9 research outputs found
FOMO’NUN SOSYAL MEDYA SADAKATİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİNİN AKIŞ DENEYİMİ VE MARKA-BENLİK UYUMU ÇERÇEVESİNDE İNCELENMESİ
ÖZ:Bu çalışmanın amacı, marka-benlik uyumunun, Gelişmeleri Kaçırma Korkusu (FOMO) ve sosyal medya sadakati üzerindeki etkisini; FOMO’nun sosyal medya sadakati üzerindeki etkisinde akış deneyiminin aracılık rolünü incelemektir. Çalışma, kullanıcıların sosyal medya sadakatinin oluşma sürecini marka-benlik uyumu, FOMO ve akış deneyimi kavramlarıyla birlikte aydınlatmaya yönelik tanımlayıcı ve nicel bir çalışmadır. Çalışmada, 322 sosyal medya kullanıcısından çevrim içi anket yöntemi ile veri toplanmıştır. Çalışmanın hipotezleri, SPSS AMOS Yapısal Eşitlik Modellemesi yöntemi ile test edilmiştir. Yapılan analizler neticesinde, marka-benlik uyumunun tüketicilerin FOMO düzeyini ve sosyal medya sadakatini olumlu yönde etkilediği, FOMO’nun sosyal medya sadakati üzerinde doğrudan ve dolaylı olarak olumlu etkileri olduğu görülmüştür. Ayrıca FOMO’nun sosyal medya sadakati üzerindeki etkisinde akış deneyiminin kısmi aracılık etkisi olduğu sonucuna varılmıştır. Çalışmanın sonuçları, uygulayıcılara tüketiciler ile ilişkilerini marka-benlik uyumu çerçevesinde kurup, deneyim sürecini ise akış deneyimine uygun tasarladıklarında kullanacakları FOMO stratejilerinin daha sürdürülebilir bir hale gelebileceği yönünde katkılar sunmaktadır. Çalışma, sosyal medya sadakatinin oluşma sürecini marka-benlik uyumu, FOMO ve akış deneyimi kavramlarını kullanarak kurgulayan ilk çalışma olması ile literatüre anlamlı katkılar sağlamaktadır.
ABSTRACT:The aim of this study is to examine the effect of brand-self congruence on Fear of Missing Out (FOMO) and social media loyalty; to examine the effect of FOMO on social media loyalty with the mediating role of flow experience. The study is an descriptive and quantitative study aimed at demystifying the social media loyalty process of users with concepts of brand-self congruence, FOMO and flow experience. In the study, data were collected from 322 social media users by online survey method. The hypotheses of the study were tested with the SPSS AMOS Structural Equation Modeling method. As a result of the analyzes made, brand self congruence has a positive effect on consumers’ FOMO level and social media loyalty, and FOMO has direct and indirect positive effects on social media loyalty. It was also concluded that, flow experience has a partial mediation role on the effect of FOMO on social media loyalty. The results of the study contribute to the notion that when practitioners establish their relationships with consumers within the framework of brand-self Congruence and design the experiential process according to Flow Experience, the FOMO strategies they employ can become more sustainable. The study makes significant contributions to the literature by being the first to conceptualize the formation process of social media loyalty using the concepts of brand-self Congruence, FOMO, and flow experience
TÜKETİCİ MİLLİYET MERKEZCİLİĞİ VE DÜŞMANLIĞININ KÜLTÜREL BENZERLİK ÇERÇEVESİNDE İNCELENMESİ: BOSNA HERSEK UYGULAMASI
p.p1 {margin: 0.0px 0.0px 0.0px 0.0px; font: 12.0px Helvetica; min-height: 14.0px}
p.p2 {margin: 0.0px 0.0px 0.0px 0.0px; font: 9.0px Helvetica}
span.s1 {font: 12.0px Helvetica}
Bu çalışmanın amacı, tüketicilerin milliyet merkezcilik ve düşmanlık düzeylerinin satın alma niyeti üzerindeki etkilerinin kültürü benzer ve benzer olmayan ülkeler arasında farklılık gösterip göstermediğini araştırmaktır. Bu çerçevede önerilen modeli test etmek amacıyla Bosna Hersek’in farklı şehirlerindeki hane halkı üzerinde araştırma gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla, yüz yüze anket yoluyla 300 katılımcıdan veri toplanmıştır. Uygulanan Çoklu Regresyon Analizi’ne göre tüketicilerin milliyet merkezciliğinin yabancı ürünleri satın alma niyetini olumsuz yönde etkilediği bulunmuştur. Sonuçlar Bosna Hersek’teki tüketicilerin Sırbistan’a ve Hollanda’ya karşı savaş ve ekonomik düşmanlığın var olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda, savaş ve ekonomik düşmanlığın yabancı ürünleri satın alma niyetini olumsuz yönde etkilediği tespit edilmiştir. Yapılan Chow Testi sonucunda ülkelere ait eğim ve katsayılarının anlamlı farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre, kültürel benzerliğin milliyet merkezcilik ve düşmanlığın yabancı ürünleri satın alma niyeti üzerindeki olumsuz etkisini azalttığı, savaş düşmanlığının yabancı ürünleri satın alma niyeti üzerindeki olumsuz etkisini ise azaltmadığı bulunmuştur. 
Investigating consumer ethnocentrism and consumer animosity in the context of cultural similarity: Bosnia and Herzegovina application
Bu çalışmanın amacı, tüketicilerin milliyet merkezcilik ve düşmanlık düzeylerinin satın alma niyeti üzerindeki
etkilerinin kültürü benzer ve benzer olmayan ülkeler arasında farklılık gösterip göstermediğini araştırmaktır. Bu
çerçevede önerilen modeli test etmek amacıyla Bosna Hersek’in farklı şehirlerindeki hane halkı üzerinde
araştırma gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla, yüz yüze anket yoluyla 300 katılımcıdan veri toplanmıştır. Uygulanan
Çoklu Regresyon Analizi’ne göre tüketicilerin milliyet merkezciliğinin yabancı ürünleri satın alma niyetini olumsuz
yönde etkilediği bulunmuştur. Sonuçlar Bosna Hersek’teki tüketicilerin Sırbistan’a ve Hollanda’ya karşı savaş ve
ekonomik düşmanlığın var olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda, savaş ve ekonomik düşmanlığın yabancı
ürünleri satın alma niyetini olumsuz yönde etkilediği tespit edilmiştir. Yapılan Chow Testi sonucunda ülkelere ait
eğim ve katsayılarının anlamlı farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre, kültürel benzerliğin
milliyet merkezcilik ve düşmanlığın yabancı ürünleri satın alma niyeti üzerindeki olumsuz etkisini azalttığı, savaş
düşmanlığının yabancı ürünleri satın alma niyeti üzerindeki olumsuz etkisini ise azaltmadığı bulunmuştur.The purpose of this study is to investigate whether the impact of consumers’ ethnocentrism and consumer
animosity on their purchase intention toward foreign products differs between culturally similar and dissimilar
countries. In this context, the proposed model was tested on a sample of Bosnian households in the different cities.
The data was collected from 300 participants. The results showed that consumer ethnocentrism has a negative
impact on purchase intention toward foreign products. Results also showed that Bosnian consumers feel both war
and economic animosty towards Serbia and Netherlands. Further, consumers’ war and economic animosity have a
negative impact on their purchase intention toward foreign products. Cultural similarity between consumers’
home and foreign product’s country has a weakening effect on the negative impact of consumers’ ethnocentrism
and economic animosity on their purchase intention toward foreign products but does not have a weakening
effect on the negative impact of war animosity
INVESTIGATING CONSUMER ETHNOCENTRISM AND CONSUMER ANIMOSITY IN THE CONTEXT OF CULTURAL SIMILARITY: BOSNIA AND HERZEGOVINA APPLICATION
Bu çalışmanın amacı, tüketicilerin milliyet merkezcilik ve düşmanlık düzeylerinin satın alma niyeti üzerindeki
etkilerinin kültürü benzer ve benzer olmayan ülkeler arasında farklılık gösterip göstermediğini araştırmaktır. Bu
çerçevede önerilen modeli test etmek amacıyla Bosna Hersek’in farklı şehirlerindeki hane halkı üzerinde
araştırma gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla, yüz yüze anket yoluyla 300 katılımcıdan veri toplanmıştır. Uygulanan
Çoklu Regresyon Analizi’ne göre tüketicilerin milliyet merkezciliğinin yabancı ürünleri satın alma niyetini olumsuz
yönde etkilediği bulunmuştur. Sonuçlar Bosna Hersek’teki tüketicilerin Sırbistan’a ve Hollanda’ya karşı savaş ve
ekonomik düşmanlığın var olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda, savaş ve ekonomik düşmanlığın yabancı
ürünleri satın alma niyetini olumsuz yönde etkilediği tespit edilmiştir. Yapılan Chow Testi sonucunda ülkelere ait
eğim ve katsayılarının anlamlı farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre, kültürel benzerliğin
milliyet merkezcilik ve düşmanlığın yabancı ürünleri satın alma niyeti üzerindeki olumsuz etkisini azalttığı, savaş
düşmanlığının yabancı ürünleri satın alma niyeti üzerindeki olumsuz etkisini ise azaltmadığı bulunmuştur.The purpose of this study is to investigate whether the impact of consumers’ ethnocentrism and consumer
animosity on their purchase intention toward foreign products differs between culturally similar and dissimilar
countries. In this context, the proposed model was tested on a sample of Bosnian households in the different cities.
The data was collected from 300 participants. The results showed that consumer ethnocentrism has a negative
impact on purchase intention toward foreign products. Results also showed that Bosnian consumers feel both war
and economic animosty towards Serbia and Netherlands. Further, consumers’ war and economic animosity have a
negative impact on their purchase intention toward foreign products. Cultural similarity between consumers’
home and foreign product’s country has a weakening effect on the negative impact of consumers’ ethnocentrism
and economic animosity on their purchase intention toward foreign products but does not have a weakening
effect on the negative impact of war animosity
Pazar bölümlendirme aracı olarak tutum ve niyetin bir arada kullanımı sürdürülebilir turizm üzerine bir uygulama
Tutum ve niyet, tüketici davranışları literatüründe davranışın iki temel göstergesi olarak kullanılan kavramlardır. Bu iki kavram, turist davranışının öngörülebilmesi ve firmaların varolan kaynaklarını doğru hedef pazarlara yönelterek verimli bir şekilde kullanmaları adına pazar bölümlendirme sürecinde de stratejik öneme sahiptir. Bu çalışmanın amacı, tutum ve niyetlerin bir arada pazar bölümlendirme kriteri olarak kullanımına ilişkin bir uygulama örneği sunmaktır. Bu çerçevede çalışmada, Kapadokya bölgesine gelen ziyaretçilerin sürdürülebilir turizme ilişkin tutumlarına ve tekrar ziyaret etme niyetlerine göre pazar bölümlerine ayrılarak, belirlenen pazar bölümleri ve özellikleri çerçevesinde yöneticilere önerilerde bulunulmaktır. Gerekli birincil veri, 416 Japonya ve Güney Koreli ziyaretçiden anket yöntemi ile elde edilmiştir. Uygulanan iki aşamalı ve k-ortalamalar kümeleme analizi sonucunda oluşan kümeler, kendi içlerinde homojen gruplar olarak elde edilmiştir. Ardından, ANOVA analizi ile, elde edilen bölümler arasında heterojenliğin olduğu tespit edilmiştir. Analiz sonuçları incelendiğinde, tüm paydaşlar için Kapadokya bölgesinin sürdürülebilir turizmin tüm boyutlarına ve aynı zamanda tekrar ziyaret etme niyetine büyük oranda önem veren bir ziyaretçi hedef pazarı tespit edilmiştir
Academic attributional style, self-efficacy and gender: A cross-cultural comparison
The relationships between academic attributional style (AAS), self-efficacy, gender and culture were investigated in this study. Three research questions "Is AAS influenced by self-efficacy, gender and culture?", "Does AAS operate in the same way in two different cultures?", and "How do AAS dimensions (internality, stability, globality) vary?" were examined with a sample of 261 university students studying in Turkey and Britain. Regression results showed that gender and culture were separately significant predictors of pessimistic AAS. However, self-efficacy did not add significantly to the prediction of AAS. Regarding AAS dimensions, MANOVA revealed a significant main effect of culture, suggesting that British students have more pessimistic attributional styles characterized by the internality dimension in explanations of negative events. Suggestions for future studies are discussed
Examining the Effects of Moral Development Level, Self-Concept, and Self-Monitoring on Consumers’ Ethical Attitudes
consumer ethics, moral development level, self-monitoring, self-concept, Turkey,