117 research outputs found

    Environmental Sustainability Scale for Children 60-72 Months Old: A Validity and Reliability Study

    Get PDF
    In recent years, the importance of sustainability has been realized with ever-increasing environmental issues. The preschool period is the most appropriate time for developing an awareness of sustainability as children acquire basic habits during this period and maintain these habits throughout their lives. This study was aimed at developing a scale to evaluate environmental sustainability behaviors in children aged 60-72 months. The validity and reliability study of the scale was limited to 60-72-month-old preschool children, the 2017-2018 academic year and Istanbul (Kadıkoy and Besiktas districts), Kutahya and Yalova provinces. The total number of participants was 426. The 41 scale items developed by the researchers were submitted to six field specialists for review, and the scale was finalized in accordance with the Lawshe method prior to commencing validity and reliability studies. The study data were gathered with the Environmental Sustainability Scale for Children aged 60-72 Months that comprised 2 factors and 20 items. The factor structure of the scale was determined after a theoretical literature review and peer-debriefing. First and second order confirmatory factor analyses were performed for the construct finalized after peer-debriefing. In the reliability study, internal consistency was examined, and the Cronbach’s alpha was computed as .92. In conclusion, the study results indicated that the scale was a valid and reliable evaluation instrument

    Anti-inflammatory and ultrastructural effects of Turkish propolis in a rat model of endotoxin-induced uveitis

    Get PDF
    Introduction. Experimental animal models of acute uveitis, an inflammatory eye disease, can be established via endotoxin-induced inflammation. Propolis, a natural substance collected by honeybees from buds and tree exudates, has antioxidant, antibacterial, antiviral, and anti-inflammatory effects. We investigated the effects of propolis, obtained from the Sakarya province of Turkey, on endotoxin-induced uveitis using immunohistochemical, ultrastructural, and biochemical approaches. Material and methods. Male Wistar albino rats (n = 6/group) received intraperitoneal (ip) lipopolysaccharide (LPS) endotoxin (150 μg/kg) followed by aqueous extract of propolis (50 mg/kg ip) or vehicle; two additional groups received either saline (control) or propolis only. After 24 h, aqueous humor (AH) was collected from both eyes of each animal for analysis of tumor necrosis factor-α (TNF-α) and hypoxia-inducible factor-1α (HIF-1α). Right eyeballs were paraffin-embedded for immunohistochemical staining of nuclear factor κB (NF-κB)/p65 and left eyeballs were araldite-embedded for ultrastructural analysis. Results. Treatment of LPS-induced uveitis with propolis significantly reduced ciliary body NF-κB/p65 immunoreactivity and AH levels of HIF-1α and TNF-α. Ultrastructural analysis showed fewer vacuoles and reduced mitochondrial degeneration in the retinal pigment epithelium, as compared to the uveitis group. The intercellular spaces of the inner nuclear layer and outer limiting membrane were comparable with those of the control group; no polymorphonuclear cells or stasis was observed in intravascular or extravascular spaces. Conclusions. This is the first report demonstrating an anti-inflammatory effect of Turkish propolis in a rat model of LPS-induced acute uveitis, suggesting a therapeutic potential of propolis for the treatment of inflammatory ophthalmic diseases

    An Inlet Patch Case with Difficulty Swallowing

    Get PDF
    Heterotopic Gastric Mucosa (inlet patch) is a clinical entity, described firstly by Schmit as a congenital anomaly, char-acterized by settling of gastric mucosa in any part of the gastrointestinal mucosa. It causes various clinical symp-toms due to acid secretion. Our case is oberved rarelly in case of inlet patch

    Intrauterine growth restriction and placental angiogenesis

    Get PDF
    Background: Vascular endothelial growth factor (VEGF), basic-fibroblast growth factor (b-FGF), and endothelial nitric oxide synthase (eNOS) are factors that take part in placental angiogenesis. They are highly expressed during embryonic and fetal development, especially in the first trimester. In this study, we aimed to investigate the role of placental angiogenesis in the development of intrauterine growth restriction (IUGR) by comparing the levels of expression of VEGF-A, b-FGF, and eNOS in normal-term pregnancy and IUGR placentas.Methods: The expression of VEGF-A, b-FGF, and eNOS was studied using the avidin-biotin-peroxidase method in placental tissues diagnosed as normal (n = 55) and IUGR (n = 55). Results were evaluated in a semi-quantitative manner.Results: The expression of all the markers was significantly higher (p < 0.001) in cytotrophoblasts, syncytiotrophoblasts, extravillous trophoblasts, vascular smooth muscle cells, chorionic villous stromal cells, and villous vascular endothelial cells of the IUGR placentas when compared with those collected from normal-term pregnancies.Conclusion: Increased expression of VEGF-A, b-FGF, and eNOS may be the result of inadequate uteroplacental perfusion, supporting the proposal that abnormal angiogenesis plays a role in the pathophysiology of IUGR. © 2010 Barut et al; licensee BioMed Central Ltd

    60-72 aylık çocuklar için bilimsel süreç becerileri ölçeğinin geliştirilmesi ve beyin temelli öğrenmeye dayanan fen programının bilimsel süreç becerilerine etkisi

    No full text
    ÖZET60-72 AYLIK ÇOCUKLAR İÇİN BİLİMSEL SÜREÇ BECERİLERİ ÖLÇEĞİNİN GELİŞTİRİLMESİ VE BEYİN TEMELLİ ÖĞRENMEYE DAYANAN FEN PROGRAMININ BİLİMSEL SÜREÇ BECERİLERİNE ETKİSİBu çalışmanın amacı, “60-72 Aylık Çocuklar İçin Bilimsel Süreç Becerileri Ölçeğinin Geliştirilmesi ve Beyin Temelli Öğrenmeye Dayanan Fen Programının Bilimsel Süreç Becerilerine Etkisi” nin incelenmesidir. Bu amaca bağlı olarak öncelikle 60-72 Aylık Çocuklar İçin Bilimsel Süreç Becerileri Ölçeği’nin geçerlik güvenirlik çalışması yapılmış daha sonra Beyin Temelli Öğrenmeye Dayanan Fen Programı’nın etkisini araştırmak için öntest sontest kontrol gruplu deneysel araştırma modeli kullanılmıştır. Araştırmanın ölçek geliştirme aşamasında araştırmacı tarafından hazırlanan 53 ölçek maddesi okul öncesinde 3 öğretmen, alan uzmanı 4 akademisyen tarafından incelenmiş ve Lawshe Tekniği dikkate alınarak ölçek değerlendirilmiştir. Ölçek, 2012-2013 eğitim öğretim yılında İstanbul ili, Kadıköy, Beşiktaş, Ataşehir, Ümraniye ilçelerinde anasınıfına devam eden 60-72 aylık 265 çocuğa uygulanmıştır. Yapı geçerliği için ölçeğin faktör yapısı incelenmiş, ilk önce varimaks eksen döndürmesi tekniği ile verilerin faktör analizine uygun olup olmadığı sınanmıştır. Bunun için yapılan KMO ve Barlett testi sonucunda test sonucu .80 bulunmuştur. Yapılan faktör analizi sonucunda ölçeğin 4 faktörden oluştuğu belirlenmiştir. Açımlayıcı faktör analizi sonucunda 22 maddenin çıkarılmasına karar verilmiştir. Ölçeğin güvenirliğine ilişkin yapılan çalışmada önce Kuder Richardson katsayısı hesaplanmıştır. Daha sonra, ölçeğin test tekrar test güvenirliği için ise, 45 öğrenciye 3 hafta arayla ölçek uygulanmış ve puanlar arasındaki korelasyon hesaplanmıştır. Buna göre ölçeğin KR 20 değeri birinci faktörde .90, ikinci faktörde .86, üçüncü faktörde .82, dördüncü faktörde .75, ölçeğin tümü içinse .84 olarak bulunmuştur. Test tekrar test güvenirliği ise, birinci faktörde .96, ikinci faktörde .87, üçüncü faktörde .64, dördüncü faktörde .78, ölçeğin tümü içinse .89 olarak bulunmuştur. Böylece ölçeğin geçerli ve güvenilir olduğuna dair kanıtlar elde edilmiştir.Beyin Temelli Öğrenmeye Dayanan Fen Programının Bilimsel Süreç Becerilerine Etkisi’ni incelemek amacıyla yapılan 8 haftalık deneysel çalışmada ise, 2013-2014 eğitim öğretim yılında İstanbul ili Kadıköy ilçesindeki Faik Reşit Unat İlköğretim Okulu’nda anasınıfına devam eden okulun iki şubesinden 28 altı yaş çocuğu ile çalışılmıştır. Bu çocukların 14’ü deney, 14’ü kontrol grubunda yer almaktadır. Çocukların 7’si kız, 7’si erkektir. Aileleri orta sosyo-ekonomik düzeydedir. Deney ve kontrol grupları ise iki şubedeki öğrenciler arasından random olarak seçilerek belirlenmiştir. Grupların bilimsel süreç becerileri açısından program uygulanmadan önce farklılık gösterip göstermediğini belirlemek için öntest olarak “Okul Öncesi Bilimsel Süreç Becerileri Ölçeği” uygulanmıştır. Deney grubuna 8 hafta boyunca haftada 3 gün 1 etkinlik uygulanmış, araştırma süresince kontrol grubuna da aynı süre boyunca haftada 3 gün araştırmacı tarafından MEB 2013 programı uygulanmıştır. Program uygulanmadan önce, deney grubunda yer alan çocuklarla kontrol grubunda yer alan çocukların bilimsel süreç becerileri puanları öntestle karşılaştırılmış, yapılan Mann Whitney U testi sonucunda dört alt boyutunda (tahmin-çıkarım-bilimsel iletişim, ölçme, sınıflama, gözlem) ve çocukların ölçeğin tümünden aldıkları puanlar arasında deney ve kontrol grubu arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Deney grubunda yer alan çocukların öntest ve sontest bilimsel süreç becerileri puanları arasındaki farkı belirlemek amacıyla yapılan Wilcoxon testi sonucunda dört alt boyutta (tahmin-çıkarım-bilimsel iletişim, ölçme, sınıflama, gözlem) ve çocukların ölçeğin tümünden aldıkları puanlar arasında sontest lehine anlamlı farklılık bulunmuştur. Kontrol grubunda yer alan çocukların öntest ve sontest bilimsel süreç becerileri puanları arasındaki farkı belirlemek amacıyla yapılan Mann Whitney U testi sonucunda dört alt boyutta (tahmin-çıkarım-bilimsel iletişim, ölçme, sınıflama, gözlem) ve çocukların ölçeğin tümünden aldıkları puanlar arasında sontest lehine anlamlı farklılık bulunmamıştır. Deney grubunda yer alan çocuklarla kontrol grubundaki çocukların bilimsel süreç becerileri ölçeğinden aldıkları sontest puan ortalamaları anlamlı şekilde farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek üzere yapılan Mann Whitney U testi sonucunda, dört alt boyutta (tahmin-çıkarım-bilimsel iletişim, ölçme, sınıflama, gözlem) ve çocukların ölçeğin tümünden aldıkları puanların deney grubunun lehine anlamlı şekilde farklılaştığı bulunmuştur. Deney ve kontrol gruplarına yapılan sontest bittikten 3 hafta sonra her iki gruba da izleme testi yapılmıştır. Deney grubunda yer alan çocukların sontest ve izleme testi puanlarının anlamlı şekilde farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek üzere yapılan Wilcoxon testi sonucunda, sontest ve izleme testi puanları arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Aynı şekilde kontrol grubunda yer alan çocukların sontest ve izleme testi puanlarının anlamlı şekilde farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek üzere yapılan Wilcoxon testi sonucunda, sontest ve izleme puanları arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Deney grubunda yer alan çocukların sontest puanlarının cinsiyete göre farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek üzere yapılan Mann Whitney U testi sonucunda cinsiyete göre puanlar arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. Bu sonuçlara göre okul öncesi bilimsel süreç becerileri ölçeğinin geçerli ve güvenilir olduğu, uygulanan beyin temelli öğrenmeye dayanan fen eğitimi programının etkili olduğu, elde edilen sonucun 3 hafta sonra da kalıcı olduğu ve deney grubunda elde edilen sonucun cinsiyete göre farklılaşmadığı saptanmıştır. Anahtar kelimeler: Bilimsel Süreç Becerileri, Beyin Temelli Öğrenme, Okul Öncesi EğitimABSTRACTTHE DEVELOPMENT OF SCIENCE PROCESS SKILLS SCALE FOR 60-72 MONTHS OLD CHILDREN AND THE EFFECT OF SCIENCE PROGRAM BASED ON BRAIN-BASED LEARNING ON SCIENCE PROCESS SKILLSThe purpose of this study is to develop science process skills scale for 60-72 months old children and to examine the effect of science program based on brain-based learning on science process skills. Depending on this purpose, firstly validity and reliability studies of science process skills scale for 60-72 months old children were conducted and then pre-test post-test control group experimental design was used to examine the effect of science program based on brain-based learning.For scale development study, 53 items generated by the researcher were investigated by 3 teachers and 4 academicians and then the items were evaluated by utilizing Lawshe's technique. The scale was applied to 265 children aged 60-72 months who attend kindergartens in Istanbul city, districts of Kadıkoy, Besiktas, Atasehir and Umraniye in 2012-2013 school year. For construct validity, the factor structure of the scale was examined and by using varimax rotation technique, an analysis was conducted to decide whether the data was suitable for factor analysis. KMO and Barlett’s tests were used for this reason and the test result was found as .80. As the result of factor analysis, it was found that the scale comprised of 4 factors. It was decided to remove 22 items as the result of exploratory factor analysis. For the analysis regarding reliability of the scale, first Kuder Richardson coefficient was calculated. For the test-retest reliability of the scale, the scale was applied to 45 students for 3 weeks apart and the correlation between the scores was calculated. According to this, it was found that value of the scale was .90 at the first factor, .86 at the second factor, .82 at the third factor, .75 for the fourth factor and .84 for entire scale. It was also found that test-retest reliability was .96 at the first factor, .87 at the second factor, .64 at the third factor, .78 for the fourth factor and .89 for entire scale. In 8-week-long experimental study conducted with the aim of examining the effect of science program based on brain-based learning on science process skills, the participants were 28 six years old children who attend kindergartens at Faik Resit Primary School in Istanbul city, Kadikoy district in 2013-2014 school year. 14 of these children are in experimental group and 14 of them are in control group. Experimental and control groups were determined by selecting students randomly from two classes. To determine whether the groups differ in their science process skills, “Preschool Science Process Skills Scale” was used as pretest. During the research, 3 days a week one activity was implemented to experimental group and 1 day a week the program of Ministry of National Education was implemented to control group by the researcher. Before the implementation of the program, the science process skills scores of the children in experimental and control group were compared through pretest and as the result of Mann-Whitney U test, it was found that there was no significant difference between experimental and control group at all four subscales (prediction-deduction-communication, measurement, classification, observation) and at the scores of the children got from the entire scale.As the result of Wilcoxon test which was done to determine the difference between pretest and posttest scores of the science process skills of the children in experimental group, a significant difference was found at all four subscales (prediction-deduction-communication, measurement, classification, observation) and at the scores of the children got from the entire scale in favor of the posttest scores. According to the result of Mann-Whitney U test which was done to determine the difference between pretest and posttest scores of the science process skills of the children in control group, there was no significant difference at all four subscales (prediction-deduction-communication, measurement, classification, observation) and at the scores of the children got from the entire scale in favor of the posttest scores. As the result of Mann-Whitney U test which was done to determine whether posttest scores of experimental and control group differ significantly, it was found that there was a significant difference at all four subscales (prediction-deduction-communication, measurement, classification, observation) and at the scores of the children got from the entire scale in favor of experimental group.Follow-up test was implemented to both experimental and control group 3 weeks after the program ended. As the result of Wilcoxon test which was done to determine whether posttest and follow-up test scores of the children in experimental group differ significantly, there was no significant difference between their posttest and follow-up test scores. Likewise, according to the result of Wilcoxon test which was done to determine whether posttest and follow-up test scores of the children in control group differ significantly, there was no significant difference between their posttest and follow-up test scores. As the result of Mann-Whitney U test which was done to determine whether posttest scores of the children in experimental group differ by gender, it was found that there was no significant difference between the scores and gender. According to these results science process skills scale has validity and reliability and science programme based on brain based learning is effective and after 3 weeks permanent. The results on experiment group not show diffence to gender. Keywords: Science Process Skills, Brain-Based Learning, Preschool Educatio

    Women artists and representation of the body

    No full text
    Tezin giriş bölümünde kadının uzun süre sanat alanında yer almamasının sebepleri verilmiş ve bu alanda kadın hareketinin başlamasına olanak sağlayan teori ve görüşlere genel olarak değinilmiştir. İkinci bölümde öncelikle kadının ve kadın bedeninin sanatta temsili sorununu anlamlandırmak için cinsiyet, toplumsal cinsiyet ve feminizm kavramları açıklanmaya çalışılmıştır. Ardından “Kadın Bedeninin Bilimsel Temsili” ana başlığında, bilimsel disiplinlerde toplumsal cinsiyet temelli yapı ve yöntemleri ortaya çıkarmak adına dikkat çekici görülen çalışmaların ön yargıları ortaya konulmaya çalışılmıştır. Erkeklerin aksine kadınlar tarih boyunca kendilerini savunma mücadelesi vermişlerdir. Bu nedenle, kadınların tarihi bir mücadele tarihi olmuştur. Kadınların sanat tarihine katılımı da pek çok mücadeleyi içermektedir. “Kadınlar, Sanat ve Sanat Tarihi” ana başlığında sanat tarihinin oluşumunda etkili olan yaklaşımlar, kurumlar ve söylemler incelenmeye çalışılmıştır. İlerleyen kısımda “Sanat Tarihinde Kadının Görünürlüğü” alt başlığında kadınların eğitime erişimleri ve sanat tarihine katılım süreçlerine ilişkin ayrıntılar ve örnekler inceleme konusu olmuştur. Bu bağlamda “Sanatta Kadın Hareketi” alt başlığına yer verilmiş ve kadınların sanat alanında görünür olabilmek için ne tür mücadele yöntemleri geliştirdikleri incelenmeye çalışılmıştır. Kadın sanatçıların sanatsal pratiklerinin de bu mücadele yöntemleri ve eylemleri doğrultusunda nasıl geliştiğine ve değiştiğine değinilmiştir. Son olarak tüm bu yaklaşımlarla birlikte “Kadın Sanatçılar ve Bedenin Temsili” bölümünde kadın sanatçıların beden temsillerinden ve deneyimlerinden örnekler verilerek sonuca ulaşmaya çalışılmıştır.In the introduction part of the thesis, the reasons why women did not take part in the field of art for a long time were given and the theories and views that allowed the women’s movement to start in this field were mentioned in general. In the second part, firstly, the concepts of sex, gender and feminism were tried to be explained in order to make sense of the problem of representation of women and the female body in art. Then, in the main title of “Scientific Representation of the Female Body”, the prejudices of the studies that are considered remarkable in order to reveal gender-based structures and methods in scientific disciplines are tried to be revealed. Unlike men, women have struggled to defend themselves throughout history. Therefore, the history of women has been a history of struggle. The participation of women in art history also includes many struggles. In the main title of “Women, Art and Art History”, the approaches, institutions and discourses that were effective in the formation of art history were tried to be examined. In the following section, under the sub-title of “Women’s Visibility in Art History”, details and examples regarding women's access to education and participation in art history have been the subject of analysis. In this context, the sub-title of “Women’s Movement in Art” has been included and it has been tried to examine what kind of struggle methods women have developed in order to be visible in the field of art. It has been mentioned how the artistic practices of women artists have developed and changed in line with these struggle methods and actions. Finally, with all these approaches, in the “Women Artists and Representation of the Body” section, examples of body representations and experiences of female artists were given and tried to reach a conclusion

    Okul öncesi dönem 5-6 yaş çocuklarının cinsiyet özelliklerine ilişkin kalıpyargılarının bazı değişkenler açısından incelenmesi

    No full text
    ÖZETOKULÖNCESİ DÖNEM 5-6 YAŞ ÇOCUKLARININ CİNSİYET ÖZELLİKLERİNE İLİŞKİN KALIPYARGILARININ BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİBu araştırmanın amacı, okulöncesi dönem 5-6 yaş çocuklarının cinsiyet özelliklerine ilişkin kalıpyargılarının anne babalarının cinsiyet rolü algısı, yaşadığı il, anne babanın eğitim düzeyi gibi bazı değişkenler açısından incelenmesidir.Araştırma tarama modelli bir çalışmadır. 5-6 yaş grubu çocukların cinsiyet özelliklerine ilişkin kalıpyargılarını ölçmek üzere ‘Cinsiyet Kalıpyargı Ölçeği’, anne babaların cinsiyet rolü algılarını ölçmek için de ‘BEM Cinsiyet Rolü Envanteri’ kullanılmıştır.Araştırmanın örneklemi Türkiye’nin yedi bölgesinden random örneklem yöntemiyle seçilen dört il olarak belirlenmiştir. Örneklemi İstanbul’da Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı resmi bir anaokuluna devam eden 103, Balıkesir’de Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı resmi bir anaokuluna devam eden 49, Diyarbakır’da Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı resmi bir anaokuluna devam eden 33, Konya’da Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı resmi bir anaokuluna devam eden 60 çocuk oluşturmaktadır. Elde edilen sonuçlar SPSS 15.0 programı kullanılarak çözümlenmiştir. veriler yüzde ve frekans dağılımları, ortalama ve standart sapmaları hesaplanarak varyans analizi, t- testi analizleri yapılmış, tek yönlü 0.05 anlamlılık düzeyi esas alınmıştır. Araştırmanın bulgularına göre, çocuğun annesinin cinsiyet rolü ve yaşadığı ile göre cinsiyet özelliklerine ilişkin kalıpyargılarında anlamlı fark çıkmıştır. Çocuğun yaşının, cinsiyetinin, aile yapısının, kardeş sayısının, anne çalışma durumunun ve baba cinsiyet rolünün cinsiyet özelliklerine ilişkin kalıpyargılarını etkilemediği sonucu elde edilmiştirAnahtar sözcükler: Kalıpyargı, cinsiyet rolü, okulöncesi eğitim ABSTRACTINVESTIGATING SEX- TRAIT STEREOTYPES OF 5-6 AGED EARLY CHILDHOOD CHIDREN IN THE LIGHT OF SOME VARIABLESThe purpose of this study is to investigate sex-trait stereotypes of 5-6 aged children in the light of some variables like parents’ sex role, city that they live, parents’ education. The study is a combing study. Sex Stereoype measure was used to measure sex-trait stereotypes of children and Bem Sex Role Inventory was used to measure parents’ sex role. The sample was chosed by random sample method. Four cities was chosen from Turkey. In İstanbul 103 children, in Balıkesir 49 children, in Diyarbakır 60 children, in Konya 33 children who go to preschool were chosen for the sample. The variables analysed by SPSS 15 programme. Percent and frequencies, One-Way Anova, Independent Samples t Test analyses were made. The results show significant difference between mothers’ sex role and childrens’ sex-trait stereotypes and the city children live and childrens’ sex-trait stereotypes. There is no significant difference between childrens’ age, sex, number of fellows, family structure, mothers’ work situation and fathers’ sex role and childrens’ sex-trait stereotypes.Key words: Stereotype, sex role, preschool educatio

    Okul öncesi dönem 5-6 yaş çocuklarının cinsiyet özelliklerine ilişkin kalıpyargılarının bazı değişkenler açısından incelenmesi

    No full text
    OKULÖNCESİ DÖNEM 5-6 YAŞ ÇOCUKLARININ CİNSİYET ÖZELLİKLERİNE İLİŞKİN KALIPYARGILARININ BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ Bu araştırmanın amacı, okulöncesi dönem 5-6 yaş çocuklarının cinsiyet özelliklerine ilişkin kalıpyargılarının anne babalarının cinsiyet rolü algısı, yaşadığı il, anne babanın eğitim düzeyi gibi bazı değişkenler açısından incelenmesidir. Araştırma tarama modelli bir çalışmadır. 5-6 yaş grubu çocukların cinsiyet özelliklerine ilişkin kalıpyargılarını ölçmek üzere ‘Cinsiyet Kalıpyargı Ölçeği’, anne babaların cinsiyet rolü algılarını ölçmek için de ‘BEM Cinsiyet Rolü Envanteri’ kullanılmıştır.Araştırmanın örneklemi Türkiye’nin yedi bölgesinden random örneklem yöntemiyle seçilen dört il olarak belirlenmiştir. Örneklemi İstanbul’da Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı resmi bir anaokuluna devam eden 103, Balıkesir’de Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı resmi bir anaokuluna devam eden 49, Diyarbakır’da Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı resmi bir anaokuluna devam eden 33, Konya’da Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı resmi bir anaokuluna devam eden 60 çocuk oluşturmaktadır. Elde edilen sonuçlar SPSS 15.0 programı kullanılarak çözümlenmiştir. veriler yüzde ve frekans dağılımları, ortalama ve standart sapmaları hesaplanarak varyans analizi, t- testi analizleri yapılmış, tek yönlü 0.05 anlamlılık düzeyi esas alınmıştır. Araştırmanın bulgularına göre, çocuğun annesinin cinsiyet rolü ve yaşadığı ile göre cinsiyet özelliklerine ilişkin kalıpyargılarında anlamlı fark çıkmıştır. Çocuğun yaşının, cinsiyetinin, aile yapısının, kardeş sayısının, anne çalışma durumunun ve baba cinsiyet rolünün cinsiyet özelliklerine ilişkin kalıpyargılarını etkilemediği sonucu elde edilmiştir Anahtar sözcükler: Kalıpyargı, cinsiyet rolü, okulöncesi eğitim ABSTRACT INVESTIGATING SEX- TRAIT STEREOTYPES OF 5-6 AGED EARLY CHILDHOOD CHIDREN IN THE LIGHT OF SOME VARIABLES The purpose of this study is to investigate sex-trait stereotypes of 5-6 aged children in the light of some variables like parents’ sex role, city that they live, parents’ education. The study is a combing study. Sex Stereoype measure was used to measure sex-trait stereotypes of children and Bem Sex Role Inventory was used to measure parents’ sex role. The sample was chosed by random sample method. Four cities was chosen from Turkey. In İstanbul 103 children, in Balıkesir 49 children, in Diyarbakır 60 children, in Konya 33 children who go to preschool were chosen for the sample. The variables analysed by SPSS 15 programme. Percent and frequencies, One-Way Anova, Independent Samples t Test analyses were made. The results show significant difference between mothers’ sex role and childrens’ sex-trait stereotypes and the city children live and childrens’ sex-trait stereotypes. There is no significant difference between childrens’ age, sex, number of fellows, family structure, mothers’ work situation and fathers’ sex role and childrens’ sex-trait stereotypes. Key words: Stereotype, sex role, preschool educatio

    Human being, nature and organizations : a reconsideration of the modern world-view

    No full text

    Impact of luteal phase hysteroscopy and concurrent endometrial biopsy on subsequent IVF cycle outcome

    Get PDF
    Purpose: Endometrial biopsy preceding implantation in in vitro fertilization (IVF) treatment causes a type of injury which facilitates implantation. Pre-treatment hysteroscopic evaluation of uterine cavity also raises the success in IVF. This study investigates whether office hysteroscopy and concurrent endometrial biopsy performed in the luteal phase, on the day of GnRH agonist initiation for long protocol, improves subsequent IVF outcome. Methods: A prospective, nonrandomized, controlled study of 128 normoresponder women was performed: In 70 women (study group), office hysteroscopy and concurrent endometrial biopsy were performed on the day of GnRH agonist initiation preceding ET cycle and in 58 women (control group), GnRH agonist was initiated without any intervention. However, uterine cavity was shown to be normal with hysteroscopy within the previous 6 months in those women. Implantation and pregnancy rates were compared between the groups. Results: Intrauterine pathologies were observed in 28 % of women in the study group. Implantation rate (38 vs. 25 %; p = 0.04) and pregnancy rate per ET (67 vs. 45 %; p = 0.01) were found to be significantly higher in the study group compared to the control group. Conclusion: Office hysteroscopy and concurrent endometrial biopsy performed in the luteal phase, on the day of GnRH agonist initiation for long protocol, provide direct evaluation of the uterine cavity immediately before ET cycle and also significantly improve the implantation and IVF outcome
    corecore