16 research outputs found

    Levodopa-refractory hyperprolactinemia and pituitary findings in inherited disorders of biogenic amine metabolism

    Get PDF
    Elevated serum prolactin concentrations occur in inherited disorders of biogenic amine metabolism because dopamine deficiency leads to insufficient inhibition of prolactin secretion. This work from the International Working Group on Neurotransmitter Related Disorders (iNTD) presents the results of the first standardized study on levodopa-refractory hyperprolactinemia (LRHP; >1000 mU/L) and pituitary magnetic resonance imaging (MRI) abnormalities in patients with inherited disorders of biogenic amine metabolism. Twenty-six individuals had LRHP or abnormal pituitary findings on MRI. Tetrahydrobiopterin deficiencies were the most common diagnoses (n = 22). The median age at diagnosis of LRHP was 16 years (range: 2.5-30, 1st-3rd quartiles: 12.25-17 years). Twelve individuals (nine females) had symptoms attributed to hyperprolactinemia: menstruation-related abnormalities (n = 7), pubertal delay or arrest (n = 5), galactorrhea (n = 3), and decreased sexual functions (n = 2). MRI of the pituitary gland was obtained in 21 individuals; six had heterogeneity/hyperplasia of the gland, five had adenoma, and 10 had normal findings. Eleven individuals were treated with the dopamine agonist cabergoline, ameliorating the hyperprolactinemia-related symptoms in all those assessed. Routine monitoring of these symptoms together with prolactin concentrations, especially after the first decade of life, should be taken into consideration during follow-up evaluations. The potential of slow-release levodopa formulations and low-dose dopamine agonists as part of first-line therapy in the prevention and treatment of hyperprolactinemia should be investigated further in animal studies and human trials. This work adds hyperprolactinemia-related findings to the current knowledge of the phenotypic spectrum of inherited disorders of biogenic amine metabolism

    Pediyatrik Semiyoloji

    No full text

    Nöraminidaz Eksikliği: 5 Olgu Sunumu

    No full text
    GİRİŞ: Sialidoz ve galaktosialidoz, NEU1 genindeki değişikliklerle ilişkili otozomal resesif geçişli lizozomal depo hastalıklarıdır. Klinik çok heterojen olup, başlangıç yaşı ve şiddetine göre alt tiplere ayrılırlar. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Beslenme ve Metabolizma BD’da nöraminidaz eksikliği nedeni ile takip edilen 5 olgunun verilerini sunarak literatüre katkıda bulunmayı amaçladık.OLGULAR: Konjenital sialidoz tanılı iki hasta nonimmün hidrops fetalis, kaba yüz görünümü, basık burun kökü, hidrosel, hepatomegali nedeni ile tetkik edilmişti. Fibroblastlarda nöraminidaz enzimi düşüklüğünün gösterilmesi ile tanı konulan Olgu 1, solunum yetmezliği nedeni ile 4 aylıkken kaybedilmişti. Olgu 2’nin tanısı NEU1 geninde daha önce bildirilmemiş olan homozigot c.997T>C mutasyonunun saptanması ile kesinleştirilmişti. Takipleri süresince noninvaziv solunum desteğinden ayrılamayan, çoklu eritrosit ve trombosit süspansiyonu, albumin desteği gereksinimi olan hastada kemik iliği transplantasyonu planlanmış ancak nakil uygulanamadan 9 aylıkken kaybedilmişti.Yürümede güçlük, esansiyel tremor şikayetleri 17 yaşındayken başlayan ve progresyon gösteren kadın hastanın (olgu 3) göz muayenesinde bilateral konjenital katarakt ‘blue dot’ saptanmıştı. Genetik analizinde NEU1 geninde c.997T>C ve c.914G>A mutasyonları görülmesi ile sialidoz tanısı almıştı. Perampanel tedavisi sonrasında ataksisi belirgin azalarak, yardımsız yürüyebilir hale gelmişti.Olgu 4: Galaktosialidoz tanılı iki hasta ilki doğumda normaldi ve 4. aydan sonra başlayan gelişme geriliği, kaba yüz görünümü, dizostozis multipleks, iletim tipi işitme kaybı ile tetkik edilmiş, 11 yaşındayken nefrotik düzeyde proteinürisi ve asiti gelişmişti. Olgu 5’in doğumdan itibaren başlayan gelişme geriliği mevcuttu, inguinal herni ve hidrosel nedeni ile opere olmuştu, hepatosplenomegali, kaba yüz, gelişme geriliği, faktör XI eksikliği mevcuttu.İki hastanın da tanısı fibroblastlarda nöraminidaz ve nöraminidaz ve beta galaktozidaz enzim eksikliğinin gösterilmesi ile konmuştu.SONUÇ: Nöraminidaz eksiklikleri geniş klinik spektrum gösteren nadir lizozomal hastalıklardır. Galaktosialidoz ve sialidoz tip I için tedavi çalışmaları umut vermektedir. Yeni vakaların literatüre kazandırılması ve hekimler arasında farkındalık oluşturulması hastalığın tanı ve tedavisinin geliştirilmesi için kıymetlidir

    Covid- 19 Pandemisinin Fenilketonüri Yenidoğan Tarama Programı Üzerine Etkileri

    No full text
    COVİD-19 PANDEMİSİNİN FENİLKETONÜRİ YENİDOĞAN TARAMA PROGRAMI ÜZERİNE ETKİLERİArzu Selamioğlu, Meryem Karaca, Mehmet Cihan Balcı, Narin Burmacı Can, Gülden Gökçay, Mübeccel DemirkolGİRİŞ-AMAÇFenilketonüri (PKU) ve hiperfenilalaninemi (HPA) doğumsal aminoasit metabolizması bozukluğudur.Fenilalanin (phe) özellikle merkezi sinir sisteminde birikerek geri dönüşümsüz beyin hasarına neden olur.Erken tanı ve tedavi ile bu bulgular önlenebilir.2006 yılında Yenidoğan Tarama Programı ile PKU taraması zorunlu hale gelmiştir.Bu çalışmada, pandeminin yenidoğan tarama programı üzerindeki etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır.YöNTEM-GEREÇLERBu çalışmada, Eylül 2018- Eylül 2021 tarihleri arasında (pandemi öncesi 1,5 yıl, pandemi dönemi 1,5 yıl) Sağlık Bakanlığı Yenidoğan Taraması hiperfenilalaninemi ayırıcı tanısı için İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Beslenme ve Metabolizma Bilim Dalı Polikliniği’ne başvuran hastalar retrospektif olarak değerlendirilmiştir.BULGULARSon 3 yılda tarafımıza 733 vaka sevk edilmişti.Bu vakaların 458’i (%62) pandemi öncesi, 275’i pandemi döneminde başvurmuştu.Pandemi öncesi başvuran hastaların 237 si (%52) erkek, 221 i kız idi.Hastaların 132’sinde HPA, 12’sinde hafif PKU, 12’sinde klasik PKU, 23’ünde fenilalanin/tirozin oran yüksekliği tespit edildi. 279 (%61) hastanın sonucu normal sonuçlanmıştı.Hastalardan 1’i dihidropteridin redüktaz enzim eksikliği, 1’i 6-piruvoyiltetrahidropterin sentaz eksikliği, 2’si akçaağaç şurubu idrar hastalığı, 3’ü galaktozemi, 1’i tirozinemi tanısı aldı.Akraba evliliği 118 (%26) hastada mevcuttu.Klasik PKU hastalarının tanı anındaki phe değeri ortalama:1722,3±477 ortanca:1524,9 idi.Hafif PKU hastalarının tanı anındaki phe düzeyi ortalama:838,3±169 idi.Hastaların 290’ı İstanbul’dan başvurmuş idi.İlk başvuru günü ortanca 24 gün, İstanbul ilinde yaşayan vakalarda ortanca 23,5 gün ve PKU tanısı alan vakalarda ortanca 23 gün saptandı.Hastalardan birinci tarama kanı alınma günü ortalama 2,75±5,7, ikinci kan alınma günü 10,34±7,68, üçüncü kan alınma günü 22,33±17,27 saptandı.Hiperfenilalaninemi tespit edilen hastaların tarama ilk phe düzeyi ortalama 3,85±1,85 mg/dl, hafif PKU saptanan hastaların tarama ilk phe düzeyi (n=11) ortalama 4,86±1,7 mg/dl, ikinci kan phe düzeyi (n=5) 11,1±2,7 mg/dl saptanmış idi. Klasik PKU saptanan hastaların tarama ilk phe düzeyi (n=11) ortalama 8,61±5,2 mg/dl, ikinci phe düzeyi (n=2) 31,1±8,6 mg/dl saptanmış idi.Pandemide başvuran hastaların 137’si (%50) kız, 138’i i erkek idi.126 (%46) hastanın sonucu normal sonuçlanmıştı. Hastaların 116’sında HPA, 8’inde hafif PKU, 16’sında klasik PKU, 9’unda (%0,03) fenilalanin/tirozin oran yüksekliği tespit edildi.Tarama ile yönlendirilen hastalardan 1’i 6-piruvoyiltetrahidropterin sentaz eksikliği, 4’ü galaktozemi, 1’i hipertrigliseridemi tanısı aldı.Akraba evliliği 93 (%34) hastada mevcuttu.Klasik PKU hastalarının tanı anındaki phe değeri ortalama 1816,4±424 idi.Hafif PKU hastalarının tanı anındaki phe düzeyi ortalama 689±232,7 ortanca:647 idi.Hastaların 150’si (%55) İstanbul’dan başvurmuş idi.İlk başvuru günü ortanca 23 gündü.İstanbul ilinde yaşayan ve yaşamayan vakalar arasında fark yoktu.Hastaların birinci tarama kanı alınma günü ortalama 1,8±2,3, ikinci kan alınma günü 9,1±12,9, üçüncü kan alma günü 19,4±18 gün saptanmıştır.Pandemi öncesi dönemle belirgin farklılık saptanmadı.SONUÇFenilketonüri gibi erken tanı ve tedavinin zeka geriliğine engel olduğu hastalıklarda pandemi döneminde de olsa yenidoğan tarama programının aksamaması, şüpheli vakaların hızlıca metabolizma merkezlerine yönlendirilmesi, vakaların aynı gün muayene olması ve kan sonuçlarının aynı gün içinde çıkması sağlanmalıdır.Anahtar Kelimeler: Neonatal Tarama Programı, Hiperfenilalaninemi, Fenilketonür

    Çapa Çocuk" Sabah Vaka Arşivleri –I

    No full text
    Vaka 5 - Huzursuzluk ve Sakinleştirilemeyen ağlama yakınması olan yenidoğa
    corecore