30 research outputs found

    Devlet teşvikleri ve yardımları standardına göre şirketlere sağlanan devlet teşviklerinin muhasebeleştirilmesi

    Get PDF
    06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.Gelişen ekonomik faaliyetlerle sınırların kalkması ülkeleri yoğun bir rekabet ortamında bırakmıştır. Ülkemizde teşvik ve yardımlar her faaliyet alanına uygun şekilde, vergi muafiyet-istisnaları, düşük faizli kredi ya da hibe yardımları, ucuz girdi temini için kolaylıkların yanında enerji indirimleri, arsa tahsisi ve finansman kolaylıkları sağlayan bir takım yöntemler uygulanmaktadır.Bu çalışmada genel olarak; Türkiye' de uygulanan teşvik ve yardımlar kanunlar kapsamında incelenmiş ve ?TMS-20 Devlet Teşviklerinin Muhasebeleştirilmesi ve Devlet Yardımlarının Açıklanması Standardı? na göre muhasebeleştirilmesi ele alınmıştır. Bu kapsamda, teşviklerin muhasebeleştirilmesinde ?gelir yaklaşımı? ve ?sermaye yaklaşımı? olmak üzere iki yaklaşım söz konusudur. Gelir yaklaşımına göre teşvikler bir veya birden fazla dönemde kar veya zararda muhasebeleştirilerek gelir tablosuna aktarılır. Sermaye yaklaşımına göre muhasebeleştirildiğinde ise, özsermayeyi arttırarak, bilançoya aktarılmaktadır.With the development of economic activities, the removal of the borders has left the countries in an intense competitive environment. In our country, methods for the providing of tax exemptions, low interest loans or grant aids, energy discounts together with encouragements for the obtaining of cheap input, allocation of land and financial incentives are applied in accordance with all areas of activity.In this study, the incentives and aids which are carried out in Turkey, as well as their accounting, are examined within the scope of laws and according to the TMS 20 Accounting for Government Grants and Disclosure of Government Assistance standard. Within this scope, the accounting of the incentives is dealt with under the ?income approach? and the ?capital approach? headings. According to the income approach, the incentives are transferred to the income table in one or more than one period by accounting in profit or damage. When the accounting according to the capital approach is in question, the equity capital is redounded and is transferred to the balance sheet

    Güvenli yazılım geliştirme süreç modelinin seçimi

    Get PDF
    06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.Gelişen teknoloji ile birlikte günümüz şartlarında yazılım güvenliği ve güvenli yazılım süreç seçim kriterleri giderek önemli hale gelmeye başlamıştır. Uygulama geliştirme departmanları tarafından güvenlikten yoksun olarak yapılan projelerin dış kaynaklı saldırılardan korunması yazılımın güvenliği bakımından önem arz etmektedir.Bu çalışmada altı yazılım süreç seçim kriteri çeşitli faktörler göz önüne alınarak incelendi. Yazılım süreç seçim kriterleri üzerinde çalışıldıktan sonra da, yazılım geliştirme yapan kurumların, sistem saldırılarından korunmak için yazılımlarını destekleyen güvenli bir model seçmelerinin önemi anlatıldı.Altı fonksiyonel nokta değerli ve otuz beş kriterli bir set oluşturuldu. Seçilen altı yazılım geliştirme süreç modeli de bu kriterlere göre değerlendirildi. Kriter setine göre olması gereken güvenli bir yazılım geliştirme süreç modeli oluşturuldu ve altı yazılım geliştirme süreç modeli de istenilen güvenli modele göre karşılaştırılarak değerlendirildi. Bu değerlendirme sonucunda da içlerinden en güvenli ve de en güvensiz yazılım geliştirme süreç modeli belirlendi. Örnek olarak üç adet canlı yazılım projesine de aynı kriterler uygulanarak hangi yazılım geliştirme süreç modelinin uygulandığı belirlendi.Çalışmanın sonucunda çok büyük projelerde uygulanabilirliği açısından, yazılım sürecinde kullanıcının projeyi her aşamada test edebiliyor olmasından ve de proje yöneticisinin projeyi her aşamada gözlemleyebiliyor olmasından dolayı en çok tercih edilen model ve en güvenilir yazılım geliştirme süreç modeli olarak Sarmal Model belirlendi. Aynı şekilde prototiplerin yavaş ve hantal programlar olması ve de müşterilerin geliştirilen prototipi gerçek program gibi algılaması ihtimali olduğundan Prototip modeli en az tercih edilen ve de en güvensiz yazılım geliştirme süreç modeli olarak belirlendi.In today's terms with developing tecnology, software security and secured software process selection criteria are becoming increasingly important. Security is an important property of any software for many applications are outsourced where the application deveopment lacks strong integration of software security. These six software process selection criterias are considered by various factors. After working on these software process selection criterias, the importance of selecting a model is explained for protecting the companies which develops software by system attacks.A set with thirty-five criteria and six functional point values was created. The selected six software process selection models were evaluated with this set. A most wanted secured software process selection model was created with this criteria set and the other six software process selection models were compared with this wanted secured model. As a result the most secured software process selection model and the least secured software pocess selection model were determined. As a sample the same set was applied to three living software projects to find which software process selection model is used.As a result of the study, the applicability of many major projects , the user is able to test in every cycle of processing software and a project manager can observe at every stage of the project and at every stage of the test , the Spriral Model was determined as the most reliable and the most preferred model as a model of the software development process. In the same way Prototypes are slow and cumber and is also the possibility of customers' perception of the prototype model was developed as a prototype for at least the actual program was determined as the most preferred software development process model identified as unsafe

    İç Mimarlıkta Sürdürülebilirliği Hedefleyen Tasarım Bağlamında Yeşil Bina Değerlendirme Sertifika Sistemlerinin İrdelenmesi

    Get PDF
    İstanbul Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans, 2019Gelişen teknoloji ve artan nüfus tüketilen enerji-hammadde miktarını arttırırken enerji talebinin ve atıkların büyük bir bölümünü yapı sektörü oluşturmaktadır. Artan enerji talebi ekonomik ve çevresel zorluklara yol açarken hammadde talebiyle birlikte doğal kaynaklara ve habitata zarar vermektedir. Teknoloji ve nüfustaki üstel gelişme ve artış sebebiyle şehirlerde birçok yapının yerine yenisi gelerek iç mimari talep oluşturmakta ve uzun yıllar var olmaya devam edecek yapılarda da işlevsel mekan yenilemesine gerek duyulmaktadır. İç mimarlık alanındaki bu geniş inşaat hacminin de enerji-hammadde kullanımına etkisi üstel olacağından çevresel negatif etkileri azaltan ve tüketimi kontrol altına alan verimli tasarıma yönelmek, tasarım-yapım-yıkım aşamalarını yeşil standartlara uygun yönetmek gerekmektedir. Bu süreçte iç mimarın önemli bir rolü olduğu açıktır. Tasarımcının bilinçlenmesi ve geçmiş teknikleri öğrenip yeni teknolojileri sahiplenmesi gerekmektedir. İç mimarın çevre bilinci ile tasarım yapabilmesi için, yapım-yıkım çalışmalarının oluşturduğu etkilerin göstergelerini ayırt edebilmesi ve bu göstergelerin teşkil ettiği problemlerin farkında olması gerekmektedir. Bu kapsamda anlaşılma aşamasından benimsenme aşamasına geçen sürdürülebilir yöntemin gereklerini iç mekan öğelerinde incelemek, yapılacak tasarım hakkında doğru soruların sorulmasına yardımcı olacaktır. Bu tez çalışması kapsamında iç mimari tasarımların enerji, malzeme ve işçilik kullanımının çevresel etkilerini değerlendirebilmek için sürdürülebilirliğe ilişkin kriterleri benimsemiş yeşil bina değerlendirme sistemleri incelenmiştir. Yeşil bina değerlendirme sistemleri uzun yıllardır uygulanmakta olsa da çoğunlukla mimari ölçekte değerlendirilmiş ve iç mekan öğelerinin gerektiği gibi değerlendirmeye alınmadığı görülmüştür.Sosyal Bilimler EnstitüsüYüksek Lisan

    İnsan Kaynakları bilgi sistemlerinin iş tatmini ve örgütsel bağlılığa etkisi : doğu marmara ISO 500 firma örneği

    Get PDF
    06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.İnsan kaynakları bilgi sistemleri günümüzde birçok işletme tarafından çeşitli ölçülerde kullanılmakta ve insan kaynakları bölümünün, işletmede stratejik kararların alınmasında önem ve katkısının artmasını sağlamaktadır. Araştırma ile insan kaynakları bilgi sistemlerinin kullanıcı dostu ve işlevsellik algısı oluşturacak şekilde dizyan edilmesi durumunda insan kaynakları çalışanlarının iş tatmini ve örgütsel bağlıklarını arttıracağı hipotezinin kanıtlanması ve bu yönde dikkat edilmesi ve yapılması gerekenlerin ortaya konulması amaçlanmıştır. Ayrıca daha önce üzerinde durulmamış ve bir konu olarak insan kaynakları bilgi sistemlerinin İK çalışanlarının iş tatmini ve örgütsel bağlıklıkları açısından önemine vurgu yapılmaya çalışılmıştır. Çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Çalışmanın birinci bölümünde insan kaynakları yönetiminin doğuşu ve geçirmiş olduğu tarihsel süreç ile birlikte temel insan kaynakları fonksiyonları üzerinde durulmuştur. Bilgi, yönetim bilişim sistemleri ve insan kaynakları bilgi sistemleri kavramları ve bunların alt başlıklarına değinilmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde ise İş tatmini ve örgütsel bağlılık kavramları ile bunların alt faktörleri ve İKBS ile bağlantıları üzerinde durulmuştur. Bu çerçevede gerek iş tatmini ve gerekse de örgütsel bağlılık üzerine ortaya atılmış olan temel kuramlara yer verilmiştir.Üçüncü ve son bölümde ise Doğu Marmara illerinde faaliyet gösteren ve 2015 yılı ISO 500 listesinde yer alan 44 firmanın çeşitli kademelerdeki 109 insan kaynakları çalışanına uygulanan likert ölçekli bir anket çalışmasının sonuçlarına yer verilmiştir. İKBS için pilot çalışma ile gerçerliliği kanıtlanmış özgün bir soru listesi oluşturulurken, iş tatmini için Minesota ölçeği, örgütsel bağlılık için ise Allen Mayers ölçeği kullanılmıştır. Bu anket ile insan kaynakları bilgi sistemlerinin kullanımı bağlamında iş tatmini ve örgütsel bağlılığa olan etkilere dair ortaya atılan hipotezler kanıtlanmaya çalışılmıştır. Yapılan regresyon ve korelasyon analizleri sonucu İKBS kullanım kolaylığı ve işlevselliği ile genel iş tatmini örgütsel bağlılık arasında pozitif anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Ayrıca İKBS'nin kullanım kolaylığının, İKBS'nin işlevselliği üzerine de etkisi vardır. İKBS ile İş tatmini arasında genel olarak bir bağ vardır ve iş tatminine pozitif etki etmektedir. Araştırma kapsamında İKBS alt boyutları ile iş tatmini ve örgütsel bağlılığın alt boyutları arasındaki ilişki durumları ortaya konulmuştur.Nowadays human resources information systems are used by many firms on different scales therefore human resources department is a strategical parthner in business decision making to increase the importance and contribution. The aim of the research is to prove that user firendly and functional organization of HRIS increases user's saticfaction and organizational commitment. So it was found out what is needed to be done. The importantce of HRIS for human resocucess personnell's job satisfaction and organizational commitment was emphasized. The first part of this study describes the rise of the human resources administration and its historical development mentioning essential human resources functions. Information, management information systems, and human resources information systems concepts were accordingly mentioned.The second part of the study tells about job satisfaction and organizational commitment showing the connection between their sub dimensions and HRIS. Also basic theories in the context of job satisfaction and organizational commitment were given.The third and the last section gives the results of the likert questionnaire applied to 109 various positions employees of 44 firms operating in Marmara region mentioned on 2015 ISO 500 list. For HRIS has been used a questionare that's currency has been proved by pilot study before and Minnesota scale for job satisfaction, Allan Mayers scale was used for organizational commitment. In the context of this survey hypotheses on utilization of human resources information system's effects on job satsfaciton and organizational commitment has been verified. The results of the regression and correlation analysis showed that user firendly and functional HRIS has positive significant relationship between overall organizational commitment and job satisfaction. Moreover, the ease of use HRIS also has an impact on the functionality of HRIS. There is a connection between overall job satisfaction and HRIS has positive impact on job satisfaction. In the scope of the research correlation among sub dimensions of HRIS, job satisfaction and organizational commitment was exposed

    Türkiye'de yazılım teknolojisi için teknoloji öngörüsü

    Get PDF
    Tez (Doktora) -- İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, 2006Thesis (Ph.D.) -- İstanbul Technical University, Institute of Science and Technology, 2006Günümüzün artan rekabet ortamında ekonomik gelişme sağlayarak toplumsal refaha ulaşmak için, gelişmekte olan bir ülke olarak Türkiye, teknolojik yetkinliklerini geliştirmek ve yenilik üretme yeteneği kazanmak zorundadır. Bu hedefe ulaşmak, ancak ulusal ve sektörel düzeyde etkin ve kapsamlı bilim ve teknoloji politikalarının ve stratejilerinin oluşturulması ve uygulanması ile mümkündür. Bu kapsamda bilgi teknolojilerine ilişkin politikalar ise özellikle dijital bölünmeden kaynaklanan zorluk ve tehditleri, kısıtlı kaynaklar ile aşarak bilgi devrimine yetişmek açısından önceliklidir. Bu politikaların oluşturulması sürecinde ihtiyaç duyulan doğru ve etkin girdiler, ancak doğru kapsamda (ulusal, sektörel, mikro düzeyde), doğru alanlarda (kritik teknolojilerde), tutarlı, uygulanabilir, sonuç veren teknik ve metodlarla, doğru katılımcılarla gerçekleştirilecek etkin teknoloji öngörüleri tarafından sağlanmaktadır. Fiziksel yatırım gerektirmeyen, dinamik, özgün üretim ve inovasyon yapısı ile bir fırsat penceresi sunan yazılım teknolojisi bu kapsama en uygun kritik teknolojilerden biridir. Bu kavramsal çerçeve içinde, çalışmanın temel amacı; yazılım teknolojisinde, ulusal ve sektörel teknoloji politikalarının ve firma stratejilerinin oluşturulma sürecine katkı sağlayan bir teknoloji öngörüsü yaparak, ülkemizin teknoloji üretme yeteneği kazanmasına katkıda bulunmaktır. Bu amaçla, tez çalışmasında yazılım teknolojisinin değişim dinamikleri ve Türkiye'nin bu alanda konumu ve potansiyelini belirlemek üzere, farklı görüş ve tarafları temsil eden katılımcılarla Delphi anketi ve senaryo planlaması uygulanarak toplanan veriler ışığında Türkiye için SWOT analizi yapılmış, politika önerileri sunulmuştur. Türkiye'nin bu teknolojide yetkinleşmesiyle ilgili teknolojik altyapı sorunlarının yanısıra, ve hatta daha çok sosyal, politik ve sektörel sorunlara bağlı zorlukları bulunduğu görülmüştür. Bu zorluklar, Türkiye koşullarına özgün ve yazılımın evrimsel gelişim dinamiklerine uygun politikaların ve stratejilerin, iyi bir yönetişim, kurumlar, yapılar ve disiplinlerarası işbirliği ile ulusal mutabakat sonucu oluşturulması ve istikrarla uygulanması yoluyla aşılabilecektir.In growing competition of today?s economic globalized economy, developing countries need to improve technological capacities and innovation systems for achieving economic development and social welfare of their people. Improving technological abilities requires effective design and implementation of successfull science and technology policies and strategies. Especially, policies on information technologies are of high priority for overcoming the challenges of digital divide for technological catching up and taking part in information revolution with limited national resources. Successfull science and technology policies depend on the outputs of ?scientific, reliable and vision setting? foresighting studies which focus especially on ?critical technologies?, not only on national level but also ?on sectoral/specified technology? levels. Software technology is one of these critical key technologies with its dynamic and unique form of production and innovation structure, requiring relatively less infrastructure/investment, and hence providing an opportunity for developing countries. On the other hand, applying effective and adequate techniques and providing the participation of all related parties are critically important in foresighting. In this conceptual framework, we conducted a specific technology foresight in Turkey for software with the aim of providing inputs to national and sectoral policy makers in designing applicable, progressive technology policies. The basic mission is to contribute to the knowledge of how to generate technological capacity progress. For determining the dynamics of change and exploring the position and future options of Turkey in software technology, Delphi surveys and scenario planning methods were conducted with participants from different ?focal points? shaping ?alternative futures?. A detailed technology policy outline is presented, based on the outputs of SWOT analysis. It is concluded that Turkey has challenges that are mostly related to social, political and industrial problems rather than technological issues. But it is possible to overcome these challenges by designing and consistently implementing policies with effective governance, collaboration between institutions, structures and disciplines, national agreement.DoktoraPh.D

    Customer relationship management and an application in the insurance sector

    Get PDF
    Küresellesme akımı, bilgi teknolojilerinin gelisimi, rekabetin artması, müsteri profilinin degismesi ve internetin yasamımıza girmesi gibi yasanan hızlı degisimler günümüzde isletmeleri pazarlama anlayıslarında da köklü degisimler yapmaya zorlamaktadır. Bu gelismeler dogrultusunda isletmelerin, varlıklarını sürdürebilmeleri ve rekabet üstünlügü saglayabilmeleri için müsterileriyle bire bir iliskiye dayalı bir pazarlama anlayısı benimseyerek müsteri iliskileri yaklasımlarını gelistirmeleri ve müsteri odaklı bir yönetim anlayısına sahip olmaları gerekmektedir. Bu noktada en büyük yardımcı Müsteri liskileri Yönetimi olmaktadır. Çünkü Müsteri liskileri Yönetimi, müsteri sadakatini ve memnuniyetini artırmak amacıyla müsterilerle sürekli iliski içinde olmayı gerektiren müsteri odaklı bir pazarlama stratejisidir. Bu yaklasıma göre isletmeler, müsterileriyle gerçek zamanlı diyaloglar gelistirebilmekte, müsterilerinin ihtiyaçlarını ve isteklerini belirleyip ona göre çözümler üretebilmekte ve müsteri memnuniyetinin ötesine geçerek müsterilerine benzersiz degerler sunabilmektedir. Bu çalısmada, yeni pazarlama anlayısı ile birlikte ortaya çıkan Müsteri liskileri Yönetimi kavramı ve sigortacılık sektöründe bu yaklasımın önemi ve getirilerinden bahsedilmis ve Türkiye'de faaliyet gösteren sigorta isletmelerinin zmir'de bulunan Bölge Müdürlükleri üzerinde bir alan çalısması uygulanmıstır. Veri toplama yöntemi olarak anket çalısması yöntemi kullanılmıstır. Gerçeklestirilen anket çalısmasının sonuçlarına dayanarak sigorta isletmelerinin Müsteri liskileri Yönetimi'ne iliskin algıladıkları temel boyutlar belirlenmistir. Rapid changes such as globalisation, developments in information technology (IT), increasing competition, changes in the customer profile and the integration of internet into our lives are constantly challenging businesses to do radical changes over the recent decades. In accordance with these fast improvements, businesses need to adopt a customer-oriented marketing approach, centering on one-to-one interaction with customers in order to survive and gain a competitive edge. In this respect, the greatest asset of the companies is the Customer Relationship Management. For Customer Relationship Management is a customeroriented marketing strategy which necessitates constantly keeping in touch with customers in order to promote customer loyalty and satisfaction. According to this approach, businesses can improve real-time communication with customers, can provide solutions to the ongoing matters by determining customer needs and demands and can provide unique values extending beyond customer satisfaction. In this study, the Customer Relationship Management concept which has emerged with the new marketing approach, its significance and advantages for the insurance sector are presented. In order to examine the current Customer Relationship Management practices, a case study was conducted in the general directorates of the insurance companies in the zmir region. The survey method was employed as the data collection method. Based on the results of the survey the basic dimensions of Customer Relationship Management perceived by insurance companies were specified

    Avrupa Birliği’nin eğitim politikası ve Erasmus programı

    Get PDF
    06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.Avrupa, Genişleme Politikasını yürütürken, ülkeler ve kültürlerarası entegrasyonukolaylaştırmak, 2010 Avrupa'sını Bilgi Toplumu olarak yaşayabilmek için, eğitim politikasıalanında bazı uygulama alanları belirlemiştir. Bu politikanın yürütülmesinde bazı programlar,hibe ile desteklenen çeşitli projeler söz konusudur. Yarının potansiyel Avrupası olaraktanımlanabilecek, Avrupa Birliği'ne aday ülkeler ve 3. dünya ülkeleri'nden bazıları da buuygulama alanlarından faydalanabilmektedir.Bu çalışma kapsamında; Avrupa Birliği'nin tarihsel süreci, Avrupa eğitim tarihi gibiincelemeler ile Avrupa Birliği'nin eğitim politikası, uygulama alanlarının daha detaylıaktarılması yoluyla incelenmektedir. Ayrıca Türkiye'nin bu politikada kat ettiği yolun boyutu,katkısının önemi ve bu konu ile ilgili tavsiyeler çalışma içerisinde sunulmuştur.Avrupa Birliği'nin devamlılığı için, bahsedilen eğitim politikasının gerekliliği, bu politikanıntemelinde yatan düşünceler ve şu anki işleyişinde yatan temel kavramların, uygulamaalanlarının anahtar unsurlarının ortaya çıkarılması ile Türkiye'nin eğitim alanında ortağıolduğu Avrupa Birliği'ne katkıları ve çıkarımları daha somut bir şekilde anlaşılacaktır. Bununiçin Erasmus Programı gibi, tüm paydaş ülkelerde en yoğun ve aktif şekilde uygulanan birörnek seçilmiş ve Türkiye'nin bu örnekteki yeri belirgin olarak ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır.Daha da özelde Sakarya Üniversitesi örneği verilerek, Erasmus uygulama sonuçlarına, eğitimpolitikasına Türkiye'nin ne derece dahil olduğu ve olacağı ile ilgili ipuçları elde edilmeyeçalışılmıştır.AnahtarEurope, bearing the enlargement policy, has determined some execution areas on educationpolicy in order to facilitate international and intercultural integration and live Europe 2010 asan information society. Some programmes and various projects supported by donations become acurrent issue. Candidates to European Union as a potential future Europe and some third worldcountries may benefit from these execution areas.In this study extent, historical process of EU as EU educational history researches and EUeducation policy has been studied by more detailed transfer of execution areas. Moreover theachievement dimension of Turkey on this policy, importance of contribution and otherrecommendations have taken part in this study.In order to sustain the existence of EU, Turkey?s contributions and inferences to EU will became out more concretely through the transparency of switch principles of execution areas, therequirement of education policy, the thoughts hidden under this policy and basic elementshidden under its current execution. For this reason, the chosen sample such as ErasmusProgramme is applied more actively and intensively into all sharing countries and the place ofTurkey is struggled to be more identified. Sakarya University given a more special example, it istried to be find discoveries on the matters that Turkey involves and will involve in ErasmusExecution results and education policy

    Türkiye ve AB beş yeni üyesinin 'Romanya, Bulgaristan, Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Polonya' rekabet ve KOBİ politikası

    Get PDF
    Yirmi birinci yüzyıla girerken dünya, geleneksel siyasi blokların ortadan kalktığı, her alanda liberal eğilimlerin güçlendiği, teknolojik gelişmelerin baş döndürücü bir hızla ilerlediği 'Küreselleşme' adını verdiğimiz bir süreçten geçerken; bu süreç ülkeleri serbest piyasa ekonomisinin temel paradigması olan 'Rekabet' le tanıştırmıştır. 2. Dünya Savaşı sonrasında artan teknolojik gelişmeler üretim faktörlerinin ülkeler arasında benzerlik göstermesi ve küreselleşme olgusuyla, ulus ticarette başarı unsurunun mutlak üstünlüklerden rekabetçi üstünlüklere geçtiği dünyamızda bu başarı artık ülke bazında değil işletmeler bazında ölçülmektedir. Günümüzde yaşanan bu ekonomik, sosyal ve teknolojik gelişmelerle birlikte rekabet gücünü artırabilme adına işletme yapıları da değişmiş; işletmeler içersinde dinamik yapıları ve değişime gelişime hızlı adapte olabilen KOBİ'lerin önemi artmıştır. İstihdam, üretim ve katma değer bakımından ülke ekonomilerinde önemli paya sahip olan KOBİ'lerin önemi AB'ne Entegrasyon sürecinde yeniden gündeme gelmiştir. AB'ne adaylık statüsüne hak kazanan Türkiye için pek çok alanda kat etmesi gereken zorlu ancak aşılabilir bir entegrasyon süreci başlamıştır; AB dış ticaret ve rekabet konularında uyum çerçevesinde KOBİ'lerinde bu zorlu sınavdan geçmeleri gerekmektedir. Çalışmanın birinci bölümünde işletmeler içersinde dinamik yapıları ve değişime gelişime hızlı adapte olabilmeleriyle dikkatleri üzerine çeken KOBİ'ler üzerine genel bir değerlendirme yapıp; Türkiye'de ve AB'de KOBİ tanımı, Türkiye'de KOBİ tarihsel gelişimi, KOBİ'lerin özellikleri, avantaj ve dezavantajları ele alınacak, KOBİ sorunlarına değinilip çözümler önerilecek. Çalışmanın ikinci kısmında ise hem AB hem de Türkiye Ekonomisinde KOBİ'lerin payı ve önemine değinilecek; KOBİ politikaları değerlendirilecektir. Çalışmanın üçüncü bölümünde ise AB Beş Yeni Üyesi olan Romanya, Bulgaristan, Macaristan, Çek Cumhuriyeti ve Polonya'nın genel durumu ve KOBİ Politikaları incelenecektir. AB'ne yeni üye olan ülkelerle ülkemizin KOBİ Politikaları incelenip karşılaştırılacak, ülkelerin KOBİ politikalarına değinilecektir. Çalışmamızın dördüncü bölümünde ise Rekabet Politikası üzerinde durulacak; tanımı, hedefleri, AB Rekabet Politikası ve Türkiye'nin Rekabet Politikasına Uyumu incelenecek ve son kısmında ise Rekabet ve KOBİ Politikaları üzerine bir değerlendirme yapılacaktır. Sonuç bölümünde ise bu tez çalışmasıyla ulaşılmak istenen sonuçlar ortaya konacaktır ve bu alanda Türkiye'nin AB'ne entegrasyon sürecinde rekabet gücünü artırabileceği bu süreçten en faydalı şekilde nasıl çıkabileceği üzerine değerlendirmeler yapacağız. Anahtar kelimeler: Avrupa Birliği (AB), Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ), KOBİ Politikası, Rekabet Politikası.\ud In the 21th century inside the period of globalization the world has becoming such a place where the national political block's has been done away, the liberal aims get stronger and technology has improved so fast. While we pass this globalization period the free market economy bring our life 'competition'. In new century the meaning of autarchy has dissepared, increasing competitive power has taken it's place. After the 2.World War the development in the technology, the factors of the production and it's management has become similar in all the world by the help of globalization; this also bring the importance of the competitive power in our lifes instead of absolute advantage. And all this change has shown it's affects espeacialy on the companies not on countries. With the aim of the change in the companies the SME's has become more important by the help of their dinamic and fast adoptable structure. Also their role has become agende with the integration to EU. The integration of the SME's are really important on EU's competitive policy. In first part of our thesis we will try to make a general evaluation on SME' s which has a dynamic and easly adoptable structure to development and differences inside the all enterprises. Also we will mention the definition of SME's in EU and Turkey, Historical period of SME's in Turkey, properties of SME's, advantages and disadvantages of SME's and solution proposol to the SME's problems. In second part we will mention on SME's importance on Turkey's and EU's economy and also we will look at the SME's policy on Turkey and EU. In the third part of our thesis we will mention the new five members of EU; (Hungary, Polond, Romania, Bulgarian, Chez Republic), the general situatin and SME's policy in this countries and comperatives with Turkey. In fourth and last part we will talk on the Competition Policy; definition and target of Competition Policy, EU'Competition Policy nd Turkey's adaptation on this Competition Policy. On conclusion we will tell the results which we plan to reach by the help of this thesis. We will try to tell the way of Turkey's improvement on the competitive power and SME's Policy on the way of EU integration period. Keyword: EU, SME's Policy, SME's, Competitive Policy

    Örgütlerde Bilgi Yönetimi Uygulamalarının Örgüt Kültürüne Etkisi: Adıyaman Belediyesi Örneği

    Get PDF
    Bu çalışma; Adıyaman ili Belediyesinde çalışanlarının bilgi yönetimi ve örgüt kültürünün karşılıklı etkileşimini incelemek üzere, bilgi yönetimi süreci ve uygulamalarının örgüt kültürü üzerinde olumlu, olumsuz etkilerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Kesitsel, tanımlayıcı tipte olan çalışmanın evrenini 22/06/2016-30/09/2016 tarihleri arasında Adıyaman Belediyesinde çalışan personel oluşturmaktadır. Evren içerisinde herhangi bir örneklem alınmamış olup, tümüne ulaşılmak istenmiştir. Ancak, 258 kişiye ulaşılmıştır, bu nedenle çalışmaya katılım oranı, %38,7 Araştırmanın verileri; sosyodemografik özellikler örgüt kültürü ölçeği ve yönetim uygulamaları ölçeğinde oluşmaktadır. Elde edilen bulgulara göre Adıyaman belediyesinde bilgi yönetimi bu süreçlerinin birbirini etkilediği görülmüştür. Bilgi yönetimi uygulamalarının çalışılan pozisyon ile anlamlı farklılıklar görüldüğü tespit edilmiştir. Ayrıca bilgi yönetimi süreçleri örgüt kültürü ile pozitif orta kuvvetli bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Araştırmamızda yapılan analiz ve değerlendirmeler sonucunda Adıyaman Belediyesi çalışanlarının bilgi yönetim uygulamalarını kullandıkları ve bilgi yönetim süreçlerini oluşturdukları görülmektedir. Bu bilgi yönetimi süreçlerinde aksayan yönlerin tespiti ve var olan sistemin daha iyiye taşınması için konu ile ilgili çalışmaların yapılması ve ihtiyaçlar doğrultusunda hizmet içi eğitimler ile personellerin farkındalıklarının arttırılması üstünde durulması gereken önemli hususlar olarak belirlenmiştir
    corecore