29 research outputs found

    Causal Relationship between Financial Development and International Trade: Evidence from Turkey

    Get PDF
    Over the past few decades, the links between financial development and international trade has preoccupied the minds of economists. However, the direction of causality still remains unresolved in both theory and empirics. In this paper we investigate the causal relationship between financial development and international trade with Toda Yamamoto, using data from 1961 to 2012 about Turkey. According to empirical findings, there is bidirectional causality between financial development and international trade. Also, financial development leads international trade indirectly through both economic growth and exchange rate. On the other hand, there is bidirectional causal relationship between economic growth and financial development

    The possible impacts of Tas/ Tfrs applications on ratio analysis

    Get PDF
    Küreselleşme ile birlikte uluslararası düzeyde işletme karşılaştırmaları ve işletme değerlemesi önemli bir konu haline gelmiştir. Fakat ülkelerin farklı muhasebe sistemlerine sahip olmaları işletmelerin karşılaştırılmalarında ve analizlerinde sorunlara yol açmaktadır. Bundan dolayı birçok ülke ortak bir dil arayışı amacıyla Uluslararası Muhasebe Standartları (UMS) /Uluslararası Finansal Raporlama Standartlarını (UFRS) benimsemiştir. Bu çalışma ile Türkiyede de Türkiye Muhasebe Standartları (TMS) ve Türkiye Finansal Raporlama Standartları (TFRS) adı ile belirli ölçüde uygulanmaya başlayan bu standartların oran analizine olan muhtemel etkileri incelenmektedir. TMS/TFRS uygulamalarının mali tablolar üzerinde kesin etkilerinin olmasına rağmen bunun finansal oranlar üzerindeki etkisi işletmeden işletmeye ve dönem içerisindeki faaliyetlere göre farklılıklar gösterebilir. Bu nedenle, oran analizinde önemli olan aynı muhasebe politikalarına ve standartlara göre hazırlanmış işletme mali tablolarının kullanılarak hazırlanmış olan oranların karşılaştırılmasıdır. Bu çalışma ile TMS/TFRS uygulamalarının mali tablolar ve dolayısı ile oran analizleri üzerindeki etkilerinin or taya konması amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda özellikle TMS/TFRSye geçiş sonucu değişiklik gösteren hesaplar ve bunun oran analizine olan etkileri örnekler yardımıyla açıklanmaktadır.Comparisons and valuations of firms at an international level have become an important subject along with globalization. However having different accounting systems o f countries causes troubles in comparisons and analysis of firms. Therefore, many countries adopted International Accounting Standards (IAS) / International Financial Reporting Standards (IFRS) for the purpose of seeking a common language in accounting. In this study, the possible impacts of these standards which are partially used with the name of Turkish Accounting Standards (TAS) and Turkish Financial Reporting Standards (TFRS) in Turkey,on ratio analysis is examined. Although there are certain impacts o f TAS/TFRS applications on financial statements, the impact of these on financial ratios can be different according to firms and activities in the period. Therefore, the important issue in ratio analysis is to compare ratios obtained from financial statements which are prepared with using the same accounting policies and standards. In this study, we aim to present the effects of TAS/TFRS applications on financial statements and accordingly ratio analysis. For this purpose, some accounts changed with TAS/TFRS and the impacts of this on ratio analysis are explained by examples

    ENTEGRE RAPORLAMANIN İŞLETMELERİN FİNANSAL PERFORMANSLARI ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİN YAPISAL EŞİTLİK MODELİ İLE ÖLÇÜLMESİ

    Get PDF
    Bu çalışma ile işletmelerin sosyal, çevresel ve ekonomik tüm performans göstergelerini tek bir raporda açıklayarak işletmelere değer katmayı hedefleyen entegre raporlamanın, bu hedefi doğrultusunda işletmelerin finansal performansları üzerindeki etkisi incelenmiştir. Bu amaçla işletmelerin sosyal, çevresel ve ekonomik performanslarını ifade eden teorik bir model oluşturulmuştur. Bu model çerçevesinde, entegre raporlamaya en yakın rapor yayınlayan BİST Sürdürülebilirlik Endeksi’ne kayıtlı işletmelerin 2016–2017 yıllarında yayınladıkları raporlardan alınan veriler, ‘SPSS for Windows 22.00 ve AMOS 22.0’ programı kullanılarak Yapısal Eşitlik Modellemesi Yol Analizi Yöntemi aracılığıyla ayrı ayrı analiz edilmiş ve yorumlanmıştır. Araştırma sonuçları, entegre raporlamanın işletmelerin finansal performansları üzerinde olumlu etkisinin olduğunu ortaya koymaktadır

    The Role of Financial Ratios in Determining the Stock Prices

    Get PDF
    Bu çalışma ile hisse senedi fiyatlarının belirlenmesinde etkili olan finansal oranlar panel veri yöntemiyle incelenmektedir. Bu amaçla İMKB’de işlem gören ve imalat sektöründe faaliyet gösteren 73 şirkete ait 1990-2009 yılları arasındaki veri seti kullanılmaktadır. Ampirik sonuçlar kârlılık ve likidite oranlarının hisse senedi getirileri üzerinde pozitif bir etkiye sahip olduklarını ortaya koymaktadır. Bununla birlikte borçluluk göstergesi olarak ele alınan kaldıraç oranı da benzer etkiye sahiptir. Ancak faaliyet oranlarının hisse senedi getirisini etkilemediği görülmektedir. Sonuç olarak ise finansal oranların hisse senedi getirisini belirlemedeki rolünün düşük olduğu söylenebilir .In this study, financial ratios being effective in determining stock prices are investigated by panel data analysis. In this aim, data set belonging to 73 companies indexed in Istanbul Stock Exchange (ISE) and operating in manufacturing sector over the period of 1990-2000 is used. Empirical results suggest that profitability and liquidity ratios have a positive effect on stock returns. Moreover, leverage ratio taken as an indicator of indebtedness has the same effect. However, it is seen that operating ratios have no impact on stock returns. Consequently, it may be said that the role of financial ratios in determining the stock returns is low

    Technoparks and Venture Capital Financing: A Survey of Metu-Technopolis and Ankara Cyberpark Firms

    No full text
    Bu çalışmada özellikle 20.yy’ın ikinci yarısından bu yana gelişmiş ülkeler tarafından teknoloji tabanlı işletmelerin finansmanında başarılı uygulama alanı bulmuş olan risk sermayesi finansman yönteminin işleyişi ele alınmaktadır. Risk sermayesi ile fikir, başlangıç ve geç aşamadaki girişimcilere ortaklık şeklinde uzun vadeli finansman desteği sağlanmaktadır. Risk sermayedarları işletmelere finansman yanında yönetsel ve teknik destek sağlamaktadırlar. Yöntemin gelişiminde, başlangıç aşamasında güçlü devlet desteği, desteklenecek nitelikte projelerin varlığı, yatırımdan çıkış yollarının ve fon kaynaklarının mevcudiyeti kritik rol oynamaktadır. Bu açıdan teknoloji geliştirme merkezleri ve teknoparklar yeniliğin yaratılmasında ve risk sermayesi şirketlerinin desteklemekte gönüllü olabilecekleri projelerin hayata geçirilmesinde işletmelere büyük kolaylıklar sağlamaktadır. Türkiye’de gerekli yasal altyapının oluşturulmasına rağmen risk sermayesi yönteminin gelişiminde arzu edilen bir gelişme sağlanamamıştır. Bunun nedenlerini ortaya çıkarmak ve yapılması gerekenleri belirlemek amacıyla, ODTÜ Teknokent ve Ankara Cyberpark işletmelerine yönelik anket uygulanmış, iki adet teknokent işletme yöneticisi ve bir adet risk sermayesi yatırım ortaklığı ile mülakat gerçekleştirilmiştir. Çalışma sonucunda, yöntemin yeterince anlaşılmadığı ve yeterli kalitede Risk Sermayesi Yatırım Ortaklığı’nın mevcut olmadığı tespit edilmiştir.This dissertation aims at exploring the process of venture capital used by developed countries successfully to finance new technology based firms since the second part of 20th century. Venture capital provides long-term finance as a partnership to seed, start-up and later stage entrepreneurs. In addition to providing finance, venture capitalists supply managerial and technical support to the firms. The strong support of government in the early stage, the availability of qualified projects and exit routes and sources of fund play critical role in the development of model. In this point of view, incubation centers and technoparks help firms to the creation of innovation and projects which venture capital firms can be voluntary to support. Although necessary legal substructure was formed in Turkey, desirable outcomes have not yet been obtained in the development of venture capital. This study uses a questionnaire to METU (Middle East Technical University) Technopolis and Ankara Cyberpark firms. Moreover, an interview is conducted to two technopolis firms and a venture capital firm. The survey results show that venture capital model is not known satisfactorily and there are not many qualified venture capital firms

    Hisse senedi getirileri ve reel sektör arasındaki ilişki: Ampirik bir çalışma

    No full text
    Finansal gelişme ile reel ekonomi arasındaki ilişki uzun yıllar araştırmacılar için ilgi çekici bir konu olmuştur. Bu çalışmada da hisse senedi getirileri ile reel sektör arasındaki nedensellik ilişkisi Hata Düzeltme Modeli (ECM) ve Standart Granger Nedensellik Testi yardımıyla araştırılmıştır. 1998 yılı ilk çeyreği ile 2008 yılının ikinci çeyreği arasında döneme ait İMKB100 endeksi ve reel sektörü temsilen GSYİH, özel kesim tüketim harcamaları ve özel kesim yatırım harcamaları kullanılmıştır. Araştırma bulguları, hisse senedi getirileri ile GSYİH ve özel kesim tüketim harcamaları arasında uzun dönemli ilişki ve aynı zamanda iki yönlü bir Granger nedenselliğin olduğunu göstermektedir. Ayrıca, hisse senedi getirilerinden özel kesim yatırım harcamalarına doğru tek yönlü bir nedensellik tespit edilmiştir

    Sıçanlarda Streptozotosin ile oluşturulan Diabetes Mellitus’ta Origanum Onites’in etkileri

    No full text
    Amaç: Diabetes mellitus insülin sentezinde azalma ve/veya insülin direnci nedeniyle kan şekerinde artma ile karakterize olan kronik bir hastalıktır. Bu çalışmada streptozotosin (STZ) ile diyabet oluşturulmuş sıçanların karaciğer ve böbrek dokularında biyokimyasal parametreler değerlendirilmiş, Origanum onites bitkisinin bu parametrelerde oluşabilecek değişikliklere karşı koruyucu etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda 300-400 g ağırlığında erkek Sprague-Dawley sıçanlar kullanıldı. Sıçanlar kontrol, diyabet ve tedavi (diyabet+Origanum onites) olmak üzere 3 gruba ayrıldı. Diyabet ve diyabet+Origanum onites grubundaki sıçanlara STZ 60 mg/kg dozda i.p. uygulanarak diyabet indüklendi. 48 saat sonra kan glukoz değerleri 200 mg/dL'den yüksek olan sıçanlar diyabetik olarak kabul edildi. Diyabet+Origanum onites grubuna günde 50 mg/kg Origanum ekstresi 6 hafta süre ile i.p. yolla uygulandı.Bulgular: Serumda AST, ALT, kreatinin ve sitokinlerin değerlerine ve böbrek ve karaciğer dokularında ise MDA ve GSH değerlerine bakıldı. AST, ALT, kreatinin ve MDA değerlerinin diyabet grubunda arttığı, tedavi grubunda ise anlamlı olarak azaldığı bulundu. GSH değerleri diyabet grubunda azalırken, Diyabet+Origanum onites grubunda bu değerlerde anlamlı bir artış meydana geldi. Inflamasyon göstergesi olan IL-1ß, IL-10, IL-4, IL-17, IL-12 ve IFN γ gibi sitokinlerin plazma seviyeleri incelendiğinde diyabet grubunda artış gözlenirken Diyabet+O Onites grubunuda anlamlı azalma görüldü.Sonuç: Bulgularımızı değerlendirdiğimizde Origanum onites’in serum ve dokularda oluşan oksidan hasarı önleyerek diyabette gelişebilecek komplikasyonlara karşı koruyucu etki gösterdiğini düşünmekteyiz. Origanum onites’in diyabette koruyucu etkileri üzerine yeni çalışmaların yapılmasına ihtiyaç vardır.--------------------Objective: Diabetes mellitus is a chronic disease characterized by decreased insulin synthesis and / or increased blood sugar due to insulin resistance. In this study, streptozotocin (STZ) diabetic rats were evaluated and it was aimed to investigate the protective effects of Origanum onites against possible changes in these parameters.Materials and Methods: Male Sprague-Dawley rats weighing 300-400 were divided into three groups as control, diabetes and treatment (diabetes + Origanum onites). Diabetes was induced by administration of STZ 60 mg / kg dose i.p.. After 48 hours, rats with blood glucose values higher than 200 mg / dL were considered diabetic. Diabetes + Origanum onites 50 mg / kg Origanum extract per day for 6 weeks i.p. route.Results: Serum AST, ALT, creatinine and inflammatory cytokine values were measured. MDA and GSH levels were measured in kidney and liver tissues. AST, ALT, creatinine, and MDA levels were found to be increased in the diabetes group and significantly decreased in the treatment group. While GSH values decreased in diabetes group, a significant increase occurred in Diabetes + Origanum onites group. When the plasma levels of cytokines examined, an increase was observed in the diabetes group and a significant decrease was observed in the Diabetes + O Onites group.Conclusion: When we evaluate our findings, we think that Origanum onites has protective effect against complications that may occur in diabetes by preventing oxidant damage and inflammation. Further studies are needed on the protective effects of Origanutesim onites in diabetes

    Hisse Senedi Getirileri Ve Reel Sektör Arasındaki İlişki: Ampirik Bir Çalışma

    No full text
    Finansal gelişme ile reel ekonomi arasındaki ilişki uzun yıllar araştırmacılar için ilgi çekici bir konu olmuştur. Bu çalışmada da hisse senedi getirileri ile reel sektör arasındaki nedensellik ilişkisi Hata Düzeltme Modeli (ECM) ve Standart Granger Nedensellik Testi yardımıyla araştırılmıştır. 1998 yılı ilk çeyreği ile 2008 yılının ikinci çeyreği arasında döneme ait İMKB100 endeksi ve reel sektörü temsilen GSYİH, özel kesim tüketim harcamaları ve özel kesim yatırım harcamaları kullanılmıştır. Araştırma bulguları, hisse senedi getirileri ile GSYİH ve özel kesim tüketim harcamaları arasında uzun dönemli ilişki ve aynı zamanda iki yönlü bir Granger nedenselliğin olduğunu göstermektedir. Ayrıca, hisse senedi getirilerinden özel kesim yatırım harcamalarına doğru tek yönlü bir nedensellik tespit edilmiştir

    The Determinants of International Capital Movements and an Analysis in the Context of Foreign Direct Investments: A Case of Turkey

    No full text
    Uluslararası sermaye hareketlerinin en büyük ayağını oluşturan doğrudan yabancı yatırımlar; yabancı bir ülkede yeni baştan fabrika kurulması ya da mevcut bir şirkete ortak olunması veya kurulu şirketin satın alınması şeklinde gerçekleştirilen, yatırımcısına yönetime katılma hakkı sağlayan yatırımlar olarak değerlendirilmektedir. DYY’ler istihdam, teknoloji, işletme bilgisi, uluslararası piyasalara entegrasyon ve rekabet ortamının oluşturulması noktasında ekonomik gelişmeye büyük katkılar sağlamaktadır. DYY’lerin ülke ekonomilerine sağladığı faydalar ve bu yatırımların ülke ekonomileri açısından önemi göz önüne alındığında, DYY’lerin ülke ekonomilerini tercihindeki ekonomik faktörlerin saptanması DYY girişlerinin sürekliliğinin sağlanması açısından büyük önem arz etmektedir. Bu bağlamda bu çalışmada doğrudan yabancı yatırımları belirleyen faktörler tahmin edilmiş ve bu faktörlerin doğrudan yabancı yatırım girişleri ile olan ilişkisi tespit edilmiştir. DYY’lerin ekonomik belirleyicileri GSYİH, ticari açıklık, birim işçilik maliyeti ve enflasyon olurken, DYY’lerin GSYİH, ticari açıklık ve birim işçi maliyetinden pozitif, enflasyondan negatif etkilendiği tespit edilmiştir
    corecore