15 research outputs found

    PARAFİNLE EMPRENYE EDİLEN AHŞABIN MAKROSKOPİK ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE KURU SICAKLIĞIN ETKİSİ

    Get PDF
    Kuru sıcaklık, bir süre ateşte ısıtılan madeni kap vb eşyalardaki sıcaklıktır. Makroskopik özellik, doğrudan gözle veya bir büyüteç ile görülebilen ya da hissedilebilen özelliklerdir. Bu çalışma, parafinle emprenye edilen ahşabın makroskobik özelliklerine kuru sıcaklığın etkileriyle ilgili sonuçları içermektedir. Kayın (Fagus orientalis Lypsky), Ladin (Picea orientalis L. Link), Kızılağaç (Alnus glutinosa Geartn.) ve Sarıçam (Pinus sylvestris L.) ağaçlarının diri odunundan hazırlanan örnekler, Parafin çözeltisine daldırılarak emprenye edilmiştir. Sonra, metal bir kaba su doldurulmuş, kap ısıtılarak içindeki su kaynatılmıştır. Bu kap, bir süre örnek üzerinde bırakılmış ve sonra kaldırılmıştır. Örnek yüzeyindeki değişiklikler gün ışığında çıplak gözle incelenmiştir. Testler laboratuvar şartlarında gerçekleştirilmiştir. Kuru sıcaklık, parafinle emprenye edilmiş ahşabın yüzey görünümünde olumlu bazı değişiklikler meydana getirmiştir. Yüzeyde sıcaklık etkisiyle yapışma ve kayganlık oluşmamış, fakat biraz koku hissedilmiştir. Bu koku, parafinin kuru sıcaklık etkisinde kalmasından olabilir. Ayrıca, kontrole göre, emprenye süresi uzadıkça parafinli ahşabın yüzey parlaklığı da artmıştır. Anahtar kelimeler: Ahşap, Parafin, Emprenye, Kuru Sıcaklık, Makroskopik Özellikle

    Afyonkarahisar–Ömer–Gecek–Gazlıgöl jeotermal suları ile emprenyeli karaçam (P. nigra Arnold.) ve kızılçam (P. brutia Ten.) diri odunlarında bazı özelliklerin incelenmesi

    Get PDF
    Çalışmada, bazı jeotermal suların emprenye maddesi potansiyeli ve bu sularla emprenyeli ahşapta çözelti absorpsiyonu, net kuru madde, teğet yönde şişme ve çekme miktarları araştırılmıştır. Araştırmada, Afyonkarahisar-Ömer (AF-23)-Gecek (R-260)-Gazlıgöl (GZL-1) jeotermal suları, karaçam (Pinus nigra Arnold.) ve kızılçam diri odunları (Pinus brutia Ten.), basit daldırma yöntemi ve saf su kullanılmıştır. Emprenye ve test işlemleri, laboratuvarda normal oda şartlarında gerçekleştirilmiştir. Sonuçta, Ömer, Gecek ve Gazlıgöl jeotermal suları için, emprenye maddesi derişimi, sırasıyla, %0,45, %0,47 ve %0,13 olarak saptanmıştır. İstatistiki olarak, jeotermal suların, absorpsiyon ve net kuru madde üzerindeki etkileri anlamlı çıkarken, teğet yönde şişme ve çekme üzerindeki etkileri anlamsız çıkmıştır. En yüksek absorpsiyon ve net kuru madde, Gecek jeotermali ile emprenyeli örneklerde bulunmuştur. Jeotermal sular ile emprenyeli örneklerin teğet yönde şişme ve çekme miktarları, saf su ile muamele edilmiş örneklerdeki ile hemen hemen aynı oranda gerçekleşmiştir. Anahtar kelimeler: Ahşap, Ağaç malzeme, Emprenye, Jeotermal, Afyonkarahisa

    Kütahya–Simav yöresi jeotermal sularının emprenye maddesi potansiyeli ile ahşaptaki absorpsiyon, retensiyon ve yoğunluk üzerine etkilerinin belirlenmesi

    Get PDF
    Kütahya, jeotermal sularca zengin illerimizden biridir. İlde, sıcaklığı 30°C’nin üzerinde, 11 adet jeotermal saha vardır. Bu sahalardan biri de Simav yöresidir. Yöredeki jeotermal kaynaklar, kimyasal tuz / mineral madde bakımından zengindir. Çalışmada, Simav yöresi jeotermal sularının emprenye maddesi potansiyeli ile ahşaptaki absorpsiyon, retensiyon ve yoğunluk üzerine etkilerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada Eynal, Çitgöl ve Naşa jeotermal suları, kızılçam (Pinus brutia Ten.) ve karaçam (Pinus nigra Arnold.) diri odun örnekleri ile basit daldırma yöntemi kullanılmıştır. Sonuçta, yöredeki jeotermal sular, geleneksel ahşap emprenye maddelerinin içeriğinde bulunan 10 – 13 adet kimyasal maddeye sahiptir. Bu maddelerin derişimi 748,61 mg/lt – 1244,01 mg/lt arasında değişmektedir. Bu sularla emprenye edilen ahşaptaki absorpsiyon, retensiyon ve yoğunluk değerleri, jeotermal kaynak derişimine bağlı olarak artmıştır. İstatistiksel olarak, absorpsiyon ve retensiyon üzerinde jeotermal kaynak türü, yoğunluk üzerinde ise ağaç türü önemli derecede büyük düzeyli bir etki yapmıştır. Bahsedilen özellikler için, ortalama en yüksek değer, kızılçamda Eynal kaynağı ile emprenyede, en düşük değer ise karaçamda Naşa kaynağı ile emprenyede bulunmuştur. Anahtar kelimeler: Kütahya, Simav, Ahşap, Ağaç malzeme, Jeotermal, Empreny

    ANADOLU KARAÇAMINDA [Pinus nigra Arnd. subsp. pallasiana (Lamb.) Holmboe] IMERSOL AQUA® ABSORPSİYONUNUN AĞACIN YÖNLERİNE GÖRE DEĞİŞİMİ

    Get PDF
    Bu çalışmada, Anadolu karaçamı [Pinus nigra Arnd. subsp. pallasiana (Lamb.) Holmboe] odununda Imersol Aqua® absorpsiyonunun ağacın doğu, batı, güney ve kuzey yönlerine göre değişimi araştırılmıştır. Bu amaçla; deneme ağacı dikili halde iken gövde kabuğu üzerinde kuzey yönü belirlenerek kesilmiştir. Diğer yönler, bu yön baz alınarak tomruğun enine kesiti üzerinde işaretlenmiştir. Her bir yön için, tomruğun diri odun kısmından 2 x 5 x 10 cm boyutlarında örnekler hazırlanmıştır. Bu örnekler, sıvı Immersol Aqua® içerisine 10 dakika daldırılarak emprenye edilmiştir. Deneyden elde edilen bulgular, SPSS istatistik programı yardımıyla analiz edilmiştir. Sonuçta; Imersol aqua® absorpsiyonu karaçam diri odununda ağacın doğusundan batısına ve güneyinden kuzeyine doğru azalmıştır. Ağacın yönleri, çözelti absorpsiyonunu önemli düzeyde etkilemiştir. Yönler arasında önemli farklar ortaya çıkmıştır. Anahtar Kelimeler: Karaçam, Imersol aqua®, Absorpsiyon, Ağaç yön

    ÇEŞİTLİ EMPRENYE MADDELERİNİN YONGALEVHANIN MEKANİK ÖZELLİKLERİNE ETKİLERİ

    Get PDF
    Bu çalışmanın amacı; çeşitli emprenye maddelerinin yongalevhanın eğilme direnci (ED), elastikiyet modülü (EM) ve levha yüzüne dik çekme direnci (ÇD) üzerine etkilerini ve bu etkilerin önem derecelerini belirlemektir. Araştırmada; endüstriyel odun yongaları, üre-formaldehit ve çeşitli emprenye maddeleri kullanılmıştır. Üre-formaldehid tam kuru yonga ağırlığına oranla, diğer kimyasallar ise tam kuru tutkal ağırlığına oranla uygulanmıştır. Levhalar, tutkal püskürtme makinasında emprenye edilen yongalar tutkallandıktan sonra, bu yongalar 150°C sıcaklık ve 25–28 kp/cm2 basınçta preslenerek üretilmiştir. Sonuç olarak; emprenye maddesi kullanım miktarı arttıkça, kontrole göre, ED %2.01–34.93, EM %2.67–49.18 ve ÇD %0.50-42.13 arasında artmıştır. Bu artış, ED ve EM için kolofan, alkid reçinesi, immersol-WR’li levhalarda önemsizken diğerlerinde önemli; ÇD için ise borik asit/boraks, tanalith-CBC, tanalith-CBC/borik asit/borakslı levhalarda anlamsızken diğerlerinde anlamlı bulunmuştur. Anahtar Kelimeler: Emprenye, Endüstriyel odun yongaları, Yongalevha, Mekanik özellikle

    Borlu Madde Katılım Oranının Yongalevhanın Fiziksel Özelliklerine Etkileri

    No full text
    fiziksel özellikleri (özgül kütle, su alma, kalınlık artışı) test edilerek elde edilen bulgular, bilgisayarda SPSS istatistik programıyla analiz edilmiştir. Sonuçta, yongalevhanın özgül kütlesini, boraks+borik asit hariç, diğer borlu maddelerin katılım oranları istatistikî olarak önemli derecede etkilemiştir. Su alma ve kalınlık artışı oranları üzerine, hem borlu madde katılım oranı hem de suda bekletme süresi önemli bir etki yaparken, borlu madde katılım oranı ile suda bekletme süresi arasındaki etkileşim önemli bir etki yapmamıştır. Ayrıca toplam levha malzemesi içinde borlu madde katılım oranının artmasıyla özgül kütle iyileşmiş, su alımı ve kalınlık artışı kötüleşmiştir. Anahtar Kelimeler: Bor, Emprenye, Yongalevha, Fiziksel özellik, Özgül kütle, Su alımı, Kalınlık artış

    BORLU MADDE KATILIM ORANLARININ YONGALEVHANIN YÜZEY SAĞLAMLIĞINA KATKILARI

    No full text
    Çalışmada borlu madde katılım oranlarının yongalevhanın yüzey sağlamlığına nasıl bir katkı sağladıklarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Laboratuvarda gerçekleştirilen yongalevha üretiminde borlu maddeler olarak boraks, borik asit, tanalith-CBC, borik asit+boraks ve tanalith-CBC+borik asit+boraks kullanılmıştır. Üretim esnasında, odun yongaları çeşitli katılım oranlarındaki borlu maddelerle muamele edilmiştir. Üretilen yongalevhaların yüzey sağlamlıkları TS EN 311’e göre tayin edilmiştir. Elde edilen bulgular SPSS istatistik programı yardımıyla analiz edilmiştir. Sonuçta, borlu maddelerin katılım oranları, yongalevhanın yüzey sağlamlığına istatistik anlamda önemli derecede katkılar sağlamıştır (p0,000). Borlu levhaların yüzey sağlamlıkları, kontrol levhasına göre %3,16 ile %45,72 arasında değişen oranlarda iyileşmiştir. En yüksek iyileşme %5,00’lik borik asitin %1,50’lik katılım oranıyla sağlanırken, en düşük iyileşme %10,00’luk tanalith-CBC’nin %0,60’lık katılım oranıyla elde edilmişti

    Ahşap Malzemede Su Alımının Parafin Vaks / Bezir Yağı Karışımıyla Azaltılması

    No full text
    Bu çalışmanın amacı; bazı ağaç türlerinden elde edilen ahşap malzemenin su veya rutubet alımını azaltmaktır. Kayın (Fagus orientalis L.Cavr.), Kızılağaç (Alnus glutinosa Geartn.), Ladin (Picea orientalis L.) ve Sarıçam (Pinus sylvestris L.) tomruklarının diri odunundan 3x3x1.5 cm boyutlarda hazırlanan örnekler, emprenye çözeltisine (%3 parafin vaks/%10 bezir yağı/%87 white spirit) 1/3, 3 ve 24 saat daldırılarak emprenye edilmiştir. Sonra test ve kontrol örnekleri, destile su içinde 1/4,1,4,16 ve 24 saat bekletilmiştir. Deneyden elde edilen su alma oranı ve su itici etkinlik değerleri istatistiksel olarak irdelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre; emprenye süresi suda bekletme periyodu ve ağaç türü, çözelti soğurulmasını, kuru madde tutunmasını, su alımını ve su itici etkinliği etkilemiştir. Çözelti soğurulması ve kuru madde tutunmasının artmasıyla, emprenyeli örneklerin su itici etkinliği artmıştır. Anahtar Kelimeler: Ahşap, Su Alımı, Su İticilik, Parafin, Bezir Yağı, Emprenye

    Kuzuluk, Taraklı ve Geyve (Sakarya) jeotermal sularının emprenye maddesi potansiyeli ve kızılçam (P. brutia ten.) odununda bazı fiziksel özellikler üzerine etkisi

    No full text
    Çalışmada, Sakarya’dan üç farklı jeotermal suyun ahşap emprenye maddesi potansiyelinin araştırılması, bu sularla dört farklı sıcaklıklı jeotermal su ile muamele edilen ağaç malzemede absorpsiyon, retensiyon, yoğunluk ve teğet yönde genişleme özelliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Deneylerde Geyve, Kuzuluk ve Taraklı jeotermal suları, kızılçam (Pinus brutia Ten.) diri odun örnekleri ve termik metot kullanılmıştır. Kaynaklardan sıcak/kızgın halde alınıp normal çevre koşullarında soğutulan jeotermal sular laboratuvara taşınmıştır. Burada, ±20C hassasiyetle, dört farklı sıcaklıklı (230C, 480C, 690C, 920C) jeotermal işlem sıvısı hazırlanmıştır. Odun örnekleri bu sıvılarla, termik metot ilkesine göre ayrı ayrı emprenye edildikten sonra yukarıda bahsedilen özellikleri test edilmiştir. Yapılan testlere ilişkin bulgular istatistiksel anlamda değerlendirilmiştir. Sonuç olarak, bu kaynaklar, toplam jeotermal kimyasalın %55’ini teşkil eden ve derişimleri 450.00 mg/L ile 1232.24 mg/L arasında değişen 12 adet ahşap emprenye maddesi içermektedir. Jeotermik işlemler, kızılçamda yoğunluk ve teğet genişlemeye anlamlı bir katkı yapmazken, diğer özellikleri önemli derecede etkilemiştir. En fazla absorpsiyon ve retensiyon, sırasıyla, Kuzuluk ve Geyve’de bulunmuştur. Kuzuluk, Geyve ve Taraklı’dan, sırasıyla, %1.5 ve %4.0 daha fazla absorpsiyon sağlarken, Geyve, Kuzuluk ve Taraklı’dan, sırasıyla, %28 ve %78 daha fazla retensiyon vermiştir. Üç jeotermal kaynak için kontrole göre yoğunluk önemli derecede artarken teğet yönde genişlemede önemli bir artış görülmemiştir. Yoğunluk için en yüksek artış Kuzuluk 92 0C’de elde edilirken, en az artış Taraklı 48 0C’de bulunmuştur

    Simav Yöresi Jeotermal Sularıyla Muamele Edilen Çam Odunlarının Eğilme Direnci, Liflere Paralel Basınç Direnci ve Statik Kalite Değeri

    No full text
    Zengin kimyasal tuzlar içeren jeotermal kaynaklar farklı alanlarda değerlendirilmektedir. Bu kaynakların ekonomik olarak kullanılabilmesi için ağaç malzemeye etkilerinin de belirlenmesi gerekmektedir. Bu çalışma, jeotermal suların iki farklı çam odununda eğilme direnci, liflere paralel basınç direnci ve statik kalite değerine etkilerini belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışmada, Kütahya-Simav yöresinden Eynal (E-6), Çitgöl (Ç-1) ve Naşa (N-1) jeotermal suları, karaçam (P.nigra Arnold.) ve kızılçam (P.brutia Ten.) diri odun örnekleri ve batırma yöntemi kullanılmıştır. Sonuç olarak, jeotermal sular, karaçam ve kızılçam odunlarının eğilme direnci, liflere paralel basınç direnci ve statik kalite değerini kontrole göre önemli derecede azaltmıştır. En düşük azalma, eğilme direnci için N-1 jeotermaliyle muamelede bulunurken, liflere paralel basınç direnci ve statik kalite değeri için Ç-1 jeotermaliyle muamelede elde edilmiştir. Bu azalmalar, eğilme direnci ve liflere paralel basınç direnci için %3.70 - %15.54 arasında değişirken, statik kalite değeri için %4.58 - %17.36 arasında değişmiştir. Ayrıca etki açısından aralarında önemli farklılıklar bulunan E-6, Ç-1 ve N-1 jeotermal suları, basınç direnci bakımından heriki çam odununun statik kalite değerine orta seviyede bir katkı yapmıştır
    corecore