7 research outputs found

    FARKLI ÖZELLİKTEKİ AKIŞKAN REZİN KOMPOZİTLERİN DİŞ DOKULARINA BAĞLANMA DAYANIMININ İNCELENMESİ

    No full text
    Amaç: Farklı türde akışkan rezin kompozitlerin mine ve dentindeki mikro makaslama bağlanma dayanımını karşılaştırmalı olarak değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Yüz sekiz çürüksüz insan alt 3. büyük azı dişinde hazırlanan örnekler rastgele 4 ana grupta ikişer alt grup ve 1 adet kontrol grubu olacak şekilde 9 gruba (n=12) ayrıldı : Grup-VF: Kendinden adezivli akışkan rezin kompozit (Vertise Flow); Grup-GUF: Geleneksel akışkan rezin kompozit (G-ænial Universal Flo); Grup-MEF: Yoğun dolduruculu akışkan rezin kompozit (Majesty Es Flow). Grup TEF: Bulk-fill akışkan rezin kompozit (Tetric Evo Flow) ve Grup-KNTRL: Adezivsiz uygulanan kendinden adezivli akışkan rezin kompozit (Vertise Flow). Adeziv sistem olarak Single Bond Universal her grupta iki farklı yöntemle uygulanarak ikişer alt grup hazırlandı : a) Self-Etch uygulama (SE), b) Etch & Rinse (asitle ve yıka) uygulama (ER) Tüm gruplarda adeziv sistemin uygulanmasından sonra, iç çapı 0.90 mm. olan Tygon tüpler kullanılarak kompozit silindirler oluşturuldu . Örneklerin mikro makaslama bağ dayanımları (μSBS) üniversal bir test cihazı kullanılarak belirlendi. Veriler iki yönlü varyans analizi (ANOVA) ve post-Hoc Tukey testi ile analiz edildi (α=0.05). Bulgular: MEF+ER grubunun minedeki μSBS değeri diğer gruplara kıyasla daha yüksek (55.86 MPa/cm2) bulunmuş iken, dentin dokusunda en yüksek μSBS değerine GUF+SE grubunda ulaşıldı (31.97 MPa/cm2) (p<0.05). Tüm gruplarda, mine dokusunda etch and rinse (ER) yöntemiyle uygulanan kompozitlerin bağlanma dayanımı self-etch (SE) yönteme kıyasla yüksek bulundu (p<0.05). VF grubunda mine ve dentin dokusunda hem self-etch hem de asitle ve yıka yöntemiyle uygulandığında en düşük μSBS değerlerini gösterdi. Sonuçlar: Doldurucu oranı artırılmış akışkan rezin kompozitler, bulk-fill ve kendinden adezivli akışkan rezin kompozitlere kıyasla daha iyi bir bağlanma dayanımı sergilemiştir. Kendinden asitli üniversal adeziv sistemin asitle kombine uygulanması akışkan rezin kompozitlerin bağlanma dayanımını olumlu yönde etkilemektedir

    Sağlıklı ve çürük diş dokuları ile estetik restoratif materyallerin, mekanik özelliklerinin nanoindentasyon yöntemiyle karşılaştırılması

    No full text
    Dis hekimliginde kullanılan restoratif malzemelerin seçiminde dis dokuları ile uyumlu dayanıklılık, sertlik, elastiklik ve asınma direncine sahip materyallerin kullanılması restoratif tedavilerin basarısında önemlidir. Mekanik özelliklerin belirlenmesinde kullanılan geleneksel test yöntemlerinin standardizasyonunun saglanma güçlügüne baglı bazı sınırlamalar olusmaktadır. Çalısmamızın amacı nanoindentasyon yöntemiyle dis dokuları ve dental materyallerin özelliklerinin daha net, tekrarlanabilir ve karsılastırılabilir sekilde incelemektir. Nanoindentasyon test yöntemi için yarı retansiyonlu ve sürme güçlügü nedeniyle çekilmis üçüncü alt molar disler, mikrohibrit dolduruculu üniversal bir kompozit (Filtek Z250) ve geleneksel cam iyonomer siman (Ketac Molar) kullanılmıstır. 2 mm. kalınlıgında diskler seklinde hazırlanarak 5 gruba ayrılan (n=10) örneklerin, DUH-W201S nanoindentasyon cihazında test edilmesiyle her bir örnege ait gerilme, gerinim, sertlik, elastisite modülü, akma dayanımı, kırılma toklugu ve elastik toparlanma degerleri ölçülmüstür. Çalısmamızda mine dokusunun sertlik, gerilme, elastisite modülü, akma dayanımı, kırılma toklugu ve elastik toparlanma degerleri diger gruplara kıyasla yüksektir. Mine dokusunu sırasıyla kompozit, dentin ve cam iyonomer izlemektedir. Kompozitin sertlik, gerilme, elastisite modülü, akma dayanımı, kırılma toklugu ve elastik toparlanma degerleri dentin dokusuna benzer bulunmustur. Kompozit ile cam iyonomerin mekanik özellikleri arasında belirgin farklılık görülmektedir. Çürük lezyonunun stabil olmayan yapısı sertlik, gerilme, elastisite modülü ve akma dayanımı degerlerinin düsük çıkmasını, sergiledigi viskoelastik davranıs da kırılma dayanımı ve elastik toparlanma degerlerinin yüksek çıkmasını açıklamaktadır. Bu arastırmada test edilen gruplardaki örneklerden elde edilen veriler ve standart sapmalar göz önüne alınarak yapılan istatistiksel degerlendirmede gruplar içinde farklılık olmayıp gruplar arasında anlamlı farklılıkların olması, dijital ortamda gerçeklestirilen nanoindentasyon yönteminin, dis dokuları ve dental materyallerin mekanik özelliklerinin belirlenmesinde, yeteri kadar etkili oldugunu göstermektedir

    Comparative Evaluation of Mechanical Properties of Dental Nanomaterials

    No full text
    This study examines the properties of nanobased dental restorativematerials with nanoindentationmethod in a precise, repeatable, and comparableway. Microhybrid and nanohybrid composites, conventional glass ionomermaterials, and light cured nanoionomer materialswere utilised for the study. Specimen discs (r = 10mm, h = 2 mm) were prepared to test the hardness, modulus of elasticity, yield strength, and fracture toughness values for each sample in a nanoindentation device with an atomic force microscopy addon (n = 25). Comparative analyses were performed by one-way ANOVA and post hoc Tukey tests. The hardness and modulus of elasticity values of nanocomposite were higher (2.58 GPa and 32.86GPa, resp.) than those of other dental materials. Although glass ionomer exhibited a hardness that was similar to a nanoionomer (0.81 versus 0.87GPa), glass ionomer had the lowest fracture toughness value (K-c = 0.83MPa/mm(0.5)). The mechanical properties of resin composites improve with additional nanoscale fillers, unlike the glass ionomer material
    corecore