Aile hekimliği uygulamalarının Doğankent Sağlık, Eğitim ve Araştırma Bölgesindeki durumu/The condition of family medicine practices in the Doğankent Health, Training and Research Region

ÖzetAmaç: Sağlık hizmetlerinin temel amacı, kişilerin ve toplumun sağlığının korunması ve geliştirilmesidir. Bunları sağlayacak en önemli araç, sağlık hizmeti sunumudur. Bu amaçla Türkiye’deki temel sağlık hizmetleri, aile hekimliği uygulamaları temelinde yeniden düzenlenmiştir. Bu çalışma, Adana ili kırsalında, aile hekimliği uygulamalarını hizmeti alanlar ve sunanlar açısından değerlendirmek amacıyla planlanmıştır. Yöntem: Veriler, Adana ili Doğankent sağlık, eğitim ve araştırma bölgesindeki kırsal alanda birinci basamak sağlık hizmetinden yararlanan 543 erişkin ile hizmeti sunan 43 sağlık personelinden Nisan-Eylül 2011 tarihlerinde yüz yüze görüşmeyle toplanmıştır. Bulgular: Hizmeti alanlar %44.0 muayene, %43.5 reçete yazdırmak için başvurduklarını bildirmişlerdir. Sürekli aynı kişilerden hizmet almalarını, her ilacı reçeteye yazdırabilmelerini, her eczaneden ilaç alımını ve sevksiz her yere gidebilmelerini avantaj, mesai dışı hizmet alamamalarını ise dezavantaj olarak nitelemişlerdir. ASM çalışanları çalışma ortamı ve ücretlerinden büyük oranda memnun oldukları belirtmiş, bunun yanında çalışma koşulları ile ilgili bazı yakınmalarda bulunmuşlardır. TSM çalışanlarının %77’si, genel olarak bu yeni sistemde kendilerine değer verilmediğinden yakınmışlardır. Sonuç: Sağlık hizmeti kullanıcıları, mesai dışı sağlık hizmeti alamamakta ve her muayenede para ödemektedir. Birinci basamak sağlık hizmetleri, kesintisiz ve tamamen ücretsiz olarak sunulmalıdır.Anahtar Kelimeler: Aile hekimliği, temel sağlık hizmeti, memnuniyet, aile sağlığı merkezi, kırsal bölgeAbstract Objective: The primary objective of health care services is to protect and improve the health of individuals and populations. The most important facility ensuring this objective is provided by healthcare services. For this objective, basic healthcare services in Turkey have been rearranged on the basis of family medicine practices. This study was planned to evaluate of the family medicine practices for both users and servers in the rural area of Adana Province. Method: The data were collected between April and September 2011, face-to-face, from 43 healthcare personnel at primary health care services and from 543 adult patients residing in the Doğankent Health, Training and Research Region in Adana Province. Results:The users applying for health- care healthcare services reported that their reasons were as follows: medical examination 44.0%, prescription, 43.5%. They also stated that the advantages of using the service were: encountering the same personnel, obtaining the prescription for the medications they demanded applying to all hospitals without referral. The disadvantage was unavailability of healthcare outside of official working hours. Personnel of family health centers reported that they were mostly satisfied the working atmosphere and salaries while they complained about their working conditions. Seventy-seven percent of the community health care centers personnel complained that they were ignored by the new system. Conclusion: Health care users are not able to receive service out of working hours and also pay for each medical examination. Primary health care services should be continuous and free of charge.Key Words: Family medicine, primary health care, satisfaction, family health center, rural area</p

The condition of family medicine practices in the Doğankent health, training and research region

Amaç: Sağlık hizmetlerinin temel amacı, kişilerin ve toplumun sağlığının korunması ve geliştirilmesidir. Bunları sağlayacak en önemli araç, sağlık hizmeti sunumudur. Bu amaçla Türkiye’deki temel sağlık hizmetleri, aile hekimliği uygulamaları temelinde yeniden düzenlenmiştir. Bu çalışma, Adana ili kırsalında, aile hekimliği uygulamalarını hizmeti alanlar ve sunanlar açısından değerlendirmek amacıyla planlanmıştır. Yöntem: Veriler, Adana ili Doğankent sağlık, eğitim ve araştırma bölgesindeki kırsal alanda birinci basamak sağlık hizmetinden yararlanan 543 erişkin ile hizmeti sunan 43 sağlık personelinden Nisan-Eylül 2011 tarihlerinde yüz yüze görüşmeyle toplanmıştır. Bulgular: Hizmeti alanlar %44.0 muayene, %43.5 reçete yazdırmak için başvurduklarını bildirmişlerdir. Sürekli aynı kişilerden hizmet almalarını, her ilacı reçeteye yazdırabilmelerini, her eczaneden ilaç alımını ve sevksiz her yere gidebilmelerini avantaj, mesai dışı hizmet alamamalarını ise dezavantaj olarak nitelemişlerdir. ASM çalışanları çalışma ortamı ve ücretlerinden büyük oranda memnun oldukları belirtmiş, bunun yanında çalışma koşulları ile ilgili bazı yakınmalarda bulunmuşlardır. TSM çalışanlarının %77’si, genel olarak bu yeni sistemde kendilerine değer verilmediğinden yakınmışlardır. Sonuç: Sağlık hizmeti kullanıcıları, mesai dışı sağlık hizmeti alamamakta ve her muayenede para ödemektedir. Birinci basamak sağlık hizmetleri, kesintisiz ve tamamen ücretsiz olarak sunulmalıdır.Objective: The primary objective of health care services is to protect and improve the health of individuals and populations. The most important facility ensuring this objective is provided by healthcare services. For this objective, basic healthcare services in Turkey have been rearranged on the basis of family medicine practices. This study was planned to evaluate of the family medicine practices for both users and servers in the rural area of Adana Province. Method: The data were collected between April and September 2011, face-to-face, from 43 healthcare personnel at primary health care services and from 543 adult patients residing in the Doğankent Health, Training and Research Region in Adana Province. Results: The users applying for health- care healthcare services reported that their reasons were as follows: medical examination 44.0%, prescription, 43.5%. They also stated that the advantages of using the service were: encountering the same personnel, obtaining the prescription for the medications they demanded applying to all hospitals without referral. The disadvantage was unavailability of healthcare outside of official working hours. Personnel of family health centers reported that they were mostly satisfied the working atmosphere and salaries while they complained about their working conditions. Seventy-seven percent of the community health care centers personnel complained that they were ignored by the new system. Conclusion: Health care users are not able to receive service out of working hours and also pay for each medical examination. Primary health care services should be continuous and free of charge

Doğankent beldesindeki bir tekstil fabrikasında çalışma ortamı, iş kazası, işe devamsızlık ve işçi sağlığı durumlarının araştırılması

TEZ2606Tez (Uzmanlık) -- Çukurova Üniversitesi, Adana, 1998.Kaynakça (s. 172-187) var.187 s. ; 30 cm.

Occupational health and safety characteristics of agricultural workers in Adana, Turkey: a cross-sectional study

Background Among agricultural workers, especially in the seasonal migratory ones, housing and hygiene related issues, occupational accidents, low levels of education, poverty and absence of social security problems emerge as significant public health problems. This study aims to compare migrant-seasonal workers (MSWs) and resident agricultural workers (RAWs) in terms of socio-demographic characteristics and occupational health and safety in Adana, one of Turkey’s most important agricultural cities. Methods This cross-sectional study was conducted on RAWs and MSWs, aged 15–65, operating in the province of Adana. The calculated sample sizes for both MSWs and RAWs were distributed using stratified simple random sampling to five districts of Adana. Results The mean age of the 798 participating agricultural workers was 34.6 ± 14.2. Of the RAWs, 78.8% and of the MSWs 57.0% were male; 5.8% of RAWs and 32.8% of MSWs were illiterate. The mean number of people in the households of the participating workers was 5.1 for RAWs and 6.6 for MSWs. Of the RAWs, 20.5% were not covered by any social security scheme while this percentage was 35.1% in MSWs. RAWs worked 9.9 h a day while MSWs worked 10.9 h a day. Of the agricultural workers, 12.9% had injuries caused by occupational accidents. Discussion Agricultural workers, who are a large part of Turkey’s economically active population, do not have healthy and safe working conditions. New regulations in the fields of social security, record keeping, monitoring, supervision, education and occupational health have been implemented recently to solve these problems. Despite the recent improvements there are still some problematic issues in the auditing of the necessary practices

The prevalence and causative agents of superficial mycoses in doğankent town in adana

Adana Doğankent beldesinde 1432'si (% 73.5) ilköğretim öğrencisi, 516'sı (% 26.5) erişkin olmak üzere toplam 1948 kişide yüzeye mantar infeksiyonlarmm prevalansı ve etkenleri araştırıldı. Yüzeyel mikoz 30 olguda saptandı. Tinea capitis dışındaki diğer yüzeye mikozlar erişkinlerde görüldüğü için, yüzeye mikozların bu gruptaki prevalansı 29 (% 5.6) olarak belirlendi. Etken olarak dermatofitlerden Trichophyton rubrum (% 60.0) ve T. mentagrophytes (% 40.0); mayalardan ise Candida albicans (% 10.0), C. krusei (% 10.0), C. glabrata (% 40.0) ve C. tropicalis (% 40.0) soyutlandı. Bu çalışmada, erkeklerde, eğitim almamışlarda ve konutunda su olmayanlarda yüzeye/ mantar infeksiyonlarmm daha çok görüldüğü, yaşın ve hayvan beslemenin ise yüzeye mikozların prevalansını etkilemediği belirlendi.The prevalence and causative agents of superficial mycotic infections were investigated in a total of 1948 individuals, 1432 (73.5 %) primary school children and 516 (26.5 %) adults, in Doğankent Town in Adana. Superficial mycoses were found in 30 patients. Superficial mycoses other than tinea capitis were observed in adults, the prevalence of superficial mycoses in this group was 29 (5.6 %). Trichophyton rubrum (60.0 %) and T. mentagrophytes (40.0 %) from dermatophytes, and Candida albicans (10.0 %), C. krusei (10.0 %), C. glabrata( 40.0 %) and C. tropicalis (40.0 %) from yeasts as causative agents were isolated. This study showed that superficial mycotic infections were frequently observed in males, in illiterate people, and in people who do not have proper water supply in their houses. On the other hand, age and living with domestic animals did not influence the prevalence of superficial mycoses

Musculoskeletal disorders in an automotive manufacturing plant and theof ergonomics and exercise training in workers who used sick leave outcomes

Amaç: Bir otomotiv fabrikası çalışanlarında, kas-iskelet sistemi sorunlarının sıklığının araştırılması ve bu sorunlara bağlı rapor kullanan çalışanlara verilen egzersiz ve ergonomi eğitiminin etkinliğinin değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntem: Çalışanlar Nordic Kas-İskelet Sistemi Anketini de içeren ayrıntılı bir sorgulama ile taranmıştır. Son 12 ay içinde kas iskelet sistemi hastalığına (KİSH) bağlı olarak istirahat raporu kullananlar eğitim programına alınmıştır. Bel ağrıları, boyun ve üst ekstremite ağrıları ve ofis ergonomisi eğitimi küçük gruplara interaktif sunumlarla anlatım ve egzersiz materyalleri ile uygulama şeklinde yapılmıştır. Katılımcılara eğitim öncesi ve 6 ay sonrasında “öz değerlendirme ağrı ölçeği” uygulanmıştır. Bulgular: Anket, 680 çalışana uygulanmıştır. Bu kişilerin %44’ü, KİSH’in işlerini yapmayı etkilediğini ve %3’ü bu nedenle iş yerindeki görevinin değiştirildiğini bildirmiştir. Mavi yakalılarda; bel ağrısı, beyaz yakalılarda ise boyun ağrısı daha fazladır. Yetmiş kişi (%10,3) KİSH nedeniyle rapor almıştır. Eğitim sonrasında hem mavi yakalı çalışanlarda (p<0,001) hem de beyaz yakalılarda (p=0,008) ağrı skorları azalması anlamlıdır. Ancak gruplar arasında istatistiksel olarak fark bulunamamıştır (p=0,99). Sonuç: İş sağlığı ve güvenliği kültürü oluşturma çalışmaları yapan bir işletmede bile kas-iskelet sistemi sorunları sıktır. Her işletme, korunma için gerekli önlemleri almalıdır. Türk Fiz T›p Re­hab Derg 2013;59:214-21.Objective: To evaluate the frequency of musculoskeletal disorders (MSD) in workers in an automotive manufacturing plant and the effectiveness of exercise and ergonomics training in those who used sick leave dueMSD. Materials and Methods: The workers were screened with a detailed questionnaire including the Nordic Musculoskeletal Questionnaire. Those who used sick leave in the previous 12 months were taken into a training program. Training on low back, neck and upper extremity pain, and office ergonomics were given in small groups by an interactive method using exercise materials and practice sessions. A self-assessment pain scaleapplied before and after 6 months of training. Results: Six hundred eighty workers were screened. 44% reportedMSD affected their tasks and 3% declared that their jobs were changed. While low back pain was more frequent in blue-collars, neck painprevalent in white-collars. 70 workers (10.3%) had used sick leave. Following training, there were significant reduction in pain scores in both blue (<0.001) and white collars (p=0.008). However, there werestatistical difference between the groups (p=0.99). Conclusion: MSD are frequent even in a factory engaged in the process of establishing occupational health and safety culture. Each enterprise should take the necessary measures to ensure protection. Turk J PhysRehab 2013;59:214-21

Values of some chemical parameters as indicators of pollution in the water wells of Seyhan region, Adana

Amaç:Evsel, endüstriyel ve tarımsal kaynaklı kirleticilerin su ortamlarına taşınmaları ile oluşan su kirliliğinin, Adana Seyhan merkez ilçesindeki durumunu belirlemek amacıyla bu araştırma planlanmıştır. Gereç ve yöntem: Seyhan ilçesinde 12 ay faal olan 64 kuyunun, tabakalı rastgele örnekleme ile seçilen sekizinden (%12.5), 1996 yılı Ocak, Mayıs ve Eylül aylarında alınan su örnekleri, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Laboratuvarında, LP2W Dr Lange fotometresi ve pHmetre ile test edilerek Isı, pH, siyanür, kadmiyum, 'krom-total, krom-6, demir, bakır, çinko ve kurşun ölçümleri değerlendirilmiştir. Bulgular: Aynı dönemlerde, il Sağlık Müdürlüğünün Gıda ve Çevre Kontrol Şubesinin aynı kuyulardan aldığı suların, bakteriyolojik ve fiziksel tetkikleri ile bakiye klor tespitlerinin sonuçları, Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği (SKKY) kriterlerine göre karşılaştırılarak sunulmuştur. Sonuç: Ölçüm sonuçlarına göre, test edilen kimyasal parametrelerin, SKKY kriterlerine göre normal değerlerde bulunduğu belirlenmiştir. Buna karşılık, bakteriyolojik, fiziksel ve bakiye klor incelemeleri sonuçlarında kirlilik tespit edilmiştir.Purpose: The authors aimed at investigating the extent of water pollution in Seyhan region, Adana. Material and methods: There are 64 water wells which are active during 12 months in this region and eight (12.5%) were selected by random sampling in January, May and September, 1996. The samples were analyzed with LP2W Dr Lange photometer andpHmeter at the Public Health Department of Medical Faculty of Çukurova University. Heat, pH, cyanide, cadmium, chrome-total, chrome-6, iron, copper, zinc and lead levels were measured as indicators of chemical pollution during the same period. Results: The results were compared with those obtained by the Food and Environmental Control Section of Adana Health Management Office. Conclusion: The chemical parameters were found normal according to the reference values of the regulation act for the control of water pollution however, results of bacteriological and physical analysis as well as residual chlorine method demonstrated that there was water pollution in the samples detected

Adana ili kırsalında su kirliliğinin boyutları

Amaç: Bu araştırmanın amacı, Adana ili Karataş ilçesi turistik Bahçe beldesineki içme ve kullanma sularındaki kirliliğin boyutlarını saptamak ve su kalitesini artırma konusundaki görüşlerimizi paylaşmaktır. Yöntem ve gereç: 2007 ve 2008 yıllarında sezonluk dönemlerle sekiz kezde içme suyu ve denizden alınan 80 su örneği alındı. Ölçülen organik ve inorganik 11 parametrenin ölçümleri standart değerlerle karşılaştırıldı. Bulgular: Ni, Zn, Cu, Pb, NO3-N, kimyasal oksijen ihtiyacı ile fenol değerleri, içme ve kullanma sularında yüksek bulundu. Sonuç: Bu yüksek değerler atıklara ve tarımsal ilaçlara atfedildi. Belli miktarlarda ve zamanlarda zirai ilaçların kullanılması konusunda eğitim en önemli hedeft ir. Bu eğitimler, gözlem ve uyarılarla desteklenmelidir.Aim: To determine the dimension of the contamination of the drinking and utility water in the touristic BahÇe district of the Karataş subprovince of Adana province, and to share our views on how to raise the quality of the water in the district. Materials and methods: In 2007 and 2008, 80 samples were taken 8 times, on a seasonal basis, from the drinking water and sea water of the BahÇe district. Eleven organic and inorganic parameters were measured and presented following a comparison with criteria values Results: Ni, Zn, Cu, Pb, NO3-N, COD, and phenol contamination parameters were found to be high in the stations that provide drinking water and utility water for the BahÇe district. Conclusion: Th is level of contamination was attributed to the extensive use of natural and artifi cial fertilizers and pesticide, agricultural contamination, and the fact that polluters were not at a safe distance from the stations and were particularly hazardous types of polluters. It is of the utmost importance that training be provided in order to ensure use of fertilizers and pesticides in standard amounts and at standard times. Th e training should be supported with warnings and inspections