3 research outputs found

    Cardiopulmonary resuscitation between the level of knowledge assessment of health workers

    No full text
    Çalışmamız Konya genelinde farklı sağlık kuruluşlarından 326 hekim ve 74 112 sağlık personelinin katıldığı kesitsel anket çalışmasıdır. Bu çalışmadaki amacımız hekimler ve 112 sağlık çalışanlarının resüsitasyon bilgi düzeylerinin değerlendirilmesi ve 2010 AHA klavuzunun ne ölçüde takip edildiğinin belirlenmesidir. Yöntem: Katılımcılara 18 sorudan oluşan ve 2010 AHA klavuzu esas alınarak hazırlanan anket uygulandı. Bulgular: Katılımcıların soru gruplarının hemen hepsinde eksikliklerinin olduğu ancak özellikle acil tıp ve kardiyolojinin diğer bölümlere göre belirgin düzeyde daha iyi oldukları görülmüştür. Bu farklılığın nedeninin bu bölümlerin devamlı olarak resüsitasyon ile içli dışlı olmaları ve hem pratik hemde teorik olarak kendilerini geliştirme ihtiyacı hissetmelerine bağlı olabileceği düşünüldü. Bu sonuçta bize dolaylı olarak mezuniyet sonrası KPR kursu almanın resüsitasyon başarısı üzerinde ne kadar etkili olduğunu göstermektedir. Sonuç: Çalışmamızda sınırlı bir örneklem kullanmamız ve pratik becerileri değerlendirememe gibi yetersizliklerimiz bulunmaktadır. Elde edilen verilere dayanarak Türkiye'de halen mezuniyet öncesi ve mezuniyet sonrası KPR eğitiminin yetersiz olduğu görülmektedir. Hastane içinde veya hastane dışında kardiyopulmoner arreste tanık olan sağlık personelinin veya sağlıkçı olmayan kişilerin resüsitasyon ekibi gelinceye kadar temel yaşam desteğine başlaması ve hatta defibrilasyon yapabilme becerisi kazanarak daha kaliteli KPR yapılabilmesi için hem sağlıkçılar hemde halk arasında eğitimlerin artırılması gerekmektedir.Cross sectional survey of 326 medical doctors and 74 112 health care workers at Konya Objective: To assess the knowledge of cardiopulmonary resuscitation among doctors and health workers and how common they follow the 2010 AHA guidline. Methods: Questionnaire that prepared basis on 2010 AHA guidline was applied to the participants. Findings: There was a insufficiency at all items. But there was distinctly better result among ER and Cardiology health workers. This difference among them was connected to state which there is a need for continuous CPR training and education and repeating the skills at regular intervals at. This result tell us importance of CPR training after graduation to ensure sustainability in the CPR skills. Conclusions: We have limited samples and inability of measure practical skills at study. According to outcome there is still pre-graduate and post-graduate CPR imperfect education at Turkey. There is necessity of education among health care providers and people to perform better basic life support and defibrilation and increase CPR quality both in and out of hospital until CPR team arrives to accident.

    Clear cell variant of syringoma as a rare case

    No full text
    Syringoma is a benign skin tumor derived from eccrine glands characterized by yellowish-pink color and firm papular lesions of the skin especially on the lower eyelid. Typical histopathological features of syringoma are dilated cystic eccrine sweat gland ducts. In this paper, we report a case of clear cell variant syringoma with neck and trunk lesions

    Acil serviste pulmoner tromboembolili hastaların farklı puanlama araçları ile değerlendirilmesi

    Get PDF
    Amaç: Acil serviste pulmoner tromboemboli (PTE) tanısı alan hastaların mortalite ile demografik, klinik, laboratuvar ve skorlamaözellikleri arasındaki ilişkiyi araştırmak.Gereç ve Yöntem: Bu retrospektif çalışmada, 2012-2015 yılları arasında acil servise başvuran torasik bilgisayarlı tomografi (BT) veyapulmoner BT anjiyografisi ile PTE tanısı alan 166 hasta çalışmaya dahil edildi. Hasta grubu Grup I (sağ kalan) ve Grup -II (hayattakalmayan)olarak iki gruba ayrıldı. Hematolojik ve biyokimyasal laboratuvar parametreleri, laktat içeren arteriyel kan gazı değerleri vetüm hastaların klinik şiddeti MWS, PESI ve MEWS skorlama sistemleri kullanılarak değerlendirildi.Bulgular: Arteriyel oksijen basıncı (PaO2) ve laktat düzeyleri açısından, hasta grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farkbulundu. Grup II'de, PESI ve MEWS skorları Grup-I hastaları ile karşılaştırıldığında anlamlı olarak yüksek bulundu. Grup II hastalarındaMWS skoru daha yüksekti.Sonuç: Burada kullanılan parametreler ve skorlama araçları sayesinde, PTE olgularını tanılamayı amaçladık. PTE'nin bu bulgularınyardımıyla klinisyen tarafından daha erken teşhis edildiğinde, mortalite ve morbidite oranlarının azaltılacağını ve tedavinin dahaetkili olacağını düşünmekteyiz.Objective: To investigate the association between the mortality, and the demographic, clinical, laboratory and scoring features of thepatients diagnosed with pulmonary thromboembolism (PTE) in the emergency department.Material and Methods: This retrospective study included 166 patients diagnosed with PTE through thoracic computerized tomography(CT) or pulmonary CT angiography referred to emergency services between 2012 and 2015. The patients group was classifiedinto two groups as Group-I (survival) and Group-II (non-survival). Hematological and biochemical laboratory parameters, arterialblood gas values including lactate and the clinical severity of all patients were assessed using MWS, PESI and MEWS scoring systems.Results: In terms of arterial oxygen tension (PaO2) and lactate levels, a statistically significant difference was observed between thepatient groups (p0,043, p0.001) While PESI and MEWS scores were found to be significantly higher among in Group-II patients,compared to those in Group-I (for both, p0.001).Conclusion: Thanks to the parameters and scoring tools used, it is aimed at diagnosing and treating PTE cases earlier. . Based on thesefindings, we consider that the clinician’searly diagnosis of PTE by following the present manifestations and evaluating the course ofthe treatment will decrease the rates of mortality and morbidit
    corecore