180 research outputs found
Yapı İşletmesi ABD Araştırma Trendlerinin 2010-2016 Yılları Arasında Gerçekleştirilen Proje ve Yapım Yönetimi Kongreleri Orijininde Değerlendirilmesi
İnşaat Proje Yönetimi (İPY)
Kongreleri araştırmacıları, bilim adamlarını, mühendisleri ve bilim adamı adayı
öğrencileri; İnşaat ve Proje Yönetiminin (İY ve PY) tüm yönleri hakkında kendi
deneyimlerini, yeni fikirler ve araştırma sonuçlarını paylaşmak ve tartışmak,
bilgi alışverişini sağlamak üzere bir araya getirmeyi amaçlayan; karşılaşılan
pratik zorlukların ve benimsenen çözümlerin tartışıldığı düzenlemelerdir. Bu kongreler,
ilgili kimselerin İnşaat ve Proje Yönetimi ve ilgili alanlarda görüş ve
deneyimlerini paylaşmaları için, ideal bir platform olmaları için periyodik
olarak yapılmaktadır. Bu çalışmada Yapı İşletmesi ABD araştırma trendlerinin
2010-2016 Yılları arasında gerçekleştirilen Proje ve Yapım Yönetimi Kongreleri
orijininde değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bunun için her kongrenin amacı,
çağrılı konuşmacıları ve sunulan bildiriler (konu başlıklarına göre tasnif
edilerek) incelenmiştir. Yİ konusunda akademik çalışmaların hangi alanlara
yöneldiği, kapsamlarının neler olduğuna dair irdelemeler yapılmıştır
Türkiye'de mimarlık şirketleri için BIM uygulama yol haritası
BIM (Bina Bilgi Modellemesi), proje yaşam döngüsü boyunca entegre bir bilgi
yönetimi sistemi içinde yer alan inşaat projesiyle ilgili her şeyi içeren 3D model
tabanlı bir teknolojidir. BIM; tasarım, inşaat ve tesis yönetimine yönelik geleneksel
yöntemlerden radikal olarak farklı yeni ortaya çıkan bir yaklaşımdır. BIM, inşaat
sektöründe proje geliştirme, tasarım, dokümantasyon, planlama ve çizelgeleme
konularında kalite, verimlilik gibi konulardaki ana rolü ile inşaat endüstrisinde dünya
çapında birçok ülke tarafından geniş çapta araştırılmış ve kabul edilmiştir. Bu yeni
sistem bina geliştirme, inşaat ve inşaat sektöründe yer alan tüm faaliyetleri daha fazla
kolaylaştırmayı vaat etmektedir.
Bu araştırma, Türkiye’de yer alan ve BIM’e geçiş yapmak isteyen Mimarlık
firmalarının bu süreçte nasıl bir strateji izleyebilecekleri yönünde bir öneri sunmak
ve bu geçiş sürecini iyileştirmek amacı ile yapılmıştır. BIM uygulamasına geçişi
kolaylaştırmak ve bu süreçte karşılaşılan zorlukların üstesinden gelebilmek amacıyla
Türk inşaat endüstrisinde yer alan profesyonellere yönelik yapılan anket ile mevcut
BIM algısının durumu araştırılmıştır. Anket sonuçları analiz edilerek, BIM
uygulamalarının önündeki engeller ve bu süreci destekleyen kolaylaştırıcılar
belirlenmiştir. Sonuçlar, Türkiye’de yer alan mimarlık şirketlerinin BIM’e geçişte
önündeki en büyük engellerin: BIM eğitim ve öğretiminin eksikliği, tanıtım eksikliği,
müşteri talebinin eksikliği olduğunu göstermiştir. Mimarlık şirketlerinin BIM’e
geçişindeki süreci kolaylaştıran en önemli faktörler şunlardır: personele yeni süreç ve
iş akışı konusunda eğitim vermek, şirketin yeni yazılım ve teknoloji konusunda
farkındalık oranını artırmaya yönelik bilgilendirme süreci başlatmak, Türk inşaat
sektörüne yönelik standartlar ve kılavuzlar oluşturmak, Devlet’in BIM kullanımı
konusunda desteğini (öğrenmek isteyene kurs imkanları sunması- üniversitelere
seçmeli ders olarak yerleştirmesi -projelerde BIM kullanımını zorunlu hale
getirmesi) artırmaktır.
Araştırmalar, firmaların mimari uygulamalar da BIM’i nasıl uygulamaları gerektiği
konusunda rehberliğin eksikliği duyduğunu göstermiştir (ARK, 2012)Bu rehberlik
eksikliği, Mimarlık şirketlerinin BIM’e geçişi kabullenememe sebeplerinden biridir.
BIM teknolojisi ve süreçlerinin nasıl uygulanması gerektiği konusunda daha fazla
bilgiye ihtiyaç duyulmaktadır. Ayrıca bu rehberlik ihtiyacı BIM süreci ile tasarlanmış
incelenebilir pilot projelerin sayısının artması ile zamanla azalacaktır.
BIM’e geçişin uygulanması ile yaşanılabilir sorunları tanımlamak için, sürecin
benzeri, İngiltere örneğinde yer alan John McCall Architects’te yapılan eylem
araştırması incelenerek sonuçlar doğrultusunda öneri yol haritasının ana hatları
belirlenmiştir. Bu, BIM’e geçiş yapmak isteyen mimari firmalarda süreci başlatmayı,
katılmayı ve gözlemlemeyi içermiştir. Örnek adaptasyon sürecinin hem iç hem de dış
faydaları göz önünde bulundurulmuştur. Bu BIM uygulama araştırmasının bulguları
ile elde edilen bilgiler kaydedildi ve gözden geçirildi. Bu gözden geçirme ve analiz
sürecinden Türkiye’de yer alan mimarlık şirketlerinin BIM’e geçişindeki süreç bir
öneri yol haritası haline getirilmiş ve belgelenmiştir.
Bu incelenen BIM uygulama çerçevesi, bu tez tarafından yapılan sunulan geçiş
aşamalarının ana başlıklarını oluştururken, profesyönellere yapılan anket ile elde
edilen mevcut durum ve BIM bilgi analizi birincil katkıyı temsil eder
Yeşil Bina Sertifikalandırma Sistemlerinin İnşaat Maliyetleri ve Taşınmaz Değeri Üzerindeki Etkilerinin İncelenmesi
Bu çalışma, yeşil bina sertifikalandırma sistemlerinin inşaat maliyetleri ve taşınmaz değerine etkileri üzerine daha önce yapılmış olan çalışmaların ortaya konulduğu kapsamlı bir derleme makalesi olarak hazırlanmıştır. Bu amaçla hazırlanan çalışmada; yeşil bina, yeşil bina sertifikalandırma sistemleri, yeşil binaların proje geliştirme, yapım ve kullanım süreçleri ile maliyetleri ve taşınmaz değerleme açısından yeşil bina ve yeşil değerleme kavramları detaylı olarak açıklanarak, gelişim süreçleri incelenmiş, ilgili terimler tanımlanmış ve konuyla ilgili olarak yapılan çalışmalar özetlenmiştir. Çalışma sonucunda, uzun dönemde işletme giderlerinin düşük olmasına bağlı olarak taşınmaz değerinde artış gibi önemli faydalar sağlayan yeşil binaların yaygınlaşmasının, sınırlı doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımındaki olumlu etkilerinin yanı sıra, daha düşük inşaat maliyetleri ile daha fazla çevresel ve sosyal kazanımlar sağlayacağı değerlendirilmiştir
Value Optimization as a Governance Goal: An Analysis over the Regional Development Agencies in Turkey
Value creation, adding value and organizational value concepts are being
related with corporate mission and vision as basic principles at the literature.
However, there is no a specific framework or standard on how to create adding
value at corporate level. Furthermore, rather than how to create adding value to
organization, in fact the value optimization is concerned on how to optimize
attainable and sustainable corporate value in accordance with risks and resources
that need to be optimized. COBIT-5, proposes process model for value optimization
which needs to be tailored according to organizational goals stemming from
stakeholder needs. Because of the necessity of extensive digital conversion, e- government applications are constantly increasing, so the governance of IT systems
and the co-operation of business processes have become a necessity in terms of
value production. In this study, with a solution finding approach, our research
problem defined for regional development agencies (KA) as inability to optimize
value for regional governance and local development. It is argued that 5 out of 43
problems of KA defined in 2014 by State Auditing Board (DDK), that are somehow
related with value optimization processes could be conceptually modelled for KA
with a process model subdivided as assessment, direction and monitoring.Değer oluşturma, katma değer elde etme ve kurumsal fayda literatürde
daha çok ilkesel düzeyde kurumsal misyon ve vizyonla ilişkili bir şekilde ifade
edilmektedir. Ancak yeni değerin kurumsal ölçekte nasıl oluşturulacağına dair bir
çerçeve veya standart mevcut değildir. Kurumsal olarak değerin elde edilmesinden
çok mevcut kaynaklar ve riskler dikkate alınarak nasıl maksimum düzeyde
sürdürülebilir bir şekilde oluşturulacağı aslında bir optimizasyon konusudur.
COBIT-5 bu anlamda değer optimizasyonunu kurumsal ölçekte ve süreç yönetimi
düzleminde bir yönetişim ilkesi olarak ele alarak paydaş ihtiyaçlarına göre
hizalanan kurumsal hedefler için yönetilmesine olanak sağlayan bir çerçeve
sunmaktadır. Yaygın dijital dönüşüm gereği, E-devlet uygulamaları sürekli arttığı
için BT sistemlerinin yönetişimi ile iş süreçlerinin birlikte yürütülmesi değer üretimi
açısından bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu araştırmamızda, bölgesel kalkınma
ajanslarının (KA) açısından bölgesel yönetişim ve yerel kalkınma açısından katma
değer veya fayda optimizasyonunun yapılmaması temel araştırma sorunu olarak ele
alınmaktadır. Devlet Denetleme Kurulu (DDK) tarafından KA dinamiklerinde 2014
yılında tespit edilerek raporlanan 43 ana sorunlardan bazısının değer
optimizasyonu ile ilişkili olduğu iddia edilerek fayda optimizasyonunun
değerlendirme, yönlendirme ve izleme olarak üç alt süreç üzerinden nasıl
yapılacağına dair süreç uygulama modeli geliştirilmektedir
İç Mimarlıkta Sürdürülebilirliği Hedefleyen Tasarım Bağlamında Yeşil Bina Değerlendirme Sertifika Sistemlerinin İrdelenmesi
İstanbul Teknik Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans, 2019Gelişen teknoloji ve artan nüfus tüketilen enerji-hammadde miktarını arttırırken enerji talebinin ve atıkların büyük bir bölümünü yapı sektörü oluşturmaktadır. Artan enerji talebi ekonomik ve çevresel zorluklara yol açarken hammadde talebiyle birlikte doğal kaynaklara ve habitata zarar vermektedir. Teknoloji ve nüfustaki üstel gelişme ve artış sebebiyle şehirlerde birçok yapının yerine yenisi gelerek iç mimari talep oluşturmakta ve uzun yıllar var olmaya devam edecek yapılarda da işlevsel mekan yenilemesine gerek duyulmaktadır. İç mimarlık alanındaki bu geniş inşaat hacminin de enerji-hammadde kullanımına etkisi üstel olacağından çevresel negatif etkileri azaltan ve tüketimi kontrol altına alan verimli tasarıma yönelmek, tasarım-yapım-yıkım aşamalarını yeşil standartlara uygun yönetmek gerekmektedir. Bu süreçte iç mimarın önemli bir rolü olduğu açıktır. Tasarımcının bilinçlenmesi ve geçmiş teknikleri öğrenip yeni teknolojileri sahiplenmesi gerekmektedir. İç mimarın çevre bilinci ile tasarım yapabilmesi için, yapım-yıkım çalışmalarının oluşturduğu etkilerin göstergelerini ayırt edebilmesi ve bu göstergelerin teşkil ettiği problemlerin farkında olması gerekmektedir. Bu kapsamda anlaşılma aşamasından benimsenme aşamasına geçen sürdürülebilir yöntemin gereklerini iç mekan öğelerinde incelemek, yapılacak tasarım hakkında doğru soruların sorulmasına yardımcı olacaktır. Bu tez çalışması kapsamında iç mimari tasarımların enerji, malzeme ve işçilik kullanımının çevresel etkilerini değerlendirebilmek için sürdürülebilirliğe ilişkin kriterleri benimsemiş yeşil bina değerlendirme sistemleri incelenmiştir. Yeşil bina değerlendirme sistemleri uzun yıllardır uygulanmakta olsa da çoğunlukla mimari ölçekte değerlendirilmiş ve iç mekan öğelerinin gerektiği gibi değerlendirmeye alınmadığı görülmüştür.Sosyal Bilimler EnstitüsüYüksek Lisan
Türkiye’deki işletme lisans programlarında yaratıcı düşünme ve inovasyon eğitiminin incelenmesi
xxii, 239 sayfatablo, şekil : 29 cm. 1 CDÖZETBu araştırmanın amacıTürkiye’de İşletme Bölümleri lisans öğretimprogramlarında ve üniversitelerin beş yıllık stratejik planlama belgelerinde, yaratıcıdüşünme ve inovasyon kavramlarını analiz etmekyükseköğretimde İşletmeBölümleri akademisyenlerinin düşüncelerini belirlemek, bulgular doğrultusundaTürkiye’de işletme lisans öğretim programlarında yaratıcı düşünme becerisi veinovasyon eğitiminin durumunu ortaya koymaktır. Araştırmaişletme lisansprogramlarını program geliştirme çalışmalarına, yükseköğretimde stratejik planlamaaraştırmalarına veri sağlaması açısından önemlidir. Araştırma betimsel biraraştırmadır. Araştırma, var olanı ayrıntılı bir şekilde betimlemeyi hedeflediğinden,araştırma türü olarak nitel bir araştırmadır. Araştırma üniversitelerin eğitiminin varolan durumuna özgü bulgular ve ilgili akademisyenlerin bu bağlamda görüşleriniiçerdiğinden, tek katmanlı çoklu durum çalışması olarak desenlenmiştir.ABSTRACTThe aim of this study is to analyze the concepts of creative thinking andinnovation in the Business Administration Undergraduate Programs and in the fiveyear strategic planning documents, determine the thoughts of academicians inBusiness Administration in higher education and reveal of the creative thinking andinnovation education according to the findings in the Business AdministrationUndergraduate Programs in Turkey. Research is important in terms of providing datato curriculum evaluation and development studies and strategic planning researchesin the Business Administration Undergraduate Programs. This is a descriptiveresearch. This study is a qualitative research as it aims to describe the existing indetail. The study is designed as a single-layered multi-case study because of thefindings specific to the state of the education of universities and the opinions of therelevant academicians in this context
Bioreaktör, windrow ve kapalı statik yığın kompostlaştırma yöntemlerinin değerlendirilmesi
06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.Anahtar kelimeler: Geri kazanım, kompost, teknikler, atık, içerik, plastik Dünya nüfusunun gün geçtikçe artışı, şehirleşmenin hızlanması, teknolojinin ve endüstrileşmenin gelişmesi kaynaklı yoğun üretim ve tüketim çağı başlamıştır. Hız kesmeden artan üretim talepleri hammadde tüketiminin aşırılaşması ve tüketim sonucu ortaya çıkan atıkların her gün daha da büyük sorunlar haline dönüşmesi ciddi çevre sorunlarına neden olmaktadır. Bu çalışmada son zamanların en büyük çevre kirliliği kaynağı olan katı atıkların bertaraf sorunlarına çözüm olarak oluşturulmuş geri kazanım sistemleri içerisinde en hızlı ve en aktif sistem olan kompostlaştırma ele alınmıştır. Kompostlaştırma ile geri kazanım hem çevresel sorunları çözmekte en kolay erişilebilir bir uygulama hem de diğer yöntemlere göre ekonomik getirisi çok yüksek bir yöntemdir. Çalışmada günden güne artan teknolojik ilerlemeler ile öne çıkmaya ve pratikte de uygulamaları yaygınlaşmaya başlamış olan üç ayrı kompostlaştırma yöntemi incelenmiş ve kıyaslanmıştır. Biyoreaktör, Windrow ve kapalı statik yığında (Tünel) kompostlaştırma yöntemleri değerlendirilerek bu yöntemlerle işletilen tesislerde hammadde, verimlililik ve sürdürülebilirlik konuları irdelenmiştir. Dünyamızda son on yılda üretimi, kullanımı ve buna bağlı olarak çevredeki atıkları katlanarak artmakta olan ve parçalanması için yüzyıllar gereken plastik atıkların, kompostlarda bulunma ihtimali dikkate alınarak bazı analizler yapılmış ve yaklaşımlarda bulunulmuştur. Plastik parçacıklarının (nano, mikro ve mezo boyutta) kompost hammaddesi ve olgun kompostta bulunması durumunda çevrede oluşturabileceği riskler sürdürülebilirlik açısından değerlendirilmiştir.Keywords: Recycling, compost, techniques, waste, content, plastic The intensified production and consumption era started with the increasing population of the world, accelerating urbanization, and the development of technology and industrialization. Increasing production demands, the excessive increase in raw material consumption and the wastes resulting from consumption becoming a bigger problem cause serious environmental issues. In this study, composting, which is the fastest and most active system of Recycling Systems, is considered as the solution to the problem of disposal of solid wastes, which is the biggest source of environmental pollution recently. Recycling by composting is an easily accessible application to solve environmental problems and is a highly economical method compared to other methods. This study examined and compared three composting methods which have started to stand out with advancing technological developments and become popular in practice. Bioreactor, Windrow and closed static mass (Tunnel) composting methods were investigated, and subjects of raw material, productivity and sustainability at facilities using these methods were addressed. Certain analyses were made and approaches were evaluated based on the possible presence of plastic wastes, which have been increasing in the environment due to production and usage in the last decade and take centuries to degrade, in composts. Risks that may be posed on environment by plastic particles (in nano, micro and meso sizes) in case of being in the compost raw material and mature compost were evaluated in terms of sustainability
Destinasyonlarda turizm deneyimini zenginleştirmede oyunlaştırmanın strateji olarak kullanımı: Ege Bölgesi illerinin yerel yönetim algısı
160 sayfa29 cm. 1 CDÖzetBu çalışmanın amacı oyunlaştırmanın kullanımını, yararlarını belirleyerek,destinasyonlarda deneyim zenginleştirme anlamında nasıl kullanılacağının tespit edilmesine yöneliktir. Araştırma kapsamında Ege Bölgesindeki yerel yönetimlerin oyunlaştırma algısı tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırmada görüşme yöntemi ile yarı yapılandırılmış sorulardan oluşan görüşme formu kullanılmıştır. Görüşme yönteminin yanında ihtiyaç duyulan konulara ilişkin literatür taraması yapılmıştır. Kavramın yeni olması ve çalışılması bu araştırmayı keşifsel bir çalışma halinde izlemeyi gerektirmiştir. Araştırmada 7 yerel yönetimle görüşme yapılmıştır.SummaryThe aim of this research, it is determine the use of gamification and itsbenefits and how it can be used in terms of enriching experience indestinations. In the scope of research, its is tried to determine the perceptions on gamification of local governments in the Aegean region. Interview method and interview form consisted of semi-structured questions are used in the research. Besides the interview method, literature review is made on the subjects required. The fact that the concept was new and studied required to follow this research in a descriptive study. There are an interview with seven local government in this study
Aile işletmelerinde strateji belirleme sürecinin karar modelleri açısından incelenmesi
06.03.2018 tarihli ve 30352 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Yükseköğretim Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 18.06.2018 tarihli “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” gereğince tam metin erişime açılmıştır.Bu tezin amacı, aile işletmelerinin strateji belirleme süreçlerinin karar modelleri açısından incelemesi yapılarak strateji ile karar verme arasındaki bağlantıları yakalamaktır. Bu çalışma ile Sakarya ilindeki aile işletmelerinin yönetim süreçlerinde yaşadıkları olumsuzlukların azaltılmasında olumlu bir katkı sağlanması hedeflenmektedir. Strateji Belirleme Sürecinin Karar Modelleri Açısından İncelenmesini konu edinen araştırmanın temel sorusu; "Sakarya ilinde imalat işleriyle uğraşan Aile İşletmelerinde Strateji Belirleme Sürecini, Karar verme Modellerinin açıklama potansiyeli nedir?" sorusunu cevaplandırmaktır. Dünyadaki işletmelerin %65 ila %80'inin aile işletmesi olduğu (Bakan ve diğerleri, 2006:332) fakat Türkiye'de bu oranın dünya ortalamasın çok üzerinde (%95) olduğu bilinmektedir. Bu bağlanma araştırmamızın kapsamı, Sakarya ilinde faaliyet gösteren, parça, makine, gıda ekipman elektrik, inşaat sektörleri içinde imalat yapan, limited ve anonim şirket statüsünde yapısal özellikleri olan ve imkanlarımız nispetinde inceleme imkânı bulabildiğimiz aile işletmeleridir. Örnekleme açısından Sakarya Sanayi Endüstrisinde söz sahibi beş farklı lokasyonda faaliyet gösteren beş farklı sektörden beş farklı işletme seçilmiştir. Birinci bölümde aile işletmesi ve strateji belirleme ile ilgili kavramsal çerçeve çizilmiş, aile işletmelerinin yönetim yapıları, kurumsallaşma araçları, strateji oluşturma ve yönetme uygulamaları ve strateji analiz yöntemleri incelenmiştir. İkinci bölümde ise karar verme süreçleri ve karar verme modelleri açıklanarak aile işletmelerinde karar vermenin aşamaları aktarılmıştır. Üçüncü bölümde ise çoklu örnek olay yöntemi ile doğrudan görüşmelerde elde edilen bulgulardan elde edilen sonuçlar çözümlenerek, aile işletmelerinde strateji belirleme ve karar verme teknikleri kullanımı arasındaki bağlantıların, strateji belirleme ve karar verme eylemleri arasındaki bağlantı analiz edilmiştir. Araştırmada derinlemesine görüşmeler ile elde edilen verilerin değerlendirilmesi bakımından içerik analizinin uygun olduğuna karar verilmiştir. Bu çalışmada saha çalışması ile elde edilen verilerin içeriği Voyant Tools ve MAXQDA nitel analiz programları ile analiz edilmiştir. Araştırmanın sonucu olarak; örnek olaylar bağlamında kullandıkları karar verme modellerinin, strateji belirleme süreçlerini özellikle maliyet teması üzerinden açıklayabilir olduğuna dair bulgulara rastlanmıştır. Strateji yönetimi ile karar verme eylemleri arasındaki bağlantıyı değerler, ürün/hizmet, sermaye ve iş gücü faktörleri sağlamaktadır ve aile bağları ile yönetim kabiliyeti faktörleri strateji yönetimine özellikle etki etmektedir.The purpose of this thesis is to determine the the link between strategy and decision making by analysing strategy determination progresses in term of decision making models. It is targetted that to make contribution to reduce immortalities during their management progresses of the family firms in Sakarya. The problematic point of the research based on analyzing the strategy determination in terms of decision making models in family firms is to answer the question of "What is the potencial of the decision making models to explain strategy determination in family firms in production industry in Sakarya?". As it is know that the 65%-80% of the firms are family firms in the World and (Bakan and othes, 2006:332) but the ratio is more high at about 95% in Turkey. In this context, the scope of our search is the the incorporate and limited companies (family firms) which act in parts, machine, food equipment, electrical goods and construction industries are located in Sakarya. Different five companies in five different industry at five different locations have been chosen as sampling which have importance in Sakaya manufacturing industry. In the first chapter, a conceptual framework is being drawn about family firms and strategy determination, the management structure, stated the family firms, institutional equipments, the applications for strategy and management and methods of analysis. In the second chapter the main issue is decision making and the steps of the decision making that explained in family firms. The thirth chapter is based on the analysis of the datas which are gain from the field analysis in Sakarya by case study about the links or contradictions between strategy determination and decision making activities. In the research, it was decided that content analysis is appropriate for the evaluation of the data obtained through in-depth interviews. In this study, the content of the data obtained by the case study was analyzed with Voyant Tools and MAXQDA qualitative analysis programs. As a result of the research; In the context of case studies, it is founded that the decision making models which they used, could explain the strategy determination processes especially through the theme of cost. The link between strategy management and decision-making actions provides values, product / service, capital and labor factors, and family relations and management capability factors have a particular impact on strategy management
Entegre Raporlama ve Kamu Bankalarında Uygulanabilirliği Üzerine Karşılaştırmalı Bir Araştırma
Amaç – Entegre düşünce temelinde gelişim gösteren entegre raporlama, finansal ve finansal olmayan bilgilerin birlikte sunulduğu bütünsel bakış açısına sahip çağdaş bir raporlama türüdür. Entegre raporlama dünyada yaşanan paradigma değişimi ile birlikte raporlamanın hissedar yaklaşımından paydaş yaklaşımına evrilmesinin bir sonucudur. Entegre raporlama ile kuruluşlar paydaşlarına kısa, orta ve uzun vadede nasıl değer yaratacağını kısa ve öz biçimde ortaya koyarlar. Bu araştırmanın amacı, kamu bankalarında entegre raporlamanın uygulanabilirliği konusu örnek olay araştırması ile analiz etmektir. Araştırmada iki kamu bankası olan Vakıfbank ve Ziraat Bankası’nın 2019 yılı entegre raporları karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Yöntem – Araştırmada nitel yöntemlerden içerik analizi, araştırma deseni olarak fenomenoloji kullanılmıştır. Yöntem verilerin detaylı incelenmesi sonucunda genellemelere ulaşılan bir tümevarım yaklaşımı içermekte, olayların ve olguların gerçekçi ve bütüncül biçimde ortaya konmasını sağlamaktadır. Araştırma sorularının cevaplanmasına imkân tanıması nedeniyle yöntemin uygun olduğu düşünülmektedir. Bulgular – Araştırma sonucunda entegre raporlamanın kamu bankalarında uygulanabilir olduğu sonucuna ulaşılmıştır. İki bankanın da entegre raporlarında stratejik önceliklere önem verdiği görülmekle birlikte raporların standardize olmadığı tespit edilmiştir. Tartışma – Entegre raporlamanın sürdürülebilir bir yaklaşım olup olmadığı konusunun değerlendirilmesi için birkaç raporlama dönemine daha ihtiyaç duyulmaktadır. Araştırmada ayrıca entegre raporların müşteri ve hissedar odaklı olduğu saptanmış paydaşlar açısından geleceğe yönelik değer yaratma sürecine ilişkin bilgilerin daha net ve öz şekilde verilmesi gerekliliği sonucuna ulaşılmıştır
- …