14 research outputs found
Yerelleşme, yerel iktidar ve yerel demokrasi
ÖZETYERELLEŞME, YEREL İKTİDAR VE YEREL DEMOKRASİBu çalışma, “yerelleşme” ve “yerel iktidar” kavramlarını Türkiye’de yerel yönetim sistemi ile yerel/kentsel siyasetin işleyişi açısından tartışmayı amaçlamaktadır. Türkiye’de merkeziyetçi yönetim geleneği içerisinde oluşturulan yerel yönetimlere ilişkin temel yasalar 2004 yılında başlayan “yerel yönetim reformu” kapsamında değiştirilmiş, belediyeler ve il özel idarelerinin yetki alanları genişletilmiştir. Yerel/kentsel siyasal iktidar, yerel ve yerel-üstü bileşenleri bulunan toplumsal ağlar kapsamında oluşan yönetme ve hareket etme kapasitesi olarak tanımlanmıştır. Tezin ana sorunsalı, yeni yasalar ile yerel yönetimlere aktarılan sorumluluk alanlarında yerel ve yerel-üstü aktörlerin sahip olduğu etki alanlarının sınırları ile “kentsel yönetişim” kavramı çerçevesinde “toplumsal ağ ilişkileri”nin yerel iktidar alanı içerisinde nasıl örgütlendiğidir. Bu doğrultuda Edirne’de derinlemesine görüşme tekniğinin uygulandığı niteliksel bir alan araştırması gerçekleştirilmiştir. Edirne yerel siyaset alanında etkili olan yerel ve yerel-üstü aktörler belirlenmiştir. Araştırma, seçilen üç siyasa alanı üzerine yoğunlaşmaktadır: planlama, ulaşım ve AB projeleri. Yerel yönetimlere aktarılan yeni yetki alanlarında merkezi yönetim ile yerel-üstü aktörlerin hala etkili olduğu ve ulusal iktidara muhalefet partisinin hakim olduğu yerel temsil yapısının merkez-yerel gerilimini artırdığı görülmüştür. Sonuç olarak, Edirne kentsel siyaset alanında sınırlı sayıda aktör yönetme kapasitesine sahiptir. Yeni yasalar yerel karar-alma süreçlerinin işleyişinde “yerelleşme”yi sağlamamaktadır. Anahtar Kelimeler: Yerelleşme, Yerel iktidar, Yerinden Yönetim, Yerel Özerklik, Yerel yönetim sistemleri, Yerel siyaset, Kentsel siyaset.ABSTRACTDECENTRALIZATION, LOCAL POLITICAL POWER AND LOCAL DEMOCRACYThis study aims to discuss the concepts of “localization” and “local power” with regards to local government system and local/urban politics in Turkey. Turkish local governments are formed within the centralized administration tradition. The main legal framework regulating local governments is modified within the “local government reform” started in 2004. Municipalities’ and special provincial administrations’ authority domains are extended by these legal regulations. Local/urban political power is defined as the capacity of management and mobility that is formed within social networks composing of local and supralocal factors. The main problematic of the thesis is the limits of local and supralocal actors within the new authority domains of local governments and how “social network relations” are organized in the framework of “urban governance”. Accordingly this problematic, a qualitative field research is conducted in Edirne consisting in in-depth interviews. Local and supralocal actors possessing effective power in the local political field are determined. The research focuses on three selected policy domains: planning, transport, and EU projects. It is observed, central government and supralocal actors still possess power in the new authority domains of local governments, and the tension between the center and the local is intensified due to the local representation structure that is dominated by the political party opposing to the central government. In conclusion, a limited number of actors hold the capacity of management in Edirne’s urban political field. The new legal regulations don’t ensure “localization” of local decision-making processes. Keywords: Localization, Local power, Decentralization, Local Autonomy, Local government systems, Local politics, Urban politics
Values Transferred to Sara Gürbüz Özeren's Works
Dünyada bilim, sanat, kültür, edebiyat v.b her alanda hızla ilerleme gerçekleşmektedir. Bu sevindirici duruma rağmen son yıllarda ülkelerin çoğunda başlayan önemli bir kaygı vardır: yi-tirilen değerler. Her alanda ilerleyen insanoğlu insanlık, ahlak, sevgi, saygı vb. hasletlerde sürekli kan kaybediyor. Savaşlar ar-tıyor, açlık, yoksulluk… Komşular aç iken israflar yapılıyor. Kı-saca insanlık can çekişiyor. Bu durumu fark eden eğitimciler değerleri yeniden hayatımıza kazandırmak ve tekrar yaşanır bir dünya yaratmak için eğitim sistemleri başta olmak üzere tüm alanlara değerleri sindirerek koymaya çalışmış; böylece top-lumların kanayan yaralarını iyileştirip gelecek neslin huzurlu, mutlu ve değerlerle donanımlı olmasını sağlamayı amaçlamış-tır. Bu çalışmamızı insanlığın geleceği çocuklarımıza değerleri-mizi masal tadında sevdirecek ve onları eğlendirirken değerler açısından eğitecek eserleri bulma kaygısıyla ortaya koyduk. Bu alanda çalışan Sara Gürbüz Özeren’in eserini inceledik.In the world science, art, culture, literature, etc. are progressing rapidly in every field. Despite this pleasing situa-tion, in recent years there has been a major worry in the majo-rity of countries: lost values. Human beings progressing in each area are humanity, morality, love, respect and so on characters are constantly losing blood. Wars are increasing, starvation, po-verty... While neighbors are hungry, wastefulness is being ma-de. In short, humanity is suffering. The trainers who noticed this situation tried to digest the values in all fields, especially the education systems, in order to bring the values back to life and create a world that will live again; thus aiming to heal the bloody wounds of the societies and ensure that the next genera-tion is peaceful, happy and well-equipped. This work will en-dear us to taste tale of humanity and our values to our child-ren's future, we have demonstrated the concern of finding the artifacts to educate while entertaining them in terms of values. We have studied the work of Sara Gürbüz Özeren, who works in this area
Informal housing provision in Turkey in the framework of destruction-title-transformation discussions
*Bu makale, TÜBİTAK tarafından desteklenen 114K778 numaralı “Türkiye’de Kentsel Konut Rejimi: Yapı, Aktörler ve Değişim” başlıklı araştırma projesi kapsamında gerçekleştirilen çalışmalardan elde edilen bulgulara dayanmaktadırTürkiye’de konut üretimi dönemler ve konut sunum biçimleri kavramsallaştırması üzerinden değerlendirildiğinde 2000’li yıllara kadar
“gecekondu” tarzı konut sunum biçiminin özellikle büyük kentlere damga vurduğu görülür. Gecekondu bir yandan, önceleri kente yeni
göçenlerin barınma sorunlarına buldukları bir çözüm olarak meşruiyet kazanır ve yıllar içerisinde ticarileşmesi sonucunda toplumsal
meşruiyetini kaybederken, diğer yandan Türkiye’de enformel konut üretiminin başlıca biçimi haline gelir. Adana, Cumhuriyet’in ilk sanayileşen
kentlerinden biri olmanın yanı sıra önemli bir tarım kentidir. Göç, Adana’nın kentleşme deneyimini belirleyen etkenlerin başında gelir. Kent,
hem 1950’den sonra kırdan kente göç dalgasından, hem de 1990’ların ilk yarısında Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden kitlesel göç hareketinden
etkilenir. Bu göç hareketleri Adana’nın merkezinde görülen ruhsatsız yerleşim tipini belirler. Bu çalışma, Adana’da enformel konut üretimini
dönemler temelinde yerel basına yansımaları üzerinden incelemeyi amaçlamaktadır. Bu doğrultuda Adana’nın en eski yerel gazetesi Yeni Adana
arşivinde 1950-2015 dönemini kapsayan taramalar gerçekleştirilmiştir. “Gecekondu”, “kaçak”, “ruhsatsız”, “çarpık” yapılaşma terimlerinin
kullanımı ve birbirleriyle ilişkisi dönemler bazında ortaya konmuş ve kentleşme dinamiklerindeki değişimin enformel konut üretimi üzerindeki
etkisi belirlenmiştir. Özellikle 2000 sonrası dönemde “kentsel dönüşüm” politikasının ve söyleminin bu terimlerin kullanılmasına ve/veya
içeriklendirilmesine etkisi tartışılmıştır. Sonuçta, Adana deneyiminden yola çıkarak Türkiye’de enformel konutun kamuoyundaki karşılığı ve bu
konuda yaşanan değişim yorumlanmıştır.Squatter mode of housing provision marks big cities until 2000’s, if housing supply in Turkey is assessed based on conceptualization of modes
of housing provision. On the one hand, squatter housing is legitimized since it is considered as a self-help solution for emigrants to their housing
problem and then lost its base of legitimacy as it gets commercial throughout the years. On the other, it becomes a major mode of housing
supply in Turkey. Besides being an important agricultural city Adana is one of the first industrialized cities in Turkey. Migration is a primary
factor determining the urbanization experience of Adana. The city is affected both by the wave of rural to urban migration after 1950 and by the
mass migration from the Southeastern Anatolia in the first half of the 1990s. Those migration flows determine the mode of unlicensed settlement
in the center of Adana. This study aims to investigate the production of informal housing in Adana on the basis different periods by analyzing
how the issue is reflected on the local media. In this context, newspaper scans covering the period of 1950-2015 are carried out in the Yeni
Adana, the oldest local newspaper of the city. The use of the terms “squatter”, “illegal” “unlicensed”, “urban sprawl” and their relation with each
other are determined on the basis of periods and the effect of changes in urbanization dynamics on the production of informal housing is
determined. Especially in the post-2000 period, the effect of “urban transformation” policy and discourse on the use and / or content of those
terms are discussed. In conclusion, public response to informal housing in Turkey and evolution of the issue are discussed basing on Adana
experienc