53 research outputs found

    GEOLOGICAL AND PETROLOGICAL FEATURES OF THE BASANITIC VOLCANICS WITHIN THE BITLIS MASSIF

    Get PDF
    İnceleme alanını içinde barındıran Doğu Anadolu Bölgesi Oligo-Miyosen’den bu yana Arap Plakası ile Avrasya Plakası’nın aktif bir çarpışma bölgesi olmuştur. Bitlis-Zagros Kuşağı boyunca gerçekleşen bu çarpışmanın ardından bölge yükselmeye başlamış ve yoğun şekilde volkanizma oluşmuştur. Bu çalışmayı oluşturan Bitlis Masifi’ndeki Çatak volkanitleri Van’ın Çatak İlçesi’nde bulunmaktadır ve Doğu Anadolu’da eşine az rastlanan bazanitik türde kayaçlardan oluşmaktadır. Bazanitik volkanitler K-G yönlü bir açılma çatlağı boyunca yüzeye ulaşmışlardır. K-Ar radyometrik yaşları, söz konusu volkanik kayaçların 0.66 ve 0.63 My. (Orta Pleyistosen) yaşlarında olduğunu göstermektedir. İnceleme alanındaki volkanik istif alttan üste doğru ince taneli skorya geri düşme çökelleri ile başlamış, boyutları artan skoryalar ve bunlara eşlik eden volkanik bombalarla devam etmiştir. Bazanitik lav akıntı ürünleri ise bölgedeki volkanizmanın son ürünleri olup arazide sütunsal soğuma yapıları ile tipiktirler. Porfiritik dokuya sahip bazanitler çoğunlukla olivin+piroksen fenokristallerinden meydana gelmektedirler ve bu fenokristaller olivin, piroksen, Ti-manyetit, nefelin, Cr-spinel içeren bir matriks içerisinde bulunmaktadır. Bazanitler çoğunlukla taze olup, sadece olivinlerde yer yer iddingsitleşmeler gözlenmektedir. Düşük SiO2 (%40-41) ve yüksek MgO (%9-10) içeriklerine sahip olan bazanitler belirgin iri katyonlu litofil (LIL) ve hafif nadir toprak element (LREE) zenginleşmeleri ile karakteristiktirler. İz element jeokimyası ve Sr-Nd izotopik bileşimleri bazanitlerin zenginleşmiş bir manto kaynağından itibaren türediklerini ortaya koymaktadır. Ana element jeokimyası kullanılarak yapılan termobarometrik hesaplamalar bazanitlerin Doğu Anadolu’da yüzeylenen diğer çarpışma sonrası volkanitlere göre daha derin kökenli bir manto kaynağından itibaren türemiş olduğunu göstermiştir. Buna paralel olarak nadir toprak element oranları kullanılarak oluşturulan kısmi ergime modellemesi, bazanitik magmanın astenosferik mantonun düşük dereceli (<1) kısmi ergimesi sonucunda oluştuğuna işaret etmektedir. Kabuksal katkının varlığını ortaya koymak amacıyla iz element ve Sr-Nd izotop içerikleri kullanılarak oluşturulan EC-AFC modellemesi lavların yeryüzüne ulaşıncaya kadar %2 oranında üst kabuğu karakterize eden litolojiler tarafından kirletildiğini göstermektedir

    Petrolgy of the volcanic/subvolcanic members of the volcanosedimentary Maden Complex in Eastern Turkey

    Get PDF
    Maden Complex exposed in Eastern Turkey, is a succession of volcano-sedimentary rocks and tectonically overlain by Bitlis Metamorphics and Cretaceous ophiolitic rocks. The succession includes shallow-water deposits and deep marine pelagic sediments intercalated with pillow lavas ranging from a few centimeters to ten meters in diameter. The planktonic foraminiferal assemblages from micritic limestones and zircon U-Pb ages from selected sedimentary rocks indicate the age of Late Ypresian - Early Lutetian. Plagioclase and clinopyroxenes are the main mineral phases, olivine rarely found as altered phenocrysts. Clinopyroxenes are augite and diopside, and their compositions are ranging between Wo44-51, En27-43, Fe10-21. The anorthite contents of plagioclases are between 32- 67 % in unaltered grains. The crystallization temperatures and pressures obtained from clinopyroxene chemistry are ranging from 1126 to 1250oC and 3 to 8 Kbar, respectively. The majority of the volcanic/subvolcanic rocks are subalkaline-tholeiitic basalts however; a few andesitic and rhyolitic derivatives are also present. The whole – rock and Sr-Nd-Pb isotope compositions reveal that the basaltic rocks are originated from E-MORB like asthenospheric mantle source without a subduction component

    Geological and Geochemical Evolution Of Eocene Maden Volcanism (Eastern Anatolia)

    Get PDF
    Maden Kompleksi Kahramanmaraş’ın kuzeyinden başlayıp Van’ın güneyine kadar devamlılığı takip edilebilen volkanosedimanter bir kayaç topluluğudur. Bu çalışma Maden Kompleksi’nin Çatak (Van)- Kozluk (Batman) arasında yüzeylenen volkanitlerinin jeolojik ve petrolojik özelliklerini konu almaktadır. Güneydoğu Anadolu Orojenik Kuşağı’nın nap zonunda yer alan kompleks, çalışma alanı içerisinde Bitlis Metamorfitleri ve Kretase yaşlı ofiyolitik birimler tarafından tektonik olarak üzerlenmektedir. Maden Kompleksi konglomeratik bir istif olan Ceffan Formasyonu, numulitlialveolinli kireçtaşından oluşan Arbo Formasyonu, pembe-kırmızı renkli ve yer yer kumtaşı şeyl ardalanmaları içeren Melefan Formasyonu, çoğunlukla bazaltik volkanik kayaçlardan oluşan Karadere Formasyonu, Bitlis Masifi’ni kesen subvolkanik dayklar ve kumtaşı şeyl ardalanmasından oluşan Narlıdere Formasyonu ile karakterize edilmektedir. Denizel sedimanların planktonik foraminifer yaşları Erken-Orta Eosen’e, sedimanter birimlerden elde edilen en genç detritik zirkon yaşları Üst Eosen’e, mağmatik birimlerin tüm kayaç 40Ar/39Ar plato yaşları ise Erken-Üst Eosen’e işaret etmekte olup havzada çökelimin ve mağmatizmanın Erken Eosen’den-Üst Eosen’e kadar devam ettiğine işaret etmektedir. Başlıca plajiyoklas + klinopiroksen ± olivin ± amfibol fenokristallerinden oluşan volkanik/subvolkanik kayaçlar çoğunlukla subalkali-toleyitik bazaltlardan oluşmaktadır ve nadiren andezitik ve riyolitik türevleri de bulunmaktadır. Klinopiroksen kimyası kullanılarak hesaplanan sıcaklık ve basınçlar volkanitler ve dayklar için benzer kristallenme koşullarına işaret etmektedir. Elde edilen değerler volkanitler için sırasıyla 1125-1260℃ ve 1,6-10,8 Kbar arasında, dayklar için 1076- 1215°C ve 1,2-9,4 Kbar arasında değişmektedir. AFC modellemeleri volkanik/subvolkanik kayaçların, kabuksal litolojilerden kontaminasyona uğradığını göstermektedir. Elde edilen veriler Maden Havzası’nın Bitlis-Pütürge Masifi üzerinde açılan bir havza olduğuna işaret etmektedir. Kuzeye doğru Bitlis-Pütürge Masifi’nin altına dalan Arap levhasının okyanusal litosferinin Erken Eosen döneminde kopması, Erken-Geç Eosen aralığında yitim bileşeninden bağımsız astenosferik mantoyu karakterize eden lavların havzanın güneyine, yitim bileşeni içeren ergiyiklerin ise havzanın kuzeyine yerleşmelerine sebep olmuştur

    Van Gölü’nün doğusundaki Otlakbaşı bazaltik volkanizmasının petrolojik ve jeokimyasal evrimi

    No full text
    Van Gölü’nün doğusundaki çarpışma ile ilişkili Otlakbaşı volkanizması farklı açılma çatlaklarından püskürerek meydana gelmiştir. Bu çalışmada, Otlakbaşı bazaltik volkanizmasının yeni yaş verisi ve ana oksit, iz ve nadir toprak element jeokimyasal karakteristikleri incelenmiştir. Ar-Ar yaş verisi bu bazaltik volkanizmanın bilinen Kuvaterner yaşının aksine Erken Pliyosende püskürdüğüne işaret eder. Volkanik ürünleri alkali-subalkali ayrım çizgisine yakın ve bazaltik bileşimdedirler. Fraksiyonel kristallenme ile birleşik kıtasal kirlenme (AFC) modellerinin sonuçları, magma odası evrim süreçlerinde fraksiyonel kristallenmenin kıtasal kirlenmeye göre ihmal edilebilir olduğuna ve kıtasal kirlenmenin fraksiyonel krsitallemeye oranının (r değeri) 0.1 ile 0.35 arasında değiştiğine işaret eder. Büyük iyon yarıçaplı litofil elementlerin ve (BİYL) hafif nadir toprak elementlerin (HNTE) yüksek alan şiddetli elementlere (YAŞE) göre zenginleşmesi ve hareketli iz elementlerin (Ba, Th) davranışı, Otlakbaşı bazaltik volkanizmasının manto kaynak bölgesinin dalmış sedimentlerden türeyen ergiyikler ile zenginleştiğini ortaya koymuştur. Fraksiyonlanma doğrulaması yapılan örneklerin Rb ve K elementlerindeki tüketilme, manto kaynak alanında flogopit ve/veya amfibolün var olabileceğine işaret eder. Kısmi ergime modelleme çalışmalarının sonuçları, bu bazaltik volkanizmanın baskın olarak spinel peridotit kaynağının ergimesi ile üretilebileceğini göstermiştir. Metasomatize olmuş spinelce zengin litosferik mantonun ergimesi, Otlakbaşı bazaltik volkanizmasının püskürmesinden sorumlu olabilir

    JEOKİMYASAL STRATİGRAFİNİN PETROLOJİDE KULLANIMI: ETRÜSK VOLKANININ VOLKANOSTRATİGRAFİK VE JEOKİMYASAL VERİLERİNDEN BİR ÖRNEK

    No full text
    p&uuml;sk&uuml;ren lavlar, volkandan &ccedil;ıkarak başlıca jeomorfolojinin, lavın fiziksel &ouml;zelliklerinin, bileşiminin ve p&uuml;sk&uuml;rme şiddetinin kontrol&uuml;nde farklı y&ouml;nlere doğru ilerler ve farklı genişlikte alanlar kaplarlar. Tek bir lav incelendiğinde, kapladığı alanın farklı yerlerinde kalınlığının genellikle geniş bir aralıkta değiştiği g&ouml;r&uuml;l&uuml;r. Jeokimyasal stratigrafi, volkanik bir merkezden p&uuml;sk&uuml;rerek birbirinden farklı y&ouml;nlerde ve mesafelerde akan lavların kalınlıklarının belirlenmesi ile hem lavın kendi i&ccedil;indeki jeokimyasal değişimlerin hem de volkandan p&uuml;sk&uuml;ren lav birimlerinin stratigrafik olarak denetlenmesi suretiyle, bir volkanik sistemdeki zamana bağlı jeokimyasal değişimlerin ve bunların petrolojik nedenlerinin g&ouml;r&uuml;lebilmesi olanağı sağlar. Jeokimyasal verilerin bu şekilde sunulması, bir&ccedil;ok petrolojik parametrelerdeki zamana bağlı değişimlerin ortaya &ccedil;ıkarılması ve volkanik sistemlerin magmatik evrimlerinin değerlendirilmesi i&ccedil;in &ccedil;ok kullanışlıdır. Van G&ouml;l&uuml;&rsquo;n&uuml;n kuzeydoğusunda yer alan Pliyosen yaşlı Etr&uuml;sk stratovolkanı, at nalı şekilli kalderası ve 3100 m y&uuml;ksekliği ile Doğu Anadolu&rsquo;da &ccedil;arpışmayla ilişkili &ouml;nemli volkanik &ccedil;ıkış merkezlerinden biridir. K-Ar jeokronolojik yaş verileri Pliyosen&rsquo;de 4.9 ile 4.5 My zaman aralığında bug&uuml;nk&uuml; Etr&uuml;sk volkanının bulunduğu b&ouml;lgede geniş alanlar kaplayan bir plato bazalt volkanizmasının h&uuml;k&uuml;m s&uuml;rm&uuml;ş olduğunu ve daha sonra Etr&uuml;sk volkanik sisteminin ana g&ouml;vdesinin 4.3 ile 3.6 My zaman aralığındaki d&ouml;nemde bu plato &uuml;zerinde oluştuğuna işaret etmektedir. Etr&uuml;sk volkanının ilk &uuml;r&uuml;nleri trakitik ve latitik lav akışları, kaya &ccedil;ığı &ccedil;&ouml;kelleri ve bu birimleri radyal olarak kesen dayk sistemleridir. Bu volkanik &uuml;r&uuml;nler, kaldera sonrası evre boyunca volkanın yama&ccedil;larından p&uuml;sk&uuml;rm&uuml;ş trakidasitik ve riyolitik lav akışları ile &uuml;zerlenmiştir. Bu &ccedil;alışmada K-Ar jeokronolojik yaş verileri, saha g&ouml;zlemleri ve jeokimyasal analiz sonu&ccedil;ları ile oluşturulan jeokimyasal stratigrafik kesitler ile volkanın altındaki magma odasının evrimleşme s&uuml;re&ccedil;leri incelenmiştir. Jeokimyasal stratigrafik kesitler, Etr&uuml;sk volkanı altındaki magma odasında magma karışımı (mixing &ndash; replenishment), asimilasyon ve kristalenme s&uuml;re&ccedil;lerinin egemen olduğunu g&ouml;stermektedir. S&ouml;zkonusu kesit, trakitik magmanın bulunduğu magma odasının periyodik olarak bazaltik primitif magma ile tazelendiğine ve bu işlem sonucunda latitik ile trakidasitik magmaların oluşturduğuna işaret eder. Anahtar Kelimeler: Jeokimyasal stratigrafi, volkanostratigrafi, petroloji, Etr&uuml;sk volkanı

    Van Gölü Kuzey ve Kuzeydoğusundaki Pliyosen Bazaltik Volkanizmasının Manto Kaynak Alanı ve Kısmi Ergime Süreçleri

    No full text
    Van G&ouml;l&uuml; havzasında geniş alanlarda g&ouml;zlenebilen Pliyosen bazaltik volkanizması &ccedil;oğunlukla lokal er&uuml;psiyon merkezlerinden p&uuml;sk&uuml;rm&uuml;ş olmasına karşın, plato oluşturan geniş bazalt akışları şeklinde de &uuml;r&uuml;nler vermiştir. Van G&ouml;l&uuml;&rsquo;n&uuml;n kuzeyinde ve kuzeydoğusundaki bu volkanizmanın &uuml;r&uuml;nleri bir&ccedil;ok lokasyonda kendinden daha gen&ccedil; olan Ge&ccedil; Pliyosen ve Kuvaterner lavları ile &ouml;rt&uuml;l&uuml;d&uuml;rler. Literat&uuml;r K-Ar yaş verileri (Lebedev ve diğ., 2010) Etr&uuml;sk volkanının g&uuml;neybatısı ve kuzeyinde g&ouml;zlenen bu bazaltik volkanizmanın 4.90 ile 4.50 My yaş aralığında p&uuml;sk&uuml;rd&uuml;ğ&uuml;ne işaret eder. Buna g&ouml;re yaşı Zanclean&rsquo;dır (Erken Pliyosen). Alkali-subalkali bazalt ve hawaiit bileşiminde olan bu lavlar olivin, ojit, titanojit ve plajiyoklaz fenokristal ve mikrofenokristalleri i&ccedil;erirler. Lavların hamuru, aynı mineral topluluğunun mikrolitleri ve volkan camından oluşmakta ve porfirik, glomeroporfirik, intersertal ve hyalopilitik gibi &ccedil;eşitli dokusal karakteristikler sergilemektedirler. Pliyosen bazaltik lavların FC, AFC ve EC-AFC modelleme &ccedil;alışmaları lavların kıtasal kirlenme ve fraksiyonel kristallenmeden az oranda etkilendiklerini g&ouml;stermektedir. AFC ve FC etkilerini minimize etmek amacıyla bu lavlar &uuml;zerinde MgO % 9&rsquo;a fraksiyonlanma doğrulaması yapılmıştır. MgO % 9&rsquo;a doğrulanan verilerin MORB&rsquo;a normalize diyagramlarında Nb ve Ta gibi HFS elementler LREE (La ve Ce) ve LIL elementlere nazaran belirgin bir t&uuml;ketilme sergilerler. Bu bulgu, Pliyosen&rsquo;de p&uuml;sk&uuml;rm&uuml;ş olan bazaltik volkanizmanın belirgin bir yitim bileşeni i&ccedil;eren manto kaynak alanından t&uuml;rediğine işaret eder. Manto kaynağındaki yitim bileşeninin t&uuml;r&uuml;n&uuml; ortaya &ccedil;ıkarmak i&ccedil;in &uuml;retilmiş olan değişim diyagramları, akışkanlar ile zenginleşmiş mantolardan ziyade sedimentlerin ergimesi ile zenginleşmiş manto kaynak alanlarının varlığına işaret etmektedir. Pliyosen bazaltik volkanizması i&ccedil;in yapılan ergime modellemesinin sonu&ccedil;ları, s&ouml;z konusu magmaların oluşumunda derin ve sığ k&ouml;kenli mantoların farklı oranlarda ergimesinin belirleyici olduğunu ve kaynak alanın zaman i&ccedil;inde spinel peridotit bileşimine doğru değiştiğini; bu sırada t&uuml;reyen magmaların ise alkaliden subalkali karakterine doğru y&ouml;neldiğini g&ouml;stermiştir. Petrolojik modellerimiz, Pliyosen bazaltik volkanizmasında ergime derecelerinin yaklaşık % 0.8 ile % 5 arasında değiştiğine işaret etmektedir. Manto kaynağındaki spinel katkısı ve ergime derecesinin zaman i&ccedil;inde giderek artması, t&uuml;reyen bazaltik magmaların karakterlerinin alkaliden subalkaliye değişmesine neden olmuştur. Anahtar Kelimeler: Doğu Anadolu, Pliyosen, bazalt, yitim bileşeni, ergim

    Van Gölü Kuzeyindeki Kuvaterner Mafik Alkalen Volkanizmanın Jeokimyası ve Petrolojisi

    No full text
    Van G&ouml;l&uuml; kuzeyindeki Kuvaterner yaşlı mafik alkalen volkanizma, hem Girekol minyat&uuml;r kalkan volkanı gibi merkezi p&uuml;sk&uuml;rme konilerinden, hem de Y&uuml;ksektepe ve Ormuktepe gibi a&ccedil;ılma &ccedil;atlaklarına bağlı olarak y&uuml;zeye ulaşmıştır. Alkali bazaltik ve hawaiitik bileşime sahip olan bu volkanik &uuml;r&uuml;nler, K/Ar jeokronolojik yaş verilerine g&ouml;re (Lebedev et al.2010) 1.08 ile 0.36 My arasındaki periyotta farklı merkezlerden p&uuml;sk&uuml;rm&uuml;şt&uuml;r. Alkali bazaltik lavlar ve hawaiitik lavlar olivin, plajiyoklaz, ojit ve titanojit kristalleri i&ccedil;erirler ve porfirikten afiriğe değişen dokusal karakteristikler sergilerler. Lavların jeokimyasal ve izotopik (Sr-Nd-Pb) karakteristikleri, hawaiitik lavların alkali bazaltik magmadan fraksiyonel kristallenme ve asimilasyon prosesleri sonucunda t&uuml;remiş olduklarına işaret eder. AFC ve EC-AFC modelleme sonu&ccedil;larımız, evrimleşmiş hawaiitik lavların yaklaşık % 3 ile % 10 arasında kabuksal kirlenmeye maruz kaldığına buna karşılık alkali bazaltik lavların ihmal edilebilir kabuksal katkı i&ccedil;erdiğine (~%2) işaret etmektedir. Kuvaterner mafik alkalen volkanizmasına ait en primitif lavların N-tipi MORB&rsquo;a normalize spider diyagramlarında LIL (Ba, Th) ve LREE (La, Ce) elementlerin HFS (Nb, Ta) elementlere g&ouml;re zenginleşme sergilemesi ve kurşun izotopik değerlerinin EM2 tipi kaynağa doğru eğilim sunması, magmaların kaynak alanında yitim bileşeninin etkili olduğunu g&ouml;stermektedir. Kuvaterner mafik alkalen volkanizmayı oluşturan manto kaynak alanındaki kısmi ergime s&uuml;re&ccedil;lerini ortaya &ccedil;ıkarmak i&ccedil;in kısmi ergime modelleri &uuml;retilmiştir. Ergime modellemeleri yaklaşık % 5 oranındaki kısmi ergime derecesi ile granat ve spinel peridotit fasiyesine ait ergimelerin karışımının mafik alkali lavlar i&ccedil;in kaynak alan oluşturabileceğine işaret etmektedir. Anahtar Kelimeler: Doğu Anadolu, Kuvaterner, alkali volkanizma, AFC, ergime

    Karacadağ Volkanının Petrolojik Evrimi ve Kökeni, Güneydoğu Anadolu, Türkiye. İstanbul Üniversitesi’nde Jeoloji’nin 100. Yılı

    No full text
    Karacadağ ve civarındaki levha-i&ccedil;i karakterli volkanizma, &Uuml;st Miyosen&rsquo;de başlayıp Kuvaterner&rsquo;e kadar s&uuml;rm&uuml;şt&uuml;r. Genel olarak akıcı ve uzun mesafeler kat etmiş bazalt, traki-bazalt, tefrit ve bazanit bileşimli lavlarla temsil edilir. Kalkan şekline sahip Karacadağ, ~10.000 km2 taban alanıyla Akdeniz civarındaki en b&uuml;y&uuml;k volkandır. Lavlar kıtasal &ccedil;arpışmaya bağlı K-G doğrultulu sıkışmanın &uuml;r&uuml;n&uuml; olarak K-G ve KB-GD doğrultulu a&ccedil;ılma &ccedil;atlaklarından &ccedil;ıkarak y&uuml;zeye ulaşmışlardır. Karacadağ volkanizmasında &uuml;&ccedil; ana p&uuml;sk&uuml;rme evresi belirlenmiştir. Bu evreler sırasında volkanik etkinlik KB&#39;dan GD&#39;ya doğru gen&ccedil;leşerek g&ouml;&ccedil; etmiş ve &ccedil;ıkan &uuml;r&uuml;nlerin hacmi giderek azalmıştır. En yaşlı lavlar, volkanın batısında peneplen şeklinde bir paleotopoğrafya &uuml;zerinde akmış ve bir plato oluşturmuştur. İkinci evrede &ccedil;ıkan lavlar, volkanın K-G doğrultulu eliptik g&ouml;vdesini oluşturmuştur. İlk iki evre arasında &ouml;nemli bir aşınım d&ouml;nemi yaşanmış, geniş alanlarda izlenebilen bir aşınım y&uuml;zeyi gelişmiştir. &Uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; evrenin bazik lavları ise volkanın doğu yamacı &uuml;zerine p&uuml;sk&uuml;rm&uuml;şt&uuml;r. Karacadağ lavları, tipik levha i&ccedil;i multi-element paternleri g&ouml;sterir. Multi-element ve Kondrit&rsquo;e normalize REE desenleri, son ve daha &ouml;nceki evrelerde p&uuml;sk&uuml;ren lavlarının manto kaynak alanları arasında belirgin farklar olduğuna işaret etmektedir. Jeokimyasal verilerimiz ve petrolojik modellerimiz, son evre lavlarının granatlı peridotitten oluşan derin ve astenosferik bir kaynaktan, &ouml;nceki evrelere ait lavların ise spinel i&ccedil;eren daha sığ ve metasomatik bir litosferik manto kaynağından t&uuml;remiş olduklarını g&ouml;sterir. Gerek manto mineralojisi ve gerekse lavların izotopik (Sr-Nd-Pb) oranlarında zamana bağlı belirgin tedrici bir değişim vardır. Son yani &uuml;&ccedil;&uuml;nc&uuml; evrede Afar S&uuml;per Sorgucuna benzer izotopik izler taşıyan astenosfer k&ouml;kenli lavlar p&uuml;sk&uuml;rm&uuml;şt&uuml;r. İlk evre lavlarında, diğer evrelerden farklı olarak kıta kabuğunun asimilasyon izleri de g&ouml;r&uuml;lmektedir. Evrimleşmiş lavların &ccedil;oğunda primitif magma ile tazelenmeye ait jeokimyasal izler vardır. Bu &ccedil;alışmada elde edilen bulgular, iki &ouml;nemli noktaya işaret etmektedir: (1) gerilme sistemi nedeniyle astenosfer volkan altında giderek y&uuml;kselmiştir, (2) Afar&rsquo;dan kuzeye doğru gelen bir manto konveksiyon h&uuml;cresinin b&ouml;lge altından ge&ccedil;işine bağlı olarak, Karacadağ altındaki astenosfer bileşim a&ccedil;ısından zaman i&ccedil;inde Afar tipi derin k&ouml;kenli mantoya doğru değişim g&ouml;stermiştir. Anahtar Kelimeler: Karacadağ volkanı, levha-i&ccedil;i, Afar sorgucu, manto kaynak alanı, zamana bağlı değişimler
    corecore