685 research outputs found
Selective Jamming of LoRaWAN using Commodity Hardware
Long range, low power networks are rapidly gaining acceptance in the Internet
of Things (IoT) due to their ability to economically support long-range sensing
and control applications while providing multi-year battery life. LoRa is a key
example of this new class of network and is being deployed at large scale in
several countries worldwide. As these networks move out of the lab and into the
real world, they expose a large cyber-physical attack surface. Securing these
networks is therefore both critical and urgent. This paper highlights security
issues in LoRa and LoRaWAN that arise due to the choice of a robust but slow
modulation type in the protocol. We exploit these issues to develop a suite of
practical attacks based around selective jamming. These attacks are conducted
and evaluated using commodity hardware. The paper concludes by suggesting a
range of countermeasures that can be used to mitigate the attacks.Comment: Mobiquitous 2017, November 7-10, 2017, Melbourne, VIC, Australi
Genetic relationships among some Hesperis L. (Brassicaceae) species from Turkey assessed by RAPD analysis
In this study the phylogenetic relations among infraspecific, specific and supraspecific categories of 6 taxa of the genus Hesperis collected from different parts of Turkey were investigated by RAPD analysis.The results of the RAPD analysis support the idea that H. bicuspidata (Sect. Hesperis), H. schischkinii (Sect. Mediterranea), H. pendula (Sect. Pachycarpos), H. breviscapa, H. kotschyi (Sect. Cvelevia) and H.cappadocica (Sect. Contorta) species need to be placed into different sections according to morphological characters. On the other hand, the phylogenetic order of the sections according to morphological characters and according to molecular data displayed some differences and evolutionary phylogenetic orders of the sections were redesigned. The phylogenetic relations among species were based on the samples H. breviscapa and H. kotschyi which take place in the same section.The accordance of morphological and molecular similarities was noticed for H. breviscapa and H. kotschyi species. Besides this, infraspecific taxonomic situations of H. schischkinii samples havinghairy and glabrous (non-hairy) fruits which show allopatric and sympatric spread were reassessed by RAPD analysis
Increased pathogenicity of pneumococcal serotype 1 is driven by rapid autolysis and release of pneumolysin
Streptococcus pneumoniae serotype 1 is the predominant cause of invasive pneumococcal disease in sub-Saharan Africa, but the mechanism behind its increased invasiveness is not well understood. Here, we use mouse models of lung infection to identify virulence factors associated with severe bacteraemic pneumonia during serotype-1 (ST217) infection. We use BALB/c mice, which are highly resistant to pneumococcal pneumonia when infected with other serotypes. However, we observe 100% mortality and high levels of bacteraemia within 24 hours when BALB/c mice are intranasally infected with ST217. Serotype 1 produces large quantities of pneumolysin, which is rapidly released due to high levels of bacterial autolysis. This leads to substantial levels of cellular cytotoxicity and breakdown of tight junctions between cells, allowing a route for rapid bacterial dissemination from the respiratory tract into the blood. Thus, our results offer an explanation for the increased invasiveness of serotype 1
Yurt Dışında Yaşayan Türklerin Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne Katılım Sürecine İlişkin Görüşleri.
Türkiye AB ilişkileri sadece siyasi bir süreçten ibaret
değildir. Bu süreç içerisinde yaşayan halklar vardır. Bu kişilerin
AB’ye ilişkin düşüncelerini, beklentilerini ve yaşam deneyimlerini
öğrenmek demokrasi ve onunla ilişkili olarak AB’ye yönelik
bilinçli bir kamu (gündemi) oluşturabilmek açısından gereklidir.
Türk insanı göçmen statüsü veya vatandaş olarak yıllardır AB
ülkelerinde yaşamaktadır. Ancak gelinen noktada Türkiye’nin
üyeliğinin artık ne kadar gerekli olduğu ve Türk insanına neler
sağlayabileceği sorgulanmaktadır. Bu araştırma, AB deneyimini
fiili olarak yaşamakta olan Türk vatandaşlarının Birlik hakkındaki
düşüncelerini bilimsel verilerle ortaya koymak amacıyla
yapılmıştır. Bir anket uygulaması ile desteklenen bu çalışmada
önemli bulgulara ulaşılmıştır. Bu araştırmada Yurtdışında yaşayan
Türklerin Avrupa Birliği’ne ve Türkiye’nin AB’ye üyeliğine bakış
açısı konusu incelenmiştir. Bu bağlamda Avrupa genelinde toplam
6 ülkede 5515 katılımcıya iki bölümden oluşan toplam 35 soruluk
bir anket formu uygulanmıştır. Avrupa Birliği hakkında ne derece
bilgiye sahip oldukları ve bilgi kaynaklarının neler olduğu, AB’ye
ilişkin düşünceleri ve ardından AB ve entegrasyon hakkındaki
görüşleri 5’li likert ölçekle sorgulanmıştır. AB’ye ilişkin özelliklerin
demografik değişkenlere göre değişim gösterip göstermediği test
edilmiştir. Oluşturulan ölçeğin güvenilirliğini test etmek amacıyla
Cronbach’s alpha analizi uygulanmış ve güvenirlik katsayısı 0,952
olarak bulunmuştur. Sonuç olarak, Türklerin Avrupa kıtasındaki
varlığının Türkiye’nin AB’ye üye olma sürecinde bir destek olduğu
görülmektedir. Özellikle STK’ların temsiliyeti Türkiye’nin
AB’ye girmesi konusunda oldukça destek olmaktadır. Katılımcılar
Türkiye’nin AB’ye girmesine imkânsız olarak bakmaktadırlar.
Türkiye’nin hiçbir zaman bir AB ülkesi olamayacağına dair inanç
yüksektir. Yaş değişkeni ile AB’ye katılım konusunda destek ve
ülkeye uyum sorununa ilişkin görüşlerde farklılıklar tespit edilmiştir.
Ayrıca gelir durumu ülkelere göre farklılık göstermemektedir. Tüm
ülke vatandaşlarının gelir düzeylerinin düşük olduğu bulunmuştur.
Cinsiyet ile AB’nin dezavantajlı olduğunu düşünme arasındaki
ilişki bağımsız bulunmuştur. Her iki cinste AB dezavantajlı olarak
görülmektedir
Sivil Havacılık Sektöründe Kabin Personelinin Algıladıkları Liderlik Stilleri Ve İş Tatmini Üzerindeki İlişkileri: Türk Hava Yolları Örneği,
Bu çalışmanın temel amacı yöneticilerin liderlik davranışlarının, kabin
memuru olarak çalışanların iş tatminleri üzerindeki etkilerinin araştırılmasıdır.
Araştırma kapsamında Türk Hava Yolları içerisinde görev yapan kabin
memurlarının algıladıkları liderlik stilleri ile iş doyumları arasındaki ilişki
incelenmiştir. Çalışmanın evrenini THY “Türk Hava Yolları” örneklemini ise
ilgili kurumun “Kabin Memuru” olarak çalışan personeli oluşturmaktadır.
Çalışmanın uygulama aşaması yaklaşık olarak iki buçuk ay sürmüş olup,
katılımcılara toplamda 750 anket formu dağıtılmıştır. Katılımcılar rastgele
seçilmek üzere belirlenmiştir. Çalışmada iki ölçekten oluşan bir anket formu
kullanılmıştır. Kullanılan anket formunda 128 ölçekli soru bulunmaktadır. Bu
soruların 64 adeti 4’lü likert ve 36 adeti ise 5’likert ölçekten oluşmaktadır.
Çalışmada kullanılan anket daha önceden farklı bir çalışmada kullanılmış olup,
güvenirliliği sağlanmış bir ankettir. Katılımcılardan elde edilen anket verileri
SPSS 20.0 istatistik programı ile analiz edilmiştir. Güvenirlilik analizi
sonucunda 0.909 ve 0.925 Cronbach's Alpha katsayısı elde edilmiştir.
Araştırmanın amacına yönelik olarak iş doyumu ve liderlik arasındaki ilişkinin
belirlenmesi için Pearson korelasyon analizi yapılmıştır. Ayrıca bağımsız örnek
ve değişkenlere ilişkin olarak t testi kullanılmıştır. Yapılan araştırma ve elde
edilen veriler doğrultusunda liderlik algısı ile iş doyumu arasındaki ilişki
incelenmiş “Dönüşümcü liderlik algısı arttıkça iş doyumunun azaldığı”,
“Serbestlik tanıyan liderlik algısının artması sonucunda ise iş doyumunun da
arttığı” saptanmıştır
Küreselleşme Sürecinde Üniversitelerin İş ve Sanayi Sektörüyle Olan İlişkileri ile Öğrencilerine Sağladığı Avantajların Uygulamalı Örneği,
Küreselleşen rekabet ortamında emek gücüne verilen önem her geçen gün artmaktadır. Bu emek gücünün yetiştirilmesinde ve iş çevrelerinin beklentilerinin göz önüne alınarak istihdamın sağlanmasında bilgi üreten üniversitelerin önemli sorumlulukları vardır. Üretilen bilgilerin ülke sanayisinde ürün çıktısına dönüştürülmesi için üniversite-sanayi işbirliğinin etkin rol oynaması gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı üniversite öğrencilerinin iş ve sanayi sektörü ile olan ilişkilerinin kendilerine sağladığı avantajlara ilişkin algılarının tespit edilmesi ve söz konusu algıların bazı demografik özelliklere göre farklılaşıp farklılaşmadığının test edilmesidir. Araştırma uygulamalı bir alan çalışmasıdır. Bu bağlamda 200 katılımcıya iki bölümden oluşan bir anket formu uygulanmıştır. Verilerin analizinde frekans tabloları, betimleyici istatistikler, bağımsız örneklem t testi, tek yönlü varyans analizi (anova) ve Tukey testinden faydalanılmıştır. Araştırmada üniversitelerin iş ve sanayi sektörü ile olan ilişkilerinin öğrencilere sağladığı avantajlara ilişkin algıların öğrenim durumu ve cinsiyet bakımından farklılaştığı, söz konusu algıların kamu okullarında öğrenim görenlerde ve erkek öğrencilerde daha olumsuz olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca, öğrencilerin okudukları üniversitenin kendilerine iş olanakları sağlayacağı kanaatinde olmadıkları ve üniversite-sanayi işbirliği içerisindeki kurum ve işletmelerin ortak eğitim politikası uygulamalarının daha etkin ve faydalı olacağına dair görüş belirttikleri saptanmıştır. Sonuç olarak, üniversiteler ve iş yaşamı içerisindeki kurumların bir araya getirilerek ortak çalışmaların yapılmasına ilişkin planlamalar yapılması ve bu doğrultuda çeşitli eğitim ve organizasyonların gerçekleştirilmesinin üniversite-sanayi işbirliğinde etkin rol oynayacağı söylenebilir
The Relationship of Left Ventricular Trabeculation to Ventricular Function and Structure Over a 9.5-Year Follow-Up The MESA Study
Left ventricular (LV) trabeculation is highly variable among individuals and is increased in some diseases (e.g., congenital heart disease or cardiomyopathies), but its significance in population-representative individuals is unknown
Resmi İlköğretim Okullarında Görev Yapan Yöneticilerin Zaman Yönetimi İle İlgili Algılarının İncelenmesi,
Bu araştırma, ilköğretim okullarında çalışan yöneticilerin zaman
yönetimine ilişkin algı düzeylerini tespit etmeye yöneliktir. Bu araştırma
genel tarama modelinde nicel bir çalışmadır. Bu araştırmanın
çalışma evrenini, İstanbul- Bağcılar, Avcılar, Esenyurt ve Bahçelievler
belediye sınırları içinde bulunan 249 ilköğretim okulunda çalışan
632 müdür ve müdür yardımcısı oluşturmaktadır. Veri toplama
aracı olarak araştırmacılar tarafından “zaman yönetimi” ile ilgili 5’li
Likert tipinde geliştirilmiş olan 24 maddelik bir anket kullanılmıştır.
Anketin Cronbach’s Alpha iç tutarlık katsayısı 0,933’tür. Anketten
elde edilen veriler, SPSS 20 istatistik programı ile analiz edilmiştir.
Zaman yönetimi ile ilgili açımlayıcı faktör analizi sonuçlarına göre
yöneticilerin zaman yönetimi algıları dört alt boyutta toplanmıştır.
Bu alt boyutlar; “zamanı planlama, zamanı değerlendirme, zaman
yetersizliği ve kişisel ilişkiler” olarak isimlendirilmiştir. Faktör alt
boyutları ile bağımsız değişkenler olarak cinsiyet, okulda çalışan
öğretmen sayısı, mesleki deneyim, okulda geçen yöneticilik süresi
ve eğitim düzeyi arasında farklılıklara bakılmıştır. Buna göre iki
gruplu karşılaştırmalarda t testi, ikiden fazla bağımsız grupların
karşılaştırılmasında tek yönlü ANOVA ve anlamlı değişkenler için
LSD testi uygulanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, yöneticilerin
en fazla zamanını alan konular “zamanı planlama”, en az zaman
ayırdıkları konular ise, “ kişisel ilişkiler” ile ilgilidir. Bu bulgular
yapılan diğer araştırma bulguları ile de desteklenmektedir
Demographic Features of Turkish Literature Audiences and Applied Analysis of the Factors Affecting Their Reading Preferences,
The purpose of this study is to determine factors affecting reading preferences in
parallel with the demographic features of Turkish literature audiences. The study lasted
approximately for 7 months. (N=650) individuals attended the study in total. The
universe of the study is Turkey while the sample of the study is composed of 8 different
provinces. These provinces are İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Kocaeli, Sakarya,
Trabzon and Gaziantep. A questionnaire form whose reliability and validity had been
ensured before and which was composed of 5 point Likert scale was used in the study.
The questionnaire form was reformed in accordance with the topic of the study, it was
subjected to validity and reliability test and it was carried into main practice through
taking views of experts. Data acquired from the results of main practice was analyzed
by using SPSS 18.0 packet program and the value of 0.924 was acquired as Cronbach’s
Alpha co-efficient. This value indicates that the measuring tool used in this study is
quite reliable. The questionnaire is composed of two sections. In the first section, there
are questions with regard to determine demographic features of the participants while in
the second section, there are scaled questions composed of 120 items. 0.05 of
significance level was taken into account among variables in terms of relations and
differences. Methods such as different statistics anova, factor and hypothesis tests were
applied in the analysis. Moreover, 4 different literary works were mentioned in the
study so as to determine attitudes and behaviors of the participants towards literary
works. Opinions of the participants were demanded about novels such as İntibah
(Rebirth), Araba Sevdası (Ambition for Car), Mai ve Siyah (Blue and Black) and
Çalıkuşu (The Wren). At the end of the study, it was found out that the participants
followed academic publications more frequently, the use of computer and internet had
an effect on reading e-book and up-to-date books were read more than those books
written in a foreign or ancient language (Ottoman Turkish). Furthermore, it was
determined that education and age variables of the participants had an effect on reading
habits while gender, age and education variables had an effect in some reading factors
- …