13 research outputs found

    TÜRKİYE’DE ELEKTRİK ÜRETİM PLANLAMASI İÇİN ÇOK AMAÇLI BİR KARIŞIK TAM SAYILI DOĞRUSAL PROGRAMLAMA MODELİ

    Get PDF
    The most appropriate energy policy selection has great importance in terms of the countries’ sustainable development and environment. Therefore, finding the local, sustainable, environmentally-friendly and economic resources and the optimal distribution of them have become a necessity. In this study, a multi-objective mixed integer linear programming model which reflects the Turkey’s realities and necessities and optimizes the objectives of cost minimization, CO2 emission minimization, fossil resource usage minimization and social acceptance maximization simultaneously is proposed. This model is solved by minimum deviation method that is used for solving the multi-objective optimization problems by considering all the energy resources used for the electricity generation all over the world, and a 12-years electricity generation plan is obtained on resource basis for the purpose of meeting the total electricity demand expected to occur between the years of 2012-2023 in Turkey.Ülkelerin sürdürülebilir gelişiminde ve çevre üzerinde, ülkelerce benimsenen enerji politikaları çok büyük öneme sahiptir. Bu nedenle; yerli, sürdürülebilir, çevreci ve ekonomik kaynakların bulunması ve bu kaynakların optimal dağıtımının yapılması bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu çalışmada, Türkiye’nin gerçekleri ve gereksinimlerini yansıtan ve maliyetin minimizasyonu, CO2 salınımının minimizasyonu, fosil yakıt kullanımının minimizasyonu ve sosyal kabulün maksimizasyonu hedeflerini eş zamanlı olarak optimize eden çok amaçlı bir karışık tam sayılı doğrusal programlama modeli önerilmiştir. Önerilen bu model, çok amaçlı optimizasyon problemlerinin çözümünde kullanılan minimum sapma yöntemi ile dünya genelinde elektrik üretiminde kullanılan bütün enerji kaynakları dikkate alınarak çözülmüş ve Türkiye’de 2012-2023 yılları arasında oluşması beklenen toplam elektrik enerjisi talebini karşılamak için kaynak bazında 12 yıllık bir elektrik üretim planı elde edilmiştir

    ANP VE TOPSIS YÖNTEMLERİYLE TÜRKİYE'DE YENİLENEBİLİR ENERJİ YATIRIM ALTERNATİFLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

    Get PDF
    Küresel dünyada milletlerin refah seviyesini yükseltmek için geliştirilmesi zorunlu olan sürdürülebilir kalkınma hamlelerinin önemli bir aşamasını, verimlilik, ekonomiklik ve çevreye duyarlılık temelinde sürdürülebilir enerji politikaları teşkil etmektedir. Bu kapsamda, ülkeler sahip oldukları yenilenebilir enerji kaynaklarını mümkün olan en üst seviyede elektrik üretiminde kullanmak için çalışmalar yürütmek zorunda kalmaktadır. Bu bağlamda bu çalışmanın amacı, azımsanmayacak ölçüde yenilenebilir enerji kaynak potansiyeline sahip olan Türkiye’nin bu kaynaklarını verimli, güvenilir, ekonomik, kesintisiz ve çevreye duyarlı elektrik üretimi gerçekleştirmek amacı doğrultusunda yatırım öncelikleri açısından değerlendirmektir. Bu amaçla bu çalışmada, literatürdeki çalışmalar ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB) 2015–2019 Stratejik Planı referans alınarak belirlenen ve ağırlıkları ANP (Analytic Network Process) yöntemi ile hesaplanan teknik, ekonomik, sosyal ve çevresel faktörlerden oluşan 4 ana kriter ve bunlara bağlı 12 alt kriter altında, Türkiye’nin sahip olduğu hidroelektrik, rüzgar, biokütle, güneş ve jeotermalenerji kaynakları TOPSIS (The Technique for Order of Preference by Similarity to Ideal Solution) yöntemi ile sıralanmış ve bu kaynaklar ile yapılacak yatırım öncelikleri elde edilmiştir

    Prevalence, associated factors and outcomes of pressure injuries in adult intensive care unit patients: the DecubICUs study

    Get PDF
    Funder: European Society of Intensive Care Medicine; doi: http://dx.doi.org/10.13039/501100013347Funder: Flemish Society for Critical Care NursesAbstract: Purpose: Intensive care unit (ICU) patients are particularly susceptible to developing pressure injuries. Epidemiologic data is however unavailable. We aimed to provide an international picture of the extent of pressure injuries and factors associated with ICU-acquired pressure injuries in adult ICU patients. Methods: International 1-day point-prevalence study; follow-up for outcome assessment until hospital discharge (maximum 12 weeks). Factors associated with ICU-acquired pressure injury and hospital mortality were assessed by generalised linear mixed-effects regression analysis. Results: Data from 13,254 patients in 1117 ICUs (90 countries) revealed 6747 pressure injuries; 3997 (59.2%) were ICU-acquired. Overall prevalence was 26.6% (95% confidence interval [CI] 25.9–27.3). ICU-acquired prevalence was 16.2% (95% CI 15.6–16.8). Sacrum (37%) and heels (19.5%) were most affected. Factors independently associated with ICU-acquired pressure injuries were older age, male sex, being underweight, emergency surgery, higher Simplified Acute Physiology Score II, Braden score 3 days, comorbidities (chronic obstructive pulmonary disease, immunodeficiency), organ support (renal replacement, mechanical ventilation on ICU admission), and being in a low or lower-middle income-economy. Gradually increasing associations with mortality were identified for increasing severity of pressure injury: stage I (odds ratio [OR] 1.5; 95% CI 1.2–1.8), stage II (OR 1.6; 95% CI 1.4–1.9), and stage III or worse (OR 2.8; 95% CI 2.3–3.3). Conclusion: Pressure injuries are common in adult ICU patients. ICU-acquired pressure injuries are associated with mainly intrinsic factors and mortality. Optimal care standards, increased awareness, appropriate resource allocation, and further research into optimal prevention are pivotal to tackle this important patient safety threat

    Mltiobjective optimization approach for electricity generation planning: Case of Turkey

    Full text link
    Ülkelerin sürdürülebilir gelişiminde ve çevre üzerinde, ülkelerce benimsenen enerji politikaları çok büyük öneme sahiptir. Bu nedenle; yerli, sürdürülebilir, çevreci ve ekonomik kaynakların bulunması ve bu kaynakların optimal dağıtımının yapılması bir zorunluluk halini almıştır. Bu çalışmada, Türkiye'nin gerçekleri ve gereksinimlerini yansıtan ve birim elektrik üretim maliyetinin minimizasyonu, CO2 salınımının minimizasyonu, ithalatın minimizasyonu, fosil yakıt kullanımının minimizasyonu, istihdamın maksimizasyonu ve sosyal kabulün maksimizasyonu hedeflerini eş zamanlı olarak optimize eden çok amaçlı bir karışık tam sayılı doğrusal programlama modeli önerilmiştir. Önerilen bu model, literatürde kabul görmüş olan uzlaşık programlama yöntemi ile dünya genelinde elektrik üretiminde kullanılan bütün enerji kaynakları dikkate alınarak çözülmüş ve Türkiye'de 2012-2023 yılları arasında oluşması beklenen toplam elektrik enerjisi talebini karşılamak için kaynak bazında 12 yıllık bir elektrik üretim planı ile inşa edilmesi öngörülen elektrik üretim tesisleri için bir yatırım planı elde edilmiştir.The most appropriate energy policy selection has great importance in terms of the countries' sustainable development and environment. Therefore, finding the local, sustainable, environmentally-friendly and economic resources and the optimal distribution of them have become a necessity. In this study, a multi-objective mixed integer linear programming model which reflects the Turkey's realities and necessities and optimizes the objectives of unit cost minimization, CO2 emission minimization, export minimization, fossil resource usage minimization, employment maximization and social acceptance maximization simultaneously is proposed. This model is solved by compromise programming method that is widely accepted in literature by considering all the energy resources used for the electricity generation all over the world, and a 12-years electricity generation plan and an investment plan for the power plants foreseen to be constructed for the purpose of meeting the total electricity demand expected to occur between the years of 2012-2023 in Turkey are obtained

    Evaluation of the Renewable Energy Investments in Turkey Using ANP and TOPSIS Methods

    Full text link
    Küresel dünyada milletlerin refah seviyesini yükseltmek için geliştirilmesi zorunlu olan sürdürülebilir kalkınma hamlelerinin önemli bir aşamasını, verimlilik, ekonomiklik ve çevreye duyarlılık temelinde sürdürülebilir enerji politikaları teşkil etmektedir. Bu kapsamda, ülkeler sahip oldukları yenilenebilir enerji kaynaklarını mümkün olan en üst seviyede elektrik üretiminde kullanmak için çalışmalar yürütmek zorunda kalmaktadır. Bu bağlamda bu çalışmanın amacı, azımsanmayacak ölçüde yenilenebilir enerji kaynak potansiyeline sahip olan Türkiye'nin bu kaynaklarını verimli, güvenilir, ekonomik, kesintisiz ve çevreye duyarlı elektrik üretimi gerçekleştirmek amacı doğrultusunda yatırım öncelikleri açısından değerlendirmektir. Bu amaçla çalışmada, literatürdeki çalışmalar ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (ETKB) 2015-2019 Stratejik Planı referans alınarak belirlenen ve ağırlıkları ANP (Analytic Network Process) yöntemi ile hesaplanan teknik, ekonomik, sosyal ve çevresel faktörlerden oluşan 4 ana kriter ve bunlara bağlı 12 alt kriter altında, Türkiye'nin sahip olduğu hidroelektrik, rüzgar, biokütle, güneş ve jeotermal enerji kaynakları TOPSIS (The Technique for Order of Preference by Similarity to Ideal Solution) yöntemi ile sıralanmış ve bu kaynaklar ile yapılacak yatırım öncelikleri elde edilmiştirSustainable energy policies constitute the most part of the sustainable development moves which are compulsory to be improved in order to increase prosperity level in global world on the basis of efficiency, economy and environmental awareness. In this scope, the countries have to carry out studies in order to use their renewable energy resources at the highest level possible. Within this context, the aim of this study is to evaluate the resources of Turkey having a considerable amount of potential renewable ones with the goal of realizing efficient, reliable, economic, uninterrupted and environmentally friendly electricity generation. In this study, to reach this goal, hydroelectric, wind, biomass, solar and geothermal energy resources in Turkey have been ranking by TOPSIS method under 4 main criteria and 12 related sub-criteria comprised of technical, economic, social and environmental factors determined based on the studies in literature and 2015-2019 Strategic Plan of the Ministry of Energy and Natural Resources (MENR) and the weights of which are calculated with ANP method and the investment priorities which will be made by using these resources have been obtaine

    Goal Programming Approach for Shift Scheduling Problems in Hydroelectric Power Plants

    Full text link
    Kuruluşların hitap ettikleri kitleleri en üst seviyede memnun etmeleri, kâr ve sistem verimi maksimizasyonu ile maliyet minimizasyonu gibi üst ölçekteki hedeflere ulaşmaları birçok parametre üzerinde yoğunlaşmalarını gerekli kılmaktadır. Ürün ve hizmet üretiminde istihdam edilen personelin söz konusu hedeflere ulaşılmasındaki önemli etkisi dikkate alındığında, çalışanlar arasında adil iş dağılımının sağlanması ile çalışanların yeterlilik, istek ve ihtiyaçlarına uygun nitelikteki işlerde, güvenlik içinde çalışmasını temin ederek motivasyon ve performanslarının artırılmasına hizmet eden personel çizelgelemenin önemi ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda bu çalışma kapsamında, çalışan performansının artırılmasına odaklanmış, adil çalışma ve işin gerekliliklerini birlikte dikkate alan bir hedef programlama modeli önerilmiş ve çalışan performansının önemli sonuçlar doğuracağı Türkiye'deki büyük ölçekli bir hidroelektrik santraldeki gerçek veriler kullanılarak modelin çözümü neticesinde, modelin kullanılmadığı döneme göre operatör hatasından kaynaklı üretim duruşlarında %91'lik iyileşme sağlandığı tespit edilmiştir— The organizations are required to focus on many parameters to please the population they address at the maximum level and accomplish their high-level goals such as profit and system efficiency maximization and cost minimization. Taking the important impact of the staff employed for product and service production in reaching the mentioned goals, the importance of personnel scheduling occurs which serves to increase their motivation and performance providing fair division of tasks and providing the employees to work in the appropriate qualities as per competence, desire and needs in safety. Within this context in this this study, a goal programming model which focuses on increasing the performance of the employees and considering the fair working conditions and work requirements jointly, is proposed and, as a result of the model solution using the real data in a big scale hydroelectric power plant in Turkey where the employee performance leads to important results, it is determined that there is an improvement about 91% in downtimes arise from operator faults compared to the period when the model is not use

    9th International Congress on Psychopharmacology & 5th International Symposium on Child and Adolescent Psychopharmacology

    Full text link

    Oral Research Presentations

    Full text link
    corecore