7 research outputs found

    Determining the nutrition habits of the mothers of gifted children during the pregnancy: A retrospective study

    Get PDF
    Amaç: Bu araştırmada, üstün zekâlı çocuğu olan annelerin gebelik dönemindeki beslenme al ışkanlıklarının araştırılması ve kontrol grubu ile karşılaştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Retrospektif ve ta- nımlayıcı nitelikteki bu çalışmaya 48’i üstün zekâlı ve 46’sı kontrol olan 94 çocuk ve anne çifti dâhil edilmiştir. Demografik bilgiler, beslenme alışkan- lıkları ve fiziksel aktivite durumları anket formu ile sorgulanmıştır. Bulgu- lar: Üstün zekâ ve kontrol grubundaki çocukların yaş ortalamaları sırasıyla 9,3±1,9 ve 10,3±1,4 yıldır. Annelerin eğitim durumları arasında anlamlı fark görülmezken (p=0,125), meslek dağılımlarının anlamlı olarak farklı olduğu; kontrol grubu annelerinin %58,7’sinin ev hanımı, üstün zekâ grubu annele- rinin %47,9’unun memur veya özel sektör çal ışanı olduğu belirlenmiştir (p=0,035). Annenin gebelikteki fiziksel aktivite durumu ile çocu ğun üstün zekâlı olması arasında anlamlı bir ilişki bulunmamıştır (p=0,580). Gebelikte balık, çay, kahve ve su tüketimi; ya ğ tercihi, iyotlu/iyotsuz tuz kullan ımı gibi faktörler ve besin desteği kullanımı ile zekâ arasında anlamlı bir ilişki gözlenmemiştir (p>0,05). Gebelikte bir besine aşırı istek duyma oranı her iki grupta da benzer olup üstün zekâ grubunda besinlere kar şı tiksinti duyma oranı, kontrol grubuna göre anlaml ı olarak daha dü şük bulunmu ştur (p=0,039). En fazla istek duyulan besinler başta erik olmak üzere diğer mey- veler olurken en fazla tiksinti duyulan besinler tavuk, so ğan ve çay olarak kaydedilmiştir. Sonuç: Soyut bir kavram olan zekây ı etkileyen faktörlerin belirlenmesi oldukça karma şık ve zorlay ıcıdır. Annenin gebelikteki bes- lenme durumu ve alışkanlıklarının çocuğun zekâ düzeyi üzerindeki etkile- rini net olarak belirlemek için daha kapsaml ı, kontrollü ve uzun süreli çalışmalar gereklidir.Objective: In this study, it was aimed to investigate the nu- tritional habits of mothers with gifted children during pregnancy and to com- pare them with the control group. Material and Methods: This retrospective and descriptive study included 94 child and mother couples, 48 of whom were gifted and 46 of whom were controls. Demographic infor- mation, nutritional habits and physical activity status were questioned with a questionnaire. Results: The mean ages of the children in the gifted and control groups were 9.3±1.9 and 10.3±1.4 years, respectively. While there was no significant difference between the education levels of the mothers (p=0.125), the occupational distributions were significantly different; It was determined that 58.7% of the mothers of the control group were housewives, and 47.9% of the mothers of the gifted group were civil servants or private sector employees (p=0.035). There was no significant relationship between the physical activity status of the mother during pregnancy and the child being in the gifted group (p=0.580). No significant relationship was ob- served between factors such as fish, tea, coffee and water consumption; oil preference, use of iodized/non-iodized salt and the use of nutritional sup- plements during pregnancy and intelligence (p>0.05). The rate of excessive craving for any food during pregnancy was similar in both groups, and the rate of food disgust in the gifted group was found to be significantly lower than the control group (p=0.039). While the most desired foods were other fruits, especially plums, the most disgusting foods were recorded as chicken, onions and tea. Conclusion: Determining the factors affecting intelligence, which is an abstract concept, is quite complex and challenging. More com- prehensive, controlled and long-term studies are needed to more clearly de- termine the effects of the mother’s nutritional status and habits during pregnancy on the child’s intelligence level

    Investigation of Ataturk perceptions of children in preschool period

    Get PDF
    Amacı okul öncesi dönemdeki çocukların Atatürk’e ilişkin algılarını belirlemek olan araştırmada aynı zamanda çocukların Atatürk algısını şekillendireceği düşünülen ailelerin çocuklarıyla yaptığı etkinlikler ve okul öncesi öğretmenlerinin Atatürk ile ilgili etkinliklere planlarında ne kadar yer verdikleri ve hangi etkinlik türlerinde ele aldıkları da incelenmiştir. Bu araştırmada nitel araştırma yöntemi ve olgubilim deseni kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunun belirlenmesinde amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Çalışma grubu 30 çocuk, 30 ebeveyn ve 10 öğretmenden oluşmaktadır. Veri toplama amacıyla görüşme tekniğinin ve döküman incelemesinin kullanıldığı çalışmada veriler içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Araştırma sırasında araştırmanın geçerlik ve güvenirliği artırmaya yönelik olarak çeşitli uygulamalar gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonucunda çocukların ve ebeveynlerin çoğunlukla Atatürk’ün askeri yönü üzerinde durdukları belirlenmiştir. Araştırmaya katılan çocukların okul öncesi öğretmenlerinin aylık planlarında Atatürk ile ilgili kazanımlara sadece belirli aylarda yer verdikleri ve bu planlar çerçevesinde sınıflarındaki çocuklar ile genellikle Türkçe ve sanat etkinlikleri yaptıkları belirlenmiştir.The purpose of this study is to determine the perceptions of preschool children about Atatürk. In the study, it was also aimed to examine the activities of families with their children, which are thought to shape the children's perception of Atatürk, and to what extent preschool teachers included activities related to Atatürk in their plans and in what types of activities. Qualitative research method and phenomenological design were used in this study. Criterion sampling method, one of the purposeful sampling methods, was used to determine the study group of the study. The study group consists of 30 children, 30 parents and 10 teachers. In the study, in which the interview technique and document analysis were used for data collection, the data were analyzed by content analysis method. During the research, various applications were carried out to increase the validity and reliability of the research. As a result of the research, it was determined that children and parents mostly focused on the military aspect of Atatürk. It was determined that the children who participated in the research included the gains about Ataturk only in certain months in the monthly plans of their preschool teachers and within the framework of these plans, they generally performed Turkish and art activities with the children in their classes

    Multipl miyelom tanılı hastalarda EORTC QLQ ile yaşam kalitesi değerlendirmesi: Çok merkezli çalışma

    Get PDF
    Objective: Both the length of the treatment period and the diversity of the agents used in the treatment significantly affect the quality of life (QoL) of the patients with multiple myeloma (MM). With the aid of the EORTC Quality of Life Questionnaire Consisting of 30 Questions “EORTC QLQ-C30” and the Quality of Life Questionnaire Multiple Myeloma Module “QLQ-MY20”, we aimed to obtain data on quality of life in MM patients in a representative sample of the general population of our country. Methods: One hundred sixty eight patients from 6 different centers followed between 2018-2020 were included in the study. The QLQ-C30, and the QLQ-MY20 questionnaires specific for MM patients were used and the results were reported statistically. Results: Seventy eight (46%) of the patients were female, while 90 (54%) were male. The median age was 64 (22-84). When the findings were analysed, it was found that there was a greater effect on the symptom scale compared to the functional scale. Conclusion: The importance of the treatment-related side effect management, together with the adequate administration of appropriate symptomatic treatment in holistic treatment management were emphasized as effective factors in terms of the QoL of patients with MM.Amaç: Hem tedavi süresinin uzunluğu, hem de tedavide kullanılan ajanların çeşitliliği multipl miyelomlu (MM) hastaların yaşam kalitesini (YK) önemli ölçüde etkiler. Otuz sorudan oluşan EORTC Yaşam Kalitesi Anketi “EORTC QLQ-C30” ve Yaşam Kalitesi Anketi-Multipl Miyelom Modülü “QLQ-MY20” yardımıyla MM hastalarında yaşam kalitesine ilişkin verileri elde etmeyi amaçladık. Yöntem: 2018-2020 yılları arasında takip edilen, 6 farklı merkezden 168 hasta çalışmaya dahil edildi. MM hastalarına özel QLQ-C30 ve QLQ-MY20 anketleri kullanılmış ve sonuçlar istatistiksel olarak rapor edilmiştir. Bulgular: Hastaların 78’i (%46) kadın, 90’ı (%54) erkekti. Ortanca yaş 64 (22-84) idi. Bulgular incelendiğinde semptom ölçeğinde fonksiyonel ölçeğe göre daha fazla etkinin olduğu görüldü. Sonuç: Bütüncül tedavi yönetiminde, uygun tedavinin yeterli uygulanması ile birlikte tedaviye bağlı yan etki yönetiminin önemi, MM’li hastaların yaşam kalitesi açısından etkili faktörler olarak vurgulanmıştır

    Barbaloin attenuates ischemia reperfusion-induced oxidative renal injury via antioxidant and anti-inflammatory effects

    No full text
    The goal of this research is to find out the protective effects of barbaloin on kidney injury by ischemia-reperfusion. In this research, the rats were allocated into four groups. Study groups are programmed as; sham control, ischemia-reperfusion, ischemia reperfusion+DMSO and ischemia reperfusion+barbaloin. When the study was completed, various oxidative stress parameters like total oxidant status, total antioxidant status, oxidative stress index, myeloperoxidase, and cytokine levels such as tumor necrosis factor-α and interleukin-1β were measured in all groups. Oxidant and inflammatory parameters increased, and antioxidant parameters decreased in the ischemia reperfusion group, but antioxidant parameters increased while oxidant and inflammatory parameters decreased in the treatment group. These results have shown us that barbaloin has a protective effect against oxidative renal injury caused by ischemia-reperfusio [Med-Science 2020; 9(1.000): 246-50

    9th International Congress on Psychopharmacology & 5th International Symposium on Child and Adolescent Psychopharmacology

    No full text

    Case Reports Presentations

    No full text
    corecore