8 research outputs found
Restless legs syndrome and depression-anxiety disorder association in iron deficiency anemia patients
Restless Legs Syndrome (RLS) is a disorder in which the person experiences a strong urge to move their legs or other extremities during rest. This urge to move is associated with tingling, pulling or other unpleasant and uncomfortable feelings; it usually slowly increases in the affected limb and often affects sleep. The incidence in general population is 5-15%. Although the pathophysiology is not fully understood, it was thought to result from the iron and dopamine metabolism irregularities and also has a genetic component. There are publications that show the frequency of disease in patients with iron deficiency or renal failure reaches up to 80%. In this study, we investigated the incidence of restless leg syndrome in anemic patients without any other organic disease or drug use, which can cause restless legs syndrome. We also tried to find out if there is a relation between restless legs syndrome, ferritin levels, anxiety and depression. Our retrospective, cross sectional study was made in The Ministry of Health and family medicine, neurology and psychiatry outpatient clinics of Ordu University Education and Research Hospital. 47 patients who were admitted to above mentioned clinics whose ferritin levels were under 50 ng/ml without any other disease and were not on medication (including those indicated for iron deficiency anemia) was included in to the study. All patients were given the Beck depression inventory and Beck anxiety inventory. The patients were questioned in terms of the basic diagnostic criteria established by International Restless Legs Syndrome Study Group. Definitive diagnosis could be established by the patients that meet the four criterias for the diagnosis. International Restless Legs Scale applied to patients diagnosed with RLS. Of 47 patients, 39 were female and 8 were male. 28 (%59.6) of the patients met the criteria of RLS. 28 patients with a diagnosis of RLS; 4 of them mild, 11 of them moderate, 8 of them severe and 5 of them experienced very severe symptoms of RLS. The relationship between the RLS and ferritin levels were checked and there was no statistically significant difference between them. A significant difference was not found in Beck depression scores between patients with and without RLS, but when the groups were compared in terms of Beck anxiety score, there were a significant difference. There was no significant relationship between RLS severity and Beck depression or Beck anxiety scores. RLS can be seen in %5-15 of general population and it is much more likely to emerge in the presence of an organic problem such as iron deficiency anemia. The diagnosis of the disorder is set clinically and RLS had a different significance because it may cause sleep disturbances and psychiatric disorders. If not questioned, this problem, which is not easily noticeable, can lead to misdiagnosis and misinterpreted as an anxiety disorder or a primary sleep disorder. Therefore the symptoms that could be corrected only by iron deficiency treatment, could be inşamed further by giving antidepressants and hypnotics
Türkiye Gençlik Makaleleri Bibliyografyası (1953-2021)
Kitap (Açık Erişim)Gençlik, bütün toplumların üzerine titrediği bir dönemdir. Bu sebeple gençlikle ilgili akademik çalışmalar akademinin bigâne kalamayacağı bir alanı oluşturmaktadır.
Türkiye’de gençlik konulu çalışmaların giderek arttığı gözlenmektedir. Gençlik konulu çalışmaların artan hacmi zamanla bir bilgi karmaşası oluşturmakta, araştırmacıların konuyu çalışmasını zorlaştıran bir unsura dönüşmektedir.
Bu çalışmanın öncelikli amacı gençlikle ilgili çalışma yapan araştırmacılara, gençlik çalışması yapan resmî kurumlara ve sivil toplum kuruluşlarına kolaylık sağlayacak bir çalışma ortaya koymaktır.
Bu amaçlarla Sakarya Üniversitesi Gençlik Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (SAÜ GENÇMER) tarafından yürütülen bir çalışma kapsamında, Türkiye’de gençlik konulu makaleler belirli bir hedefe matuf olarak incelenmektedir. Bu çalışmanın çıktılarından yola çıkarak hazırlanan eser, Türkiye’de sosyal bilimler alanında yayınlanan ve belirlenen indeks ve veri tabanlarında yer alan gençlik konulu makalelerin yıllara göre alfabetik bir kataloglamasını yapmaktadır. Çalışmanın girişinde çalışmanın verilerini değerlendiren bir bölüm yer almaktadır.
Elinizdeki çalışma yazar tarafından sürdürlen gençlik literatürü ile ilgili çalışmaların ilk aşaması olarak görülebilir
İK2018 17th Internationally Participated Business Congress, 26-28 April 2018, Çeşme, İzmir
Çevrimiçi (XLV, 2055 sayfa )26-28 Nisan 2018 tarihlerinde Çeşme’de düzenlenen, 17. Uluslararası Katılımlı işletmecilik Kongresi’nin İzmir Katip Çelebi Üniversitesi, iktisadi ve idari Bilimler Fakültesi, işletme Bölümü ev sahipliğinde gerçekleştirilmesinden dolayı büyük bir mutluluk ve onur duyduk. Türkiye’de işletmecilik alanında uzun süredir başarıyla gerçekleştirilen ‘İşletmecilik Kongresi’ 17. Oturumunda uluslararası bir nitelik kazandırılarak gerçekleştirilmiştir. Bu vesile ile kongrenin 17. Oturumu ‘Uluslararası Katılımlı İşletmecilik Kongresi’ olarak tanımlanmıştır. Kongrenin bu niteliği kazanmasında katkıları olan herkese teşekkür ederiz. Umut ederiz ki bu kıymetli kongrenin ileriki oturumlarının da bu nitelikte gerçekleşmesidir. 17. Uluslararası İşletmecilik Kongresi’ne akademi, iş dünyası, sivil toplum kuruluşları ve bireysel olarak yaklaşık 700 katılımcı ilgi göstermiştir. Kongrede sunulmak üzere 400’den fazla çalışma tarafımıza ulaşmıştır. Bu çalışmalardan kongrede sunumu yapılan 236 tane tebliğ bu kitapta yer almaktadır. Kongrenin düzenlenmesi sırasında her zaman desteklerini hissettiğimiz Danışma Kurulu değerli üyelerine, bildiri tam metin ve özetlerini dikkatle ve özenle değerlendiren Bilim Kurulu üyelerine ve kongre sponsorlarına çok teşekkür ederiz. Prof.Dr. Hayrettin USUL 17. Uluslararası Katılımlı İşletmecilik Kongresi Dönem Başkan
Çamurdan sanata uzanan el: Galip Körükçü
Türkiye, sayısız medeniyetleri ve güzellikleri içerisinde barındıran
tarih ve kültür ülkesidir. Eski zamanlardan bu yana çeşitli kültürlerin bir
arada bulunması ile kültürler arası etkileşimin olması kaçınılmazdır.
Dolayısıyla, bu etkileşim birçok alanda olduğu gibi el sanatları alanında da
kendisini göstermiştir. El sanatları alanları içinde en köklü sanatlardan biri
olan çömlekçilik sanatıdır. Çömlekçiliğin tarihi insanlığın tarihi ile yaşıt
kabul edilebilir. Bu nedenledir ki; çömlekçilik sanatı döneminin ve ait
olduğu toplumun sanatına, kullandığı tekniklere, yaşayış şekline ilişkin eşsiz
ipuçları veren en değerli tarihi belgeler arasında yer alır. Bu bağlamda,
yapılan bu araştırma ile; bir kültür mozaiği olan Türkiye’nin, Nevşehir
Avanos yöresindeki değerli çömlek ustalarından biri olan Galip Körükçü’
nün hayatı, yaşadığı çevre olan Avanos ve bu yöredeki çömlekçilik sanatının
gelişimi ele alınarak, ustanın ülkemiz ile yöremiz çömlek sanatına sunduğu
katkılar ve yaptığı ürünler incelenmiştir.
Bu araştırma, ülkemizde yapılan çömlek sanatı eğitimi ve günümüzde
yaşayan çömlek sanatçılarını tanımamıza, çalışmalarını görüp
yorumlamamıza aynı zamanda örnek almamıza sunduğu katkı açısından
önem taşıdığını söyleyebiliriz. Araştırmada temel bir yaklaşım olarak durum
saptamasına elverişli betimsel (survey) tarama modeli benimsenmiştir. Bu
araştırmada önce yazılı kaynaklar taranarak Avanos ve çömlekçilik sanatı ile
ilgili bilgiler verilmiş, daha sonra karşılıklı görüşmeler yapılarak sanatçı ile
ilgili bilgilere ulaşılmıştır. Bu görüşmeler sırasında sanatçının yapmış
olduğu farklı çömlek ürünlerinin fotoğrafları çekilmiş ve bildiride bu
fotoğraflara da yer verilmiştir
Ist. International research congress on social sciences: proceedings
(04-05 Mayıs 2015 Saraybosna / BOSNA HERSEK)Birincisi gerçekleştirilen Uluslararası Sosyal Bilimler Araştırmaları Kongresi; 4-5 Mayıs 2015 tarihlerinde Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’da Uluslararası Saraybosna Üniversitesi’nin ev sahipliğinde tamamlandı. Etkinlik; başta ev sahibi Uluslararası Saraybosna Üniversite Rektörü Yücel OĞURLU, Kongre Eş Başkanı Doç. Dr. Hasan KORKUT ve Üniversitenin her kademesinde görev yapan akademisyen ve idari personelin güler yüzlü konukseverliği ve misafirlerini memnun etmek için adeta seferber olmalarıyla son derece samimi bir ortamda yapıldı ve başarıyla bitirildi. Benzer etkinliklerin ilki son derece önemlidir. Hem organizasyonun düzenlenmesi, hem de belleklerde kalıcı izler bırakması gelecek etkinliklere de ışık tutar. Edinilen izlenimler ve alınan olumlu tepkiler zorun başarıldığını ve doğru yolda ilerlendiğini göstermektedir. Büyük beklentilerle yola çıkmadığımız ilk kongrede; 133 bildirinin programa alınması, bunlardan 127 sinin sözlü olarak sunulması ve 175 değerli bilim insanının kongreyi onurlandırması bizleri son derece mutlu etmiştir.
Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresinin bilim kurulunu, Türkiye, Bosna Hersek, Almanya, Finlandiya, Kosova, Tanzanya, Kazakistan ve Macaristan gibi 8 farklı ülkenin üniversitelerinde görev yapan 116 bilim insanı oluşturmuştur. “Bilim Kurulu” ve “Düzenleme Kurulu” üyelerine kongreye yaptıkları katkılardan dolayı teşekkür ederiz. Kongremizde sunulan ve tamamlanarak kongre koordinatörlüğüne ulaşan çalışmalar, 1000 sayfayı bulan hacimde kongre bildiri kitabı olarak Pamukkale Üniversitesi tarafından 2015 yılında Elektronik Kitap olarak bilim dünyasına kazandırılmıştır. Elektronik kitabın yayınlanmasında her türlü desteği sunan başta Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin BAĞCI hocamıza, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Selahittin ÖZÇELİK’e, Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Resul TAKIM’a, Şube Müdürü Ahmet SARGIN’a, Pamukkale Üniversitesi Yayın Komisyonu üyelerine ve diğer emeği geçenlere şükranlarımı sunarım. Kitabın bilim dünyasına katkısı siz değerli bilim adamlarına, eksikleri ise hiç şüphesiz bize aittir. Bilim insanlarına kongreye bildiri ile verdikleri destek ve böyle muhteşem bir eserin ortaya çıkmasına olan katkılarından dolayı teşekkürü borç bilirim. Uluslararası Sosyal Bilimler Araştırmaları Kongresi için yola çıktığımızda belirtildiği üzere Türk izlerini taşıyan farklı şehirlerde (bir batıda bir doğuda) iki yılda bir düzenlenmesi planlanan ve ilkine Mayıs 2015’de batıda Balkanlardan başlanan kongrenin ikincisinin doğuda Türk Dünyasının kadim bir şehrinde Mayıs 2017’de yapılması planlanmaktadır. Eğer Türkiye; 21. yüzyıla damgasını vuracak ise; bilim dünyasından bizlerin Osmanlı hinterlandında yapacağı çok işler vardır. Tarihin bize yüklediği sorumluluğun gereği olarak araştırmalar yapıp gönül bağımızın hiç kesilmediği coğrafyalardaki sorunlara çözümler üretmek asli görevlerimizdendir
Türk Roman Kurgusunda İkili Kahramanlar
Bu çalışmada edebiyatın en eski konularından biri olan, hemen her edebî türde görülen ve her dönemde yenilenerek, değişerek, dönüşerek kullanılmaya devam eden ikili kahramanların Türk romanındaki macerasının; kimi kaynaklara göre Türk edebiyatında geleneksel tahkiyeden modern romana geçiş eseri kabul edilen Muhayyelât-ı Azîz Efendi (1796)’den başlayarak günümüze kadar olan yaklaşık yüz yirmi senelik dönemde seçilen örnekler üzerinden incelenmesi ve değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. İkili kahramanlar; ikiz kahramanlar, birbirine benzemeyen ikili kahramanlar ve üst ikililer temel başlıkları altında incelenmektedir. İkili kahramanlara öncelikle bir iç kurgu yapı olarak bir bütün hâlinde yaklaşılmakta ve Türk romanında ikili kahramanların gelenekle ilişkileri, kurguda görülme şekilleri, kurgu yapılarının nasıl, neden ve hangi dönemlerde değiştiği araştırılmaktadır. Bu iç ikili kurgu yapıdaki ikili kahramanların birbirleriyle ilişkileri, ben ve öteki ilişkisi bağlamında sosyolojik, psikolojik, felsefi, teolojik yaklaşımlarla değerlendirilmektedir. Söz konusu iç ikili yapının kendi dışındaki kurgu yapıyla ilişkileri de çalışmada ayrıca irdelenmektedir. Türk roman kurgusuna özgü ikili kahramanların genel ve hususi özellikleri üzerinde durulmaktadır.In this study, it is aimed examining and evaluating double characters – as one of the oldest themes of literature, appeared in almost every literary genre with renewing, changing and mutating constituents – adventure in Turkish literature through selected works produced within approximately a hundred and twenty years since Muhayyelat-i Aziz Efendi (1796), which is accepted for some of the literary sources as a transitional literary work from traditional literature to modern novel. Double characters in literature is analyzed under three subtitles as twin characters, double characters that do not resemble each other, and meta-doubles. At first the doubles are discussed aggregately as an inner fictional structure and their relation between the tradition, their appearance in fiction, and the way, cause and the certain periods that change the fictional structure in Turkish novel are investigated. Relation of doubles at this inner structure is evaluated by the approaches of sociology, psychology, philosophy and theology in the context of relation between the self and the other. The inner double structure's relationship with the external fictional structure is also considered and analyzed in the study. There is special emphasis on the personal and general characteristics of the double characters, exclusive to Turkish literature
Synthesis of new pyrazolium based tunable aryl alkyl ionic liquids and their use in removal of methylene blue from aqueous solution
In this study, two new pyrazolium based tunable aryl alkyl ionic liquids, 2-ethyl-1-(4-methylphenyl)-3,5- dimethylpyrazolium tetrafluoroborate (3a) and 1-(4-methylphenyl)-2-pentyl-3,5-dimethylpyrazolium tetrafluoroborate (3b), were synthesized via three-step reaction and characterized. The removal of methylene blue (MB) from aqueous solution has been investigated using the synthesized salts as an extractant and methylene chloride as a solvent. The obtained results show that MB was extracted from aqueous solution with high extraction efficiency up to 87 % at room temperature at the natural pH of MB solution. The influence of the alkyl chain length on the properties of the salts and their extraction efficiency of MB was investigated