12 research outputs found

    DAG-TGI: türbülans jeneratörü kalibrasyonu

    Get PDF
    DAG (Doğu Anadolu Gözlemevi) 4-metre birincil ayna ile aktif (aO) ve adaptif (AO) optik sistemlerine sahiptir. DAG’ın odak düzlemi aletlerinin geliştirilmesi ve kurulması için, türbülans şartlarını canlandırabilen bir türbülans jeneratörü geliştirilmiştir. Bu çalışmada jeneratör kalibrasyonu ve karakterizasyonu sağlanmıştır. Türbülans jeneratörü temel olarak soğuk hava ile kontrol edilebilen sıcak havanın gene kontrol edilebilen rüzgar şartlarında karıştırılarak türbülans oluşturmasıdır. Bu çalışma ileride DAG’ın adaptif optik sisteminin simülastonu olacaktır.Publisher's Versio

    Toprakların doygun koşullardaki hidrolik iletkenlik değerlerinin pedotransfer eşitlikler ile tahminlenmesi

    No full text
    Üç fazlı ve gözenekli bir sistem olan toprakta suyun hareketinin bilinmesi S-matriksin karakteri hakkında önemli ipuçları vermektedir. Bu nedenle toprak fizikokimyasal özelliklerine doğrudan etki eden suyun toprakta iletiminin ölçümü son derece önemlidir. Laboratuarda Mariotte düzeneği ile doygun koşullarda yapılan kullanışsız hidrolik iletkenlik testleri araştırmacı için çoğunlukla zaman alıcı ve usandırıcı olmaktadır. Bu çalışmanın amacı, bazı temel toprak fiziksel özellikleri ve nem sabiteleri kullanılarak oluşturulan pedotransfer eşitlikler (PTFs) yardımıyla toprakta doygun koşullardaki düşey hidrolik iletkenlik değerinin (Ks) tahminlenmesidir. Bu amaç doğrultusunda Kahramanmaraş-Narlı Ovası’ndan 25 adet yüzey toprak örneği (0-15 cm) alınmıştır. Rutin toprak özellikleri, nem sabiteleri ve Ks bilinen yöntemlerle ölçülmüştür. Daha sonra veri kümesi istatistiksel olarak değerlendirilmiş ve çoklu lineer regresyon yöntemi kullanılarak Ks’yi tahminlemede kullanılacak PTFs oluşturulmuştur. Bilinen yöntemlerle ölçülen ve geliştirilen PTFs ile tahminlenen Ks değerlerinin karşılaştırılmasında determinasyon katsayısı (R2) kullanılmış ve en yüksek R2 değeri 0.846 olarak elde edilmiştir. Bu araştırmanın sonuçları Kahramanmaraş-Narlı Ovası’nda Ks değerlerinin tahmin edilmesinde geliştirilen pedotransfer modellerin kullanılabileceğini göstermektedir

    Türkiye’de Yayılış Gösteren Sumercimeğigil Üyelerinin Belirlenmesi

    No full text
    Lemnoideae alt familyasına ait türleri içeren sumercimekleri, çiçekli bitkilerin en küçük grubunu oluşturmaktadır. Bu çalışmada Türkiye’nin önemli sulak alanlarının bulunduğu bölgelerde sumercimeği türlerinin yayılış alanları ve bazı ekolojik özellikleri araştırılmıştır. Sumercimeği genotiplerinin bulunduğu lokasyonların koordinatları ArcGIS programı kullanılarak haritalandırılmıştır. Sumercimeğigil üyesi 5 farklı türü temsil eden 67 genotipe ait bitki örneği belirlenmiştir. Yapılan arazi çalışmalarında L. turionifera’ya ait 3 genotip; Spirodela polyrhiza’ya ait 4 genotip; Lemna trisulca’ya ait 7 genotip; Lemna gibba’ya ait 9 genotip ve Lemna minör’e ait 44 genotip belirlenmiştir. Sumercimeği olduğu tespit edilen bölgelerin rakımları geniş bir aralıkta (1-1734 m) bulunmuştur.  Model bitki olarak değerlendirilebilmeleri, biyoremediasyon çalışmalarında kullanılma potensiyelleri, içerdikleri yüksek protein içeriğinden dolayı balık ve diğer hayvanlar için besin meateryali olarak kullanılabilmeleri ve içerdikleri yüksek nişasta içeriğinden dolayı biyoyakıt olarak değerlendirilebilmeleri sumercimeklerinin önemli avantajlarındandır. Bu anlamda ülkemizde yayılış alanları tür bazında belirlenen sumercimeği üyesi bitkiler değerlendirilebilir

    Aksaray'da hurdacılık ve dökümcülük ekonomiye etkileri

    No full text
    Ankara : İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Tarih Bölümü, 2016.This work is a student project of the The Department of History, Faculty of Economics, Administrative and Social Sciences, İhsan Doğramacı Bilkent University.by Emiroğlu, Kudret

    Analysis of anatomic variations of paranasal sinus by computed tomography

    Get PDF
    Amaç: Bu çalışmada bilgisayarlı tomografi görüntüleme yöntemi ile paranazal sinüslerdeki anatomik varyasyonl arın görülme sıklığının belirlenmesi amaçlandı Yöntem : Çalışma 426 olgunun koronal kesit bilgisayarlı tomografileri üzerinde retrospektif olarak yapıldı. Bilgis ayarlı tomografi görüntüleri Agger nazi ve Haller hücresi, paradoks orta konka, nazal septal deviasyon, pterigoid pnömatizasyonu ve diğer anatomik varyasyonlar açısından değerlen dirildi. Anatomik varyasyon rastlanma sıklığı incelendi. Bulgular: Çalışmada retrospektif olarak bilgisayarlı tomografi görüntüleri incelenen 426 olgunun 229’u (%53.7) erkek, 197’si (%46.2) kadındı. En büyük yaş 66 ve en küçük yaş 16 olup ortalama yaş 28.9 ±7.4 yıl idi. Çalışmadaki olguların tümü anatomik varyasyonlar açısından değerlendirildiğinde 382’ sinde (%89.6) anatomik varyasyon tespit edilirken; 44’ünde (%10.3) anatomik varyasyon tespit edilmedi. Olguların tümünde en sık görülen anatomik varyasyon septum deviasyonu (204 olgu; %47.8) idi. Bunu sırasıyla agger nazi hücresi (136 olgu; %31.9) ve konka bülloza (110 olgu; %25.8) izliyordu. Sonuç : Paranazal sinüsler radyolojik olarak değerlendirili rken sinüs hava hücreleri ve yumuşak doku patolojilerinin ya nında, anatomik varyasyonların da araştırılması gere kmektedir. Bu varyasyonların tespiti operasyon sırasında oluşabilecek komplikasyonların azaltılmasında önemli rol oynamaktadır.Objective : The aim of this study was to determine prev alence of paranasal sinuses anatomic variations on comp uted tomography (CT) scan. Method : We retrospectively searched our radiology database for 426 paranasal sinus CT scan findings. CT scans were evaluated in terms of agger nasi cell, haller cell, onodi cell, pradoxical midd le concha, bullos middle concha, septal deviation and pterigoid pneumatisation etc. We searched the prevalence of paranasal sinüs variations. Results : There were 229 male (%53.7) and 197 female (%46.2) patients. The mean age of the patients was 28.9 ±7.4 w ith range of 16 -66. In 382 (%89.6) of all cases had at least one anatomic variation. In 44 (%10.3) cases had no anatomic variation. The most common anatomic variation observed on CT scans was nasal septal deviation, which was presented by 204 cases (%47.8) . Agger nasi cell was the scond most common variation (136 cases; %31.9) and than concha bullosa of the middle turbinate (110 cases; %25.8). Conclusion : Radiological evaluation of the paranasal sinu ses and soft tissue pathologies of the sinus air cells as well as the anatomical variations should be investigated. Detection of these variations play an important role in reducing co mplications that may occur during the operation

    DAG-TGI: Türbülans jeneratörü kalibrasyonu

    Get PDF
    DAG (Doğu Anadolu Gözlemevi) 4-metre birincil ayna ile aktif (aO) ve adaptif (AO) optik sistemlerine sahiptir. DAG'ın odak düzlemi aletlerinin geliştirilmesi ve kurulması için, türbülans şartlarını canlandırabilen bir türbülans jeneratörü geliştirilmiştir. Bu çalışmada jeneratör kalibrasyonu ve karakterizasyonu sağlanmıştır. Türbülans jeneratörü temel olarak soğuk hava ile kontrol edilebilen sıcak havanın gene kontrol edilebilen rüzgar şartlarında karıştırılarak türbülans oluşturmasıdır. Bu çalışma ileride DAG'ın adaptif optik sisteminin simülastonu olacaktır.Publisher's Versio

    DAG-TGI: Turbulence generator instrument for DAG (Eastern Anatolia Observatory)

    No full text
    DAG (East Anatolia Observatory) Telescope has 4 m mirror with active optics (a0) and adaptive optics (AO) systems. In order to evaluate DAG's focal plane instruments and their installation, calibration and laboratory performance, one must emulate the atmospheric turbulence condition on DAG site. Although atmospheric conditions of the site are gathered from various meteorological and astronomical instruments, a turbulence generator instruments (TGI) is designed and characterized to emulate the similar characteristics. The design of the TGI is based on the forcing of cold air and temperature controllable hot air at adjustable wind speeds within a confined chamber, where the atmospheric turbulence strength is altered. First results of the TGI have been presented in this article for DAG's AO system.Publisher's Versio
    corecore