Evaluation of appendicitis risk prediction models in adults with suspected appendicitis

Background Appendicitis is the most common general surgical emergency worldwide, but its diagnosis remains challenging. The aim of this study was to determine whether existing risk prediction models can reliably identify patients presenting to hospital in the UK with acute right iliac fossa (RIF) pain who are at low risk of appendicitis. Methods A systematic search was completed to identify all existing appendicitis risk prediction models. Models were validated using UK data from an international prospective cohort study that captured consecutive patients aged 16–45 years presenting to hospital with acute RIF in March to June 2017. The main outcome was best achievable model specificity (proportion of patients who did not have appendicitis correctly classified as low risk) whilst maintaining a failure rate below 5 per cent (proportion of patients identified as low risk who actually had appendicitis). Results Some 5345 patients across 154 UK hospitals were identified, of which two‐thirds (3613 of 5345, 67·6 per cent) were women. Women were more than twice as likely to undergo surgery with removal of a histologically normal appendix (272 of 964, 28·2 per cent) than men (120 of 993, 12·1 per cent) (relative risk 2·33, 95 per cent c.i. 1·92 to 2·84; P < 0·001). Of 15 validated risk prediction models, the Adult Appendicitis Score performed best (cut‐off score 8 or less, specificity 63·1 per cent, failure rate 3·7 per cent). The Appendicitis Inflammatory Response Score performed best for men (cut‐off score 2 or less, specificity 24·7 per cent, failure rate 2·4 per cent). Conclusion Women in the UK had a disproportionate risk of admission without surgical intervention and had high rates of normal appendicectomy. Risk prediction models to support shared decision‐making by identifying adults in the UK at low risk of appendicitis were identified

Keban Baraj Gölü balıkçılığı

Bu çalışma, Keban Baraj Gölü’ndeki balık populasyonlarının yapısını belirlemek ve baraj gölündeki balıkçılığın mevcut durumunu ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Çalışma Ocak 2003 – Aralık 2004 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Araştırmada, baraj gölünde belirlenen 4 istasyonda, 22, 36, 44, 55 ve 70 mm ağ göz açıklığındaki uzatma ağları kullanılmıştır. 1. istasyonda 349, 2. istasyonda 126, 3. istasyonda 164, 4. İstasyonda 192 adet olmak üzere toplam 831 adet balık yakalanmıştır. Araştırmamızda, Keban Baraj Gölü avlanabilir stok miktarı 11,7 kg/hektar olarak belirlenmiştir. Bu değer, ortalama su kotundaki (841) baraj gölü alanında (51 720 ha) 605 ton/yıl olarak tespit edilmiştir. Avlanabilir stok içerisinde yer alan balıklar; Barbus sp. (% 60,4), Capoeta sp. (% 14,1), Cyprinus carpio (% 11,5), Astacus leptodactylus (%8,3) ve Leuciscus cephalus (% 5,7) şeklinde dağılım göstermiştir. Keban Baraj Gölü’nde 16 ayrı su ürünleri kooperatifine kayıtlı 306 adet balıkçı, 217 adet motorlu tekne ile çoğunluğu monofilament ve fanyasız yapıda olan 519 000 m. uzunluğunda uzatma ağı ve 40 000 adet kerevit pinteri tespit edilmiştir. Bu av araçları ile 2003-2004 yılı avlanma sezonunda toplam 825 ton balık istihsal edilmiştir. Bu miktarın 321 tonu Capoeta sp., 262 tonu Cyprinus carpio, 159 tonu Barbus sp., 32 tonu Leuciscus cephalus, 24 tonu Chalcalburnus mossulensis, 17 tonu Astacus leptodactylus ve 10 tonu ise Acanthobrama marmid dir

DSİ Su Ürünleri Şube Müdürlüğü üretim tesislerinde gümüş sazanı (Hypophthalmichthys molitrix, Valenciannes 1844) üretim denemesi

Bu çalışma, Keban Barajı Su Ürünleri Şube Müdürlüğü üretim tesislerinde yapılmıştır. Araştırmada, Kepez Su Ürünleri Üretme İstasyonu’ndan Şube Müdürlüğümüze gönderilen 7 adet dişi ve 5 adet erkek gümüş sazanı (Hypophthalmichthys molitrix, Valenciannes, 1844) anaç balıklarına hipofiz uygulaması yapılarak tam kontrollü üretim gerçekleştirilmiştir. Balıklar erkekler ve dişiler ayrı olmak üzere su sıcaklığı ortalama 22 ºC olan havuzlara bırakılmıştır. Anaç balıklardan yumurta ve sperm almak için uyarıcı ve etkileyici doz olmak üzere iki doz hormon enjeksiyonu yapılmıştır. 5 adet dişi anaç balıktan alınan 1787 g yumurta 4 adet erkek balıktan alınan sperma ile döllenmiş ve zuger şişelerine yerleştirilmiştir. 24 ºC su sıcaklığında 24 saat içinde ilk larvalar çıkmaya başlamıştır.Araştırma sonucunda % 10 oranında bir döllenme gerçekleşmiş ve toplam 130 000 adet gümüş sazanı larvası elde edilmiştir

Keban Baraj Gölünde yaşayan balık türlerinin bölgesel dağılımı

Bu araştırma, Ocak 1995 ile Aralık 1998 yılları arasında Keban Baraj Gölü’nde belirlenen 5 farklı istasyonda gerçekleştirilmiştir. Çalışmada 22, 36, 44, 55 ve 70 mm göze genişliğine sahip multifilament galsama ağları ile avcılık denemeleri yapılmıştır. Dört yıl süren araştırmada, 1. İstasyonda 607, 2. İstasyonda 501, 3. İstasyonda 482, 4. İstasyonda 386, 5. İstasyonda 371 olmak üzere toplam 2347 adet balık yakalanmıştır. Araştırma sonucunda, bütün istasyonlarda en fazla avlanan balık türünün Barbus rajanorum mystaceus (% 58,5), 5. İstasyon hariç en az avlanan balık türünün de Acanthobrama marmid (% 1,1) olduğu tespit edilmiştir. İstasyonda avlanan diğer balıklar ise Capoeta trutta (% 17,3), Barbus esocinus (% 7,1), Leuciscus cephalus orientalis (%6,6), Cyprinus carpio (% 5,3), Capoeta capoeta umbla (% 4,1)’dır

Acute effects of Red Bull energy drink on ventricular repolarization in healthy young volunteers: a prospective study

Objective: Energy drinks (EDs) are widely consumed products of the beverage industry and are often chosen by teenagers and young adults. Several adverse cardiovascular events and malignant cardiac arrhythmias following consumption of EDs have been reported in the literature. Several studies have suggested that the interval from the peak to the end of the electrocardiographic T wave (Tp-e) may correspond to the dispersion of repolarization and that an increased Tp-e interval and Tp-e/QT ratio are associated with malignant ventricular arrhythmias. This study investigated the acute effects of Red Bull ED on ventricular repolarization as assessed by the Tp-e interval and Tp-e/QT ratio