113 research outputs found
Influence of the Die Geometry on Load and Metal Flow in Extrusion-Forging Processes
DergiPark: 246015trakyafbdEkstrüzyon tipi dövme proseslerinde malzeme akışı kapalı kalıpla dövme proseslerinin başlangıç aşamalarına benzer şekildedir ve özellikle yüksek dayanımlı parçaların imalatında tercih edilir. Kapalı kalıpla dövme yada ekstrüzyon tipi dövme gibi pekçok metal şekillendirme prosesinde şekillendirilen malzeme prosesin değişik aşamalarında akış yönünü değiştirebilmektedir. Özellikle ekstrüzyon tipi dövme proseslerinde malzeme akışı 3 farklı bölge içermektedir. Bu karmaşık akış takım gerilmeleri yada dövme kuvvetlerinin hesaplanmasını zorlaştırmaktadır. Bu amaçla kalıp şeklinin malzeme akışına etkilerinin incelenmesi yararlı olacaktır. Bu çalışmanın amacı ekstrüzyon tipi dövme proseslerinde aynı kesit alanına sahip farklı geometrilerde delik içeren kalıpların malzeme akışına ve kuvvet ihtiyacına olan etkilerinin belirlenmesidir. Bu amaçla imal edilen 3 farklı kalıpta ekstrüzyon tipi dövme deneyleri yapılarak sonuçlar çeşitli bakımlardan karşılaştırılmıştır. Deneyler 150 metrik ton kapasiteli bir hidrolik preste kurşun malzeme kullanılarak gerçekleştirilmiştirMetal flow of extrusion-forging process is similar to that of the initial pre-forging of closed-die forging and the process is frequently preferred in the forming process of high strength parts. In many metal forming processes such as closed-die forging or extrusion/forging, the deforming material changes its flow direction at various stages during the forming operation. The extrusion-forging process consisted of three distinct metal flow stages. This complex flow mechanism makes the calculation of tool stresses and forming forces extremely difficult. Therefore investigating the influence of orifices profile in the lower die on metal flow will be beneficial. The aim of this study is to determine the shape of die profiles which have same cross section area but different geometry on metal flow and load requirement. Thus, experiments of extrusion-forging was done by using three different dies of which orifice shape are different and results are compared which each other. Experiments were carried out by using a hydraulic press of which capacity 150 metric tons and lead was chosen as experimental materia
Land use change detection between Tarsus - Karataş in Lower Seyhan plain with spectral angle mapper technique
Yaşam alanlarını oluşturan kara parçalarının bilinçsiz ve kontrolsüz kullanımı nedeni ile ortaya çıkan olumsuzlukların, doğada neden
olduğu tahribatı engellemeye yönelik doğayı ve doğal kaynakları koruma düşüncesi arazi kullanım planlamalarının önemini
artırmaktadır. Bu çalışmada, Çukurova’nın güney kesiminde ekolojik olarak öneme sahip olan doğal koruma alanlarından biri olan
Akyatan yaban hayatı geliştirme sahasını da içeren ve Ramsar koruma alanlarının da yer aldığı, bir kısmı ile Seyhan ovası içerisinde
bulunan Tarsus (Mersin) ile Karataş (Adana) arasındaki bölgede, 1985, 2000 ve 2019 yılları arasındaki arazi kullanımında meydana
gelen değişimler incelenmiştir. Analizlerde 30 m mekânsal çözünürlüğe sahip Landsat-5TM 1985, Landsat-5TM 2000 ve Landsat-8
OLI 2019 uydu görüntüleri kullanılmıştır. Uydu görüntüleriyle öncelikli olarak geometrik, radyometrik kalibrasyon ve atmosferik
düzenlemelerden oluşan ön işleme çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Arazi kullanım değişim tespitinde Spektral Açı haritalama yöntemi
kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre 1985-2019 yılları arasında yerleşim, ekili olmayan tarım, orman ve yarı doğal ve
lagün/göller alanlarında %192, %37, %7 ve %8’lik büyüme gelişirken, çıplak ve ekili tarım alanlarda ise %43 ve %21’lik oranlarda
azalmalar meydana gelmiştir. Aynı zamanda ülkemizde bulunan aktif fay hatlarından biri olan Karataş fayı civarında 500, 1000 ve
2000 m’lik tampon bölgeler içerisinde yerleşim birimlerinde meydana gelen değişimler değerlendirilmiştir. Karataş fayı civarında ise
yerleşimin 1985 ile 2019 yılları arasında yapılaşmaların %192 oranında arttığı belirlenmiştir. Yapılan kontrollü sınıflama
çalışmalarının doğruluğu kappa istatistiği ile değerlendirilmiş olup 1985, 2000 ve 2019 yılları için sırasıyla 0.80, 0.84, 0.87 olarak
hesaplanmıştırThe idea of protecting the nature and natural resources in order to prevent the damages caused by unconscious and uncontrolled use
of the land pieces constituting the habitats increases the importance of land use planning. The region between Tarsus (Mersin) and
Karataş (Adana) located in the Ramsar protected areas, including the Akyatan wildlife development area, which is one of the
ecologically important natural conservation areas in the southern part of Çukurova is selected to be examined the land use changes
between 1985, 2000 and 2019 in this study. Landsat-5TM 1985, Landsat-5TM 2000 and Landsat-8 OLI 2019 satellite images with a
spatial resolution of 30 m were used in the analyzes. Pretreatment studies, which consist primarily of geometric, radiometric
calibration and atmospheric arrangements, have been performed with satellite images. Spectral Angle mapping method was used for
land use change detection. According to the results obtained, growth of 192%, 37%, 7% and 8% growth in settlement, non-cultivated
agriculture, forest and semi-natural and lagoon / lakes areas between 1985-2019, and 43% and 21% in bare and cultivated agricultural
areas Decreases in rates of 21 have occurred. It was determined that the settlements around the Karataş fault increased by 192%
between 1985 and 2019. The accuracy of the controlled classification studies was evaluated with kappa statistics and calculated as
0,80, 0,84, 0,87 for 1985, 2000 and 2019, respectively
La francophonie chez l’élite chrétienne d’Iskenderun (Turquie) au tournant du XXe siècle : processus d’appropriation et enjeux
Sous mandat français entre 1920 et 1939, la ville turque d’Iskenderun comprend une quinzaine de familles chrétiennes pour qui le français est devenu à partir du XIXe siècle la langue maternelle et la langue de communication au sein de cette communauté francophone. L’histoire orale de ces familles permet d’appréhender le processus d’appropriation et les enjeux de cette francophonie. Parallèlement à l’apprentissage de la langue, c’est tout un pan de la culture française qui est intégré, notamment par la fréquentation de prestigieuses écoles confessionnelles françaises de Syrie et du Liban. La francophonie est ainsi une marque identitaire qui se retrouve en outre dans l’utilisation fréquente de prénoms français. Le français apparaît ainsi comme signe distinctif d’une identité religieuse et de l’appartenance à une élite.In the Turkish city of Iskenderun, which was under French mandate between 1920 and 1930, fifteen Christian families inhabit. Within this community, French became their mother tongue and language of communication starting from the 19th century. The oral history of these families permits apprehending the process of appropriation and the stakes of this francophony. In parallel with the learning of the language, it is a whole side of the French culture which is integrated, in particular by the frequentation of prestigious French denominational schools of Syria and of Lebanon. The francophony is thus an identity mark which can also be observed in the frequent use of French first names. French thus seems to be a distinctive sign of a religious identity and of belonging of a certain elite
A SOUTHERN FAMILY AND THEIR DISCOURSE
Abstract One of the most celebrated American authors of Southern concerns, William Faulkner is remembered as the master of "inner monologues" and "stream of consciousness". Using the writing techniques of modernist writing, especially "inner monologue", he puts into words how the Southernians communicate and how their family relationship was. The family discourse of Bundrens has positive or negative effect on the family relationship in that they criticize each other through "inner monologues" which may ruin them or contribute favorable things to the family relationship. So, the Southern families and their discourses during the hard years of 1920s and 1930s outline how Faulkner has pictured the American South. In addition, poverty and the "poor whites" are critical things in the family relationships
Hasta Hizmetleri Çalışanlarının Tükenmişlik Düzeylerine Yönelik Bir Araştırma
Amaç: Tükenmişlik özellikle insan ilişkilerinin ağırlıklı olduğu çalışma alanlarında ve hizmet sektöründe sıklıkla görülmektedir.
Hastanelerde hasta hizmetleri çalışanları tükenmişlik açısından riskli gruplardan biridir. Bu çalışmada, özel
hastanelerde hasta hizmetleri çalışanlarının tükenmişlik düzeylerinin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Yöntem: Araştırma evreni İstanbul’da yedi özel hastanede hasta hizmetleri çalışanlarıdır. 2016 Ocak ayı içerisinde, çalışmaya
katılmayı kabul eden hasta hizmetleri çalışanların tamamına anket (n:295) uygulanmıştır. Ölçüm aracı olarak
“Maslach Tükenmişlik Ölçeği”, kullanılmıştır. Tükenmişlik durumu yaş, cinsiyet, medeni hal, çocuk durumu, eğitim durumu,
hasta hizmetlerinde çalışma süresi ve aylık gelir durumu değişkenleri açısından incelenmiştir.
Bulgular: Anket sonuçlarına göre yaş, cinsiyet, öğrenim durumu, aylık gelir değişkenlerinde tükenmişlik puanları açı-
sından anlamlı düzeyde farklılık bulunmuştur. Medeni durum, çocuk sahibi olma, görev süresi değişkenlerinde anlamlı
düzeyde farklılık bulunmamıştır. Hasta hizmetleri çalışanların tükenmişlik düzeylerinin genel olarak düşük olduğu; özellikle
duyarsızlaşma alt boyut puanlarının en düşük düzeyde olduğu bulunmuştur.
Sonuç: Bu araştırma sonucunda tükenmişliğin hasta hizmetleri çalışanları için de önlenmesi ve üstesinden gelinmesi
gereken bir konu olduğu sonucuna varılmıştır
The reception day in Urban Turkey. Social networks and sociability [Le jour de réception en Turquie urbaine. Réseaux sociaux et sociabilité]
As visits take an important place within the Turkish sociability, reception days (gün) are an institution. This paper, based on interviews and observations conducted in several Turkish cities, studies the characteristics of this mode of sociability. After studying its social, psychological, economic and religious aspects, this paper focuses on its reticular dimension and shows its importance in the constitution, extension and mobilisation of everyone's social network
Le jour de réception en Turquie urbaine. Réseaux sociaux et sociabilité
International audienc
Toprak dolgu baraj tasarımı
TEZ1329Tez (Yüksek Lisans) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 1993.Kaynakça (s. 157-160) var.viii, 162 s. : rnk. res., hrt. ; 30 cm.
- …