42 research outputs found

    Problem Solving Approach at Organizational Development Activities: A Research at Karabuk University

    Get PDF
    AbstractHence rapid change and extensive competition, organizations have to ensure the persistence of their organizational development (OD) activities. The goal of this study is to inquire OD activities devoted to solving problems at organizational e-learning processes. The study consists of two sections. While the first section includes the literature about OD and Problem Solving Approach, the second includes the field research on students’ subjective perceptions about the Karabuk University's relatively new online distance education (DE) program. To overcome the difficulties based on affordability, number of instructors, infrastructure etc., Karabuk University management has strategically decided limited number of classes which have already been part of formal education so far, to be offered by distance education method. This study especially focuses on determining the students’ perceptions on efficiency, infrastructure, problems, practicality and acceptance level of this new process. Direct survey has been implemented at this study and the datas obtained have been analyzed by using frequency and one-sample t tests. The results show that there is no overall negative perception against DE, students perceive DE as a practical, economic and innovative method, students are inclined to computer use, related departments interfere in problem solving in time, it is still believed that the in-class education is the best learning method and students’ capability of computer access causes problems in the DE system. Increasing interactivity in DE programs, noticing the importance of face-to-face communication, promoting activities out of virtual classroom and raising the number of computers offered to students’ use may be beneficial for DE system efficacy and consistent improvement. It is aimed to find out present and possible problems in distance education system from the students’ point of view and use this information in problem solving and process improvement efforts

    İşletmelerin Stratejik Yönelimleri ve Etkin İş Sürekliliği Yönetimi Arasındaki İlişkiler: İstanbul Sanayi Odası (İSO) 2015 Birinci 500 Sanayi Kuruluşu Üzerinde Yapılan Araştırma

    Get PDF
    İş kesintileri işletmeleri müşteri, pazar payı, karlılık, marka değeri ve rekabet alanlarında ciddi kayıplara uğratabilir. İş Sürekliliği Yönetimi (İSY),  kesinti durumunda, öngörülen sürede kritik iş süreçlerini sürdürerek normale dönmeyi hedefleyen faaliyetler bütünüdür. İş Sürekliliği Yönetim Sistemi (İSYS) işletmenin genel yönetim stratejileriyle uyumlu ve entegre bir şekilde uygulanmalıdır. Bu araştırmada işletmelerde iş sürekliliği yönetimi gerekliliklerinin etkin biçimde yerine getirilmesiyle bu işletmelerin sahip oldukları stratejik yönelimler arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Veriler araştırmaya konu işletmelerde çalışan yöneticilerle yapılan yüzyüze anketlerle elde edilmiş, ilişkilerin analizinde Spearman’s rho korelasyon testi kullanılmıştır. Analiz sonuçlarına göre; bu işletmelerin fonksiyonel düzeyde tercih ettikleri stratejik yönelimleriyle iş sürekliliği yönetimi konusundaki davranışları arasında “pozitif ve çok zayıf bir ilişki” vardır. İşletmeler değişik yönelimler arasından en fazla pazar yönelimli olmayı tercih etmekte ancak bütün yönelimleri birlikte kullanmayı önemsemektedirler. Etkin İSY gerekliliklerinin bağımsız süreçler olarak değil ancak, işletme stratejileriyle entegre bir şekilde gerçekleştirilmesi önerilebilir. İSY süreçlerine örgüt üst yönetiminin katılım ve desteği önem arz etmektedir

    İstanbul’daki Vakıf Üniversitelerinin Kuruluş Dönemlerine göre Etkinlik Analizi

    Get PDF
    Bu çalışmada Veri Zarflama Analizi (VZA) yöntemiyle İstanbul’da bulunan vakıf üniversitelerinin etkinliklerinin belirlenmesi, etkin olmayan üniversiteler için referans alabileceği referans kümesinin belirlenmesi ve kuruluş dönemlerine göre etkinlik düzeyleri arasında farklılık olup olmadığının belirlenmesi amaçlanmıştır. Literatür taraması sonrası üniversitelerin etkinlik analizinde kullanılan girdi ve çıktı değişkenleri belirlenmiştir. İstanbul’da bulunan 31 vakıf üniversitesinin etkinlik analizleri yapılmıştır. İstanbul’da bulunan vakıf üniversitelerinden önlisans ve lisans bölümlerinden mezuniyet sayısına göre 2 tanesinin etkin, lisansüstü programlardan mezuniyet sayısına göre 1 tanesinin etkin, akademik değerlendirme puanına göre 3 tanesinin etkin ve genel olarak 9 tanesinin etkin olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, kuruluş dönemlerine göre İstanbul’da bulunan vakıf üniversitelerinin etkinlik düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık olmadığı görülmüştür

    İlk trimester spontan uterus rüptürü: Olgu sunumu

    Get PDF
    Gebelikte uterus rüptürü maternal morbitide ve mortalite riskini arttıran nadir fakat acil bir durumdur. Gebeliğe bağlı ilk trimester uterin rüptürler ise son derece nadirdir. Kliniğimize kasık ağrısı nedeni ile başvuran hastada, 10 haftalık canlı gebelik, akut batın bulguları ve batın içerisinde serbest sıvı tespit edildi. Hastanın tıbbi kayıtlarından önceki gebeliğinin sezaryan ile sonlandırıldığı ve bu esnada uterus fundusunda perforasyon geliştiği öğrenildi. Eksploratif laparotomide bu perforasyon bölgesine uyan alandan uterus rüptürü olduğu görüldü. Akut karın bulguları olan ve batın içerisinde sıvı koleksiyonu tespit edilen gebe hastalarda uterus rüptürü, düşünülmesi gereken bir ön tanı olmalıdı

    Giant aneurysm of non-coronary sinus of valsalva in a patient with marfan sendrom

    Get PDF
    Valsalva sinüslerinin anevrizmaları, aort anulusu ile sinotubüler bileşke arasındaki aort kök bölgesinin dilatasyonu olarak tanımlanır. Valsalva sinüsünün izole anevrizmaları nadir görülen kardiovasküler patolojilerdir. Sinüs valsalva anevrizması, konjenital veya edinsel kökenli olabilir. Konjenital, özellikle bağ dokusu bozukluklarına sekonder ve konjenital kardiyak defektlerle birlikte görülebilir. Edinsel anevrizmalar ise enfeksiyonlara ve travmaya sekonder olarak oluşabilir. Küçük boyutlu rüptüre olmamış anevrizmalar cerrahi müdahalesiz takip edilebilirken bunun dışındaki tüm hastalarda müdahale gerekir ve cerrahi altın standart tedavi yöntemidir. Bu yazıda, aort yetmezliği ile birlikte non-koroner valsalva sinüsünün dev anevrizması olan ve uygun tedavisi yapılan 12 yaşında Marfan sendromlu hasta anlatılacaktır.Aneurysms of the sinuses of Valsalva are defined as dilatation of the aortic root region be-tween the aortic annulus and the sinotubularjunction. Isolated aneurysms of the sinus of Valsalva are rare cardiovascular pathologies. Sinus valsalva aneurysm may be of congenital or acquired origin. It can occur congenital, secondary to connective tissue disorders or in associa-tion with congenital cardiac defects. Acquired aneurysms may occur secondary to infections and trauma. Small-sized unruptured aneurysms may be followed without surgical treatment; however, surgery may be required in all other patients and surgery is the gold standard treat-ment method. In this article, a 12 -year-old patient with Marfan syndrome who had aortic regurgita-tion and giant aneurysm of the non-coronary sinus of valsalva and was treated appropriately will be presented

    Dünyada Göçmenlerin Eğitim Alanındaki Sorununa İlişkin Yasal Düzenlemeler

    Get PDF
    Göç, gelişmiş toplumlara olumlu veya olumsuz etkileri olabilen nüfusların yer değiştirme hareketi olarak tanımlanabilir. Bu nüfus hareketliliğinin çeşitleri ve etkileri değişiklik göstermektedir. Bu değişiklikler ülkelere göre de çeşitlilik gösterebilmektedir. Bu değişiklikler, beraberindeki sorunların çözümlerini ve göçün topluma olan etkilerini ortaya çıkarması açısından önemlidir. Göç alan ülkelerin genel durumlarına bakıldığı zaman ülkelerin kendilerine ait bir göçmen politikası uygulaması, göçmenleri eğitme politikası ve kendi hukuk düzenlerinde düzenlemeler yapılması zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Göçmenlerin sorun olmaktan çıkarılıp onların topluma uyumunun sağlanması, göçmen eğitimindeki temel yolların başında gelmektedir. Eğitim alan insanların, toplumsal kurallara uymaları ve sosyolojik olarak topluma kendilerini adapte etmeleri daha kolaylaşır. Göç insanların ister kendi ülkeleri içerisinde isterse dış ülkelere yapılsın amaç kendi yaşadıkları bölgenin kötü koşullarından kurtularak daha iyi koşullar elde etmek içindir. Göçmenler çoğu zaman karma sebeplerle göç etmiş, insanların yer değiştirmelerine sebep olan durumlar, yaşanılan yer ve zamana göre değişiklik göstermiştir. Ekonomik rahatlık arayışı, çatışma ya da şiddetten uzaklaşma, politik düzensizlikler, siyasi sığınma isteği, mevcut durumlarına göre şartları daha uygun eğitim imkânları gibi çok farklı etkenden sebebiyle kişisel veya toplu göç hareketleri oluşmuştur ve oluşacaktır. Günümüzde ırkçılık kurumsal alanlarda gözle görülmez ancak derinden hissedilir olduğu bir zamana ırkçılığın artık abartılı ve saldırgan bir şekilde kendini gösterdiği zamandan doğru değişmiştir. Oluşabilecek tepkilerden çekinilmesi sebebiyle kurumsal birçok alanda ırkçılığın devam etmesinin önüne geçilmesiyle birlikte hala bu tutumun zihinlerde yer ettiği görülmektedir. Bundan dolayı hem bireysel hem de toplumsal anlamda sivil toplum örgütlerinin rolü bu alanda daha çok hissedilmektedir Dünyadaki göçmen sorununu çözmek için ülkeler, eğitim alanına ait kendi kanunlarında yeni yasal değişiklikler ve düzenlemeler yapmaktadır. Bu yasal düzenlemeler ülke içerisinde dahi değişiklikler göstermektedir. Günümüz dünyasında göç sorununa yönelik “çok kültürlülük anlayışı“ doğrultusunda uygulamalar yapılmaktadır. Çok kültürlülük çalışmaları toplumsal algının değişmesini ve kültürel çeşitliliği sağlamaktadır. Bunun için yapılan eğitim faaliyetleri, ülkelerin ve toplumların da eğitimiyle mümkün olmaktadır. Göçmen sorunlarının çözümüne yönelik daha gelenekçi anlayışlarda ise eğitimi “asimilasyon yoluyla“ yapılan politikalar çözüm yolu gibi görünse de eğitimin hedeflenen olumlu sonuçlarından ziyade olumsuz sonuçlara yol açtığı görülmektedir

    A study related to some factors effective in management development

    No full text
    Bu araştırma; yönetim geliştirmede (yönetim reformunda) etkili olabilecek bazı faktörleri belirlemeyi amaçlamaktadır. Bu amaçla araştırmanın teorik kısmında; yönetimin önemi ve yönetim geliştirmenin gerekliliği incelenmektedir. Araştırmanın uygulama kısmında, yönetim geliştirmede yöneticilerin hangi faktörleri etkili bulduğu araştırılmaktadır. Araştırmada yüz yüze anket yöntemi kullanılmıştır. Elde edilen veriler, sayılar ve yüzdeler şeklinde tablolarda sunulmuş ve yöneticilerin hangi faktörleri etkili buldukları, Z testi ile test edilmiştir, Sonuçlar; bilgi teknolojisi, şeffaflık, yerinden yönetim ve nitelikli personel faktörlerinin yönetim geliştirmede etkili olabileceğini göstermektedir. Yönetim geliştirme çalışmalarının yararlı olması açısından, bu dört faktöre öncelik ve önem verilmesi yararlı olacaktır.This study aims to determine some factors that might be effective in management development. For this purpose, in the theoretical part of the research, the importance of management and the necessity of management development are researched. In the empirical part of the research, which factors do the managers consider important in management development are examined. In the study, face to face questionnaire method has been used. The data obtained have been presented in the charts as numbers and percentages and which factors do managers consider effective have been tested with Z test. The results show that information technology, transparency, local government and qualified personnel may be effective in management development. For the management development studies to be useful, the four factors should be given priority and importance

    The effect of the system theory on business management

    No full text
    İşletme yönetiminde meydana gelen gelişmeleri, aralarında kesin sınırlar ve geniş ayrılıklar olmayan; klasik, neo-klasik ve modern teoriler olmak üzere üç ana gurupta toplamak mümkündür. Bu çalışmada modern yönetim teorisinin anlaşılmasında ve uygulanmasında önemli bir yere sahip olan sistem kuramı ve işletme yönetimine etkisi incelenecektir.It is possible to analyse the development in business management in three major groups, which do not have certain borders and wide differences, as classical, neoclassical, and modern theories. In this paper, the effect of the system theory which has an important place in the application and understanding of modern management theory and its impact on business management will be examined

    A research on the sources of managerial information

    No full text
    Bu araştırma; yöneticilerin verdiği kararlarda gerekli olan bilgilerin kaynakları ile yöneticilerin bazı demografik özellikleri arasındaki ilişkiyi belirlemeyi amaçlamaktadır. Bu amaçla, yöneticilerin karar vermede gereksinim duydukları bilgileri hangi kaynaklardan sağladıkları araştırılmıştır. Araştırmada yüz yüze anket yöntemi kullanılmıştır. Elde edilen veriler, sayılar ve yüzdeler şeklinde tablolarda sunulmuş ve yöneticilere ait değişkenlerle, bilgi kaynakları arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığı, ki-kare testi ile test edilmiştir. Sonuçlar; yöneticinin düzeyi ve mesleği ile istendiğinde düzenlenen iç raporlardan, üstlerden ve çeşitli yayınlardan bilgi elde etme; yöneticinin eğitimi ile periyodik düzenlenen iç raporlardan, istendiğinde düzenlenen iç raporlardan, üstlerden ve çeşitli yayınlardan bilgi elde etme arasındaki ilişkilerin anlamlı olduğunu göstermektedir. Araştırma kapsamındaki işletmelerde yöneticilerin amaca uygun, zamanlı ve doğru karar verebilmelerinde, bilgi kullanımının yaygınlaştırılması için, bilgi kaynakları ile ilgili (özellikle mesleki yayın izleme, internet kullanımı ve informel iletişimler) gerekli önlemler, üst düzey yöneticiler tarafından ivedilikle alınmalıdır.This research has aimed to determine the relations between necessary information sources in the decisions made by the managers and their some demographic features. For this purpose, from which sources the information required in the decision making is gathered has been researched. In this research, face to face questionnaire method has been used. The data obtained and the knowledge gained are presented in the charts as numbers and percentages. Whether there is a meaningful relationship between the demographic features of the managers and the information sources or not has been determined by using chi-square test. The results show that there is a meaningful relation between the level and profession of the managers and information gathering from internal reports when required, juniors and various documents; manager's education and information gathering from periodical internal reports, internal reports when required, juniors and various documents. In the businesses included in this research, in order to make the information use more common in the manager's effectively decision makings, necessary precautions related to information sources (especially subscription to various documents, use of internet and informal communications) should be quickly taken

    A research on the characteristics of managerial information

    No full text
    Bu araştırma; yönetsel bilginin özellikleri ile yörieticilerin düzey, meslek, eğitim ve deneyimleri arasındaki ilişkiyi belirlemeyi amaçlamaktadır. Bu amaçla, karar sürecinde kullanılan yönetsel bilginin sahip olduğu özellikler araştırılmıştır. Araştırmada yüz yüze anket yöntemi kullanılmıştır. Elde edilen veriler, sayılar ve yüzdeler şeklinde tablolarda sunulmuş ve yöneticilere ait değişkenlerle, bilginin özellikleri arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığı, ki-kare testi ile test edilmiştir. Sonuçlar; yöneticinin düzeyi ile eksiksiz, kısa, güvenilir ve güvenli bilgi sağlama; yöneticinin mesleği ile doğru, eksiksiz ve güncel bilgi sağlama arasındaki ilişkilerin anlamlı olduğunu; yöneticinin deneyimi ve eğitimi ile bilginin özellikleri arasındaki ilişkilerin anlamlı olmadığını göstermektedir. Araştırma kapsamındaki işletmelerde yöneticilerin amaca uygun, zamanlı ve doğru karar verebilmelerine katkı sağlamak için, bilgi kullanımının etkinleştirilmesi ve buna yönelik sistemlerin oluşturulması ile ilgili önlemlerin, üst düzey yöneticilerce alınması gereklidir.This research has aimed to determine the relations between the characteristics of managerial infonnation and the level, profession, education and experiences of the managers. For this purpose, the characteristics of managerial information used in the decision making process have been researched. In this research, face to face questionnaire method has been used. The data obtained and the knowledge gained are presented in the charts as numbers and percentages. Whether there is a meaningful relationship between the demographic features of the managers and the characteristics of information or not has been determined by using chi-square test. The results show that there is a a meaningful relation between the level of the managers and supply of complete, brief, confidential and reliable information; between the profession of the manager and supply of accurate, complete and updated information; but on the other hand, there is not a meaningful relation, between the experience and education of the manager and the characteristics of the information. In the businesses included in the research, in order to help the managers' aim-directed, time-considered, and accurate decision makings, precautions about the effectiveness of information usage and formation of systems directed to this should be taken by executive managers
    corecore