3,333 research outputs found

    Glifosat-bazlı herbisite prenatal ve neonatal dönemde maruziyet yenidoğan rat ovaryumunda primordiyalden primer foliküle geçişi azaltır: Bir ön çalışma

    Get PDF
    This study investigated how a glyphosate-based herbicide (GBH) affects the proportional distribution of ovarian follicles that develop from the 18th day of the embryo period (E18) to the 7th postnatal day (PND7) in newborn female rats. A total of 6 pregnant rats that were used in the study were divided into two groups so that there would be 3 pregnant rats in the control group and 3 pregnant rats in the GBH group. Starting from E21 to E18 the pregnant rats in the experimental group were administered at 50 mg/kg/day GBH subcutaneously (s.c.) and the physiological saline was administered as vehicle to the control group. Subsequently, female pups received vehicle or 2 mg/kg GBH from PND1 to PND7. On PND8, all female offspring (neonatal period, 6 newborn female rats from each group) were sacrificed by light ether anesthesia. For the histological examination of the dissected ovaries, the primordial, primary, secondary and preantral follicle numbers were determined using Crossman's modified triple staining method and Periodic Acid-Shiff (PAS) staining methods. The percentage of primordial follicles was significantly higher in the ovaries of female rats in GBH exposed group compare to the control group. However, the percentage of primary, secondary and preantral follicles was lower. Thus, it was observed that prenatal and neonatal GBH exposure decreased the transition of primordial follicle to primary follicle.Yapılan bu çalışmada glifosat bazlı herbisit (GBH)'in yenidoğan dişi sıçanlarda embriyo döneminin 18. gününden (E18) doğum sonrası 7.gün (PND7) arasında gelişmekte olan ovaryum foliküllerinin oransal dağılımını nasıl etkilediği araştırılmıştır. Çalışmada kullanılan toplam 6 gebe sıçan; 3 gebe sıçan kontrol grubunda, 3 gebe sıçan GBH grubunda olacak şekilde 2 gruba ayrıldı. Gebe sıçanlara E18’den başlayarak E21. güne kadar günlük subkutan olarak (s.c.) deney grubuna 50 mg/kg/gün GBH ve kontrol grubuna ise taşıt madde FTS (fizyolojik tuzlu su) uygulandı. Daha sonra yenidoğan dişi yavru sıçanlara PND1’den PND7’ye kadar 2 mg/kg dozunda GBH ve taşıt madde uygulamasına devam edildi. Son ilaç uygulamadan bir gün sonra PND8’de (neonatal periyot, 6 dişi yavru/her grupta) yavru dişi sıçanlar hafif eter anestezi ile sakrifiye edildi. Diseke edilen ovaryumların histolojik incelemesi için Crossman’ın modifiye üçlü boyama yöntemi ve Periodic Acid-Shiff (PAS) boyama yöntemleri kullanılarak primordial, primer, sekonder ve preantral folikül sayıları belirlendi. GBH’ye maruz kalan dişi yavru sıçanların ovaryumları kontrol grubuna göre karşılaştırıldığında primordial foliküllerin yüzdesi önemli derecede fazla bulundu. Bununla birlikte primer, sekonder ve preantral folikül yüzdesinin ise azlığı dikkat çekti. Sonuç olarak prenatal ve neonatal GBH maruziyetinin primordial-primer folikül geçişini azalttığı gözlenmiştir

    A note on generalizations of semisimple modules

    Get PDF
    summary:A left module MM over an arbitrary ring is called an RD\mathcal{RD}-module (or an RS\mathcal{RS}-module) if every submodule NN of MM with Rad(M)N{\rm Rad}(M)\subseteq N is a direct summand of (a supplement in, respectively) MM. In this paper, we investigate the various properties of RD\mathcal{RD}-modules and RS\mathcal{RS}-modules. We prove that MM is an RD\mathcal{RD}-module if and only if M=Rad(M)XM={\rm Rad}(M)\oplus X, where XX is semisimple. We show that a finitely generated RS\mathcal{RS}-module is semisimple. This gives us the characterization of semisimple rings in terms of RS\mathcal{RS}-modules. We completely determine the structure of these modules over Dedekind domains

    İlter Türkmen "Türkiye, kendi yağı ile kavrulur ülke olmak yoluna girmiştir"

    Get PDF
    Taha Toros Arşivi, Dosya No: 124-İstanbul Ticaret Odası. Not: İstanbul Ticaret Odası 100. yıl özel sayısıdır.İstanbul Kalkınma Ajansı (TR10/14/YEN/0033) İstanbul Development Agency (TR10/14/YEN/0033

    Behavioral operations management

    Get PDF
    Üretim dinamikleri ve performansında davranış teorisi son dönemde büyük ilgi görmektedir. Bu ilgi davranışsal üretim yönetimini ortaya çıkarmıştır. Davranışsal üretim yönetimini psikoloji, sosyoloji, deneysel ve davranışsal iktisat, örgütsel davranış, yönetim gibi farklı disiplinlere ait yöntemlerin üretim faaliyetleri ile birleştiği nokta olarak tanımlamak mümkündür. Davranışsal üretim hem operasyonel hem de davranışsal unsurları kapsamaktadır. Davranışsal üretim yönetimi araştırmalarının odak noktası işlemsel bakış açısıdır. Bu bağlamda örgütsel davranış alanından ayrılır. Davranışsal üretim yönetimi araştırmalarının amacı liderlik, adalet, duygular ya da motivasyonu derinlemesine anlamak değildir. Aksine, davranışsal üretim araştırmalarının hedefi üretim süreçlerini derinlemesine anlamaktır. Üretim alanındaki çalışmalarda davranışsal faktörlerin rolü kabul ediliyordu ancak bilim olarak üretim olgusunu sistematik bir çerçeveye oturtma çabası ile ilk etapta ölçülebilir ve daha objektif faktörlere odaklanılmıştır. Davranışsal faktörler diğer disiplinlere bırakılmıştır. Davranışsal üretim yönetimi bu ertelemenin belki de son bulmasıdır. Üretim yönetimine davranışsal bakış açısı, geleneksel modeller ve bu yeni gözlemsel bulgular arasındaki köprüyü yani birleştirici fonksiyonu sağlamaktadır. Geleneksel üretim yönetimi, bilimsel anlamdaki şekillenmesini daha çok matematiksel modelleme üzerine kurmuştur. Genel olarak davranışsal deneylerin ve matematiksel modellemenin paradigmaları farklı ödünleşmeleri gerektirir. Her biri kendi varsayımlarını oluşturur. Ama aynı zamanda her bir metodoloji kendi alanlarına önemli derecede katkıda bulunur. Daha da önemlisi bu iki metodoloji birbirlerini tamamlayıcı nitelikte faaliyet gösterirler. Bu çalışma; üretim faaliyetleriyle etkileşimde olan davranışsal konuları ele alan davranışsal üretim yönetimi üzerine açıklayıcı bilgiler vermektedir. Öncelikle davranışsal bakış açısının üretim yönetimine dahil edilme ihtiyacı üzerine bilgiler verilecektir. Sonrasında davranışsal üretimin temel varsayımları geleneksel üretimin varsayımlarından hareketle açıklanacak ve davranışsal üretim örnekleri verilecektir. Davranışsal üretim çalışmalarında araştırmacılar için özellikle çalışma alanını tanımlama en temel ve zor problemlerden birini oluşturmaktadır. Son olarak da davranışsal üretim yönetiminin çalışma alanları ve yöntemleri üzerine bilgiler verilecektir. Davranışsal üretim göreceli olarak çok yeni ve özellikle bilimsel yazında kaynak anlamında gelişmesi gereken bir alandır. Bu çalışma ile ülkemiz literatüründe neredeyse hiç yer almayan bu alana katkı sağlanmaya çalışılacaktır

    A Research on Involvement of the Manufacturing Function in the Strategic Decision and Business Performance

    Get PDF
    Birçok çalışmada işletme stratejisi formülasyonuna üretim perspektifinin dahil edilmesinin önemine vurgu yapılmaktadır. Bu alanda, çoğunlukla üretim fonksiyonunun (yöneticilerinin) katılımı üzerinde durulurken, göreceli olarak daha az oranda üretim yöneticilerinin bu katılımlarının etki düzeyi üzerinde durulmuştur. Bu çalışmada daha iyi bir işletme performansına ulaşmada üretim yöneticilerinin bu sürece katılımı ve etkilerinin rolü incelenmiştir. Yapılan yazın taramasına dayalı olarak bu iki değişkenin işletme performansı üzerindeki etkilerinin işletme ve üretim stratejileri arasındaki uyuma dayalı olarak ortaya çıktığı düşünülmektedir. Bu bağlamda yazın doğrultusunda ortaya konan model test edilmiştir. Araştırma kapsamındaki işletmelerde; işletme performansı ile stratejik uyum, üretim yöneticilerinin katılımı ve etkisi kriterleri arasında orta düzeyde stratejik uyum ve üretim yöneticisi etkisi ile üretim yöneticisinin etkisi ve katılımı arasında yüksek düzeyde ilişkinin olduğu tespit edilmiştir. Stratejik uyumun üretim yöneticisi katılımı ile üretim yöneticisi etkisinin işletme performansına etkisinde aracılık etkisini açıklamak amacıyla gerçekleştirilen üç aşamalı regresyon analizine dayalı olarak; stratejik uyum değişkeninin, üretim yöneticisi katılımı ve etkisinin işletme performansı üzerinde aracılık rolü üstlendiği belirlenmiştir. Many studies have emphasized the importance of including the manufacturing perspective in the formulation of business strategy. In this area has tended mainly on the involvement of the manufacturing executive, while relatively little attention has been given to level of influence by the manufacturing executives. This study examines the role of influence and involvements of manufacturing executive in achieve better business performance. According to the literature, effects of these two variables on business performance thought to occur on the basis of mediating alignment between business and manufacturing strategies. In this context, model has been tested. Firms involved in this research, there was a moderate correlation between business performance and strategic alignment. Furthermore, a high correlation was obtained between strategic alignment and influence of the manufacturing executive. Based on three-stage regression analysis, mediating role of strategic alignment was found between influence of the manufacturing executive with involvement of the manufacturing executive and business performance

    Yıldırım Ordular Grubunun Teşkili ve Faaliyetleri Hakkında Kısa Bir Değerlendirme (1917-1918)

    Get PDF
    [No Abstract Available

    Makul büyükelçi

    Get PDF
    Taha Toros Arşivi, Dosya No: 228-Zeki Kuneral

    Mevlana ve "gene gel, gene gel..."

    Get PDF
    Taha Toros Arşivi, Dosya No: 94-MevlanaUnutma İstanbul projesi İstanbul Kalkınma Ajansı'nın 2016 yılı "Yenilikçi ve Yaratıcı İstanbul Mali Destek Programı" kapsamında desteklenmiştir. Proje No: TR10/16/YNY/010
    corecore