their healthy peers.
Conclusions: The results show that increased serum S100B, MDA, TOS and OSI levels may contribute to etiology of depression regardless of gender. The gender-specific increase in S100B and MDA levels, which were significantly increased in female adolescent patients but not in males, should be supported by further follow-up studies
The Importance of Analytical Chemistry in Therapeutic Drug Monitoring for Personalized Medicine
Personalized therapy (PM) has the potential to adapt treatment with the best response and highest safety to provide better patient care. Key data is drug concentration of biological materials such as plasma and serum.Individual drug therapy means, choice of a drug and its dose regime should fit every individual specifically. Thus efficacy of a drug treatment would improve significantly. When developing an analytical method for (Therapeutic drug monitoring) TDM, it is important to choose a clinically relevant calibration range. This quantitation range should be built around the proposed target concentration, covering majority of samples as seen in the clinic (Ciocan-Cartita et al. 2019).Inter-individual variability in Pharmacokinetic variables may affect the blood concentration of drug so TDM approaches could solve the dosing problem.To achieve individual drug therapy with a reasonably predictive outcome, one must further account for different patterns of drug response among geographically and ethnically distinct populations. Keywords: LC-MS/MS, Therapeutic Drug Monitoring, Lenalidomide, Anastrozole DOI: 10.7176/CMR/12-7-05 Publication date:September 30th 202
- …